- 481 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ŞÜKREDEN GÖZLER
KAYNAKTAN DERYAYA
LEBİDERYA
ŞÜKREDEN GÖZLER
"Fethiye’deki Malatyalılar Derneği." Üyelerimizden birinin "Arefe günüyerine ulaştırılması." Şartıyla vermiş olduğu emaneti yerine ulaştırmam gerekiyordu.
Arefe günü erkenden uyandım.
Bir kaç yere uğrayıp derneğin bayramlaşma programını haberdar ettim.
Sonra havanın sıcaklığı nedeniyle olsa gerek uyumuşum. Uyandığımda saat 15:30 civarındaydı.
Bir araç ile Karaçulha’ya gittim. Bir kaç yere uğrayıp bayramlaşamamızı haberdar ettim.
Bir eczaneye giderek;
"Bu beldede zor durumda olan bir insanımız var imiş, bana onun barındığı yerin adresini verebilir misiniz?" Dedim.
Tam olarak hatırlayamadılar. Başka başka insanlarımızdan söz ederek, mali durumu iyi olmayan kardeşlerimizden söz ettiler.
Orada bulunanlardan birisi;
"Karşımızda muhtar var, isterseniz ona sorun o mutlaka biliyordur. Bilmiyorsa bile birinden öğrenir size yardımcı olur." Dedi.
Muhtarın bulunduğu yere geçtim. Durumu izah ettim. Bilgisayarını açtı. Bilgisayarında; "Müşkül durumda." Olanların çektikleri zorluklara göre sıralamasını yapmış. Listesinin ilk sırasına da; "Ayakları kesilmiş,sosyal güvenlikleri olmayan, derme çatma bir evde barınan."Hanımefendiyi." Yazmış.
Bir kâğıda nasıl bulabileceğimi çizerek, adresi yazdı.
Yakınında bulunan zengin birinin evinin olduğunu belirterek, o zengin şahsın adını yazdı.
16:15 civarında tarif edilen yöne doğru yürümeye başladım.
Yol boyu aşağı yukarı "Yedi - sekiz." Kişi; bahse konu olan hanımefendinin adresini sordum. Tanıyan, bilen çıkmadı.
Evinin yakınında bulunan zengin kişinin evini sordum. Onu hemen bildiler.
"O zengin kişinin evi iyiki; ayakları kesilmiş hanımefendinin evine yakınmış, yoksa aradığım yeri bulmak epey zaman alacak." Bu düşüncelerle yürümeye devam ettim.
Fazla yürümemek için yol boyu adres sormaya devam ettim.
Bir beyefendi adresi hemen hemen tam olarak söyledi.
Biraz daha yürüyüp, rastlayan ilk evin baçesinde "Bayram temizliği." İle meşgul olan bir hanımefendiye de sordum."İşte şu karşıdaki sıradan üçüncü ev o hanımın evi." Dedi.
Bir hanımefendi; yere oturmuş o yarım haliyle halinden şükreder bir görünüşü vardı.
"Tarafıma emanet edileni kendisine takdim ederken de incitmemek gerek. Kimbilir ne sağlıklı insandı, kimbilir sağlıklı zamanlarında kimlere el uzatmıştır, hayat işte...
Bizleri; yarın nasıl bir hayat bekliyor." Düşünceleri, aklımda sıralandı.
Lisanı münasip bir dillle; "Hanımefendi dün bir insanımız bize bir emanet ulaştırmıştı. "Bu emaneti arefe günü sahibine ulaştır." Diyerek tenbihte bulundu. Bu emanet size aittir efendim. Hayırlı, huzurlu bayramlar diliyorum." Diyerek bizde olan emaneti takdim ettim.
Bana; "Siz kimsiniz?" Dedi.
"Hanımefendi; ben de öylesine sıradan biriyim." Dedim.
- "Ana yola nasıl gidebilirim?" Sorusuna;
- "Bu yoldan doğruca gittiğinizde ana yola çıkarsınız." Cevabını verdi.
Ana yola çıktığımda saat 18:25 olmuştu.
Gelen ilk araçla derneğimize geldim.
Yol boyu;"İyi ki şu zenginlerin bazıları müşkül insanlara yakın evler yaptırmışlar, o zenginlerin evlerinin sayesinde müşgül insanlarımızın barındığı yerleri bulabiliyoruz." Düşünceleri bana yol arkadaşlığı yaptı.
Hayırlı, huzurlu bayram temennisiyle saygılar sunuyorum.
Huzurlu bayramlar dilerim efendim...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.