- 1657 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
YAZAN MI ? YAZAR MI?
Orta okul sondaydım abi. Türkçe öğretmenim orta birden almış bizi ,üçe kadar getirmişti.Her sene onun dersinde kalkan tek parmak nerdeyse benimdi. Dedi ki bana;
"Önce çok okuyacaksın oğlum. Sonra yazacaksın. Sende bu yetenek var"
Dediğini o yoklukta bile yaptım. Kitaplar alıp okudum. Büyüdükce ekmek derdi başladı. Askeri okula girdim.Maaşlı asker oldum.Aldığım üç kuruş maaşın en azından bir kuruşunu kitaplara verdim.
Kendimce ,kendim için bir şeyler yazmaya başladım.-Askerlik bir meslek, yazmak ise bir yetenektir- diye düşünüyordum. O yıllarda başlamıştı benim yazma deliliğim.
Aradan yıllar geçti. Seni tanıdım abi...Yazdıklarımı sana uzatırken, elimin titreyişi uzattığım kağıtlara yansıyordu.
Okudun verdiklerimi...
" Yaz sen gardaş,güzel yazıyorsun" dedin.
Ve... Bana bir adres gösterdin.
Abim o adresi buldum.
Alloşşş...Yazıyorum okunuyor. Adresin kuralı gereği de;
"Oooo çok güzeldi. Çok beğendim.Harikaydı" da deniliyor.
Gaza geldim .Kendimi yazar sandım.
" Durun hele siz. Madem beni beğeniyorsunuz. Günlerimi, aylarımı verdiğim içinde bazı mesajlar saklı bir öyküm daha var. Onuda sizlerle paylaşayım" dedim.
Sana sordum abim. İyi olur dedin... Severler, beğenirler dedin.
Ama kimse tınmadı. Yada çok az kişi beğendi.
Demek ki ben yazar değil, sadece Yazanmışım abim.
Orda yazarlar var abim. Ben sadece yazanım. Yazarların yanında yazanın işi yok ki be ustam... Ben kendimi ölçtüm. Geri duruyorum abim...
Bu yazıdan sonra bana" hayırr.."
Diyeceksin biliyorum...
Bilirsin senin için adam bile vururum ben...
"Evet" abi ben gidiyorum.
Şen olsun o adrestekiler...
İşiniz rast gelsin. Kalemleriniz altından olsun. Yazılarınız bol olsun.
Belki o adrese arada bir uğrar, yazılanları okur, kendimi yetiştiririm.
Hoşca kalın yazar kardeşlerim benim. Hoşca kalın...
Şimdiye kadar kendim için yazdım. Bundan sonrada öyle yapacağım.
" Küslük mü...?"
Kesinlikle öyle değil.
Bana beni öğrettiniz, minnetdarım sizlere...
Hoşca kalın...
Yazarak kalın...
Övgüyle kalın...
Dünyanız şiir olsun...
Yaşadıklarınız güzel öyküler...
NOT: Bu yazı değerlendirmeden ve yorumlardan varestedir... Saygılarımla...
YORUMLAR
Anam derdi ki bana;
"Sen yumuşak huylusun oğlum. Ama bir huyunu hiç sevmiyorum.süt köpüğü gibi birden kabarır, hemen de inersin..."
(Ahhh o sağ olsaydı da pamuk ellerinden öpebilseydim.)
Kırgıonlığım şundandı;
Yanlış yapmış, yanılmış olabilirim. İT'Cİ BEKİR üçlemesi benim için çok önemliydi. Sizler okuyacak, beğeneceksiniz diye üçüncü bölümüde ekledim...
İlk iki bölümü nü gönderdiğim İstanbulda ki çok okunan, ağırlığı olan bir dergiden beni defalarca aradılar.
" Ver bu öyküyü , değerlendirmesini bize bırak." dediler.
O öyküm benim yeşil gözlü, al yanaklı bir evladımdı.
"Hayır" dedim.
Biliyormusunuz? O öykünün % 90 nı yaşanmıştır.
"Gittim geri döndüm." demek , kendimi bir şey sandım demektir. O yok bende...
Sizleri çok seviyorum... Ne mutlu ki bana seviliyorumda...
Aslında yeni yetmeler gibi davranıp, kırılganlık göstermeme lazım dı. Bu ne bana , ne de yaşıma yakışmazdı. Ama Mustafamın dediği gibi"Hassaslık" hepimizin kanında var...Eğer hassas olmasa idik ne işimiz vardı bizim edebiyatla?...
Bana çok güzel övgüler yazan, yazmayan, kızan herkezi çok seviyorum...Hepinizin gözlerinden hasretle öpüyorum...
İyi ki varsınız gardaşlar...
Yer açın aranızda yeniden bana...
SELAMLARIMLA , SAYGILARIMLA...
Aysel AKSÜMER
bu ne.?
bana bak bu kadar adamla uğraşirken bir de sen başıma iş açma
ne gitmesi ne hoşça kalın demek..
Bak tacettin abinin 33 yıllık paslı mermileri varmış alır gelir vururum seni ona göre ha..
bu bir emirdir
yarından itibaren toynakla tacettin hakkında bir analiz yasızı istiyorum(beni bira pohpohla tacettini yer))))
daha yeni başladık ağabey
duygusal anlarımızda aslında deftere girmemek en iyisi
geçici bir kırgınlık diyorum
bıraktığın yerden başla yazmaya
şiirlere tammmı...
yakında aydere gideceğiz merak etme tacettini orada ayılara boğdururz hem sen kurtulursun hem ben..
kendine çok iyi bak ağabey...
ve hemen yazmaya başla...sevgiler saygılar
İşte, onurlu ve hassas yazarların kırılganlığı sizde de var. Hiç şaşırmadım çünkü siz işte böylesine yirmi dört ayar bir şahsiyetsiniz. Bedri abi ben bu yazınızın içindeki "Gidiyorum" kelimesini asla görmüyorum. Hem ne demek "ben gidiyorum!"
Neden ve ne için? Hepimiz burada kardeş, abi omuz omuza, anılarımızı, mutluluklarımızı, üzüntülerimizi aktardığımız yazıları
paylaşmıyor muyuz? Burası bizim gibi yazıya gönül vermiş kalemlerin evi değil mi? Peki soruyorum size; Bu evin saygıder büyükleri yani sizler giderseniz, biz gençler kimde feyz alacağız, kimin hayat tecrübelerinden istifade edeceğiz? Abartmıyorum, siteye girdiğimde yüzümde tebessümler açtıran isimlerin başlarında gelenlerdensiniz. Ve lütfen beni bu tebessümlerden mahrum etmeyiniz. Bu arada yazınızı bir arkadaşımla yaptığım konuşma esnasında öğrendim. Geç yazdığım için de özür dilerim.
yazmak insanın kendini ifade ediş şeklinden başkası değildir abi.çok üzüldüm .ama inanın ki yazıyla ığraşan herkesin başına böylesi küskünlükler gelmiş , hepimiz zamanın birinde yazdıklarımızı yırtıp atmışızdır.önemli olan sonunda yeniden toparlanıp daha sağlam ayağa kallkabilmek... sizin de bnu silkelenişi yaşayacağınıza inanıyorum.lütfen gemileri yakmayın...bilirim çünkü bizim gibiler mürekkeple beslenirler..kaleminizi kırmak dilinizi kesmekle eş...yeni yazınızı merak ve ümitle bekliyoruz...saygılarımla...
Bedrettin bey, ben de Aysel arkadaşım gibi yazılarınızı okumaktan keyif alanlardanım. Ben şahsım adına konuşayım, okumak ve yazmak hoşuma gidiyor, yazarlık iddiam olmadı.Aklıma gelip yazdıklarımı arkadaşlarımla paylaşmaktan keyif alıyorum.
Sizin yazılarınız da her zaman zevkle okuduklarımdan.
Hayatın koşuşturması gereği bazen çok önemli yazıları da atlayabiliyorum.
Sizi böyle moralsiz bırakan nedir bilmiyorum, sizde bu okuma ve yazma aşkı varken yazmadan duramazsınız.
Bazen insanın hassas olduğu zamanlar olur, üzülürüz. Biraz zaman geçince tekrar, yazıp paylaşma isteğiniz gelir.
Şimdi veda etmeyin, bir süre sonra tekrar devam edersiniz umarım.
Selam ve saygılarımla...
Özür dilerim . yazmadan tuşa basmışım. Boş eleştiriyi göndermişim. Ne diyecektim. Ha kafa mı kaldı yahu. Yazarlık böyle bişey işte. Yazı yazarken ocaktaki yemeği unutursun. Yemek yemeyi unutursun. Öncelik yazılarındadır. Uyku uyumayı unutursun. Öncelik, yüreğinden dökülenlerdedir. Onunla mutlusundur çünkü. Üstelik bunu başkaları için değil, sevdiğin için yaparsın. Mutlu olmak için yaparsın. sen yazansın/ yazarsın. Kah okunursun/ kah okunamazsın ama yazarsın. Kalıcı bir izdir onlar senden senden sonraya kalan. Ayak izi gibi bir şeydir aslında. Bedro abim, güçlü ve kaliteli abim. Saygılar, başka söze gerek var mı ?
Nermin Kaçar tarafından 9/12/2010 9:08:15 AM zamanında düzenlenmiştir.
Nermin Kaçar tarafından 9/12/2010 6:17:45 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bedri Bey Edebiyat Defteri sayfaları içinde yazı ve şiirlerini okumaktan en çok haz aldığım kalemlerden birisiniz. Hatta bilirsiniz en önce yorum yazanlardan olurum. Çünkü her zaman toplumsal, güncel, gerekli, önemli,mesaj veren yazı ve şiirler yazıyorsunuz. Edebiyatınızın kuvvetli oluşu ayrıca hayat tecrübeleriniz de yazıları daha bir okunası hale getiriyor.
Ben şahsım adına yazdıklarınızı paylaşmazsanız üzülürüm. Çünkü eminim ki kaleminizin yazacağı daha çok şey var ve biz de paylaşmak istiyoruz.
Kararlarınıza saygı duyarım ama ben de fikirlerimi söylemekte mecbur hissettim kendimi.. Daha nice paylaşımlarda görüşmek üzere saygı ve selamlarımı sunuyorum.
gece bitmek üzere senin bu yazın burktu beni.....yapını bildiğim için şimdilik sadece susacağım.....ben her daim söylerim.....yazmak emek ister yazmak yürek ister bu ikili sende fazlasıyla vardı....bırakmak çekilip bir kenarda oturmak....veya bir duruma kızıp alınganlık yapmak....yaşın getirdiği sendrom herhalde.....bu güzel sitede yazmanın okumanın tadı bir başka idi....kim yazarki kim şairki.....bizler duygu ve düşüncelerimizi......anı ve heyecanlarımızı yazarak paylaşmanın tadını çıkarıyorduk......ne günün şiiri ne günün yazısı....yazdıklarımızın bir kaç kişi tarafından okunup yorumlanması güzelliği idi.....ilk yazılarım sıfır yorumla kapanırken ben daha çok üstüne gittim....sağolsunlar şimdide daha çok yaz diye teşvik ediyorlar ne yani ben hemen şair ve yazarmı oldum....uzatmaların yaşandığı şu ahir ömürde seni bu sayfalarda görememek üzer beni.....ben er geç senin doğruyu bulacağına inanıyorum....bırakıp geriye çekilmeyide sana yakışmayan bir zayıflık olarak görüyorum... BİLESİN