- 5964 Okunma
- 74 Yorum
- 0 Beğeni
GAFLET
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
GAFLET
Millet olarak nedense silahı çok severiz. Köyler de başlık parasının yanında oğlan evinden kız tarafı birde silah ister. Kardeş yolu diye, hemen, hemen her evde çoğu ruhsatsız silah bulunur. Zamanımızda silah sahibi olmak çok kolay. Çarşıda pazarda çoğu kimsenin bir güç simgesi olarak belinde taşıdığı çeşit, çeşit silahları hepimiz görüyoruz.
Asker olduğum için bir beylik birde zor alımdan sahip olduğum iki silahım var. Aldığım gibi duruyor. Nedense bir yılanı birde silahı hiç sevemedim.
Öyle meslektaşlarım var ki pijamaları üstündeyken belinde silahla dolaşırlardı. Çok rahatsız olur devamlı onlarla alay ederdim. Bazıları tatil günlerinde silahlarını temizler çocuklarıyla atış talimleri yaparlardı.
İki oğlumda silahı benim gibi sevmedi. Hiçbir zaman silaha gereksinme duymadım. Evde hanım nereye kaldırdıysa yerini bile bilmem. Ne sorar nede merak ederim.
Sene bin dokuz yüz yetmiş dört Kıbrıs barış harekậtı, alarm seviyesi en üst düzeyde. Devamlı mesaideyiz. Savaş teçhizatıyla donandık. Başımızda çelik miğfer belimizde silah elimizde çift şarjörlü makineli tüfek hem elimdekinden hem belimdekinden nefret ediyorum. Başımın belası bunlar, tüm nöbetçilere hakiki mermi dağıtılmış. Her an bir emirle intikallere gidebiliriz. Ailemizle helalleştik. Telefon görüşmesi yok gizliliğin son noktası.
Alarm seviyesi üst düzey, hazırlıklar tamam. Geceleri karartma var. Nöbet yerleri takviyeli, devriyeler parolasız kuş uçurtmuyor.
Endişe merak diz boyu, Erlerimiz coşkulu
Kıpır, kıpırlar rasgele bir şeyler uyduruyorlar. Biraz sonra uydurduklarına kendilerde inanıyordu. Nöbetçi subayıyım. Radyom devamlı açık, telsizler devrede. Haberler bitince Hasan Mutlucan’ın bariton sesiyle coşuyoruz.
“yinede şahlanıyor aman kolbaşının da yağız atları”
Birden santral binasından gelen silah sesiyle irkildim. Arkadaşıma dönerek şaşkın, şaşkın
“duydun mu?”
“evet”
Koşarak binadan içeri girdim. Aman Allah ım. Yer gök birbirine karışmış. Kıyamet kopmuştu. Put gibi duran üç asker ayakta. Yerde kanlar içinde yatan santralci askerim, duvarda et ve kemik parçaları, yerler kan gölü. Her taraf barut kokuyor. Nutkum tutuldu. Titreyen sesimle
“ne oldu çocuklar kim yaptı.”
Ses yok zaman durmuş. Sapsarı kaskatılar. Hepsi şokta facianın içindeyim. Çaresiz bir şekilde ne yaptığımı bilmeden oraya buraya gidip geliyorum. Boğazım kurudu. Sesim kısık.
Askerlerin ellerinden silahları aldım. Doktora ve komutana haber verdim. Askeri savcı geldi. Gece yarısına kadar soruşturmalar sürdü. Tatsız ve bitmeyen bir gece geçirdik. Hepimiz perişanız ki sorma.
Devriye gezerken santral binasına uğramışlar. Arkadaşı ile şakalaşırken. Silah birden ateş almış. Yaşamın durduğu an. Ölen askerimi morga diğerini askeri cezaevine götürdüler. Mahkemesi kısa sürdü. O sıralar çektiğim üzüntüyü, bir ben bilirim birde Allah.
Kasıt olmadığı için görevi ihmal ve ölüme sebebiyetten beş sene mahkumiyet cezası aldı. Ölen Merzifonlu Ahmet fakir bir ailenin çocuğu, temiz ve düzgün biriydi. Öldüren İstanbullu çok zengin bir ailenin tek çocuğu Cafer’di. Bu askerimde hayat dolu çok efendi biriydi.
Lüleburgaz da görev yaptığım yıllarda eşimle bir hafta sonu İstanbul Galleria da gezerken omzuma dokunan bir elle arkaya döndüm. Uzun boylu biri
“komutanım merhaba”
“merhaba”
dedim. Ama tanıyamadım. Şaşkınlıkla yüzüne bakarken zorlanıyorum. Nafile çıkaramadım.
“Komutanım ben Cafer İzmit te Kıbrıs barış harekatı olurken arkadaşını vuran Cafer”
Şaşırdım. Yıllar önce yaşadığım o acı olay aynı canlılığıyla gözlerimin önüne geldi.
“Evet hatırladım. Ama o bir kazaydı. Peki Cafer nasılsın”
“sağ olun komutanım iyiyim sizi buralarda görmek çok güzel bu gün benim konuğumsun hiç itiraz istemem. Ben sizi yıllardır arıyorum. İzmir’e tayin olduğunuzu duydum. Bir türlü ulaşamadım. İnanın şu an sizi görünce dünyanın en mutlu insanı oldum. Lütfen beni kırmayın benim misafirim olun komutanım.”
“Bak Cafer sağ ol biz biraz gezip akşam otobüsüyle döneceğiz.”
“Olmaz komutanım benim misafirimsin.”
Oda bende ısrar içindeydik. Eşim dayanamayıp tamam deyince rahatlamıştım.
Lüks arabasını şoförü kullanıyor. Cafer önde hanım ve ben arkada, Boğaziçi ne doğru ilerliyoruz. Araç telefonu ile eşini aradı.
“Çok önemli misafirlerimle geliyorum. Görüşürüz.”
Araba büyük bir yalının önünde durdu. Merak içinde
birbirimize bakarak içeri girdik.
İki adet mavi gözlü kanada kurdu, çok şık ve güzel bir bayan yanında çocuklarıyla gülerek bizleri karşıladı.
İki hizmetçi, Cafer’in elindeki paketleri alırken cenneti andıran bahçeden giderek büyük yüzme havuzunun önüne sıralanmış koltuklara oturduk.
Aman Allah’ım tüm güzellikler burada! Bahçe çok bakımlı, rengarenk çiçeklerle dolu, ağaçlarla bezenmiş, bahçeden mas mavi Boğaziçi tüm ihtişamıyla karşımızdaydı. Emsalsiz İstanbul dünyada bir eşin daha yok ki. Her köşesi muhteşem tablolar gibi.
Onun güzelliğini anlatmağa kelimeler aciz kalır.
Tanışma faslından sonra sohbetlere daldık. Eşim eşiyle yalıyı gezmeye çıktılar. Cafer viskilerimizi yeniledi. Sohbetimiz o uğursuz geceye geldi.
“Komutanım şu an çok rahatım. Sizi gördüm ya, olay olduğu günden bu güne kadar hiç yaşamadım. İşte gördüğün gibi çok zengin bir ailenin oğluyum. Evliyim iki erkek çocuğum var. Eşim çok iyi biri. Dünyanın tanıdığı ve pazarı bol olan halı işiyle uğraşıyorum. Tahmin edemediğinden daha da zenginim. Her şeyim var. Beni yıkan o uğursuz geceyi hiç unutamadım. Dünyanın en ünlü psikiyatrilerine en pahalı kliniklerine gittim. Tedavim için büyük servetler harcandı. O olay her gece kabusum oluyor. Uyuyamıyorum. Kazara vurduğum Merzifonlu Ahmet’in görüntüsü beni kahrediyor. Cezamı çektikten sonra babasının yanına gidip helallik aldım. Babası berber, dükkanını tefriş edip şehrin en güzel yerinden onlara bir daire aldım. İhtiyaçları kadar parayı devamlı gönderiyorum. Her sene birkaç aylığına buraya gelirler. Onlara Dünyayı gezdirdim. Beni çok sevdiler ve affettiler.
Babası bir gün
“ bak oğlum bizim kaderimiz böyleymiş. Yapacak bir şey yok. Allah bir oğlumu aldı. Ama seni verdi. Allah senden razı olsun Sana hakkımı helal ediyorum”dedi.
Ama ben hala kendimi affetmiyorum. Elimdeki silahı almasaydın aynı silahla intihar edecektim. Bu günleri size borçluyum. Emeğiniz bende çok. Çocuklarımın adına onun ismini verdim. İkiz doğdular birinin adını Ahmet Armağan diğeri Ahmet Yadigậr.
O günden beri elime hiç silah almadım. Fabrikamda güvenlikçilerin ve korumalarımın da silahı yok. Bir anlık gaflet bir anlık hata yıllarıma mal oldu. İçim hala bomboş yangınlarım hiç sönmüyor. Zamanı geriye çevirmek olsaydı tüm servetimi verirdim. Ahmet bir kere öldü. Ben her gün ölüyorum. Söyle komutanım daha neler yapayım.”
Cafer tüm duygularını aktarırken arada bir gözünden süzülen yaşlara mani olamıyor. Sesi bazen titriyordu. Çivilenip kalmış. Pür dikkat dinlemiştim. Bu asil yüreği taktir etmemek elde değildi. Olmamasını istediği bir olayı yaşamış yıllar geçmesine rağmen hiç unutamamıştı. Eğer bir diyet borcuysa ödemiş ve ödeme yede devam ediyordu. Yanına gidip sarıldım. tokalaşırken elimde bir eksiklik hissettim. Sağ elim sağ elini kavramıştı. Bıraktıktan sonra işaret parmağının olmadığını fark ettim.
“hayrola Cafer bir kazamı geçirdin”
“ hayır komutanım tutuklandığım günün sabahında hapishanede berber beni tıraş ederken masanın üstünde duran makasla ben kestim. Çünkü o parmağım tetiğe dokunmuştu.”
YORUMLAR
Aman Allah’ım tüm güzellikler burada! Bahçe çok bakımlı, rengarenk çiçeklerle dolu, ağaçlarla bezenmiş, bahçeden mas mavi Boğaziçi tüm ihtişamıyla karşımızdaydı. Emsalsiz İstanbul dünyada bir eşin daha yok ki. Her köşesi muhteşem tablolar gibi.
Onun güzelliğini anlatmağa kelimeler aciz kalır.
Tanışma faslından sonra sohbetlere daldık. Eşim eşiyle yalıyı gezmeye çıktılar. Cafer viskilerimizi yeniledi. Sohbetimiz o uğursuz geceye geldi.
YİNE BİR GÜZEL YAZI DİZESİ OKUDUM MÜKEMMELDİ....TEŞEKKÜRLER...SAYGILARIMLA..
gerçekten içim burkuldu Cafer kardeşimizin başına gelen talihsizlik, Ahmet kardeşimizin kaderi nediyelim allah rahmet eylesin o bir kere şehit olmuş amacafer binkere ....
gerçekten çok zor benim başıkma gelse ne yapardım acaba diye düşündükce okur olmamarağmen insan derinden etkileniyor...
komutanım elinize saylık birde çok güzel bir anlatım şeklinde yazmışsınız insanı çekiyor satırlar içerik acı dolu olmasına rağmen.. ellerinize yüreğinize sağlık...
Günay bey ile Sinop'ta kızacık bir görüşmemizde sizin bu yazmış olduğunuz yazının kritğini yapmış, ve hemen telefona sarılıp size alao demiştik. O günlerde zaman bulup okuyamamıştım. Şöyle bir başlığına bakıp ayrılmış ama geldiğimde mutlaka okuyacağıma söz vermiştim kendi kendime.
Şimdi sözümü yerine getirebildim ancak. Böylesine ders veren ve böylesine bizi duygudan duyguya sürükleyen yaşanmış bir olayı okuma fırsatını geç de olsa yakalamaktan dolayı mutluyum Tacettin bey.
Bir anlık gaflet insan hayatını bir ömür etkileyebiliyor değil mi? Tıpkı Cafer'in hayatı gibi.
Tüm kalbimle kutluyorum yazınızı ve teşekkür ediyorum paylaşımınız için. Saygılar yüreğinize. Telefon açarak kutlamıştım bayramınızı ama yine burada tekrar kutlamaktan dolayı da mutluyum.
“hayrola Cafer bir kazamı geçirdin”
“ hayır komutanım tutuklandığım günün sabahında hapishanede berber beni tıraş ederken masanın üstünde duran makasla ben kestim. Çünkü o parmağım tetiğe dokunmuştu.”
YAŞANMIŞ GERÇEKLERİN YAZAN KALEMİNİZDEN DÖKÜLENLRİ ZAMAN ZAMAN TEBESSÜM,ZAMAN ZAMAN,GURUR BAZENDE HÜZÜNLE OKUYORUM ZAMANI EL VERDİĞİNDE DEĞERLİ DOST ÜSTAD YİNE ÇOK GÜZEL VE ONURLU DİZELER CANDAN TEBRİK EDİYORUM KALEMİNİZ KAVİ BAŞARILARINIZ BİTİMSİZ OLSUN.SELAM SAYGILARIMLA..
Hocam daha önce okuduğum yazılarınızdan, içerik, anlatım olarak da çok daha başarılı..
Verilen mesaj da düşündürücü..Silaha çok meraklı bir toplum olmamıza rağmen, onun yarattığı gerçekler, dramlar yaşamın gerçeğini gözler önüne seriyor..
Özellikle siahla geçen bir meslekte olmanıza rağmen sizin bunu gözler önüne sermeniz takdire şayandır..
Teşekkür ederim..
SAYGIM,SEVGİMLE..
Tacettin bey. yazınız çok anlamlı. Zaten hak ettiği için hakkını vermişler kardeşim muhteşem olmuş çok güzel bir anlatım yüreğinize sağlık, var olasınız.çok etkileyici bir anı ölen şehitlerimize allahtan rahmet diliyorum.Ölen ölür bir kerede ya öldüren ömür boyu ölür. Allah kimsenin canını kimsenin elinden almasın vicdan azabından kurtulamaz .Selamlar Saygılar......
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım
Doğrusu o kadar helallik almayı, yardımcı olmayı düşünen birinin, bir de parmağını kesmesini ummuyordum.
Çok ibretlik ve güzel bir öyküydü. Nefis bir dil kullanılmış, insan olayın içinde hissediyor kendini.
Paylaştığınız için teşekkürler ve yeteneğiniz için de tebrikler.
Selamlarla...
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım
muhteşem bir insanlık,onur ve gurur öyküsüydü..
paylaşımınız için teşekkür ederim..
kutlarım sevgili dostum..
sevgimle..
tacettin yıldırım
hayrola Cafer bir kazamı geçirdin”
“ hayır komutanım tutuklandığım günün sabahında hapishanede berber beni tıraş ederken masanın üstünde duran makasla ben kestim. Çünkü o parmağım tetiğe dokunmuştu
Hocam final beni vurdu içim ve tüm vücudum titriyor. Gerçekten asil ve değerli bir askermiş,bizim tanıdığımız zengin........z benzemiyor.Gerçek ve mert Türk askeri Cafer'e bende buradan selam ve saygılarımı gönderiyorum belki Allahın bir dersi idi o zenginliğin içinde gör cafer nasıl biri olup nice Ahmet'lerin canı yanacaktı,Cafer'i Cafer yapan bu olay,mutlaka belki Ahmet Kıbrıs savaşında şehit olacaktı belki, Ahmet'e rahmetler diliyorum.Ruhu şad olsun,mekanı cennet olsun. Güzel yazıydı bizimle paylaştığınız için teşekkürler tebrikler.Saygılar...
tacettin yıldırım
merhaba tacettin ablacığım yine çok güzel bir yazını okudum yüreğin var olsun bu seferki bayağı bir hüzünlü oderecede ders verici bir olay gerçekten şakalaşırken yapılan bir hata insanın hayatında neler değiştiriyor bunu gözlemlemek insanı bayağı bir düşündürüyor inan okurken ağlattın beni ablam hatayı analamak ta bir o kadar güzel zaten diyetini fazlası ile ödeyen bir insan var karşımızda ama birde yitip giden bir gencecik hayat ver nerden abakarsan bak her iki yönüde içler acısı ablacığım dilerim bu yazın insanız her an başımıza böyle bir olayın gelmeyeceği ne malum bu tam ders alınacak ibretlık bir olay bunub bizlerle paylaşman çok güzel yüreğin var olsun ben çokhasta idim göremedim özür dilerim yarın bursaya oglumu evlendirmeye gidiyorum biraz belkı aranızda olmaya bilirim gelince görüşmek üzere hoşçakal
tacettin yıldırım
Acıklı bir film seyrettim.
Yazan rejisöre çok teşekkür ederim.
Konuyu harika yazmışsın değerli arkadaşım.
Hep diyorum,baştan yanlış meslek seçmişsiniz.
Edebiyatçı olmalıydınız.
(Askerlik mesleğinize sözüm yok)
Kutlarım kaleminizi.
Saygılar...
tacettin yıldırım
değerli abim gerçekten yazınızı canı gönülden okudum çok etkilendim çünkü yaşmın içinde
her satır örnek olacaktır okuyucaya eminim
hayranlıkla okudum çok teşekür ederim bizimle bu anlamlı anınız paylaştığınız için
yüreğinize saglık güne çok ama çok yakışmış yazınız
kaleminiz varolsun
saygılarımla
zaralıcan
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım
Cok degisikti cok etkileyen bir ani yine sizden.
Evet ölen bir kez ölür öldüren yasadikca her gün ölür.
Hele birde istemeden böyle birseye sebebiyet vermek cok daha zordur.
Ama insan evladi olan zengin de olsa degismiyor vicdanliysa vicdanli bir insan.
Ölenin ailesinin hayir duasini alacak kadar.
Yüreginize saglik degerli dost her zamanki gibi cok güzeldi.
Sonsuz saygimla
tacettin yıldırım
Çok acı bir olay....Hani silahı sevmiyorsun ama anıların hep silah gölgesinde...
İşte hayat..işre yaşam......daha kim bilir ne anılar vardır....ama acı anılara doyduk...biraz tatlı anılara ihtiyacımız var sanırım..
Kutlarım selamlar dost
tacettin yıldırım
Canım ağabey
Anılarını dillendirmen de bir başka senin!Tıpki şiirlerin gibi!Yaşananların hepimize örnek gibi!Ne kadar dolu bu yürek.Bu yürekte yaşayanlardan olduğum için çok şanslı hissediyorum kendimi.
Nez
tacettin yıldırım
yaziniz benide etkiledi yaptigi kazada olsa hatasini unutmamis ondan ders almis buda güzel tebrikler
tacettin yıldırım
baştan sona pür dikkat okudum...
okurken tüylerim şaha kalktı... boğazıma bir yumru geldi dayandı... gözlerim hırçın denizler gibi kabardı ...
hani tabiri caizse burnumun direği sızladı ... hissettim bunu...
ve finalde işaret parmağı hikayesi çarptı vurdu kırdı geçirdi beni..
yaşanmış bir olay ancak bu kadar yaşatılarak kaleme alınabilirdi tacettin abi..
çok etkilendim çok...
hala üşümekteyim..
saygılarımla...
tacettin yıldırım
Çok acı ağladım
Yüreğine saglık
Çok saygılar Tacettin Yıldırım
Çok güzel bir yazı
Kutlarım
tacettin yıldırım
Acısıyla,tatlısıyla anılarımız...İçlerinde kendi güzelliklerimizi , ya da isytemeyerek yaşadığımız hatalarımızı, yakınlarımızın doğru ve yanlışlarını barındırıyor. bakış açımızla da duygularımızı, kimliğimizi ele veriyor. Ne mutlu size ki, sizinkiler güzelliklerle süslü..
Her yönüyle tebrikler Tacettin Bey..
tacettin yıldırım
Ahhh Tacettin Ahhhh Birde bana okurken ağlama abla demişsin ya
Ben birde hıçkıra hıçkıra ağladım . Kalktım iki kere de yüzümü yıkadım.
Ya ben çok yaşlandım Ya da Milli duygularım beni galayana getiriyor
Vah benim güzel evlatlarım; ölen gençliğine doymadan, öldüren hayatına kahredip
vicdan azabında. İkisi için de gözyaşı döktüm.
Sen bir harikasın can kardeşim benim. Yazıların, şiirlerin hepsi bir birinden güzel de
en güzeli asil kalbin. Seni tanıdığıma nasıl mutluyum bilemezsin.
Çok güzel ve çok akıcıydı. Bizlerle paylaştığın için de ayrıca teşekkür ederim.
sevgim sevgindedir can kardeşim.
tacettin yıldırım
anılarınızı okudukca kaskatı kalbimi gözlerimden akanlarla yumuşatıyorum..demek ki askerlerinizde sizin kadar asil ve değerli kişiliklermiş..zira ne kadar hatıranıza şahit olduysam o kadar haysiyetli askerleri de müşahade etmiş oldum..ama bu askeriniz hakikatten eli öpülesi bir şahsiyetmiş...aslında şu parmağını kesme de gösterdiği erdemi, o silahları bilinçsizce kullanıp, sözde gövde gösterisi yapan bozuk mayalı insanlara tatbik etmeli..
inanın bende silahtan nefret edenlerdenim..dışarıya çıktığımda üzerimde taşımamayı alışkanlık haline getirmişim farkında olmadan..hatta izine gittiğimde ( bir kaç yıl önce ) adamın biri silah taşıyıp taşımadığımı sordu.. taşımıyorum dedim...niye izine çıkarken alıyorlar mı sizden diye sordu.. yoo dedim.. babamın evinde.. bir yere bıraktığımı söyledim..şaşırdı adam.. ya bir şey olursa deyince, o zaman adam benden yiğitse dayak derim, değilse ben atarım, devam edip gideriz yolumuza dedim..iyice şaşırdı adamcağız.. 2 gün sonra aynı adamla minibüs içinde yolculuk yaparken yol verme meselesinden dolayı başka bir araç sürücüyle otoları yol kenarına çektik.. diğer adam bir hışımla aşağıya indi.. bizim şöförü dövecek..orta kapıdan ben indim ve biraz sert bir uslupla adamı aracına gönderdim.. sonra bizim şoföre - eğer bu adam çetin çıkıp ta işler uzasaydı belki o silah başıma bela acacaktı dedim..
neyse Tacettin Komutanım..bu silah adamın başına dertten başka bir şey açmıyor, kısacası.. aksini kimse iddia etmesin...bizim arkadaşlardan da çok kimse şakalaşırken, hava atarken arkadaşlarını , yakınlarını vurdu..
Allah sizi ve sizin gibileri çoook etsin..sanırım sitede artık sadece sizin anılarınızı okuyup yorum yazmakla görüntü vereceğim..
bu harika ibretlik hatırayı bizimle paylaştığınız için teşekkür ediyorum.. saygılarımla.. sağlıcakla kalınız...
tacettin yıldırım
Taco komutan keşke bende anılarımı anlatma cesareti bulabilsem.
Çok acı bir anıydı .Böyle anıların olmaması dileğimdir.
........................................
Silah konusu...
Bizler tarihimizle geçmişimizle öğünen, geçmişimize saygı duyan, Ceddimizin fikirleriyle,ananelerimize sahip çıkarak gelmiş bir milletiz.
Bizim Ata sözlerimiz vardır geçmişte atalarımızın büyük büyük dedelerimizin söylediği ve bu güne kadar gelen sözler.Öyle boş laf olsun diye söylenen sözler değil günümüze kadar gelen ve daha nice yıllara ışık tutan sözler.
Mesela...
"AT,AVRAT,SİLAH" bu sözün önemi yokmu sende
bu saydıklarımın hepsinin ayrı ayrı bir önemi bir değeri vardır toplumumuzda
hepsinin bir arada bulunacağı diye bir kaidenin olacağıda söz konusu değil ama eğer bir asker silahını sevmiyorsa ben düşünürüm
...................
ellerine sağlık akıcıydı
selametle
tacettin yıldırım
çok etkileyici bir hikayesi var yazının,tebrikler ediyorum...Allah cümlemize akıl fikir versin.Kazadan beladan korusun diyorum.Kutluyorum günün yazısını.
tacettin yıldırım
Öykünün girişindeki moda silah karşıtlığı muhabbeti olmasaydı daha iyi olurdu.
Öyküden (anıdan) ayrı duruyor çok.
Öykü güzeldi, abim.
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım
Her zaman ki gibi yaşamın bam teline yaşamdan bir kesitle mührünüzü vurmuşsunuz hocam.
Etkilenilmeyecek gibi değildi.Dile getirişiniz ve anlatımınız öyle güzeldi ki.Anı yaşattı sanki.
Paylaşım için çok teşekkür ederim.
Haklı başarınızı ve eserinizi tüm içtenliğimle kutluyorum.Selam, saygı ve dua ile.
tacettin yıldırım
Saygılarımla Tacettin Bey;
Yazınızı şimdi okudum. Edebiyatımızın çok yönlü (öykü, roman, şiir, oyun yazarı), büyük değeri Necati Cumalı'nın "Aklım Arkada Kalacak" adlı öyküsünün sonunda şöyle bir cümle geçer:"Hikâye mi arıyorsun dünyada? Al işte! Burnunun dibinde. Şu sokağın içinden gözüne ilk ilişen evi seç. Yeter ki gönlünde o evin insanlarını tanımak isteyecek merakın olsun." Demek istiyor ki yazar, "Sen yazmak iste yeter. Anlatmayı bil, yaşamın her anı bir hikâyedir."
Anlatan yüreğiniz sağ olsun.
Selamlar.
tacettin yıldırım
Hayattan, ders alınacak bir kesitti. Siz de başarıyla kaleme almışsınız.
Ve, vicdân yaralarına derman olacak ilaç yok.
Sağlıcakla...
tacettin yıldırım
Askerde benimde bir smith wesson'um vardı.Topunun sağdaki fişenk yuvasını boş bırakırdım devamlı.Bir gün;temizlerken ,bu nasıl çalışıyor diye boş tetik düşürdüm.Oysa;sağdan sola dönermiş topu.Hep ters yöndekini boş bırakırmışım.Başımdan kaynar sular döküldü,kalakaldım.Aylarca taşıdığım silah.Emniyette zannediyorum.Ondan sonra,silahlara veda.Gerçekten şeytan işiymiş ve Amerika'lıların her işi tersmiş.Saygılar.
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım
İçim parçalandı
Bu gibi hayat dersi veren olayların bir kısmı da askeriyede oluyor.Hatta 20 yaş erkekler askere gitmeden evvel ne kadar hayat dersini eksik yaşarsa, bunu askere gidip gelince telafi etme çabasına düşüyor.Askeriyede bilinenlerin tepreşmesi onlara yollarında yardımcı oluyor.(gözlemlerimden)
Eşim anlatır bazen , asker ağaçta intihar ettiği için ağaca verilen cezayı , nöbet tutarken uyuyan askerin gaybtan tokat yemesi gibi v.s. konuları , çok etkilenirim.
Anlatımınızdan ders alınmayacak gibi değil.
Sizin gibi bende gurur duydum.İnanın bu durum karşısında gözyşalarına da engel olamıyor insan.
Değil ki siz o an/a ve sonrasına şahitlik etmiş birisiniz.
Canı gönülden kutlarım
saygılarım ve selamımla.
tacettin yıldırım
gderken...inşallah hiç silah kullanmayacağım bir görevim olur...diye dua etmiştim
ilk kez kabul edildi sanki...
askerde..18 aylık borcumu..çok şükür elime silah almadan bitirdim
...hikayesi uzun..anlatmıyorum
....
öylesine nefret var içimde silaha karşı
...
güzel bir konuya temas etmişsin dost
kalemine sağlık
tacettin yıldırım
Bizim insanımızın içindeki cevher
Bütün kuvvetimiz cephanemiz bu
Sağol Tacettin dostum
Harika bir yazıydı
selam ve sevgimle
tacettin yıldırım
icler acisi, yürek burkan bir hayat dersi belki de.
Kaza geliyorum demez ki...
Üzülmemek elde degil.
saygilar
tacettin yıldırım
Bir hayat dersi.
Askerlik yaşamının ne yazık ki "olmazsa olmaz"larından biri: silah kazaları...
Neredeyse her askeri personelin yaşadığı ya da yaşayabileceği türden ibretlik bir ders.
Onca uyarılara ve anlatılanlara rağmen vazgeçilemeyen, vazgeçirtilemeyen; o kadar kontrol ve tedbirlere rağmen zaman zaman yaşanan vahim olaylar...
Sönen ve geri döndürülemeyen, kararan hayatlar...
Acı, hüzün, keder, pişmanlık...
Saygıdeğer Komutanım;
Bir kez daha yaşadığım olaylara geri döndüm. Hüzünlendim. Kapanamayan yaralarım yeniden kanadı.
Ölen askerimize Allah'tan rahmet diliyorum, ailesine ve yakınlarına sabır.
Elim kazaya sebebiyet veren Cafer kardeşimize de sabır ve kolaylıklar...
Elinize, yüreğinize, emeğinize sağlık.
Tebrik ediyorum.
Saygıyla selamlar.
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım
Kmutanım, anılar acı da olsa, tatlı da olsa hatıralarımızdan çıkmıyor.
Hele ki böyle cana mâl olan acı hatıralar hiç unutulmuyor.
Usta kalem yazında anı daha bir okunası oluyor.
Beğenerek okuduğum bir yazıydı, özletmeyin kendinizi.
Kutlarım komutanım.
saygılarımla...
tacettin yıldırım
koca bir offfff dedim ki öyle böyle değil
bir anı
acı bir anı
ama yaşanılan o acının hiç bir diyeti yok bu dünyada ödenecek
ihmal cehalet ve gaflet anının nelere mal olduğunu okuduk
bunlar bir hayat dersi aslında
......
silah kötü bir şey
ben de bir anımı paylaşayım sizle
"""""daha çok küçüktüm aslında olay anını zar zor hatırlıyorum ama
çok bahsi geçtiğinden mahallede hiç unutamadım
......
karşı komşumuz subaydı yıllarca doğuda görev yaptığından
ailesini yanına götürmemişti
hanımının canına tak etmiş olsa ki
çok istemiş eşiyle kalan yıllarına devam etmeyi
eşinin yanına gittiler nihayet
ve iki ay sonra
o bayanın ve iki çocuğunun cenazesi geldi Kayseri ye
öğrendiğimize göre
eşi yıllarca terörün içinde
kaybettiği arkadaşları yüzünden
şiiddetli bunalıma girmiş
ve ilk tartışmada cinnet geçirip
eşini ve çocuklarını kurşun yağmuruna tutmuş
ve sonrasına silahı beynine dayayıp intehar etmiş
bu olay beni çok etkiledi yıllarca
o yüzden midir bilmem
sizin gibi ben de silahtan nefret etmişimdir"""
......
bir oğlum var 9 yaşında
"bütün arkadaşlarımın oyuncak silahı var istiyorum bende" diye tutturuyo
asla
ne pahasına olursa olsun
oyuncaktan da olsa o silaha elini sürmesine izin vermiyorum
vermicem de
......
şimdi Cafer in durumu içler acısı
bu yürek yarası ancak toprakla söner
ne vakit istemeden de olsa
ölmüne sebebi olduğu arkadaşıyla o mahşerde buluşur
ve onun günahsız bir cennet kuşu olduğunu görür
bunun kaza olduğunu suçu olmadığını
Ahmet in kendisinden dinler
o zaman bu ciğerlerini yakan suçluluk duygusu söner
yanii
son nefese kadar
bu kamburla yaşar vicdanı olan
ahde vefası olan
Cafer de böyle biri olduğu ispatlamış bir insan
.....
acı bir anı okudum komutanım sayfanızdan
alınması gereken o kadar çok ders var ki
şimdi insanların ellerinde aslında çok silah yok
çok kimse de sevmiyor
ama dilleri en yağlı kurşundan daha kötü yaralıyor
ne dostluk kalıyor
ne arkadaşlık
ne yoldaşlık
zamanın en tehlikeli silahı
vurdumduymazık
galiba
.................
saygılarım sonsuz
öpüyorum ellerinizden
kalınız sağlıcakla....
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım
İnanılmaz güzel ve duygu yüklü bir yazı.. Kalem elinize çok yakışıyor. Tebrik ediyorum. Saygı ve selamlarımla..
tacettin yıldırım
Yani iki gündür bilgisayar açmıyordum demek sebebi buymuş biraz sendeledim
böyle acıklı olaylar beni etkiler hep
hayatım boyunca da böyle hikayelerin kahramanlarıylka ya birlikte yaşadım ya da birinci ağızdan yaşama talihsizliğim oldu...
Caferin ki ay değil yıl değil ömür işi..ne yapsa kalkamaz o yükün altında...
bu yaşta iftar üstü cafelere düştüm bu yazıyı okuyacağım diye..Bir arkadaş aradı ve Tacettin ağabey yine döktürmüş dedi
merakla iftar vakti cefelerde perişan oldum sana nwereden bulaştım bilmiyorum eroin gibisin bir gürüyorsun damardan kurtuluş yok senden ondan sonra bağımlılık yapıyorsun...
bu öyküyü çok beğendim yazım itibariyle de bayağı iyi yazıyorsun bir şeyler öğrenmişrsin benden.)))
şaka bir yana acı bir öykü olmasına rağmen yakışmış kalemine ağabey...
birde demek iki silahın var..bedriye vurduracağım dediğin o paslı kurşun o silahlardan birinin olmalı verilmiş sadakamız varmış demek...Bende silahi çok severim bir kaç tanede bende var ama mermileri altın gibi parlıyor...ayırırm sana iki tane
bacağına mı olur koluna mı bilemem.)))
sevgiler saygılar can ağabey
tacettin yıldırım
tÜYLERİM DİKEN DİKEN OLDU OKURKEN. 1974 YILINDA BEN 5-6 YAŞLARINDAYDIM. LOJMANDA, İLK LKEZ BABAMI AĞLARKEN GÖRMÜŞ VE MERAK EDEREK SORMUŞTUM. O DA BANA KIBRIS BARIŞ HAREKATINI ANLATMAYA ÇALIŞMIŞ VE ONUN İÇİN AĞLADIĞINI SÖYLEMİŞTİ. YAZINIZ BENİ ÇOK GERİLERE GÖTÜRDÜ BİRDEN. YAZIDA, BİR ÇOK SOSYAL MESAJ VAR ASLINDA. FAKAT GÖREBİLENE TABİİ Kİ. ZENGİN OLSUN, FAKİR OLSUN, BU ASİL MİLLETİN EVLATLARI OLAN MEHMETÇİKLERİMİZ HAKKINDA O KADAR ÇOK YAZI ÇIKAR Kİ ASLINDA. FİNAL MÜTHİŞTİ. KAZA İLE ÖLDÜRDÜĞÜ ARKADAŞININ VEBALİNİ YÜREĞİNDE YILLARCA TAŞIMIŞ VE HALA DA TAŞIYOR. PEKİ, SOKAKTA ÇARPTIĞI, SONRA DA ÖLÜME TERKEDEN CANİ İNSANLARA NE DEMELİ. SEVGİLİ TACETTİN ABİM, SENİN YAZINI OLUMADAN ÖNCE, ELİME BİR TUTAM SELPAK ALIYOR, SONRA OKUMAYA BAŞLIYORUM. TEBRİK EDERİM ABİM. SEVGİ, SAYGI VE SELAMLARIMLA.
tacettin yıldırım
...
... böyle bir yazıya nasıl "mükemmel" olmuş diyebilirizki
... nasıl ifade edebilirim duygularımı
... nasıl yazarım düşüncelerimi bilemiyorum değerli üstadım...
... hayat böyle birşey işte
... bazan güzele güzel diyemiyor insan
... sonu güzel bitse de
... bu yaşanmışlığa
... hüzünlenmemek
... burulmamak
... ağlamamak elde mi hocam...
... sevgi ; emek ister
... saygı ; duruş
... güven ise ; saygıyı ve sevgiyi hakedene duyulur !...
... bu yaşanmışlığın kahramanı
... bu talihsiz kazaya rağmen
... ruhundaki asalete binaen
... en zoru başarmış
... hayata bağlanmış
... ve muzdarip olanlara mahçubiyetinden doğan
... mesuliyetini üstlenerek
... hayatına ve başka hayatlara karışarak
... yaşama yeni sayfalar açmıştır !...
... tabiiki bu yaşanmışlığın
... bir de yardımcı aktörü var burada
... sevgili hocam
... değerli "modern mevlana"
... namı değer koca şair...:)
... yerinde ve cesur müdahale ile
... kötü başlayıp
... sonu güzel biten bu olaylar zincirinin
... en önemli kahramanı olmuştur bence sevgili Tacettin ağabeyim...
... Cafer kardeşime gelince
... elbette giden can geri gelmez
... allah rahmet eylesin
... lakin diyetini
... kat be kat ödeyerek
... Ahmet kardeşimizin ruhunu rahatlatmış
... geride kalan ailesine de yardımlar götürerek
... suçluluk psikozundan doğan
... ruhundaki ezikliği az da olsa hafifletmiştir !...
... mükemmel bir uslup ile kaleme alınmış
... sade güçlü kelimelerle bezenmiş
... duyguda usta cümleler ile doruğa çıkmış
... ana fikrinde hüzün dolu olsa da
... şahane bir yaşanmışlık öyküsü okudum sayfanda
... sağolasın "modern mevlana"
... varolasın can ağabeyim...
... :)
tacettin yıldırım
şiirleriyle yüreğiyle her daim devasa......sayfama gelmesi benim için büyük onurdur....saygılar can gardaşım....
içimde buruk bir acı uyandı
canım yandı ...çok zor hemde çok.
Bir karadeniz kızı olarak silahtan nefret ediyorum. inanılmayacak şeylere sebep oluyor ama hala iflah olmuyorlar.
Yakınen tanıdığım bir ailede böyle bir kaza yaşandı ve hayatım boyunca unutamıyorum. Adam elleri ile evladını öldürebildi. Belliydi ömrünün bittiği .çocuk odada yatıyor ve silahını temizlemeye çalışan adamın elinde patladı kurşun köşeleri bucakları geçip yatan çocuğun vücuduna isabet etti. daha iki yaşındaydı. :(
gözlerimle şahit olduğum bu olay yıllarca üzerimden gitmedi.
şimdi suç kimde ?
rabbim kimseye yaşatmasın
sevgili dostum seni ayakta alkışlıyorum.
yine o naı yaşadım :(
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım
Ah o bir anlık gafletlerimiz geri dönüşü olmayan nice felakatlere nasılda yol açıyor. Özellikle şu kontrolsüz silahlardan dolayı her gün böyle nice üzücü haberleri hep duyar olduk. Geçenlerde okumuştum, A.B.D. askerlerinin Irakta 50, 100 dolara sattıkları silahların çoğu Türkiye' ye getirilip 200, 300 dolara burada el değiştiriliyormuş....
Sevgili Müdürüm sizden yine bir hayat dersiydi okuduğumuz, ve finali öyle duygulu yazmışsınız ki gözlerimiz dolu dolu oldu. Lütfen siz hep yazın biz de istifade edelim. Saygılarımla.
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım
Okurken çok duygulandığım bir hatıranız.Haklısınız bir anlık gaflet, bir cana mal olmuş.
Bedelini de ödemiş, ama o kendini inşallah affetmiştir.
Gözlerimizde yaşla okuduk, komutanım sizde hatıra çoktur, daha sık yazabilirseniz, bizler de okuyarak nasiplensek.
Selam ve saygılar.
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım
TACETTİN AĞBİCİĞİM YAZINI AĞLAYA AĞLAYA OKUDUM.İKİ GÖZÜM İKİ ÇEŞME OKUDUM.BİZLERLE BU HATIRANI PAYLAŞDIĞIN İÇİN TEŞEKKÜRLER.BİLİYORSUN BENDE SUBAY KIZIYIM.RAHMETLİ BABACIĞIMDA KIBRIS'A GİTMEK İÇİN HAZIRLANMIŞDI AMA ÇAĞIRMADILAR.ALLAH RAHMET EYLESİN.BENDE AYNI SENİN GİBİ SİLAHDAN NEFRET EDİYORUM.CAFER NE KADAR ZENGİN OLURSA OLSUN NE KADAR LÜKS BİR HAYAT YAŞARSA YAŞASIN KAZAYLA ÖLDÜRDÜĞÜ AHMET'İ HİÇ UNUTAMIYACAK VE ÖMRÜNÜN SONUNA KADAR BÜYÜK BİR VİJDAN AZABIYLA YAŞIYACAK.TABİKİ ONUNDA SUÇU YOK.ALLAHIN YAZGISI.ALLAH TÜM MEHMETCİKLERİMİZ'İ KORUSUN.HEPSİNE HAYIRLI TESKERELER DİLİYORUM.AĞBİCİĞİM SAYFANA GÖNÜL BAHÇEMDEN BİR KUCAK DOLUSU CENNET KOKULU KIRMIZI GÜLLERİ SEVGİMİDE İLAVE EDEREK BIRAKIYORUM.SEVGİYLE KAL HOŞÇAKAL.GÜLHAN KESKİN.
tacettin yıldırım
Duygulandım.Güzel ama hüzünlüydü.
Tacettin ağabey,sizin anılarınızdan, insan, dersler çıkarıyor.Sizin gibi komutanın yanından bir er olmak isterdim.Bana da aynı şekilde davranırdınız de mi? :-)))
tacettin yıldırım
YİNE HARİKA BİR HAYAT DERSİ OKUDUM SİZDEN .KISSADAN HİSSE GİBİ YANİ .
HİÇBİR CEZA ,VİJDANLI BİR İNSANIN ,VİJDANININ VERDİĞİ CEZA KADAR AĞIR OLAMAZ .BU OLAYDA DA BUNUN GÜZEL BİR ÖRNEĞİNİ OKUDUK .AMA GÖZÜNÜ KIRPMADAN İNSAN ÖLDÜRÜP CENAZESİNE KATILIP TİMSAH GÖZYAŞLARI DÖKEN PSİKOPATLARIN BİLE OLDUĞU BİR DÜNYA DA , BU ASKERİN YAPTIĞINI HOŞ GÖREBİLYOR İNSAN .
SİLA KONUSUNA GELİNCE ,HERGÜN GAZETELERİN ÜÇÜNCÜ SAYFALARINI KAPLAYAN CİNAYETLER ,SİLAHIN ,HİÇ TE KONTROL EDİLEMEZ BİR CANAVAR OLDUĞUNUN KANITIDIR .BU KONUDAKİ DUYARLI MESAJINIZ DA AYRICA TAKDİR EDİLECEK BİR MESAJDI .
SİZİN GİBİ MÜKEMMEL BİR DOSTUN YAZILARINI OKUMAKTAN BÜYÜK KEYİF VE DERSLE ALDIĞIMI BİLMENİZİ İSTERİM .İYİ Kİ VARSINIZ VE YAZIYORSUNUZ .KOCAMAN DUYARLI ,GÜZEL YÜREĞİNİZ HİÇ SUSMASIN .
İNSAN YÜREĞİNİN ,KARANLIĞINA IŞIK YOLLAMAK BU OLSA GEREK ........IŞIĞINIZ HİÇ SÖNMESİN
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım
EMEK MAHSULÜ.
YÜREK MAHSULÜ.
SAMİMEYET ÜRÜNÜ.
SAYGI, SEVGİ VE ERDEM HARMANLAŞMIŞ.
ÖĞÜT, İBRET, İTAAT, GAYRET, HİMMET, İZZET HEMEN FARKEDİLİYOR.
OLAY GERÇEK.
YAZAN USTA.
OKUDUKÇA ANLAŞILIR.
ANLAŞILDIKÇA OKUNUR BU YÜREK OKUNTUSU.
OKUSUN YÜREĞİ OLAN.
OKUSUN YÜREĞE SAYGISI OLAN.
tacettin yıldırım
Güzel bir hatıra paylaşımı.
Dantel gibi.
Oda bende ısrar içindeydik. Eşim dayanamayıp tamam deyince rahatlamıştım.
Küçük kılıbıklık tüyoları. :))
Selamlar.