- 1028 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Gidenlere
Gidenlere
Gitmek için gelen er geç gider. Ne bir sözün ne bir bakışın ne de her hangi bir şeyin değeri kalabilir. Ne istiyordun bilmiyorum ama bulamadığına göre bende yok. Aşk her şeyi aşar diye girmişsin yola. Aşkın “İkarus”un kanatları gibi mumdan mıydı ki güneşi gördüğü gibi eridi? Aslında şaşkınlık yok hatırlarsan “Pirron”dan öğrendiğim bir şey vardı “epoche” diye yani yargıda bulunmadım, her şey olabilir dedim. Hepsinden önemlisi cennette de yaşadım cehennemde de ikisini de sevmedim. Her hikâyenin sonu kötü bitmez ama bizimkini kötü bitirdin hem de her şey yarım yamalak kalmışken. Gerçek adına ne varsa söyledim belki can sıkıcıydılar ama güzel olsaydılar da gitmene engel olmayacaktı, gitmek için gelmiştin. Ben “kuzey yıldızı” gibiyim artık sen güneyde olsan da görmesen de ben ordayım işte. Sana vereceğim bir selam için bile çok şey kaybedeceğimi bildiğim halde; elimi taşın altına koyup aşk olamıyor, sevgi olmuyor öyleyse; dostluk olsun diyecektim ama tekrardan aynı kapı kapanıyor yüzüme, cümlem yarım, safım anla işte…
Ama olsun madem gidiyorsun “hoşcakal” demek kalıyor bana “gitme” gitmek için gelene hakarettir ve canını sıkar. Ama belki bir gün “Charon” un kayığında buluşuruz ölüler diyarına giderken. Martin Eden’nin Ruth’u, Kafka’ın Milenası, Nietzscenin Salome’si, Schopenhauer’in Prenses R’si, Vladimir Petroviç’in Zinaida ne ise sen de benim için öyleydin tıpkı onlarınki gibi de bitti zaten. Madem son bu, Redd’i her dinlediğimde seni anımsata üç cümleyle bitireyim
*Bir şövalye var içimde seni koruyan.
*Dokunup hissettiğim kadını bana aitmiş sanarken artık bildiğim tek bir şey vardı, acıydı dünyanın diğer adı.
*Yeni bir dünya keşfet kendine bu kez durmayan.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.