- 695 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
BEYAZ/DAKİ SİYAH LEKE*3*
"Allahım onu bulmalıyım şoför bey durun!Lütfen kapıyı açın inmek istiyorum" dedi.Gözleri dolmuş ,başına nerden musallat olduğunu bilmediği bir ağrı saplanmıştı.
Titririyordu !Bütün bedeni,ayakları yere basmıyor sanki bir boşlukta yürüyordu.
Yok ! Adım atmaya mecali yoktu.
Başından aşşağıya kaynar sular dökülmüş,vücudu buz kesmişti.
Gözleri karardı .Sanki,ölümle hayat arasında bir mücadele veriyordu..Kendini toparlamalıydı ,derin derin nefes almaya sakinleşmeye çalıştı.Olmuyordu biri boğazına baskı uyguluyor havanın ciğerlerine gitmesine izin vermiyordu.
Artık kendini kontrol edemez hale geldi.
Olduğu yere yığıldı.
Aradan bir kaç dakika geçmiş garip uğultuların sesiyle kendine gelir gibi olmuştu.Ama yinede gözlerini açamıyordu.
Sanki ölmüştü,yılanların ,çıyanların istilasına uğramış her yerini acı içinde bırakmışlardı.
Bağırmak istiyordu.Haykırmak,nefesinin yettiğince ve avazı çıktığınca bir uçuruma çıkıp sesini ona duyurabilmek adına ,binlerce kez uçurumdan atlamak ,atlamak,atlamak istiyordu.
"Hadi evladım biraz su içiver"!
"Arkadaşlar biraz geri çekilin filmmi oynuyor burda çekilinde adam az nefes alsın"
"Hah kendine geldi işte" diyen birileri vardı etrafında.
Hiç tanımadıkları biri için seferber olmuşlar , ellerinden gelecek herhangi bir şey için öylece bekleşiyorlardı.
"Yüzüne biraz soğuk su serpelim"
"Sanırım tansiyonu düştü "diyordu bir başkası.
Ama o hiç gözlerini açamıyordu.
Saniyelik açsa bile kendine acıyarak bakan yüzleri görmek onurunu zedeliyordu.
Aradan geçen beş dakikada nefesini daha kontrollü alıyordu.
Biraz daha iyiydi,gözlerini açtığında berrak bir insan toplululuğunun gülümseyişini gördü.
"Nasılsın iyimisin evlat" ? Diyen sorulara karşı evet der gibi gözlerini yumup açtı.Gülümseyerek.
Bir sevgi kuşatması vardı etrafında.
Cennet bahçelerinden bir bahçeydi burası,başını koyduğu kaldırım taşıda annesinin kucağı.Yavaşça ayağa kalkarken yardım ettiler.
Herkese" minnettarım" diyen gözlerle bakıyor , hepsinin yüreklerine iyiliğin ve merhametin hiç bitmemesi için dualar ediyordu.
Daha iyiydi toparlanıp ayağa kalktı.
"Gel evlat istersen seni bir doktora gösterelim ",diyenlere teşekkür etti.Herşey için ama en çokta insanlıkları için minnettar olduğunu dile getirdi.
Aklına yine düştü .Her geçeni ona benzetiyor,aklı uğuldayıp yerinden çıkacakmış gibi oluyordu.
"Kendimi toparlamalıyım ,Yoksa aklımı yitireceğim "diye düşündü.
O akşam evine gitti.Kendince her şeyi gözden geçirdi.En azından kızın oturduğu semti biliyordu.Karar verdi işini değiştirip ona yakın olacak işler bulmalıydı.Ama nasıl bir iş.Ya halka açık kafe gibi su satışı gibi yada marketlerde evlere verilen siparişlerde olabilirdi.
Ertesi gün işini ihmal etmedi ,iş çıkışı ise hemen o semte doğru yola çıktı .Gerekli olan yerlerden iş imkanı varmı diye soruşturmaya başladı.
Biraz arka tarafta kalan küçük ama şirin bir çay bahçesinde iş bulmuştu.Akşam iş çıkışı çalışacaktı.
Zaman içinde ,diğer işten ayrılmış ve buradaki işine daha bir sarılmıştı.
Çalışkanlığı ve efendiliğiyle patronunun dikkatini çekmişti.Artık herşeyini teslim edebilecek kadar güveniyordu.Artık ortağıydı.Aradan geçen zaman içinde hep onu aradı gözleri hep onu bekledi yüreği.Biliyordu o mutlaka gelecekti.
Yaz akşamları çok kalabalık oluyordu.İnsanlar evlerde sıcaktan bunalıp soluğu çay bahçesinde alıyorlardı.
İşleri yoğunlaştığı için yanına yaz tatilinde çalışmak için gelen bir delikanlıyla anlaşmışlardı.Çalışkan ağır başlı söylenenleri yaptığı için takdir ediyor,yorulmasına karşılık yevmiyesini biraz daha artırıyordu.
Hafta sonu olması sebebiyle çay bahçesi dolup taşmıştı ama delikanlı hala gelmemişti.
Ne olduğunu öğrenmek için telefon açtı.
Telefona çıkan kişi bir kaza geçirdiğini ve şu an hastanede olduğunu söylmişti.
Durumunu öğrenmek için,ertesi gün hastaneye gitti.
Odanın kapısı açıktı .Öylece yatakta yatıyordu.Yanında ise arkası dönük biri ellerini tutmuş konuşuyorlardı.
Kapıyı tıklayıp içeri girdi.
"Geçmiş olsun delikanlı hayırdır neyin var" .?
"İyiyim ağabey küçük bir kaza 2 güne kalmaz ayağa kalkarım.Kusura bakma sizede haber veremedim" .
"Önemi yok iyisin ya boşver ",deyip gönlünü aldı.
Başını çevirip ,sandalyede otururken ayağa kalkmış yakınınada geçmiş olsun diye döndü .
Ne varki bir anda beyninden vurulmuşa döndü.
Ne yapacağını şaşırdı.
Eli kolu tutmaz oldu.Vücudu titremeye başladı.Dünyanın kararmaya başladığını hissetti.
Kötü olduğunu gören genç kız "buyrun şöyle sandalyeye oturun size bir bardak su getireyim" dedi.
Oturdu ,bir yudum su aldı."Sanırım çok yorulmuşum deyip gülümsedi "yatan delikanlıya.
"Sizide telaşlandırdım.Afedersiniz "dedi.
O arada oğullarının ziyaretine anne ve babasıda gelmişti.Babasıyla tanışıyordu .Oğlunu iş için getirdiğinde tanışmışlar ara ara sohbetleri olmuştu.Annesi ile yeni tanışmıştı güleç yüzlü ağır bir hanımdı .Memnun olmuşlardı.Oğullarının ilgi görmesinden.
Bu ziyaret, daha sonra ara ara evlerine yemeğe çağrılmasıyla ilerledi.
Kız da arada bahçeye arkadaşlarıyla geliyordu.O geldiğinde baharlar bir daha geliyor yeniden çiçek açıyor ,yeniden mis gibi kokularını sevdalı yüreklere nakşediyorlardı.Bir zaman telefonla görüştüler.Genç adam çok ciddi olduğunu onunla bir aile kurmak istediğini söyledi .Kız da aynı fikirdeydi.Artık durumu ailelere açmanın zamanı gelmişti.
Annesi memleketteydi.Rahatsızdı.O kadar yolu gelmesinin imkanı yoktu.
Ağabeyim dediği iş ortağı ve orada bulunan akrabalarıyla hayırlısıyla kızın evine gitmişlerdi.
Tanışma faslı ve sohbetten sonra ,kahveler içildi.Artık sıra kızı istemeye gelmişti.
Kızın babası zaten genç adamın çalışkanlığı ve saygısından dolayı bu işi kızınında onayını da alarak evlenmelerine karşı olacak hiç bir zorluk göstermemişti.
İki gün sonra aile arasında söz ve nişan bir arada yapıldı .
3 ay sonrada evlendiler.
Her şey öyle güzeldiki.Uğrunda ölecek kadar sevdiği kadınla evlenmiş,Şimdi ise bunun meyvesini bekliyorlardı.
Beşiğini ,oyuncakları her şey hazırdı.Sadece gününü bekliyorlardı.
İş yerindeyken gelen telefon hanımının sancılandığını acilen hastaneye kaldırıldığına dairdi.
Ama daha vardı.Paniğe kapılmadan hastahaneye koştu.
Kanaması olmuş acilen ameliyata almışlardı
Aradan geçen iki saat boyunca hepside ecel terleri döktüler.
Anne ve bebeğine birşey olmasın diye ,dualar ediyorlar .
Ameliyathane kapısı açıldı.
Doktorun yüzündeki endişeyi anlamaya çalıştılar.
"Ne oldu eşim nasıl çocuğum nasıl" ? Diye sordu genç adam
Doktor
"Metin olun ,çocuğun boğazına kordon dolanmış ve kanama başlamış.Hastahaneye gelene kadar epey kan kaybetmiş. Ne yazık ki ikisinide kaybettik.Başınız sağ olsun"
Hayalleri, ruh/u benliği uçup gitmişti bir solukta.
Kadını,yavrusu,iki canı birden terk etmişti onu.
Bir delice rüzgar esti.Bulutlar iyice çöktü başına .Ağır,dı dağların yükü omuzlarında.
Yaşayamaz olmuştu sanki ,kolu kanadı kırılmıştı.Gönül yoldaşı hayat arkadaşı sevdası yoktu artık.Hiç gelmemecesine gitmişti uzaklara.Bir daha kokusunu hiç duymayacaktı,ellerinin sıcaklığını hissedemeyecekti.
Çaresizdi ,ama yaşamak için ayakta kalması gerektiğin bilincindeydi.İşlerine dört elle sarıldı.Çalışıyor çalıştıkça acıları hafifliyor ama unutmuyordu.
İşyerini biraz daha genişlettiler.Herkes destek oluyor yalnız bırakmıyorlardı.
Ve kardeşi onu çağırıyordu .Gitmeliydi.gidecekti.Gelirken ise annesini getirecekti.Yanına yoldaş olacak.Tedavi ettirecekti.Ama bir daha hiç evlenmeyecekti.O bir kez sevenlerden aşkı için yaşayanlardan olacaktı.BİTTİ.
YORUMLAR
Merhaba arkadaşım nekadar berrak akıcı yazı okudum ama içerik olaraktan çok acıklı idi içim acıdı zaten yaralı bir yüreğim var bitanem yazını ağlıyarak tan sel salye okudum.Çok üzüldüm ben böyle hüzünlü üzücü şeylere hiç gelemiyorum.
Hayatım zaten dram meleğim,Keşke mutlu bitse idi sonu nevardıki sanki, herşey karamsar her taraf hüzün birazcık bir avuç mutluluk istiyoru bunu ben hayatım boyunca, çok az gördüm .Ben görmesemde, sevdiklerim , tanıdıklarım, ve tüm kullar görsün isterim! Neden herşey bukadar karamsar acı oluyorki ... desem sebebinide biliyorum ama yinede neden neden demeden kendimi alamıyorum... Bu dünya yaşama yeri değil imtihan sınav yeri herkes çeşitli imtihandan geçecek kim isyan etmez sabrederse ,Allaha tam tesimiyet ederse sınavını kazanacak mış. Ama gel görki dayanmak okadarda kolay değil ,İnsanın üzerine koca bir dağ çöküyor altında eziliyor ah keşke canı o anda çıksa ne iyi olacak ama nerde boğazını bir el sıkıyor canı ha çıktı ha çıkacak nefes alamıyor inliyor gözleri kocaman açılıyor.Bir girdap içinde dönüp duruyor çıkış yoluda bulamıyor canı cenderede sıkıldıkca sıkılıyor yaşamakmı hııııh böylece günler zifiri zulmet geçiyor. Eğer yaşamak bu ise tabiti ölmediğine göre yaşıyor........ Canımsın sen Allah sınavı kolay geçenlerden eylesin cümlemizi Amiiiiiiin bitanem.Sevgiler selamlar hep mutlu ol mutlu kalllllll.
Hüzünlü bir öyküydü. Kalemine sağlık arkadaşım. Yazılarını okumaktan her zaman haz alırım bilirsin. Tebrik ederim. Sevgilerimle..
Ülviye Yaldızlıı
Ülviye Yaldızlıı
Benim yazdıklarımın sonu hep hüsranla bitiyor...:(
seni seviyorum sevgilerim kocaman..:)