- 1029 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Cafer Hoca'nın Balı
Cafer Hocanın BalıGençliğimin cıvıl cıvıl günleriydi kanımın kaynadığını her daim hissettiğim yerimde duramadığım zamandı. Annemler komşu teyzelerle oturmuş bir birlerine geçmişten konuşuyorlardı. Ben merakımdan olacak tıpkı bir ses kaydedici gibi onları dinleyip anlamaya çalışıyordum.Kendi aralarında anlatıyorlar……..
Gız biliyonmu Sıracalı garılar anlatıyorlardı ben onlardan duydum.Zelihanın gelini Nazlı evleneli tamı tamına dört yıl olmuş ama çocuğu olmazmış.Bir gün çeşmeye su almaya gitmiş, su güğümlerini doldurup şu ağacın altında biraz soluklanayım demiş.Dinlenirken nazlı gelin uykuya dalmış. Rüyasında ona tarif edilen yerden gidip bal alıp o balı yemesi istenmiş. Uyanınca geç kaldığını fark ederek koşa koşa eve varmış. Kaynana Zeliha ne o gelin peşinden govalayanmı var gı yavaş olsana suyamı vardın ateşemi diye ikaz etmiş.Gelin nazlı geç olmadığını anlamış ancak rüyasına da mana veremezmiş.
Akşam olduğunda kocası Selim eve gelmiş,nazlı gelin gündüz olup bitenleri ona anlatmış.Selimde balı kimden alacağını sorup öğrenerek sabah ilk iş gidip balı alıp gelmiş.Nazlı gelin rüyasında gördüğü gibi balı yapıp yemiş.Dokuz ayın sonunda nur topu gibi bir kız doğurmuş.Doğumdan sonra gelin olup biteni gizlice kaynanasına anlatmış.Kaynana dururmu dedi kodu yapacakya,doğru köydeki diğer kadınlara anlatmaya.
Annemin yanında oturan ve çok güzel olan nur yüzlü bir teyzede başladı anlatmaya.Hey gidi koca karılar siz birde çilli eminenin kızını bilseniz.Hep bir ağızdan sorarlar ne olmuşki gıza.Kız tam yirmi üç yaşına gelmiş bir nasibi çıkmamış.Eeeeeeeee ne var bunda Allah yazmadı ise olmaz.Demen öyle anası gidip bu bal meselesini öğrenmiş Zeliha gadundan. Hemen gidip balı alıp kızına yediri vermiş. Bir hafta geçmeden Güney köyden gelip istemişler.Hemde kime biliyor musunuz hey gidi hey anam.Kazadaki sağlık ocağının yakışıklı doktora.
Kızın babası nasibi çıktı diye yemin billah edip,köyde tam üç gün üç gece davul zurna eşliğinde halaylar çektirerek anlı şanlı düğün yapmış.Evde kaldı denen kız yediği balın sayesinde evlenerek muradına ermiş.
Başlar diğer kadınlar konuşmaya sırasıyla. Rüstem emmilerin saralı oğlanın iyileşmeyen saralı hastalığını. Aşağı mahallede bulunan gaddar Cemilenin konuşma özürlü oğluna da bu baldan yedirilip düzelmesini.Kerim dayıların beş yaşına gelmesine rağmen saçı çıkmayan torunununda baldan yedikten sonra saçının çıktığını hemde orman gibi gür olduğunu ha bire anlatıp dururlar bir birlerine.İçlerinden orta yaşlarda muzipliği ile bilinen köylü kadınlar kendi aralarında zilli Nazmiye (Düğünlerde zil çalmasıyla ünlü olduğundan) diye andıkları Nazmiye teyze kim bu balı yapar nerede yapılır diye atılır ortalık yere.Kız sana ne oluyor sen ne yapacaksın bu balı derler.Ne yapayım gidip bende alacağım birazda ben yedikten sonra beklim gençleşirimde herifle anlarsınızya.
Bizim Zilli Nazmiye teyze ne yapıp eder bunu öğrenmek ister.Koşusu Şükriye ile bir gün kasabaya pazara giderlerken bal konusu yine açılır.Nazmiye teyze olurmu öyle şey bab baldır ayrısı gayrısımı var diye başlar Şükriye ye tuzak kurmaya. Tuzağa düşen Şükriye gadun bildiklerini anlatır bizim zilli Nazmiye ye.
Kasabadan Pazar dönüşü eve gelip dinlenir Nazmiye hanım.İner ahıra hayvanlarını yemleyip sularını verdikten sonra içeri gelir.Kasabadan geç gelen eşi Şerafettine yemeğini verir.Eşi yemek yerken başlar duyduklarını anlatmaya ve merak ettiğini söyler.Şerafettin de kendisine ben akşam ciple (Jeep) Zekere ye gidecem oradan biraz kökleme alacam (Fındık fidanı ) bizim yukarı narlıya dikecem sende gel benle der.
Akşam olmuştur hava kararmaya yüz tutmak üzere bizimkiler çıkıp zekere ye gitmek üzere evden ayrılırlar.Gidilecek köyle kendi köyleri arasında iki köy daha vardır.Enson dereden geçerken arabanın lastiği patlar.Biraz uğraşı verip çabalamadan sonra lastiği yapıp köye varırlar.Önce köklemeleri alıp cipin arkasına koyarlar daha sonrada yanına gittikleri arkdaşlarına bal konusunu açarlar.Arkadaşları kendilerine durumu izah ettikten sonra onları uğurlar.Bizim zilli Nazmiye eşi Şerafettin’e zorla bu baldan almak istediğini söyler.Şerafettin beyde tamam ulen hanım oraya da geçelim der.
Gece geç vakittir çalarlar Cafer Hoca nın kapısını buyur edilirler içeri. Emine yenge açlık tokluk varmı diye sorar. Tok olduklarının cevabını alınca birer kahvemizi için diyerek mutfağa kahve pişirmeye çıkar. Şerafettin Bey ve eşi pir hoca (Cafer hocadır aslında ama köylüleri ona bu lakabı takmıştır) laflanmaya başlarlar. Pir hoca Nazmiye hanımın ne amaçla geldiğini bilir ama sesini çıkarmaz. Kahveler gelip içildikten sonra kalkma zamanı gelmiştir. Şerafettin Bey gelmişken birazda bal alalımda metini duyduğumuz gibi iyimidir görelim der. İhtiyar eşine tarif eder bir kaba bal konulup verilir.
Cafer hoca biraz methiye ile karışık Şerafettin bey bu bal evel Allah yaşlılık haricinde tüm dertlere şifadır der.Bu konuşmadan haberi olmayan Nazmiye hanım keyiflidir.Ertesi gün bizim zilli çeşme başında başlar ballandıra ballandıra olup bitenleri anlatmaya.Her gün sabahları kendisininde bu baldan yediğini neticeyi çok merek ettiğini söyler.Bal biter bizimkinde hiçbir gelişme yoktur. Biraz hırslı birazda mahcup bir şekilde eşine sorar, yahu herif herkes bu Cafer hocanın balından yiyince muradı olmuşta benimki neden olmaz der.Şerafettin beyde sorar hanımına söyle bakalım yahu hatum sen ne amaçla yedin bu baldan.Nazmiye hanım da epeyce yaşlandım her yanım kırıştı buruştu düzeleyim diye yedim der.Şerafettin bey başlar gülmeye kahkaha atmaya, bu duruma bozulan Nazmiye hanım sorar maazallah bey ne hoşuna gitti de gülersin.Ne olacak hanım hoca balı verirken bana yaşlılık haricinde her şeye iyi gelir demişti de o aklıma geldi der.Olan yine bizim muzip zilli Nazmiye teyzeye olmuştur.Yani yaşlanmaya devam.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.