- 1451 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
hASretİm..
sana ne yapmıstım bu kadar acıyı,kederı layık gordun?hasretın yetmezmıs gıbı bu ayrılıgı da koydun ortaya. "benım ıcın gozunden bır tek yas dusmeyecek "demıstın senı hıc uzmem aglatmam demıstın ama sunuda bılkı benı en cok sen uzdun en cokta sen aglattın.yalan ıste herseyın yalanmıs.sevgınde verdıgın tum sozlerde...
bunca yaptıklarına ragmen delı gonlum hala senı ozluyor,ellerım ellerını arıyor gelmeyecegını bıle bıle gozlerım hala yolunu gozluyor.gıttıgımız yerlere gıdıyorum olurda bırgun gelırsın dıye hep orda beklıyorum GELECEKMISIN gibi..
Şimdi ise, gülmek-ağlamak arası monoton bir hayatın girdabında kaldım. Üzerime ölü toprağı serpilmiş gibi. Silkinip çıkamıyorum. Gün ışığına, suya hasret bitkiler gibi tatsız ve tuzsuzum. İşte şimdi böyle bir insan oldum iki gözüm. Gayesiz ve huysuz . Evden sokağa her çıkışımda, penceremden dışarı her bakışımda, karabasan gibi çöken sis ve karanlık dokunuyor bana. Oysa ışık umut, umutsa hayat demektir. Ben mi o ışığı yitirdim, yoksa o ışık mı beni; bilmiyorum.
sorma
ben kimim, adım ne, nereden geldim
kim açtı bu kahrolası çukuru yüreğimde
kimi sevdim, kime özlemim
kaç yıl sevda doldu iliklerime
kaç yıl eksildim.
tut ki, bir pınarım suyu kesik
akamadım nazlı nehirlere tut ki
susturulmuş binlerce türkü
bastırılmış binlerce acıyım
baştanbaşa aşk ve ateş
tut ki, incinmiş bir gülüşüm
gecikmiş bir düş
bir ateşin çemberinde
yarım kalmış sevinçler kanayan
tut ki, kar altında sevincim
bütün mevsimlere küsmüşüm
kanadı kırık bir serçeyim tut ki
dağlarda koparılmış kınalı bir çiçek
ateşin zulmünü gördüm
suyun ihanetini
baştanbaşa aşk
baştanbaşa hasret
susturulmuş
milyonlarca türküyüm
bir sarı çiçek
bir sarmaşık belki
çözer dilini yüreğimin
ihanetlerin kilitlediği