ATATÜRK VE BİLİM
Atatürk,mutlu yaşamak için cehaleti yok etmek gerektiğine inanan bir liderdi.Fikir yaşamında da aklın ve bilimin önemli bir yeri vardı.Bunun içindir ki Atatürk,yaptığı her işte akılcılığı ve bilimi esas almıştır.Bağımsızlık savaşımızın sona ermesi sırasında bilimin yaşamımızdaki rolünü her vesile ile tekrarlamıştır.Bağımsızlık savaşının kazanıldığı ilk
günlerde yaptığı bir konuşmada"Orduların sevk ve idaresinde bilim ve fen ilkelerinin kılavuz edinilmesi zaferin sırrı olmuştur.Ulusumuzun siyasi ve sosyal yaşamı ile ulusumuzun
eğitiminde yol gösterici bilim ve fen olacaktır.Hiçbir mantıkı kanıta dayanmaksızın birtakım geleneklere ve inançlara bağlı kalmakta ısrar edenulusların gelişmesi güç olur,belki de hiç gerçekleşmez."demiştir.
Atatürkçülük kalıpşaşmış fikirleri kabul etmez. Çünkü kalıplaşmış fikirler çağa uygulanamaz.Sabit bir düşünceyebağlanmak,denemelere engel olmak insanlığın ilerlemesini engeller.Bu yönüyle Atatürkçülük sabit bir düşünce değildir.
Atatürk,okumanın ve araştırmanın önemini de şöyle belitmiştir:"Türkiye Cumhuriyetinin
temeli kültürdür.Kültür, okumak,anlamak,görebilmek,görebildiğinden mana çıkarmak,ders almak,düşünmek zekayı terbiye etmektir."
Atatürk’ün"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir."özdeyişi,ilim ve fennin dışında yol gösterici aranmaması gerektiğini vurgulamaktedır.Atatürk,yaşadığımız her anın gelişiminin ilim ve fen ile sağlandığını belirtir.İlmin ve fennin gelişmesinin de devamlı takip edilmesinin gerekliliğini söylevlerinde vurgulamıştır.
Atatürk,uygarlığın temelinde bilimin bulunduğuna inanır.Bunun içindir ki batı uygarlığının dinamizminin bilimden ve bilimin gelişmesinden kaynaklandığını yeri geldikçe
dile getirmiştir.
Türk gençliğine düşen görev Atatürk devrim ve ilkelerini,cumhuriyeti bilim ve fennin
ışığında sonsuza kadar yaşatmaktır.
Müfit AKSAKAL
(Atatürkçü Öğrenciler,Mir Yay.İstanbul 1999)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.