Paparazzi
Angarya işleriyle uğraşan, jurnal gazetecilerden oluşan magazin kitlesi.... Özel hayatları didik didik ederek, elde ettiği bilgiler neticesinde ağız bitimleri kulaklarına kavuşan merak abideleri...... Elde ettikleri bilgileri diğer insanlarla paylaşmaktan haz alan, teşhirciliğin manifestosunu masum göstermeye çalışan dedikodu savunucuları.......
Onlar işlerini yapıyor ve beslendikleri merciler, faydalandıkları kaynaklar, yöneldikleri çevreler belli........
Etkileyebildikleri kadar sızıyorlar değer yargılarımıza. Tıpkı güncel hayatımızın her anıyla şekillendirdiğimiz sosyal hayatımızda olduğu vechiyle. Biri birine, bir diğerinin hakkında bir şey anlatıyorsa, kabulleniyor anında sorgusuz sualsiz; özellikle de o kişiden haz duymuyor ve o kişinin hakkında ileri geri konuşulmasından gizliden de olsa zevk alıyorsa.
Sosyal hayatımızın en önemli faktörü olan ilişkilerimiz; dostluklarımız, arkadaşlıklarmız, sevdalarımız, paylaşım içerikli alış verişlerimiz, interaktif tüm dengelerimiz etkilenmemeli paparazzinin ürettiği veya gündeme getirdiği asparagaslardan. Her insanın içinde tanıyamadığımız çeşitli köşeler var. Her insan bir köşesini sadece belirli insanlara, bir çok köşesini çoğunluğa, özel telakki ettiği köşesini sayılı insanlara açıyorsa; paparazzi menşeili bilgilerle değerlendiremezsiniz hiç bir olayı ve hiç bir karakteri. İnsanların tepkilerini tartabilmek, ancak o insanla o olayı bizzat yaşayarak mümkün olur. Yoksa, dışarıdan bakarak, aynı şekilde dışarıdan fotoğraf ve haber karelerine yerleştirilen bilgilerle veya sosyal hayatımızın alt-üst edici vazgeçilmezi dedikodularla varacağınız kanaat fiyasko olur. Bu kolaylığın tercih edilmesini de anlıyor gibiyim. Çünkü; bir insanın içine bakabilmek öyle her bireyin harcı değildir. ‘Aman sendeeee, deriniyle ne uğraşacağım, yapıştırrrrr, benim kafamda o kişi öyle’ dediğimiz anda haddimizi bileceğiz!.. Adı üstünde; benim kafamda diyoruz!.. ‘Her kafadan ayrı bir ses’ buna derim ben işte.
Sözün özü şudur ki; bir insanı tanımak için onla ya alış-veriş yapacaksınız, ya yolculuğa çıkacaksınız, ya da her ikinizin de aç olduğu bir şeyi paylaşmaya kalkışacaksınız. Bu üç durumun sonucunda önünüze gelen o kişinin asıl benliği olacaktır..........
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.