5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2588
Okunma
Dünyada en çok konuşulan kavram eşitlik sözcüğüdür. Çünkü bu sözcüğün altında, paylaşma, birlik beraberlik, kardeşlik, barış, güven ve huzur var…
İnsanlar yaşamlarını mutlu olarak sürdürebilmesi için, aralarında mutlaka hoşgörüyü, sevgiyi ve saygıyı tesis etmeleri gerekmektedir. Dahası bir ülkede gerçek manada eşitlik varsa, orada engin düşünce, nezaket, saygın anlayış ve erdemlik var demektir. Kısacası ortada bir pasta varsa, o pasta her vatandaşın eşit payı var demektir...
Her nedense, pasta denince hep, ilk akla gelen, yiyecek içecek ve maddiyat gelir. Aslında böyle anlamak, böyle yorumlamak, böyle düşünmek dünyaya tek gözle bakmaktan öteye gitmez. Çünkü pasta denince, ilk akla gelecek, ilk akla çağrışım yapacak eşitlik, demokrasi, hürriyet, özgürlük, egemenlik, hak, hukuk ve adalet olmalı. Gerçek eşitlik ise, bu kavramları doğru okumada, anlamada, yorumlama ve uygulamada yatar.
Anayasada “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınmaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar” denilmektedir. İşte asıl olan, anayasada ifadesini bulan, bu kavramların, yerli yerinde uygulanmasıdır. Hiç bir vatandaşın yaşama, seçme ve seçilme hakkı gasp edilmemeli ve herkesin temel hakları kendilerine iade edilmelidir.
Birileri, birilerinin vatandaşlık haklarının yok sayarak ihlal etmemelidir, mahkemeler de kararlarında kimsenin tesiri altında kalmadan sonuca varmalıdır. Hukukçular eşitliğin gerçek ilkelerini yüksek kararlarında açıkça ortaya koymalıdır. Eşitlik terimi hukukta kendi ifadesini mutlaka ve mutlaka bulmalıdır. Aksi halde ise, insanların hukuka ve adalete olan güveni sarsılır, inancı yara alır.
Anlaşmazlıklar, kavgalar, çekişmeler, uyumsuzluklar hep, eşitlik sözcüğüne gereken duyarlılık ve hassasiyetin, gösterilmemesinden çıktığı, herkes tarafından bilinmezde değildir. Bazıları eşitliği kendi tekeline alıp, kendi terazilerinde tartarak insanlara dağıtmaya kalkarsa, gecikmeksizin hemen Milletin hakemliğine gidilmelidir. Çünkü Millet olayı anında çözer.
Eşitlik kavramı iyi anlaşılmalı ve doğru uygulanmalı. Bütün vatandaşlar kanun önünde eşittir. Hal böyle olunca, kimsenin, ben filanı istemiyorum, deme lüksüne sahip değildir. “Egemenlik Kayıtsız şartsız milletindir.” Milletin, üstün iradesine saygı ise, herkesindir…