- 3160 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
BAYRAĞIMIZA SAYGI
Bayrak bir milletin namusu, onuru ve gururudur. Bayrağın sözlük anlamı olarak:
1- Bir milletin kendine sembol olarak seçtiği işaret ve renklerden meydana gelmiş, bir gönderin ucuna takılı, toplumun birleşme sembolü kullanılan, manevi değeri yüksek kumaş parçası.
2- Mecazi olarak önder, lider.
3- Bir askeri birliğin, bir kuruluşun renklerini, alametlerini taşıyan ve bayrak gibi kullanılan sembolü. Bayrağın başka türlü ifadeleri daha vardır. Örnek olarak: Bayrağı indirmek, Bayrağı yarıya çekmek, bayrak açmak, bayrak askeri, bayrak asmak, bayrak dikmek, bayrak çeken, bayrak diken, bayrak ekmeği, bayrak gibi değimlerimizde vardır ( 1 ).
Ben bu satırları 30 Ağustos 2010 ( 88. yılında ) Zafer bayramı sabahında yazıyorum. Akşam yatarken hep bunu düşündüm. Bayrak konulu bir yazı yazmalıyım dedim ve işte yazıyorum. Ben Türk bayrağını çok seviyorum. Bayrağımızın şehitlerimizin ve gazilerimizin kanından alınmıştır.
Bütün bayramlarda evimin balkonuna şanlı bayrağımı asmanın gururunu taşıyorum. Bayramlarda bütün evlerimizin, caddelerimizin şanlı bayraklarımızla süslemesini istiyorum. Bayrağa saygı göstermek zorundayız. Düşman bayrağı bile olsa.
İstiklal Savaşı’nda Gazi M. Kemal Paşa’nın komutasında savaşan Yunan ordusu perişan olurken, bayrakları yer de sürünüyordu. Mustafa Kemal paşa, “bu bayrağı yerden alınız” demişti.
Bayrak konusun da üzüldüğüm bir şey daha var:
Milli bayram günlerinde balkonlarımızda bayrakları az görüyorum, bu beni çok düşündürüyor ve inanın yadırgıyorum. Şair Mithat Cemal KUNTAY, ne denli güzel ve yerinde manidar ifade ediyor:
”Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,
Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”
Diyerek bayrağın önemini bu veciz dizelerle ortaya koymuştur.
BAYRAK değince, biraz durmak, düşünmek gerekir. Lafı fazla eğip bükmeden tanınmış cumhuriyet dönemi şairlerimizden Arif Nihat Asya’nın ünlü “Bayrak “ Şiiriyle sözlerimi bağlamak istiyor ve bu güzelim şiirini sizlerle bu köşede paylaşmak istiyorum.
BAYRAK
Ey, mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü!
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın
mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun
yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder…
Gölgende bana da, bana da yer ver!
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar.
Yurda ay yıldızın ışığı yeter.
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün.
Kızıllığında ısındık,
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün.
Gölgene sığındık.
Ey, şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalan;
Barışın güvercini, savaşın kartalı…
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.
Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim,
Yeryüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!
Arif Nihat ASYA
1- Ötüken Türkçe Sözlük / Hazırlayan / Yaşar Çağbayır. İstanbul 2007
|
YORUMLAR
Bir milletin kendine sembol olarak seçtiği işaret ve renklerden meydana gelmiş, bir gönderin ucuna takılı, toplumun birleşme sembolü kullanılan, manevi değeri yüksek kumaş parçası. ("...bir gönderin ucuna takılı, toplumun birleşme sembolü olarak kullanılan, manevi değer taşıyan bir semboldür. " cümle bu haliyle düzeltilip kumaş parçası kelimesi çıkartılmalı. Kumaş parçası tamlaması bağlı bulunulan ve sevildiği söylenilen bir sembolü aşağılar bir havaya sokmakta yazıkki)
Bayrağımızın şehitlerimizin ve gazilerimizin kanından alınmıştır. ( "Bayrağımız, şehit ve gazilerimizin kanlarından almıştır kırmızı rengini." şeklinde cümle düzeltilmeli.)
Bayramlarda bütün evlerimizin, caddelerimizin şanlı bayraklarımızla süslemesini istiyorum. (Bayramlarda bütün evlerimizin cümlesinde bütün kelimesinden kaynaklanan anlatım hatası var. Bayramlarda evlerimizin, caddelerimizin... diye devam etmeli cümle)
Bu cümlelerde ciddi anlatım bozuklukları açıkca göze çarpıyor. Yazanın duygusallığı son derece açık. Ama bu duygusallığı, bu denli sevdiği bir sembolle ilgili yazarken, çok daha hassas yazması gerektiği ile ilgili ona yön vermeliydi.
Yüce Önderimiz M.Kemal Atatürk ile ilgili bir anekdota yer vermiş olduğunuzu gördüm. Bu meselenin aslı, izmir'den Yunan ordusunun atılmasıyla birlikte karargaha girerken Ata'mızın ayakları altına yunan bayrağı serilmesidir. Atatürk bu hareketi onaylamaz ve "onlar ne yapmışlarsa yapmışlar biz onların yaptıklarıyla hareket etmeyecek kadar necip bir milletiz" mihvalindeki sözüyle toplattırmıştır bayrağı.
Bu kadar çok sevdiğimiz değerlerle ilgili yazarken daha dikkatle ve araştırarak yazmalıyız diye düşünürüm.