İç Monolog
Aşağıda okuyacağınız yazı kimseye akıl vermek ya da kimseyi yargılamak için yazılmamıştır. Bu bir iç monologdur. Okuyan bu yönüyle düşünürse sevinirim. Saygılarımla...
Bu dünyada yaşayan Türk, Kürt, Çingene, Amerikalı, Rus, Çinli, Avrupalı ...; Alevi, Sünni, Ateist, Putperest ...; beyaz, zenci, sarı derili, kızıl derili...; genç, yaşlı, kadın, erkek; ......... gördüğüm o ki,
Emek ve sermaye arasındaki kalın çizgiden daha kalın bir çizgi yok bu dünyada. Tarafsızlık diye bir şey de yok. Birinden yana değilsen güçlüden yanasın. Üstelik bu "tarafsız" yandaşlık çok daha ikiyüzlü, tiksinti verici.
Yaşam kolunu kanadını kırsa da; sert rüzgârlar savurup alsa da seni tehlikeli sulardan, savurup atsa da az riskli sahillere, bu gerçeği unutma. Yaşamdan ders alanlarla semaye saflarına ters dalanlar arasındaki farkı gör. Deniz olmak zorunda değilsin, damla ol hiç değilse; ama o denize doğru ak yavaştan yavaştan da olsa.
Geçmişte biz.... geyiklerini bırak. Geçmişin geçmişte kaldı. Bugün neysen osun. Yarın da ne olacaksan o olacaksın.
Ve ÖLECEKSİN. Er ya da geç öleceksin. Ardında büyük olaylar bırakmak zorunda değilsin. Sonsuza kadar sürecek bir ad bırakmak zorunda da değilsin. Tarihte kaç kişi var ki bunu başarabilen?.. Böyle bir isen zaten ardından adın kalır. Ama sen "En büyük benim, bendim..." gibi övünüyorsan zaten büyük değilsin. Büyük insan kendini övmez; tersine övgüler karşısında yüzü kızarır, mahcup olur.
Birine bir iyilik yaptıysan asla sağda solda sözünü etme, yüzüne de vurma. O sana yanlış yapmış olsa bile. Unutma ki sen o iyiliği sana yakışanı yapmak için yaptın, karşılık bekleyerek değil. Karşılıklı iyilik zaten değiştokuştur, iyilik değil.
Sakın bekârlığı yüceltme. Uygun birini bulduğuna inandığında mutlaka evlen. Doğru evlilik yaşamın en büyük ödülüdür. Ve çocuğun olursa onun dünyaya sizin isteğinizle geldiğini unutma. Bir çocuğu doyurabilecek kadar sevgi stoğun yoksa yüreğinde yapma o çocuğu. Ayrıca bütün çocukları sev. Hiçbir çocuk kötü bir insan olarak gelmez dünyaya. Ve bir çocuğu iyi ya da kötü olmaya iten, pek çok etkenin yanı sıra büyük oranda da çevresinden gördüğü sevgidir.
Son olarak, asla vicdanını cüzdanına koyma. Bu "namerde boyun eğme" anlamındadır günümüzde. Paranın Tanrısal gücünün egemen olduğu, paranın sadece metaları değil insanları da satın alabildiği bir dünyada eşitliğin asla olamayacağını unutma. Böyle bir dünyada paranın satın alamayacağı kadar onurlu bir insan olabilirsen, senden iyi sosyalist, senden iyi hümanist, senden dindar insan, senden muhteşem insan yoktur canım kardeşim. Neye inanıyorsan inan, insanlık karnende bütün notların yıldızlı beştir senin.
Ne olur beni de kendine benzet. Öpüyorum seni.