- 4076 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Rabbena hep bana...
Hüsniye teyze her zamanki gibi kaytarmıştı işten.Bütün komşular toplanmış bir hafta sonra düğün yapacak olan üst kattaki komşumuz Seniha teyzelerin evinde toplanmıştık.
Komşular arasında büyük bir dayanışma vardı.Kimin yardıma ihtiyacı olsa toplanır,hep bir elden imece usulü yapıverirdk işini...
---Bugün yaprak saracaktık düğün için.Hüsniye teyze hariç herkes toplanmıştı.Kimimiz pirinç,bulgur ayıklıyor,kimimiz yaprakları yıkıyor,kimimiz ise soğan doğrayıp iç yapıyorduk.
Evin içi bir gırgır bir şamata...
Bir taraftan da Hüsniye teyzeyi çekiştiriyorduk.Evde yoktu.Muhakkak bir şeyleri bahane edip kaçıp gitmişti yine.Her zaman yaptığı gibi.
Kendi işi olduğu zaman kapı kapı dolaşır ısrarla çağırırdı.Hepimiz icabet ederdik davetine,ne işi varsa bir çırpıda bitiriverirdik.
----Yok böyle olmayacak.’Hep bana teyze’ye bir ders vermenin zamanı geldi artık.
Aynur teyzeydi konuşan.Hüsniye teyzenin aramızdaki lakabıydı’Hep bana teyze’...
Kendsinin yüzüne de söylerdik.Hiç kızmazdı.Güler geçerdi.Kendiside biliyordu hatasını.
Aramızda anlaştık,Hüsniye teyzeye bir oyun oynayacaktık.İki hafta sonra Hüsniye teyzenin günü vardı.Mutlaka biz çağırıp yardım isteyecekti.Hep böyle olurdu.
Hepimiz aynı şekilde konuşacaktık.
----Bir işimiz çıkmazsa geliriz.
Diyecektik.Ama o gün Hiç birimiz evde olmayacaktık.Yani aynen onun yaptığını yapacaktık.
---Neyse aradan iki hafta geçmiş ve beklediğimiz teklifi almıştık Hüsniye teyzeden.Bizi mantı yapmaya çağırmıştı.
O gün yakınımızdaki parkta toplandık hepimiz.Hüsniye teyze hariç tabi.Akşama kadar telefonlarımızıda kapattık.Akşam güle oynaya döndük evlerimize.
Hüsniye teyze üç ay konuşmadı bizimle.Sonra kendi kendine konuştu.Hiç bi şey olmamış gibi devam ettik komşuluğumuza.
Özür dileyerek, neden böyle bir şey yaptığımızı anlattık,helallik istedik.
Hüsniye teyze o gün çok zor duruma düşmüş.Bütün planları alt üst olmuş.
Gününü ertelemek zorunda kalmış.Eşine dostuna rezil olmuş,falan filan...
Hüsniye teyzemize acımasına acıdık ama,böyle bir dersi hak ettiğini düşündüğümüzden hiç bir pişmanlık ta duymadık işin açıkcası...
Bıyık altından güldük her birimiz,göstermemeye çalşarak’ Hep bana’Teyzemize...
’aynı tas aynı hamam’
Mevcut durumda hiçbir şeyin değişmediğini anlatan bir deyim vardır,bu deyim tam bizim Hüsniye teyzeye göreymş.
Üç ay küstükten sonra,aynen devam etti Hüsniye teyze.Hem bizden yardım bekledi,hem her seferinde kaytardı işten...
Ne yapalım bizde,böyle kabul ettik onu.İyi hoş,tatlı bir komşumuz.Hepimiz çok severiz.
’Gülü seven dikenine katlanır’
Diyerek devam ettik komşuluğumuza...
asude_vuslat
"sizden biriniz, kendisi için istediğini başkaları için de istemedikçe gerçek manada iman etmiş olamaz."
Bu hâdis’e uyanlar empatiye açılır, keşfetmek istemeyenlerin yolu ise şişik ego’ya çıkar.
’Rabbena hep bana’
-----Hepsini kendime alayım, buda benim olsun, zihniyetli kimselere sarfedilen cümle.
“Beni yargılamadan önce, benim makosenlerimle dolaşmalısın!”
Empatinin tarifini bilgece yapan bir Kızılderili söylemi bu…
Duygusal ve sosyal zekânın en önemli bileşenlerinden birisi olan empatinin sözlük anlamına baktığımızda; kendimizi bir diğer kişinin yerine koyup, onun gibi hissedebilmek ve düşünebilmek olarak tariflenir.
Latince’deki “iç, içine, içinde” anlamına gelen “em” ön eki ile Grekçe’deki “duygu, acı, ıstırap, algılama”
anlamına gelen “patheia” sözcüğünden türetilmiştir.
Empatinin üç önemli aşaması vardır, önce gözlemleme sonucunda “o”nun gibi bakabilmek, sonra “o”nun gibi hissetmek ve düşünebilmek, son olarak da “o”na bunu ifade edebilmek…
Empati kurmak, ilişkileri oluşturmakta ve doğru sosyalleşmede doğru kullanılması gereken önemli bir özelliktir.
Doğru dozda empati sahibi olmak, hem özel, hem sosyal, hem iş ilişkilerinde başarıyı sağlayan faktörlerden birisidir.
Genellikle anlaşmazlıklar esnasında dile getirilen klasik bir cümle vardır:
” Beni anlamıyor, algılamıyorsun” Bu cümlenin söylenişiyle biten ya da çıkmaza giren pek çok ilişki vardır.
Karşılıklı sevgi ve uzlaşma isteği olmasına rağmen ortada bir anlayamama problemi mevcuttur.
Bu anlayamama ve algılayamama sorununun temelinde yatan eksiklik empatinin doğru kullanılmamasıdır aslında…
Ya kolayına kaçar ve sadece kendi gözlüğümüzden bakmayı seçeriz, ya da empati kurmayı gerçekten bilmeyiz.
YORUMLAR
Hep bana yinede bana
Olmuyor işte.Hep bana dediğimizde acaba ne düşünüyorlar hakkımdada demeli.Kolay yolu seçip kaçmak,uğraşısı emeği olmadan hazıra konmak.Biraz uzaklaştığında "hani bana hep bana "ile devam eden o bildik başkalaşmaya anlamaya çalışmayan belirsiz çehreler.Hüsniye teyze ve onun gibileri.Çıkarcı kimliklerini hiç çıkarmayıp çıkarsız iş yapmazlar.Çünkü bu onun yaşam biçimi kendince egosunu şımartma yöntemidir.İnş.Öbür taraftada" hep sana yaa hüsniye gibiler hep sana "olduğunda artık geç olacağını bir ayağın eşikten geçmişliğimizin artık hepimiz farkına varmamız gerektiğini..Rabbene Ya Rabbena Her Halimiz Malum Sana.
Tebrikler ,dolu doluydu...