- 841 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EYLÜL'LE GELENLER
EYLÜL’LE GELENLER
Kolumu sarıp sarmalayan saat, flört ettiği duvardaki meslektaşıyla bir ağızdan gece yarısını haykırmasının tek bir anlamı vardı; o da kapıdaki Eylül’ün hayatlarımıza girmek için sabırsızca beklemesiydi. Tüm saatler 12’yi vurduğu zaman Eylül beraberinde getirdiği rüzgârla dalıverdi işte hayatımızın ta orta yerine. Aslında yalnızca rüzgâr değildi getirdiği, cebine koyduğu ‘barış’ kelimesini beyaz bir güvercinin boynuna astı daha 1’inci gününde, tıpkı her yıl olduğu gibi. Anlayacağınız; masumca bir kutlama satırlarıyla başlamak istiyorum yazıya. Hepimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı ve 1 Eylül Dünya Barış Günü kutlu olsun. Hiç olmazsa bugün dökülen kanların sadece kazayla oluşan ufak kesiklerden akmasını umarak konuyu yavaş yavaş takımımıza getireyim.
İki haftalık zaman diliminde takımımız 4 resmi maça çıktı. Bunların ne yazık ki yalnızca 1 tanesi kazanıldı. İkamet ettiğim Kartal’daki mütevazi bir çay bahçesinde, ince belli çay bardaklarının arasında seyrettiğim Selanik’te oynanan Paok maçında sadece yüreklere hoş gelen, maç öncesinde Ata’nın doğduğu eve yapılan ziyaret değildi elbet. Sergilenen futbol 1-0’lık yenilgiye zıt karakterdeydi. Tıpkı Trabzon’da sahayı işgal eden beyaz bir martı kanadında Trabzonspor’a karşı alınan 3-2’lik yenilgimiz gibi. Keza 1-1 biten Paok rövanş maçımız bu örneklere dahil. Kötü futbol sergilemedik yani. Oyunu skora yansıtamadık hepsi bu. Böylece Avrupa defterimizi bir yıl boyunca açmamak üzere kendi ellerimizle kapatmış olduk.
Ligimizde oynayacağımız Manisaspor maçı kadrosu, maçtan yaklaşık 1 saat önce Fenercell hattıma mesaj olarak geldiğinde gözüme ilk olarak Okan’ın adı ilişti. Diğerlerini gözüm kapalı sayabiliyordum nede olsa. O anda 3 yıl öncesi geçti gözlerimin önünden film şeridi misali. Rusya’da CSKA Moskova’nın konuğuyduk ve 2-2 devam eden Şampiyonlar Ligi maçımızın 77’nci dakikasında hafızam beni yanıltmıyorsa zorunlu bir sağ bek değişikliği yapılmıştı dönemin hocası Zico tarafından. Bir alt ligden cüzi bir rakam karşılığında takımımıza katılan gönül adamı Gökhan Gönül oyuna girmişti formasını ve sağ bekimizi birkaç maç dışında kimseciklere bırakmamacasına.
Boş tribünler önünde oynanan Manisaspor maçında gönül adamının rahatsızlığı nedeniyle Okan o bölgeye monte edildi yüreği kocaman, soyadı Kocaman hocamız Aykut tarafından. “Elde Bekir İrtegün varken nereden çıktı acaba bu Okan?” diye kimse kimseye sormamıştı. Belli ki kocaman yürekli teknik direktörümüzün vardı elbet bir bildiği. Okan sergilediği futboluyla herkese parmak ısırtmanın yanında, hocasının kritik bir kararda olsa sağ beki ona emanet ederek ne kadar doğru bir karar verdiğini göstermiş oldu futbol kamuoyuna. Gökhan Gönül’ü aratmayacak bindirmelerini, biri Alex’e, diğeri de Niang’a olmak üzere iki tane asistle süsledi Okan serçe yüreğiyle çarpan futbolunu. 4-2’lik galibiyetin baş mimarlarındandı. Ondan mutlusu yoktu artık. Nasıl olmasın ki, odasında poster olasılığı bulunan adamlara gol attırmıştı henüz ilk maçında. Mardin’in dar sokaklarında başladığı futbol serüveni, Fener’in Bahçe’sine savurmuştu onu kapısındaki Eylül rüzgârıyla.
Takımımızın ikinci devredeki ilk 10 dakikalık fetret futbolunu göz ardı edersek yine kötü oynamadığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. Manisaspor biraz daha deneyimli bir takım olsa bulduğu ilk golle beraber maçı koparabilirdi. Tabi yüzü her ne kadar Behlül’e benzese de, karakterinin asla benzemesini istemeyeceğimiz kalecimiz Mert’inde hakkını teslim etmek gerek. Trabzon’da Colman’ın penaltısını çıkarmasıyla kazandığı öz güveni Manisaspor ileri uç elemanlarının deneyimsizliğiyle örtüşünce skor lehimize sonuçlandı. Açıkçası attığı 2 gole kadar Niang futboluyla soru işaretimdi bu maçta. Nasıl ki golleri attı, kafamdaki soru işaretlerini de darmadağın etti. Attığı gollerden de görüldüğü üzere uzun zamandır hasretini çektiğimiz bir forvet modeli Mamadou Niang. Bu yazı yazılırken Eylül’ün peşine takılıp aramıza katılan kaleci Serkan Kırıntılı’ya ve Everton’dan kiraladığımız Jozeph Yobo’ya ‘hoş geldiniz’ diyerek bitirmek istiyorum yazıyı. Milli aranın ardından görüşmek umuduyla.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.