- 718 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ZEKAT ve BİZ...
"Dört özellik vardır ki, kimde bulunursa, Allah o kimseyi cehennemden uzak kılar ve onu şeytandan korur: Kötü bir şeyi yapmak isterken iradesine hakim olan; Nefsi istemediği halde, güzel bir şeyi yapan; Bir şeyi canı çekip, iştah duyduğunda nefsine engel olan; Öfkelendiğinde, öfkesini tutan...
Dört özellik daha vardır ki, kimde bulunursa, Allah rahmetini o kimse üzerine yayar ve onu cennetine koyar: Bir yoksulu koruma altına alan; Zayıfa merhamet eden; Emri altındakilere (işçi ve hizmetçilerine) yumuşak davranan; Anne babasına bağış ve iyilikte bulunan." Hz. Muhammed (SAV)
"Allah’a yemin olsun ki, hiç bir kul, kendi için istediği güzelliği din kardeşi için de istemedikçe tam iman etmiş olmaz." Hz. Muhammed (SAV)
"Allah bir sadaka sebebiyle yetmiş türlü belayı def eder." Hz. Muhammed (SAV)
"Bir iyiliğe öncülük eden kimseye o iyiliği yapanın ecri gibi sevap vardır." Hz. Muhammed (SAV)
"Hiçbir baba çocuğuna iyi terbiyeden daha güzel bir miras bırakamaz. Hz. Muhammed (SAV)
Zekât Nedir Kimlere Verilir? Neden Verilmelidir? Kimler Zekat Vemelidir? Zekat Vermekle Yükümlü Olanlar Kimlerdir? Zekat Hesaplaması Nasıl Yapılır?
Zekât, İslam’ın beş temel esasından biridir. Zekât; fakir, miskin ve muhtaç kimselerin acil ihtiyaçlarının zenginler tarafından belli oranlarda görülmesini, böylece aralarında yakınlık oluşmasını temin eder.
Zekât, servet düşmanlığını önler ve mala manevi güvence sağlar. Zekât ve sadaka, malın bir nevi manevi sigortası gibidir. Zekât, fakirin hakkıdır. Allah Teâlâ dinen zengin sayılan kimsenin malının sadece “kırkta birini” fakirlere ayırmıştır.
(Biriktirmiş olduğunuz paranın üzerinden bir yıl geçmişse borçlarınız bu paradan çıkarılır kalan paradan zekat verilir. Örneğin; para biriktirmeye başlarken 100 liranız vardı ve bir sene sonra bu rakam 5000 lira olduysa 5000 lira üzerinden zekat ödemelisiniz. Eğer borcunuz varsa bu 5000 liradan düşüp öyle zekat vermelisiniz. Borçlarını ödedikten sonra 90 gram altın karşılığı parası, ticari malı veya altını/gümüşü vs. değerli malı olana zekat vermek farzdır.)
Vakti geldikten sonra artık zekât olarak tahakkuk eden miktar, mal sahibinin değil fakirin kısmetidir. Vermeyenler zaten fakir olan kimselerin malını haksız yere alıkoymuş olurlar. Kur’an-ı Kerim’de;
“Mallarında (yardım) isteyen ve (iffetinden dolayı istemeyip) mahrum olanlar için bir hak vardır.” (Zariyat, 51/19)
buyurulmuştur.
Zekâtın bir amacı da servetin belli kimseler elinde orantısız bir güce dönüşmemesi ve toplumda ekonomik denge kurulmasıdır.
“O mallar, içinizden yalnızca zenginler arasında dolaşan bir servet (ve güç) haline gelmesin diye (Allah böyle hükmetmiştir.)” (Haşr, 59/7)
Zekâtın kelime anlamı temizlenmedir. Fakirin hakkı verilince hem mal temizlenerek helal mal haline gelmesi sağlanmakta hem de bir ibadeti yerine getirdiğimiz için kalbimiz mal hırsından ve günahlardan temizlenmektedir.
Ya Huu!
Düşün diyor bir ses
Hayal et...
Gözlerini kapa
öldüğünü
Düşün...
Kara toprağın bağrına verilmeden önce
teneşirde yunduğunu...
Ruhumun kirlerinden
Sen arındır
Rahmetin/le
Sen yu...Allah’ım!
Son nefeste dedirt
Ya Huu!
düşün...diyor aynı ses!
İşte son durak
Toprak...
Korkma!
Diyor
fısıltıyla başka bir ses...
Kara bağrım
Ana kucağı...
Böcük börtük seninle gelir
Yılan çiyan...
Sen ekersen gonca güller biter.
Sonra veriyor müjdeyi
Korkma!
ne verirsen
o seninle gider...
Yüzün gözün
Toprakla dolmaz
Elini gerer
Melekler...
asude_vuslat