- 1068 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DAĞLAR KIZI
Gökyüzü acımasız öksüsürükleriyle gırtlağını temizliyor.Vede ardından gözyaşı ıslaklığında
nehirler büyük bir gürültüyle akıyor yamaçlardan aşağıya doğru.Sel oluyor afat oluyor önüne çıkanı
sürüklüyor.Taa kuzeybatı yönünden gri maskesini yarıya kadar sıyırmış Güneşin kızıllığı gözükmeye
başlayana kadar
.
Yavaş yavaş yosun yeşili bakışlar ışıldamaya başlıyor.Sis perdesi aralanmaya başlıyor, mis
gibi toprak kokusu sarıyor her yanı.biraz önce azgın nehir sularında savrulan ağaç kökleri, dallar çam
kabukları kenarlarda yavaş yavaş sürükleniyor.Eteğini yarıya kadar sıyırmış ve suya dalmış hırçın ba-
kışlı köylü kızı dalları ve kökleri toplamaya başlıyor,zira azalmaya başlayan yakacakları bir aya kal-
madan suyunu çekecek, her yeri kaplayacak olan kar dışarıya çıkmalarına bile izin vermeyecekti.
hızlı hızlı odunları toplamaya başladı eteğinin ucu suya değmeye başlamıştı.Yakaladığını kenara fırla-
tıyordu aceleyle.On yedi yaşında batı torosların eteğinde küçük bir köyün en alımlı kızıydı Gülçin.
Biraz önce annesi onu odun toplamaya göndermiş, oysa evden ayrılır ayrılmaz ağlama nöbetine tutul-
muştu hem hıçkıra hıçkıra ağlıyor hemde topladığı odunları kolan denilen enli örme ipin üzerine dizi-
yordu şimdi.
Annesi Feride hanım tek başına büyütmüştü Gülçini.Babasını çok küçükken bir kazada kaybet-
tiği söylenmişti Gülçin’e.Yetmezmiş gibi şimdide annesi çok hastaydı ve onunda çok yakında onu terk
edeciği ihtimali çok üzüyordu genç kızı.annesini bir an yalnız bırakmaya gönlü el vermiyordu.onun
dünyada tek dayanağıydı annesi.Bir ay kadar önce kasabanın doktorunun muayene sonunda ısrarla
tam teşekküllü devlet hastenesine sevk etmesi üzerine. Muğla devlet hastenesine gitmişler,yapılan mu-
ayene ve tetkikler sonunda kanser teşhisi konulmuştu.Doktor genç kızın gözlerine bakmış ve hastalı-
ğın vehameti hakkında bilgiler vermişti.Tedavi için çok geçti bir kaç ay ömrü olduğunu söylemişti zor-
lanarakta olsa.Anneni hiç üzme vede ona çok iyi bak demişti uzman doktor odasında Gülçin’e;
Bunları düşünürken bir yandanda sırtlandığı odunlarla evin yolunu tutmuştu.Hızla evin avlusuna
bıraktı yükünü.Telaşla eve daldı,birgün böyle eve döndüğünde anneciğinin cansız bedeniyle karşıla-
şacağı duygusu yavaş yavaş paranoyaya dönüşmeye başlamıştı.
-"Geldinmi kızım" diyen yorgun ama umutlu ses kendine getirdi.
-"Geldim anneciğim,neler pişiriyormuş bakim benim güzel annem"dedi neşeyle.
-" Börülceli tarhana yapıyorum meleğim senin sevdiğin gibi"dedi
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.