- 627 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
KORKUSUZ SELİM (20)
Şehre yeni tayin olunan emniyet amiri Turgay Öğüt, kurmaylarını toparlamış şehrin asayişi hakkında bilgiler almaya devam ediyordu. Bütün çalışmalarını, özellikle yer altı dünyasının belalı isimleri üzerinde yoğunlaştırmıştı. Önündeki listeye dikkatlice baktı. Bu liste, kendisine kurmayları tarafından verilmişti. Şimdi ise listedeki kişiler hakkındaki bütün bilgiler; resimler, videoları da dahil olmak üzere slayt makinesiyle duvarın beyazlığına yansıtılarak bilgilendiriliyordu . Duvarın dibindeki polis memuru,duvara yansıyan kişi hakkında konuşmasına devam ediyordu:
- Bu kişi, Topal Hasan. Yer altı dünyasında “topal” diye anılır. Çeşitli suçlardan defalarca hapishaneye girip çıkmışlığı vardır. Sağ bacağının protezli olmasına rağmen, bacakları sağlam olandan daha çevik ve atiktir. Velhasıl şeytan gibidir. Sağ bacağının öyle olması,yıllar öncesi yediği kurşunların bir hatırası olarak kalmıştır.Genellikle uyuşturucu ile alakalıdır.Son zamanlarda mallarını, yurt dışına zuladan gönderemeyince iç piyasaya yönelmiştir.Adamları, okul önleri ve geceleri sokaklarda dolaşmak suretiyle malını pazarlayacak “avlarını” aramaktadır.Adamlarının sayısı,üç dört tanedir,bazen altıya kadar da çıkabilir. Her mafya bozuntusu gibi bunun da kadınlara karşı zaafları vardır.
-
- Karısı,Topal Hasan’ın yaşantısına ayak uyduramadığı için kaçıp gitmiş olmasına rağmen;bedelini çok ağır ödemek zorunda kalmıştır.Topal,acımasız davranarak trafik kazası süsü vermek suretiyle adamlarından birine infaz ettirmiştir.
Emniyet amiri Turgay Öğüt, Topal Hasan’ın resmini dikkatlice süzdü. Videosunu izledi.Yürürken belirgin bir şekilde aksıyordu.Yaşına göre hareketliydi.Elindeki asası ve yürüyüşüyle hemen dikkatleri üzerinde toparlayabilirdi.
Emniyet amiri, polis memurunun :
“Topal, acımasız davranarak trafik kazası süsü vermek suretiyle adamlarından birine infaz ettirmiş.” Sözleri karşısında, çenesini eline dayayarak, gizli bir öfkeyle:
- Lanet olsun, yer altı dünyasının acımasız kurallarına! İnsan kendi karısını acımadan nasıl öldürtebilir.İnsaf doğrusu! Bu arada nice zavallı insanlar da hayatlarından oluyorlar.
Polis memuru, konuşmasına devam ediyordu:
Topal Hasan’ın iki kızı var. Kızlarına yurt dışında eğitim yaptırıyor. İngiltere’de. Çocuklarının, kendi yaşantısından uzak kalmasına oldukça itina gösteriyor.
Bu alemde palazlanması; eroin kaçakçılığıyla olmuştur. Hindistan’dan,Avrupaya’ya dek uzanan eroin ticareti trafiğinde birinci derece de söz sahibi olmasına rağmen;zaman zaman mafyanın diğer adamları ile menfaat çatışmaları içerisinde boğuşmaktadır.Son zamanlarda Arnavut İdris ile sürtüşmeleri hızlanmıştır.
Turgay bey:
-Topal Hasan’ın adamları hakkında da bilgi alalım. Kaç tane adamı var, geçmişleri nasıl?
Polis memuru:
- Topal Hasan’ın adamlarından sadece ikisi, kayıtlarımızda mevcuttur.Tahminimiz, bu aralar altı adamı olduğu üzerine.Dördünü henüz tespit edemedik efendim.Yalnız istihbaratımız,çalışmalarına devam etmektedir.Pek yakında gizlice bütün bilgileri toparlayacağız.Siz,hiç merak etmeyin efendim.
- Peki, şimdi adamaları kimlermiş bakalım!
- Davut!
Otuz yaşlarında ya var, ya yok.Oldukça genç gösteriyor. Yakışıklı. Bu yüzden lakabı: “Artist Davut’tur. Esrar,eroin ticaretinde kurye olarak bulunduğu gibi jigololuk yapmaktan da geri kalmaz.Yaşlı kokonaların parasını yemeye bayılır.Bu tip kadınlar,bu serseri için ölüp bayılırlar.Onun ise umurunda değildir.O,alacağı parayı bilir.Altında son model 4x4 jeeple gezer.
Son zamanlar da üniversite ve lise gençliği içerisine girmeye, genç kızları ağına düşürmenin yollarını araştırmaya başlamıştır. Ağzı,bir avukat gibi laf yapar.Ortaokul mezunu olmasına rağmen konuşurken materyal sıkıntısı çekmez.İkna gücü oldukça güçlüdür.
Ağına düşürdüğü kadın ve kızlara bol para harcamaktan çekinmez. Kendisini, artist acentesi sahibi olarak gösterir, çoğunlukla. Bazen de galerici olarak tanıtır. Hatta avukatım dediği de oluyormuş. Her iki yalanı için de kart bastırmıştır. Avlarının işini bitirdikten sonra karttaki adresin hiçbir önemi kalmaz.Zaten hayali bir adrestir.Avının peşinden kendisini sürüklemez.Değişik avların tadına bakmaktan hoşlanır.
Turgay bey:
- Bu ite dikkat edelim! Bu artist, çok tehlikeli bana kalırsa. Okullarda genç kızlarımızın baş belası olabilir. Zaten gençlik boşlukta.Bunun gibi serserileri adam sanıp kurtarıcı olarak peşine takılırlarsa;işler daha da sarpa sarar.
Bu iti, tehlikeliler sırasına sokun bakalım. Bir de bulunduğu mekanları tespit edin, hareket alanlarını daraltalım, manevra yapmasını kısa zamanda önleyelim.
Yanında oturan ilgili polis şefleri gerekli notları almaya devam ediyorlardı. Narkotik şefi Ali bey , anekdotuna çoktan Artist Davut’un şeceresini işlemişti bile.O da,bu tip konulara çok dikkat ediyordu.Ali bey de bu şehre yeni gelmiş olmasına rağmen bütün pislikleri,öğrenmek istiyordu.Titiz davranıyordu görevinde. Görev aşkıyla yanıp tutuşan , hiçbir zaman görevini aksatmayan polis şefiydi.Geldiği şehirde kurulu düzeni olmasına rağmen asılsız dedikodular yüzünden tayini çıkınca;eşini ve çocuklarının düzenleri bozulmasın diye tek başına gelmişti bu koca metropole.Dairesindeki meslektaşı bir bayanla yasak aşk burnunu sokunca; olanlar olmuştu.Her ikisi de farklı illere sürülmüşler,her ikisinin de ev düzenleri bozulmuştu.
Eşi,kocasının “yasak aşkına” karşılık,çocuklarının hatırı için sessizliği yeğlemiş,kaderine razı olmuştu.Onun bu suskunluğu karşısında Ali bey,kendi kendini yemiş,bitirmiş olsa da bir kez dönüşü olmayan sularda kürek çekmişti.Son pişmanlık hiçbir zaman fayda etmiyordu.Kendi kendisiyle cebelleşiyordu ama nafileydi.Şimdi kendisini affettirmek için eşinin karşısında bin takla atıyordu atmasına ama eşinin bir kez yüreği yaralanmıştı.Kadınlık dersen onda da vardı.Dişilik dersen yatakta tam bir azgın boğa gibiydi.Her şeyi tamtamına yerindeydi.Yine de anlamış değildi,kocasının dışarıdaki çöplükten bulduğu kaçamakların anlamını.”Ne tat alıyordu bu erkekler,elinin altındakini bırakıp da dışarıdaki yasağa yönelmelerine” diye kendi kendine içsel duygular içerisinde çıkmazlara sürükleniyordu…
Turgay bey:
-Topal Hasan’ın ikinci adamına geçiniz.
Polis memuru, filmi Şarapçı Hüseyin’in üzerine getirince stop yapıp durdurdu. Şimdi şarapçı Hüseyin, pejmürde görünümüyle öylece duruyordu.
- İşte şarapçı Hüseyin.
Batakhanelerde alkole teslim olanlarının imiğinden yakalayıp da bırakmayan tehlikeli bir tip.Çoğunlukla alkol yüzünden çıkan kavgalar yüzünden kısa sürekli aralıklarla hapishaneye girip çıkmışlığı var.Son günlerde neler yaptığını izleyemez olduk.İstihbaratımızdan uzaklaşıyor.Yine de peşini takipteyiz.
O sırada Turgay beyin kulağına sürekli sinyaller gelmeye başlayınca dikkatini bu sinyallere vermek zorunda kaldı. Kulaklığın düğmesini “on” a getirdi.Gelen konuşmaları dinleyince yüzü renkten renge girmeye başladı.
Yapılan anonsta:
“Taksim bölgesinde teröristlerin askeri bir araca yapmış oldukları uzaktan saldırı sonucu sayısı belli olmayan şehitler verdik!”uyarıları yapılıyordu.
Turgay bey, yer altı dünyası hakkındaki toplantısını yarıda kesti.
- Arkadaşlar! Herkes görev başına. Sonraki günlerde kaldığımız yerden devam edeceğiz!
DEVAM EDECEK!
YORUMLAR
Ayhan abi. Öykün kendini okuturuyor, sürükleyici. Ama hala gereksiz ayrıntılarvar. "Kulaklığı "on"a getirdi " gibi cümleler akışı bozuyor.
"Kendisini, artist acentesi sahibi olarak gösterir, çoğunlukla. Bazen de galerici olarak tanıtır. Hatta avukatım dediği de oluyormuş. Her iki yalanı için de kart bastırmıştır" demişsin, gözünden kaçan bir nokta daha, burada üç yalan var.
Kurgu öyküde her şeydir biliyorsun. Çok dikkat etmeliyiz. Çünkü okur bu hataları görürse büyü bozulur. Yazarı lakayt bulur ve okumaktan vazgeçebilir.
Bunları neden mi söylüyorum, çünkü öykümüz akıcı diye içindeki kırıkları görmemezlik etmemeliyiz. Okuyan ve eleştiren herkesten rica ediyorum. Lütfen gördüklerinize göre eleştirin yazarlarımızı. Onların methiyeye ihtiyacı yok, ilerlemeye ihtiyacı var.
Bu sözler hepimiz için gerekli. Tamam kendi kişisel yorumunuzu da yapın ama, gördüğünüz eksikleri de yazara bir şekilde iletin. Kimse eleştirmiyor. Anlamıyorum ki, bu sitede hepimiz sıfır hata ile mi yazıyoruz...
Ayhan abi, gittikçe yükselttiğin grafiğinden ve yaşattığın okuma keyfinden dolayı seni kutluyorum. Korkusuz Selim çok iyi bir romana dönüşecek. Buna inanıyorum. Olay örgün çok güzel.
Sevgilerimle. 9 puan.
ayhansarıkaya
Sonsuz sevgi ve selamlar...