- 2156 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Simitçi Çocuk/8
Ferah aydınlık bir oda.Yatak hemen camın kenarında.Rüzgar estikçe tül uzanıyor yaşlı kadının yataktan sarkan zayıf kollarını yalıyor.Çok hafif bir ses çıkarıyor korniş düğmeleri, tül bir oraya bir buraya sallandıkça.
Hayriye hanım adeta gülümsüyor bugün.Odanın içinde genç bir kz ve yatakta yatan yatalak yaşlı kadına çok benzeyen bir başka bir kadın daha var.
İki kadın yatağın hemen baş ucunda yaşlı gözlerle ve büyük umutların kuşattığı bir merak içerisinde dualar okuyarak izliyorlar Hayriye hanımı…
Bu sabah çok büyük gelişmeler olmuştu.Tamamen donmuş olan mimikleri harekete geçmiş çok minik bir göz kırpma yakalamıştı ablasının senelerdir ölü gibi bakan gözlerinde Nihal hanım.Hemen arkasından da parmaklarını kımıldatmıştı.
Bu yaşadıkları bir mucizeydi bu yaşadıkları….Zira ablasının doktoru:
---- Bu şekilde ömrünü tamamlar,götürün evinize ne kendinizi yıpratın ne de bu kadına eziyet edin’’demişdi.Ve eklemişti arkasından:
----Ha hiç mi ümit yok!Allahtan ümit kesilmez hiçbir zaman.Mucizevi hadiseler de duyuyoruz tabi.Alllah’a olan tevekkülünüzü elden bırakmadan dualarınızla yanına yoldaş olacaksınız,bu çok çetin olan yolculuğunda hastamıza…
Nihal hanım ve bakıcı kız bir saate yakın bir süredir birbirleriyle sadece gözleriyle konuşmuşlardı..Sürekli dualar,Kuran’dan şifa ayetleri okuyorlardı.Nihal hanım ağlamaya başladı ve bıraktı kendsini yatağın ucuna….
Yaşadıkları,bir saat önce tanık oldukları o muhteşem gelişme onu çok ama çok yormuştu.Artık sevinç te olsa taşıyamıyordu bedeni duygu yoğunluğunu.Beyni adeta zonkluyordu.Alnında alın çevresini çember gibi saran, tuhaf bir baskı hissediyordu.Başı dnüyor midesi bulanıyordu.
Oturmuştu ama gözü uzanmaktı şöyle yere boylu boyunca yere...
Ablasının felç olması onu aşırı derecede etkilemişti.
Ama ablasına bunu hissettirmemek çin hep polyannacılık oynamştı senelerdir.
Hoş ablası hissediyormu hissetmiyormu o da bir muallaktı ama…
Gerçi Nihal hanım inanıyordu ablası hislerini kaybetmemişti.Ne kadar tepki vermese de üzüldüğünü hatta için için ağladığını anlıyordu.Gözlerinden yaş akmasada,bakşları hep aynı kalsada anlıyodu ağladığı zamanları.
Öyle hissediyordu,hatta adı gibi emindi iç dünyasında.Bir tür empatiydi bu ablası ile ikisinin kalpleri arasında.
O yüzden ablasının odasında hep şen şakrak olmaya çalışırdı.Güler oynardı.Adeta ona:
----Sen felç falan değilsin.Aramıza döneceğin günü sabırla bekleyeceğim.Sen tekrar hayata dönmelisin.Ben inanmıyorum senin geri dönülmez bir yola girmediğine’’ demek istiyordu taa yürekten.
Ablası da bunu çok iyi hissediyordu..
Böyle inanıyordu Nihal hanım.Y a da böyle inanmak istiyordu.Nitekim yanılmamıştı.İşte işaret vermişti ablası:
-------Ben buradayım.Gitmedim.Tekrar geliyorum aranıza….
asude_vuslat