BEYAZDAKİ SİYAH LEKE *2*

• 4 Eylül 2010 Cumartesi 01:13:14

Farkına varıldığı için hemen arkasını dönmüştü genç kız telaşla.
İlgisini çekmişti kızın yüzü ,gülümseyişi.
Hayallerimdeki arayıpta bulamadığım kız bu diye gülümsedi.
Biraz daha oyalandı.Kızı gözünden ayırmak istemiyordu.
İlgi çekmemek için mağazadan dışarı çıkıp biraz ileride Kafe,de soğuk bir şişe su aldıktan sonra bir masaya oturdu.

Gözü mağazanın kapısındaydı. Bir saniye bile gözünü kapatmadan,belki görmeden geçip giderse diye tedirginlik yaşıyordu.
Garip gelmişti .Nasıl olmuşta onun bakışlarını hiç görmediği halde üzerinde hissetmişti.
Sanki uzun yıllardır onu tanıyor gibiydi.
Hala gözlerinin önünde saçıyla oynayışı,duruşu,masum sıcak bakışlarıyla yüreğine girivermişti bu kız.
Beyninde bir soğukluk esiyor,rüzgarda kalmış apansız bir buz gibi üşüyordu.
Kalbi ise hızla çarpıyor,elleri dizleri titriyor,vücudu ise alev alev yanıyordu.
Suyundan büyük bir yudum aldı.Dili damagına yapışmıştı.

Neyi bekliyorlardı ?
Neden daha çıkmamışlardı ?
İyice sıkılmıştı beklemekten
Sabrı kalmamıştı artık

Telaşla ayağa kalktı.Gidip bakacaktı .Görmek istiyor içi içine sığmıyordu.
Sürahinin boş bir bardağı doldururkenki taşması gibi olmuş nefes alışı zorlanmış içine bir sıkıntı oturmuştu.
Adımları sıklaştı,ve bir anda kalakaldı.
Çıkıyorlardı .İşte oradaydı sanki güneş doğmuştu.Mutluluktan kanat takıp uçmak geldi içinden.
Yanındaki kadın herhalde annesi olmalı diye düşündü,diğer kızlarda kardeşleri yada arkadaşlarıydı.
Böylesine düşünürken bile kızdan gözünü ayırmıyor,kenetlenmişcesine kalakalmış bir ruh gibi beyazlıkların perde perde aralanmasıyla izliyordu gizemli yüreği.
Kızda onu görmüş yanındakilere farkettirmeden ara ara başını çevirip bakıyor,gülümsüyordu.
Otobüs durağına gelene kadar bu böyle sürdü.
Herkes bindikten sonra oda otobüse bindi.
Koltuklar doluydu.Annesini olduğunu sandığı kadına gençlerden biri yer verdi.
Kızlar ise ellerinde poşetlerle ayaktaydılar.Bir şeylerden bahsedip gülüşüyorlardı.
Kalabalığın arasından ilerleyip kızların yanına kadar geldi.
İşte yine karşısındaydı.
Onu görünce atmosfer değişmiş ,kalabalık, yoğun ses,itelemeler,öflemeler, sıcak hava herşey hatta dünya ile ilişkisini kesmişti.
Koparmıştı bir anda benliğini.
Sadece sıcacık içten gülümseyişiyle bir çift ela göz ve kendisi kalmıştı yeryüzünde.

Bir yeşil vadiydi burası;
Şelalelerin hırçın akan sularındaki köpüklerin bir anda uzaklaşıp sakinleşmesi gibi duru.
Tüm kelebeklerin ömürlerinin insan ömrü kadar uzayıp renklerini hep muhafaza etmesi gibi capcanlı.
Tüm güllerin kokularını ayrı ayrı nağmelerle kulaklarına fısıldayışları gibi efsunlu bir şarkı dinler gibi.
Tüm yıldızların kopup koynuna serpiştirilmiş ,kalp atışlarının yağmurlu bir gecede şimşeğin çarpması gibi insanı önce titretip elinin ayağının kesilmesi yere değen adımlarının hissizleşip arkadaki izlerini görmeyişindeki esen rüzgardaki ılık meltem gibi.

Dolunayın gölün sığ sularında kendini tüm karartılı gölgelerden arındırması , sallanan salıncaktaki pembe elbiseli kız çocuğunun masum bakışlarındaki toz pembesi yanaklarının güzelliğindeki ışık gibi.

Erik ağacındaki yeşilliklerde tüm renklerin aromasıyla harmanlanıp yüreklere akması akıpta coşkun ve upuzun uzayıp giden dağların yamaçlarına kurulmuş evren misali.
Coşkun ,deli dolu bir ırmak,bir bulut sadeliğinde,günahsız bir bebek gülümseyişinde,belkide hiç bilmediği kuytuluklardaki namahrem bilmecelerde adını bile bilmediği sükut ettiği bir nihavent şarkı bir neyden üflenen türkü gibi .
Kopamıyordu,koparamıyordu kendini.

İçindeki tüm kötü acımasız düşünceler karanlığın yerini içinden havalanan ruh gibi kanat çırparcasına her zerresine nüfuz edip berraklaştırıyordu.
Dizlerinin bağının çözülüp ayaklarının yerden kesildiğini ,kollarının ve omuzlarının günlerce ağır bir yük çekmişcesine yorgun ,bitkin ,yitik bir halde güçsüz ve çaresizce kalıverişine anlam veremiyor,içini kaplayan bu saadetin hiç ama hiç bitmesini istemiyordu.
Otobüsün aniden durmasıyla,bir anda ne olduğunu anlayamadı.
Sersemlemiş düşmemek için zor tutunmuştu.
Afalladı birden !

Otobüste kimse kalmamıştı
Herkes nereye gitmişti ? Ya o ,o nerdeydi ela gözlüsü yoksa bir hayalmiydi .
Gördüğü bir rüyanın peşinden bir bilinmeze mi sürüklenmişti ?