Yağmur ormalarını arasından haşmetle akan Amozonun suyu azlıyormuş..Bize ne..Amozon nire bura nire..Bundan otuzbeş yıl evvel, Tübitak’ın çıkardığı Bilim ve Teknik dergisinin bir sayısında elli yıl sonra tedbir alınmassa , dünyanın felaketlere uğrayacağına işaret eden bilim adamlarını ne siyasiler ne sermayedeler nede dünyanın halk kitleleri önemsediler.Oooo elli yıl sonra kim öle kim kala .. Şimdi bunu düşünmenin zamanımı..Siyasiler ve sermayedarler elele verip dünyanın ürettiği artı gelirin utanılacak bir oranla ceplerine indirip halklara kemer sıkmalarını, tanrıya şükretmelerini, mutlu ufukların bir gün geleceğini,kıs kıs gülerek , emeklerini iğrenç bir şekilde sömürdükleri halkların ürettikleri artı değeri afiyetle yediler ve hala yiyorlar utanmadan.. Yaptıklarını saklayabilmek için halkları birbirlerine düşürerek , ordular kurarak bu iğrenç savaşlardan dahi nemalanmadan utanmadılar, utanmıyorlar ve utanmayacaklardır.Farizi sınırlar koyarak dünya halklarını birbirlerini fazla tanımamaları,bez parçalarını kutsallaştırarak halk kesiminin yaşama yeni başlamış çocuklarının ellerine silah ,gözlerine kin,ekerek oyalayarak, kitlelerin birleşerek uyanmaması için yapılabilecek ne varsa yapıldı yapılıyor dünyada..Yağmur ormanları yok oluyor, Amozon kuruyormuş Bize ne..Halkların yoksulluğunda,açlığında eğitimsizliğinde yarın geleceği apacık belirtilerle görülen doğa felaketlerinin ne önemi var değil mi!. Buzlar erir , sonsuz yağmurlar başlar,yeryüzünün tümü sular altında kalınca, nasılsa bir peygamber bulunur ve büyük bir uzay aracıyla bir başka gezegende yeni bir yaşama başlar siyasiler ve sermayedarlar..
Ya cehalete yoksulluğa zenginlikleri uğruna mahkum ettikleri halklar ne olacak.! Onlarda tanrının kayığına binerek bilinmez görünmez tutulmaz bir yere gideceklerdir herhalde..

Fakat doğanın en sonunda insanoğlunu aniden yok ederek , yeni bir yaşamı yaratacağı bu yokoluşta doğa çok adil davranaçaktır..

İnsanoğlu , hala savaşlardan sınırlardan,ırkçılıktan,faşizimden,kin ve nefretten,paranın kirinden,emeği aşağılamaktan vazgeçmediğine göre olacaklarıda, geldiğinde boynu eğik karşılayacaktır..

Umutsuz bir bekleyişle.

04/09/2010 İzmir