BU REFERANDUMDA İKİ KERE HAYIR

• 6 Eylül 2010 Pazartesi 12:12:07

İktidarda oldukları sekiz yıllık sürenin her gününde, bir farklı gerilimi, isteyerek, acemice hesapları ile ya da stratejileri gereği yaşattıkları halkımızın önüne, şimdi de iktidarlarını hem de yargı denetimi olmadan sürdürebilmelerine örtülü destek olacak sözde “daha çok demokrasi” ambalajlı bir oylama getiriyorlar.

Ben referandum oylamasında; bildik oyunlara sapmadan, çifte adres, çifte kimlik kullanmadan, ölü halimi diri göstermeden, yani hile yapmadan aynı zarfın içinde tek oy görünümlü iki HAYIR oyu birden kullanacağım. Bu oylardan biri beynimin ve düşüncemin, diğeri ise yüreğimin ve duygularımın oy’u olacak.

Çünkü ben, düşünce ve duygularımla insanım. Düşünce ve duygularımla bu ülkeyi, örselenmeye, yıpratılmaya çalışılan değer ve kurumları ile büyük Atatürk’ ün kurduğu ve yurttaşı olmaktan gurur duyduğum bu cumhuriyeti çok seviyorum. Ve şimdi burada sıralanmasına hiç gerek olmayan sayısız söylemleri ve tavırları, samimiyetsizliği ve ince hesaplı ama çok acemice uygulamaları ile ve her başarısızlığın sonunda mağdur edebiyatı ile gözyaşları döken bugünkü yürütme kadrolarını ve onun başındakileri ise hiç sevmiyorum. Bunun için HAYIR oyu kullanacağım.

Çünkü bana kendilerini, kendim ve ülkem adına sevebilmem için hiçbir sebep yaratamadılar. Ağlamadıkları zaman kötü ve sert konuştular, hakaret ettiler, tehdit ettiler, küçümsediler. Daha da ileri giderek ve hadlerini, boylarını bin kat aşarak “oylarınızın rengini belli etmezseniz bertaraf olursunuz” diyecek kadar kendi anladıkları şekilde çok demokratik (!) ve tehdit dolu örnekler sergilemekte bir sakınca görmediler. İşte bunun için HAYIR oyu kullanacağım. Bu kadronun başındakinin kendi oğlunun 21 günlük askerliğini, kimlerin karşılayıp-uğurlamasıyla ve hangi şartlarda pamuklara sarılarak yaptığını bütün ülkenin bilmesine rağmen, dağlarda karanlıktan gelecek bir kurşunla ölmeyi bekleyen askere “askerlik yan gelip yatma yeri değildir” diyecek kadar eksik ve yanlış olduklarını bildiğim için HAYIR oyu kullanacağım.

Daha çok getirmeleri bir tarafa, bugünkü zihniyet ve uygulamaları ile demokrasi limanına yanaşmak yerine, dümeni kilitlenmiş ama rotası belirlenmiş bir gemi gibi bilinmezlere doğru sürüklenecek olduğumuz öngörüsü ile ben bu referandumda HAYIR oyu kullanacağım.

Çünkü ben demokrasinin ne olduğunu en az, bu paketin sunucusu “marka” başbakan kadar, onun kadroları kadar ve hatta onlardan çok daha iyi biliyorum. Bunu teoriden öte yaşam pratiği ile öğrendim. Hiçbir koruma duvarının arkasına saklanmadan, hiçbir art amacın gömleğini üstüme giymeden. Bugünkülere benzer uygulama ve anlayışlarla “daha çok” gelişen bir demokrasinin tarihte eşine rastlanmadığını ama böylesi zihniyetlerle yok edilen demokrasilerin tarihte bir değil birçok örneğinin olduğunu bildiğimden. Hem de arkasında hala silinmeyen “gerçek ve acı” gözyaşları ile. Ülkem içinde de izleri olan o gerçek gözyaşlarına saygımdan dolayı HAYIR oyu kullanacağım.

Yargının, yürütme ve yasamanın denetimine alındığı bir ortamda, ancak yürütme ve yasamanın yargı ve adalet güvenliğinden söz edilebileceğini bildiğim için de HAYIR oyu kullanacağım…. Bu sözde yargı reformunun, aylar-yıllar boyu ne için tutuklandığı bilmeden cezaevlerinde yatan tutuklu sayısını azaltmayacağını, adliye koridorlarındaki sade vatandaşa bir sonuç kapısı açmayacağını bildiğim için HAYIR oyu kullanacağım.

Darbecileri yargılamak konusunda gerçek irade varsa, bunu sekiz sene beklemeden neden iktidarlarının ilk günlerinde yapmadıkları ya da kendilerine sözde e-muhtıra verenleri neden madalya ile ödüllendirdiniz sorusuna verecekleri “dürüst” bir cevapları olmadığını bildiğim için de HAYIR oyu kullanacağım. Kürsülerde başta başbakan olmak üzere koro halinde mendil ıslatan gözyaşlarının “timsah gözyaşları” olduğunu ve entelektüel ve sol zeminin kayganlığından sadece üç-beş oy toplama hesabının kokusunu buram-buram tüttürdüğünü bildiğim için HAYIR oyu kullanacağım.

Bu yukarıda yazmış olduklarıma karşı görüşte olan kimi arkadaşlarımız, “demokrasi aynen AKP nin uyguladığı ya da uygulamak istediği gibidir, yargının bağımsızlığı ancak yürütme denetiminde sağlanır, darbecilerden hesap, AKP nin soracağı şekilde böyle desteksiz atıp-tutarak sorulur, sen yanlış biliyorsun, onlar doğru söylüyorlar” görüşünde olduklarından mutlaka “evet” oyu kullanacaklardır.

Ben, referandumda “evet” çıkması halinde atı alanın bir daha geri dönmeyecek şekilde Üsküdar’ı geçmiş olacağı yarınlarda “evet” diyen bu arkadaşlarımızla aynı safta ve aynı nedenle gözyaşı dökeceğimizi bildiğim için şimdiden HAYIR oyu kullanacağım.

“Öncekiler daha kötüydü, bunlardan sonrakiler de daha kötü olur” düz ve yanlış mantığıyla ve bilinenle-bilinmeyenin aynı terazinin kefelerinde tartılmasının bilime ve insana aykırı olduğunu bildiğim için de HAYIR …..

Evet, ben tek oy görünümlü ama biri beynimim ve diğeri yüreğimin izlerini taşıyan iki HAYIR oyu birden kullanacağım. Çünkü ben bu ülkeyi,
ülkemin insanlarının tamamını, onlardan kendi adıma bir tek oy beklemeden seviyorum. Ve AKP zihniyeti ve onun yöneticilerini, kişiye özel değil gerçek anlamda “aydınlık Türkiye” nin önünde bir engel olarak gördüğüm için bu referandumda HAYIR oyu kullanacağım….

Yani ben, 12 Eylül 1980 de kolu-bacağı kesilen demokrasimizin, 12 Eylül 2010 da kafasının da koparılmaması için HAYIR oyu kullanacağım.

Yarınlarımız aydınlık, yolumuz açık denizlere doğru olsun…

Cevat Çeştepe