MUTLULUK

• 5 Eylül 2010 Pazar 05:57:48

Mutluluk her insanın hayali. Herkes sorduğunuz zaman şu cevabı verir: mutlu olmaya çalışıyorum yâda mutlu olmak için çalışıyorum. Neydi bu mutluluk her insanın hayalini süsleyecek kadar hayatımıza giren. Uğruna birçok bedeller ödenen, hayattaki diğer mutlulukları unutturan neydi bu mutluluk? TDK’nın internet sayfası ne diyor acaba mutluluk için? O halde başlıyoruz. Ben yazmanın mutluluğunu duyabilmek için siz mutluluk adına bir yazı okumanın mutluluğu için. Bakın burada bile bir şart var. Başlamak gerekiyor yazmak gerekiyor. Demek ki insan mutlu olabilmesi için bir nedene bir şarta ihtiyacı var. Mutluyum bugün neden? Şunun için bunun için bir şeyi başardığım için sevgilime kavuştuğum için… Yani nedensiz mutlulukta zor gözüküyor. Bir nedene ihtiyaç duyuyorsunuz.
Neydi bu mutluluk bizi bizden alan. Acaba mutluluk, on yedi çocuklu bir babanın harmanı çıkarıp on baş hayvanın samanını samanlığa döküp, on yedi çocuğun kışlık yiyeceği buğdayı yerine yerleştirip, hanımının yaptığı bol ekşili patlıcan dolmasıyla buz gibi ayranı tükettikten sonra toprak damı ayakta tutan direğe sırtını dayayıp, ister zengin ol ister fakir her yemekten sonra bir sigara tüttür felsefesiyle cebinden çıkarttığı keseden bir tütün sarıp, on yedi çocuğa kötü örnek olmak pahasına da olsa ilk fırtı çekmesi midir? Yoksa kız kulesinin karşısına oturup yılandan kaçan kızın hikâyesini yeniden yazmak mıdır?
Neydi bu mutluluk. Hani deriz ya bu mutlu günümüze sizi de bekleriz diye yoksa mutluluk evlenmek midir? Ailelerin istemezük sözüne karşı da olsa her türlü engeli aşıp yıllardır birbirini seven insanların evlenmesi midir? Yoksa evlenen çiftin ilk gecede damadın gelinin duvağını açarak boynuna taktığı beşi birliğe karşılık alnından öpmesi midir?
Devam ediyoruz sorgulamaya mutluluğun ne olduğunu. Harbiden nedir bu mutluluk. Siz söyleyin mutluluk adına bir şeylerin kölesi olanlar. Öğretmenler, doktorlar, mühendisler, anneler babalar, öğrenciler, insanlar siz söyleyin. Yoksa mutluluk yetiştirdiğin öğrencinin yirmi yıl sonra ülkenin başbakanı olması mıdır? Ya da yedi saat süren zorlu bir ameliyattan sonra hayata dönen hastanın iyileşip, çiçekçiden bir çiçek alıp teşekkür ziyaretine gelmesi midir? Ve ya dünyada olmayan bir elektronik malzemeyi icat etmek mi? Yeni doğan bir yavrunun evi şenliğe boğması mıdır? İstatistik dersini hiç takılmadan ve hocaya hakkını yedirmeden geçmek midir? Düşünmek lazım.
Yoksa bu mutluluk denen şey ‘’bugün mutluyum bilader’’ diyen bir kişinin mutlu olmak için bir neden bulması mıdır? Hadi söyleyin bana. Herkesin saat dokuzda yattığı bir kış gününü yaşayan köyde dışarı çıkıp sesiz sedasız sokaklarda yol boyu mu yapmaktır? Ortada bir neden var. Dinlenmek.
Şarkı sözleri ‘’mutlu ol yeter’’ yâda ‘’ayrılsak da mutluluklar dilerim’’ diyor. Acaba mutluluk başkasının mutlu olması için mi çalışmak yoksa başkasının mutluluğu için bir şeylere katlanmak mıdır? Tüm acıya rağmen ayrılıktan sonra mutluluk dileyebilmek midir?
Ha anladım mutluluk bir mazoşist için kendine zarar vermektir. Hani derler ya iki şişe çekelim mutlu olalım ya da basalım iki şırınga mutluluktan uçalım. Çiziktirelim biraz vücudumuzu falan. Bir köşede sızıp, her şeyi unutup-ayılınca kat kat başlayan acılara rağmen- hurilerle dans etmektir. Anlaşılan mutluluk kişiye özgü bir şeydir. Benim mutlu olduğumdan sen olamayabilirsin. Ancak kişisel olmayan mutluluklar da vardır. Bir dedenin torunuyla saklambaç oynaması gibi mesela.
Mutluluk belki de ölümü hatırlamamaktır, unutmaktır. Hiç duymamışsınızdır bugün mutluyum çünkü ölümü hatırladım diyeni. İnsan mutlu bir anında ölümden bahsetmez çoğunlukla hatta bu durumun devam etmesi için hırs gösterir. Durumun devamı için yâda mutlu olmak için her şeyi yapar neredeyse. Hani deriz ya dünyaya tapıyor, dini imanı her şeyi para olmuş diye işte bu açgözlülük mutluluğa karşıda aynıdır. Hep daha fazlası istenir.
Yoksa mutluluk bir devrim mi? Yoldaşların bir araya gelip tüm güçleriyle çalıştıktan sonra kurulu düzeni yıkıp yerine kendi rejimlerini, devrim bayrağını dikmesi midir?
Bence mutluluk ölümü unutmaktır, ondan habersiz yaşamaktır. Aynı zamanda hiç aklından çıkarmamaktır. Düğün günü gibi o günü beklemektir.
Mutluluk mutlu olmak için bir neden bulmaktır.