Olkan SEZDİN (3)
Olkan Sezdin; BMW Motosiklet Özel Servisi ve Kawasaki Motosiklet Yetkili Servisi olarak hayatına mutlu bir şekilde devam ediyor. Tanıtım gezilerinde sonra şimdi de motosikleti anlatıyor…
Dünyada yaygın olarak kullanılmasına rağmen (savaşlar dahil) yurdumuzda 50-70’li yıllarda Avrupa’dan gelen göçmenlerle,bisiklet vasıtasıyla hayatımıza girdi. :) Bence tabi…
Ancak, 90’lardan sonra yaygın olarak kullanılmaya başladı. (Daha çok hobi olarak) Televizyon ve sinema ile birlikte
‘kötü çocuk’ olarak lanse edildi. Serseri aracıydı. Ve motosiklete binenlere serseri gözüyle bakılıyordu. Oysa günümüzde
işi yoğun ve yaygın olan doktorlar, avukatlar ve çeşitli şirket yöneticileri hobi’den çok ihtiyaç olarak kullanıyorlar. Cerrah ameliyatına, avukat duruşmasına, şirket sahibi toplantısına bu araç vasıtası ile yetişebiliyor. Malum İstanbul trafiğii:)) park sorunundan bahsetmiyorum bilee:)
Günümüzde İstanbul trafiğinde motosikletin avantajları tartışılmaz. Hem trafik, hem park, hem de kullanım maliyetleri otomobilden çok düşük. Yakıt sarfiyatı ve tabii ki zehirli atık gaz oranını da gözden kaçırmamalıyız. Alet aynı zamanda çevreci yanii..:))
Servislerden bahseder misin?
Motosikletlerin satılmasında en büyük etkenlerden biri. Kullanım maliyetleri ve aracın devamlılığı için önemli. Bakımı yapılmayan motosiklet arızaya mahkum. Tıpkı diğer araçlar gibi.
Bakımın önemi biliniyor mu ve bu iş eğitimli kişiler tarafından mı yapılıyor?
Maalesef hayır.:( Birkaç servis dışında bakım uzman kişiler tarafından yapılmıyor. Oysa oldukça önemli bir konu. Motosiklet kullanıcısı servis elemanına canını emanet ediyor aslında. Ama ne kullanıcı ne de servis elemanı bunun farkında.
Burada dünya kadar para verilip alınan motosikletlerin bakımının düzgün yapılmasından bahsetmiyoruz sadece. O motosiklete dünyanın parasını verdikten sonra servis giderlerinden kaçan kullanıcılar, farkında olmadan canlarını tehlikeye atıyorlar. Bahsi geçen rakkamlar ise atla deve değil... Komik farklar…
İnsan hayatından bahsediyoruz yanii!
Servisten çıktıktan birkaç km sonra motosikletinin yağ tapası düşüp, boşalan yağdan dolayı kaza geçiren çok binici var.
Bir ustanın (usta denilenin) yanında kısa süre çalışan biri kontrolsüzlükten dolayı ‘Bende yapabiliyorum nasıl olsa’ diyerek dükkan açıyor. Teknolojiyle beraber motosiklet de hassaslaşıyor. Teknolojik oluyor.
Bunun anlamı da; motosikletin çalışma düzeni ve olan arızaların tespiti için o modele ait pc destekli yazılımlara ihtiyaç olması. Bu yazılımlar her bakım periyodunda muhakkak kullanılmalı.
Bunların takibini yapıp bilgi edinmek 1 marka için olası. Her markayı yaparım, onarırım demek gerçek dışı. Tabii ki ithalatçı firmalar ürünleriyle ilgili eğitimler veriyorlar. Ustalar bu eğitimlere katılıp, bilgilerini yeniliyorlar ancak; eğitimli usta sayısının azlığından dolayı bu sektörde transfer çok yaygın. Bir firmada 2-3 yıl çalışmış eleman o yılların modellerini biliyor, eski modelleri bilmiyor. Başka firmaya transfer olduğunda ise o firmanın yeni modellerini öğreniyor. Dolayısı ile marka devamlılığı olmadığı için bilgi hep eksik kalıyor.
Kullanıcı şöyle düşünebilir, ’Ne olacak yanii? o da motor’ Bu da motor. Mantık olarak doğru görünebilir ama hiç de öyle değil. O kadar hassas ayarlar ve ekipmanlar var ki… Ben özel takımım olmadığı için kuzenimin küçücük bir scooter ini söküp aktarma kayışını değiştiremedim. Eski düzen tornavida çekiç mantığı çook eskilerde kaldı artık. Söktüğüm yerleri geri takıp..yetkili servise yolladım kuzenimi..:)
Kullanıcı bunu nasıl anlayacak?
Araştıracak! Nasıl ki her türlü faydalı ve faydasız bilginin kaynağı olan internette bayan-erkek arkadaş bulabilmek için zaman geçiriyorsa…Motosikletinin servisi için de araştırma yapacak! Bakacak… Servis elemanının geçmişi nedir? Aldığı eğitimler nedir? Bu eğitimleri belgeleyebiliyor mu? Anı markada kaç yıldır çalışıyor? Öğrenecek ve motosikletini ona göre teslim edecek servise...
Ve çok önemli bi konu daha.. Bilinmelidir ki bi servis görevlisi her ne kadar işini iyi biliyor ve yapıyorsa dahi sihirbaz değildir! Olmayan bir parçayı yaratamaz… Sipariş verir ve gelene kadar beklemek zorundadır. Ustanın kötü günü yoktur! O günü kapıdan giren müşterisinin tavrı belirler.:)
Bu açıklamaları yapma gereği duyuyorum çünkü; dediğim gibi internette bilgi alışverişi yapan pek çok motosiklet kullanıcı gurubu var. Elbette çok faydalı bilgiler paylaşılıyor ama.. Her bilginin de doğru olduğunu varsaymak gerçek dışı olur bence.
www.kaosmoto.com
(Devam edecek)
YORUMLAR
ESMA HAINM BMW Yİ OĞLUM DYMASIN İKİ TEKERLEKLİYE ESKİDEN ŞEYTAN ARABASI DERLERDİ KORKUYORUM BEN İKİ TEKERLEKLİDEN ZİRA ÇOK YUVARLANDIM ÜZERİNDEN
YİYADA TEBRİK EDERİM SENİ
Esma KAHRAMAN
İlgiyle izlediğim bir seri oldu, otomobil kullanmayı tercih ediyorum ama oralarda olsam sanırım bende motosiklet tercihimi kullanırdım.