- 8768 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
A'dan Z'ye Güzel Sözler(Derleme-200 Sayfa)
LÜTFEN DİKKAT:Buradaki veriler yaklaşık 200 sayfadır.İlgilendiğiniz konu başlığını dikkate alarak alfabetik sıraya göre dizilmiş olan sözü inceleyebilirsiniz.Sözlerin yazarları verilmemiştir,ama gene de onların bir başkasına ait olduğu gerçeğini unutmayacağınızı sanırım.(Kendi sözümüşmüş gibi kullanırsak yazarına karşı çok büyük bir saygısızlık yapmış oluruz.)Sözlerde eksiklik veya fazlalık da olabilir,çünkü bunlar internet ortamından derlenmiştir.Bu kusurun da affı ricasıyla...
***
Acele etsen bile gözün açık olsun, çünkü yolda bir çok engelle karşılaşabilirsin.
Aceleci sinek süte düşer.
Acemi avcıların oltasına takılacak ahmak balıklar çoktur.
Acı çekmek, ölmekten daha çok cesaret ister.
Acı çekmeyenler, başkalarının acı çekebileceğini akıllarını bile getirmezler.
Acı tanımamış olmak,büyük bir acıdır.
Acı ve çirkin sözlerin sebep olduğu dil yarası asla kapanmaz.
Acı, acıyı bastırır.
Acı, çabuk unutulur, sevinç ise ebedidir.
Acı, mutluluga göre daha çok sarkı bestelemistir.
Acıda her zaman tadılmayan muhteşem bir zevk vardır.
Acılar ve sevinçler, birbirine komşu.
Acıların bölüşülmesi değil, sevinçlerin bölüşülmesidir dostluğu yaratan ...
Acıların en acısı kendi kendimize çektirdiğimizdir.
Acıların ve düş kırıklığının üstesinden gelmenin bir tek kuralı, duygusal bozgunlukların planlı bir çalışmayla değişikliğe uğratmaktır. Bu , eşsiz bir kuraldır.
Acımak,zayıf insanın bir özelliğidir ve ahlaksızlıktır.Ahlak da köleye özgüdür.Vicdan ahlakı yerine deha yani iktidara götüren ahlakı koymak gerekir.
Acının fazlası güldürür, neşenin fazlası ağlatır.
Acının ödülü tecrübedir.
Acınızı sevince dönüştürerek ondan intikamınızı alın.
Acınızı sizinle gönülden paylaşmaya hazırız, ama olumsuzluğunuzu paylaşamayız.
Acıyı çekmek zorundaysak, onu geldiği zaman çekmeyi öğrenmeliyiz.
Aczini duymayan adam hakikaten kuvvetli değildir.
Aç tavuk düşünde darı ambarı görür.
Aç ülkenin insanı doymak bilmez.
Aç, aşçıya kusur bulmaz.
Açık sözlülük bir cam vazoya benzer. Dikkatli kullanmazsak cam kırıklarına dönüşür.
Açıkça büyük amaçlar tasarlayan ve daha sonra bu amaçlar i oldukça yetersiz olduğunu gizlice kavrayıveren kimse, çoğu zaman bu amaçlardan vazgeçecek kadar da güçlü de değildir. İşte o zaman ikiyüzlülük kaçınılmazdır.
Açıkça dile getirilen uyuşmazlıklar, genellikle gelişmenin göstergesidir.
Açıklanmamış karanlık bir konu apaçık bir konudan daha önemli sanılır.
Açılmış yelkeniniz yoksa okyanustan esen rüzgarlar gelip geçerler. Hedef belirlemek yelken açmak gibidir.
Açlık kötü danışmandır.
Açlık, dünyanın en güzel salçasıdır.
Açlık, en akıllı balıkları bile oltaya getirir.
Açlık, kılıçtan bile keskindir
Açlık, ne dost, ne akraba, ne insanlık, ne de hak tanır.
Açlık, sert kemikleri yumuşatır.
Açlık; dava, kin ve mücadele gibi şeyleri pek tanımaz.
Açlıktan ölmek üzere bulunan bir köpeği kurtarınız, sizi ısırmayacaktır. İnsan ile köpek arasındaki başlıca fark budur
Adalet dünyadan kalkarsa,insan hayatına değer verecek bir şey kalmaz.
Adalet nerede hesap sorarsa, merhamet orada haklarını kaybeder.
Adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere er geç varır.
Adalet yoksa, cesaret de yoktur.
Adalet,haksız olana haksızlık gibi gelir.Çünkü her insan kendi gözünde suçsuzdur.
Adaleti ödül beklemeden yerine getir
Adaletin hakim olduğu yerde, silahın yeri yoktur.
Adaletin kılıcı ile vuran kol, ne kadar zayıf olursa olsun, gene kuvvetlidir
Adaletin kuvvetli, kuvvetlilerin de adaletli olmaları gerekir
Adaletsiz bir ülke mezbahadan başka bir şey değildir.
Adaletsizliği işleyen, çekenden daha sefildir.
Adaletsizlik eden, adaletsizliğe uğrayandan daha mutsuzdur.
Adaletsizlik hükme acılık, geciktirme de tatsızlık verir.
Adam adamdır olmasa da pulu Eşek yine eşektir atlastan da olsa çulu
Adam vardır kanat süpürtür Venüs’e... ve kitabı ağzına kadar ruhla dolu kutsal bir emanet değil,maddi refahına hizmet edecek bir hüddam olarak görür.
Adamın cenaze törenine niye gideyim ki? Onun benimkine gelmeyeceğine eminim.
Addington Sahip olduğumuzu akıllıca kullanmak,onu artırmak i yatırımlar yapmak bir erdemdir,cimrilik değil.
Adem eline geçen ilk fırsatta suçu Havva’ya attı.
Adettir; babanın topladığını oğlu saçar.
Affedilmenin verdiği acı kadar kötü bir şey olamaz.
Affetmek güçlüyü daha güçlü yapar.
Affetmek ve unutmak iyi insanların intikamıdır.
Affetmenin ne olduğunu yalnız cesurlar bilir, korkakların tabiatında af diye bir şey yoktur.
Affın en güzeli, hasmını ezmeğe müktedir iken yapılandır.
Agaç ne kadar yüksek olursa olsun, yaprakları yine de yere dökülür.
Ağılda oğlak doğuna, derede otu biter.
Ağır bulutlar gibi, ağır yüreklerde sularını akıtınca rahatlarlar.
Ağlamak kadının tuzağıdır.
Ağlarım,ağlatamam,hissederim,söyleyemem. Dili yok kalbimin ondan ne kadar bizarım.
Ağlayanlar bir gün güler,gamlanma gönül gamlanma.
Ağzında bal olan arının ,kuyruğunda iğnesi olur
Ah şu insanlar! Daha bir solucan yapamazken, nice nice ilahlar yarattılar!
Ah zavallılar,sevinçlerini suç sayanlar.
Ahalinin lokması, hükümetin temelidir.
Ahirette dirilmek ümidi olmasa, sanıyorum ki hıfzıssıhhaya riayet çoğalırdı.
Ahlak bir insanın sevmediği bir insana karşı kurduğu otoritedir.
Ahlak cemiyetin temelidir.
Ahlak da sanatta olduğu gibi hiç konuşulmaz, ancak yaşanır.
Ahlak duygumuz, ihtiraslarımızı kontrol eder.
Ahlak kanunlarını çiğnemeye hiç gelmez, hemen öçlerini alırlar.
Ahlak olmayan yerde kanun bir şey yapamaz.
Ahlak ve erdemden yoksun kimse,bir çuval çamurdan daha değersizdir.
Ahlakın temeli, özgürlüktür.
Ahlaki değerler akılla tanınamaz,gönülle duyulur.
Ahlaki eylemde bulunma olanağı,insana insan olabileceğini gösterir.Bu anlamda din de ahlakın bir aracıdır.
Ahlaksızlık,ahlakın mevcut olmasının nedenidir.
Ahmak konuk, ev sahibini ağırlar.
Ahmak olmayı beceremeyen akıllı olmayı da beceremez
Ahmak, ışıkla alevi karıştırır ve kendisini her yakanı güneş sanır.
Ahmaklar zamanı nasıl öldüreceğini, akıllılar ise nasıl kazanacağını düşünür.
Ahmaklarla olmaktansa, yalnız kalmak daha iyidir.
Ahmet Ada Bir şair çoğu kez sözcükleri de şeyler (nesneler) gibi algılar, öyle algılatır.
Aile hayatının güzelliği gibi hiç bir şey yoktur.
Akan sulardan ibret al, yüzünü yerlere sürüyüp gider.
Akıl hazır değilse, göz göremez
Akıl hiçbir zaman duyguları yönetmez, sadece onun suç ortağı olur
Akıl, daima gönlün oyuncağıdır.
Akıl, vücudun efendisidir.
Akıl,gerçekte sayfalarında hiçbir şeyin yazılı olmadığı bir kitaba benzer.
Akıllı adam başkalarının kusurunu görerek, kendininkini düzeltir.
Akıllı adam hem kitapları ,hem de doğrudan doğruya hayatı okur.
Akıllı adam,aklını kullanır;daha akıllı adam başkalarının da aklını kullanır.
Akıllı bir insan kazandığı paranın birazını, aldığı öğüdünse birçoğunu bir yana koyar.
Akıllı bir kimse, hiçbir zaman özür dilemek zorunda kalmaz.
Akıllı insan bütün yumurtalarını bir sepete koymaz.......
Akıllı konusur, çünkü onun söylemek istedikleri var; aptal konusur, zira kendinin bir seyler söylemek mecburiyetinde oldugunu sanır.
Akıllı olmak da bir şey değil,mühim olan o aklı yerinde kullanmaktır.
Akıllı ve cesur bir işadamının her sabah masasının başına otururken çekeceği besmele şudur; “bakalım bugün karşımıza ne gibi zorluklar çıkacak!”
Akıllılar dövüşmeden önce kazanırlar, cahiller kazanmak i dövüşürler.
Akıllılar istedikleri şeyi, akılsızlar başkalarının istediğini öğrenir.
Akıllılar nedenler üzerine tartışır, aptallarsa karar verir.
Akılsızlar hırsızların en zararlılarıdır. Zamanınızı ve neşenizi çalarlar.
Akılsızlara, zenginliğin iyiliği yerine kötülüğü dokunur .
Akla uygun olan gerçektir,gerçek olan akla uygundur.
Aklı az olanın verdiği nasihat çok olur.
Aklı karıştıran şey insanın arzularıdır
Aklın bağlamadığı dostluğu, akılsızlık kolayca çözebilir.
Aklın binlerce gözü, kalbin ise bir tek gözü vardır.
aklın ideali”dir.
Aklın üç ilkesi , iyi düşünmek , iyi söylemek , iyi yapmaktır.
Aklın ve ilmin üç büyük düşmanı vardır Kötülük, bilgisizlik ve tembellik.
Aklından nasibini almayanlarla geebilmek aklın zaferidir.
Akrabalar, ne yaşamasını nede ölecek zamanı bilen insanlardır.
Akrabalarının sevmediği insanı kimse sevmez.
Akrebin düşmanlığı beterdir ejderhadan/ejderha âşikar vurur, akrep gizli her zaman.
Aktör bir dramı bir elbise gibi alır, giyinir, sonra buruşturup atarak bir başkasını alır. Ama bu attığı elbise ondan daha fazla yaşar.
Alabalık tutmak i, sineği feda etmelidir.
Albert Hubbart Aşk yaşamdır deriz, ancak umutsuz inançsız aşk ölümden beterdir.
Alçakgönüllü yüreklerde yaşayan düşünceler, yüksek düşüncelerdir.
Aldatılmanın en iyi yolu, kendini herkesten kurnaz sanmaktır.
Aldıklarımızla hayatımızı kazanırız, verdiklerimiz ise hayatı hayat yapar.
Alev, başka şeyleri aydınlattığı kadar aydınlatmaz kendini. Bilge de böyledir.
Alfred Adler Kişinin kendi ilkeleri uğruna savaşması, bu ilkelerle uyum içerisinden yaşamasından daha kolaydır.
Algı,örgütlenmiş duygu;kavram,örgütlenmiş algı;bilim,örgütlenmiş bilgi;bilgelik,örgütlenmiş hayattır.
Algılanan varlığın, Hakkın vücudu olduğunu müşahade, vahdeti vücud’dur. Ahmed Hulûsi Allah’ ı bilenler ise, ruhun beynin özü ve hakikatı olan Hak’ tan geldiğini müşahade ettiler.. Hz. Muhammed Allah sizin kalıbınıza ve suretinize değil, kalbinizin temizliğine bakar.
Alınteriyle ıslanan toprak kurumaz.
Alınyazısından kaçıp kurtulmak isteyen, ona daha uzun bir iple bağlanmış demektir.
Alışkanlıklar bırakılmazsa zamanla ihtiyaç halini alırlar.
Alışkanlıkların zincirleri, önce duyulamayacak kadar hafif,Sonra kırılamayacak kadar güçlü olurlar.
Ali Her nesne önce piser, devamında yanar. Oysa insan, yana yana piser
Allah düşündü ilk düşüncesi melekti. Allah konuştu ilk konuşması insandı.
Allah, dolu ellere değil, temiz ellere bakar.
Allah’a giden yollar, gökteki yıldızların sayısı kadardır.
Allahım! Beni sen kaldır ki, kimseler yıkamasın.
Allahım! İnsanlar seni verdiğin nimetler yüzünden severler; bense seni verdiğin belalar yüzünden severim.
Allah’ın gülü dikenli yarattıgına hayret edeceginiz yerde, dikenler arasında gül yarattıgına hayret ediniz.
Almanya’da Naziler komünistleri içeri attı. Sesimi çıkarmadım!..Çünkü Komünist degildim. Sonra Yahudileri içeri tıktılar. Bu kez de sesimi çıkarmadım. Çünkü Yahudi de degildim! Derken sıra sendikacılara geldi. Hala susuyordum! Çünkü sendikacı da degildim. Sonunda beni de götürdüler. Ama sesini çıkaracak kimse kalmamıstı!
Alternatif yoksa, problem de yoktur.
Altın atesle, kadın altınla, erkek kadınla imtihan edilir.
Altından kendini gözet.Zehiri hiçbir zaman teneke kutu içinde sunmazlar.
Altından zincirler en ağır olan zincirlerdir.
Altının ne olduğunu mihenk, cimrinin kim olduğunu dilenci bilir
Ama imge kendini sunma biçiminin dışında sunamaz.
Amacımızı belirlemek , istasyon gişesindeki görevliye bilet almadan önce nereye gideceğimizi söylemek gibidir . Eğer gideceğiniz yere karar vermediyseniz , bilet alamazsınız...
Amacını genellikle gözünün önünde bulundur,tek tek şeylerde ise duruma uy.
amma da fikir çalmış benden!
Ana ailenin güneşidir. Bir ailede o olmazsa orada büyüyen çocuklar gölgede kalmış meyveler gibi olgunlaşmazlar.
Ana babanız dogumunuzdan sorumludur, yasamınızdan degil.
Ana ve babaların çocuklarına bağışlayabilecekleri en güzel miras, günlük zamanlarından bir kaç dakikadır.
Ana ve babamızı kader, arkadaşımızı kendimiz seçeriz.
Analık sanatının ilk şartı çocuk uyuduktan sonra uyumaktır.
Ancak aptallar ve ölüler düşüncelerini hiç değiştirmezler
Ancak şimdiye hakimiz! Şimdi durmak i değil, şimdiden başlamak i...
Anı yazmak, ölümün elinden bir şey kurtarmaktır.
Anlamış olduklarını sananlar, ya da anlamış görünenlerin çoğu
Anlayışlı ve nazik bir erkek istiyorum. Bir milyonerden bu kadarını istemek çok mu?
Anne ve babamızı kader tayin eder,dostlarımızı ise kendimiz.
Anneler çocuğu akıllarından tutacakları yerde, ellerinden tutarlar.
Anneler, her şeyi görmeseler bile kalpleriyle duyarlar.
Annesi işlerine karışmaya devam ettikçe, hiç kimse yaşlı değildir. Hovey
Ansızın yükseliveren kişiler pek beğenilirler. Ama toprağa hızla basın bir kere, tozun, samanların, tüylerin yükseldiğini göreceksiniz.
Aptal ata binmiş, bey oldum sanmış.
Aptal görünmeğe cesaret etmek büyük bir akıllılıktır.
Aptal,kendisinin akıllı olduğunu zanneder;akıllı adam ise kendisinin aptal olduğunu bilir.
Aptallar talihlerinden korkarlar, akıllılar katlanırlar.
Aptallar, utanılacak bir şey yaptıkları zaman mazeret diye o işi her zaman yaptıklarını söylerler.
Aptallara kızmayın,çünkü onlar aptaldır.
Aptallarla münakaşa etme, diğerleri aranızdakıi farkı anlayabilirler.
Aptallıgın en açık kanıtı, aynı seyi defalarca yapıp degisik sonuç almayı beklemektir.
Aptallık yüzünden namuslu olan pek çok insan vardır.
Ara sıra isyana yönelecek olursanHatırla ki, Kainatı Yargılamak imkansızdır.Onun için,kaygılarını sürdürürken bile kendi kendinle barış içinde ol.Görmeye çalış ki,bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen dünya güzeldir........
Aramak düsüncenin hareket noktası, bulmak varıstır. Düsünen insan, varılan her hedeften sonrasının da oldugunu/olabilecegini var sayandır.
Aranizda gunahı olmayan kişi atsın ilk taşı.
Araştırma, düşünmesini bilenlerin ilk ve son isteğidir.
Arının evini yıkan, balın tatlılığıdır.
Arife, bayramdan daha mutlu gündür.
Arka arkaya üç futbol maçı seyredebilene beyin ölümü teşhisi konmalıdır.
Arkadaş edinmenin tek yolu, arkadaş olmaktır.
Arkadaş nedir? İki bedeni mesken tutan tek bir ruh.
Arkadaş uğrunda ölmek kolay, fakat uğrunda ölünecek arkadaşı bulmak zordur.
Arkadaş, insanın kendisine verdiği hediyedir.
Arkadaşınızın evine sık sık gidin;çünkü kullanılmayan yolu çalılar bürür.
Arkadaşlığını ispat edene kadar hiç kimse gerçek arkadaş değildir .
Arkadaşlık kavun gibidir. Neden mi? Bir tane iyisini bulmak için yüzlercesini yoklarsanız da ondan.
Arkadaşlık kuvvetli bir bağdır. Paraya ihtiyaç olunca başvurulmazsa, ömür boyu sürer.
Arkadaşlık, her zaman gölge veren bir ağaçtır.
Arkadaşlık, kanatsız Sevgi’dir.
Arkamda yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takip olmayabilirim. Yanımda yürü, böylece ikimiz esit oluruz.
Arkanı güneşe çevirme,gölgen önüne düşer.
Arslan da fareye borçlu olabilir.
Artık ayrılık zamanı gelmiştir.Ben ölüme gidiyorum,siz hayata…Bu yollardan hangisi daha iyi,bunu ancak Tanrı bilir..
Artık önemli olan birşeyler bilmek değil, bilgiye nasıl ulaşacağını bilmektir.
Arzu hayatın yarısıdır. Kayıtsızlıksa ölümün.
Arzular ve hınçlar aklın sesini duymazlar.
Arzularını ve korkularını ortadan kaldır;artı senin i hiçbir zalim kalmaz.
Asıl gelismislik teknolojide degil, insanda olmalıdır. Böylelikle doga da tahrip edilmemis olur.
Asıl önemli olan vizyonunuzun ne olduğu değil, vizyonunuzun ne yaptığıdır.
Asıl yalnızken yalnız değilim.
Asıl yetimler anadan babadan değil ilim ve ahlaktan yoksun olanlardır.
Asla aldatılmayız,kendi kendimizi aldatırız.....
Asla birilerinin umudunu kırma. Belki de sahip oldukları tek sey odur.
Asla bulunmadığınız yeri terk etmeniz imkansızdır
Aslanın kral olmak için atanmaya ve törene gereksinimi yoktur, kahramanca hareketleri onu bu mevkiye getirir, doğa onu kral ilan eder.
Aslında,inançsızlıkta,inanmak isteyen ve buna kendini ikna etmeye çalışan bir baskı var.
Astor Hayat rastlantılarla doludur. Ne tuhaf insanlar bunun farkına bile varamazlar.
Aşağıda olan kimse düşmekten korkmaz.
Aşık elinde ne yoksa onu ister,elinde olanı istemez.
Aşıklar, sevgililerinin kusurlarını ancak tesiri altında bulundukları sihir çözüldüğünde fark eder.
Aşıkların en kanaatkari bile sevdiğinden ziyade sevilmek ister.
Aşılmasına imkan olmayan hiçbir duvar yoktur.
Aşılmaz bir duvarın önünde yaşamak köpekçe yaşamaktır.
Aşk bıkılmayandır. Her şeyden bıkılabilir ama aşktan ... hayır
Aşk bir deniz, kadın onun kıyısıdır.
Aşk bir kum saati gibidir; kalp dolarken beyin boşalır.
Aşk bir seçimdir. Basit ya da mutlaka mantıklı bir seçim değil.
Aşk bir tablodur, onu doğa çizmiş ve hayal süslemiştir. Tanrı kadınları
erkekleri evcilleştirmek i yarattı.
Aşk cennetin dilinden bize kalan tek andır
Aşk cennetle cehennem arası işleyen trende bir mevsimlik bilet.
Aşk dediğimiz şey,arzulanan bir varlıkta bulacağımız tada susamaktan başka bir şey değildir.
Aşk dostluğu,dostluk aşkı yok eder.
Aşk dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır
Aşk gibi kin de insanı aptallaştırır.
Aşk gül olsaydı ben de yaprak yaşamımız birlikte geçerdi yağmurda güneşte.
Aşk hatalara karşı daima kördür, daima mutluluklara meyillidir. Kanun tanımaz, kanatlıdır ve tutuklanamaz. Kafaların bütün zincirlerini kırar geçer.
Aşk hazzı, dostlukla duyu hazlarından yoğrulmuştur
Aşk her şeyin başlangıcı, ortası ve sonudur
Aşk herkesi eşit kılar
Aşk iki yalnızlığın birbirine dokunması, birbirini koruması ve selamlamasıdır.
Aşk insanı birliğe, bencillik yalnızlığa götürür.
Aşk iradenin ereğidir. Her çeşit dışsal emir ve baskılardan çok usa uymak gerekir. İradenin ereği olan bu aşktan başlayıp tutkuda sona eren bir yaşam mutludur. Bunlardan birini seçmem gerekse ’aşk’ı yeğ tutarım. Biz aşk karakteri ile doğarız. Aşk ruhumuz yetkinleştikçe gelişir ve bizi güzel görünen şeye sürükler. Bundan sonra artık bizim bu alemde sevmekten başka bir şey i var olduğumuzdan kim kuşkulanır? ... Aşkın konusu güzelliktir ve insan evrenin en güzel nesnesi olduğu i dışarıda aradığı bu güzelliğin örneğini kendi ide bulması gerekir. Bu itibarla insan ancak kendisine benzeyeni ve olabildiği kadar kendisine yaklaşanı sever. Sevmeye başlayınca eskisinden bambaşka bir insan olduğumuzu anlarız. Aşktan söz ede ede insan aşık olur.
Aşk kızamığa benzer, insan ne kadar geç yakalanırsa o kadar ağır geçer
Aşk kızamık hastalığı gibidir;İnsan ne kadar geç yaşta yakalanırsa, o kadar ağır geçirir
Aşk köpeği bile kafiyeli havlatır.
Aşk köprü kurmaktır. İnsanlar köprü kuracaklarına duvar ördükleri i yanlız kalırlar.
Aşk mutluluğunu evlendirdikten sonra da sürdürebilseydik, dünya cennet olurdu. Duygulu gönüller sevginin her türlüsü i duygulu değil mi?
Aşk ve nefret kör değillerdir; ama kendileriyle birlikte taşıdıkları ateş yüzünden kör olmuşlardır.
Aşk ve şüphe bir arada bulunmaz.
Aşk yaşamında kadın, ancak hünerli bir çalgıcının elinde dile gelen bir lir gibidir. Kadınlar bizleri sevdikleri zaman her suçumuzu bağışlarlar
Aşk yaşanılan an ise onu yıllarca neden bekleriz?
Aşk yolunun garip yokuşları ve inişleri vardır.Çıkarken baş döner, inerken gönül bulanır.
Aşk, akıllı, aptal demeden, bütün insanlara bulaşan bir hastalıktır.
Aşk, aklın en soylu zaafıdır.
Aşk, aşık ile maşuk arasında bir maskedir.
Aşk, aşıklara şarabın sarhoşlara yaptığı etkiyi yapar.
Aşk, ateş gibidir, gıdasız aklınca söner.
Aşk, büyüktür ama sonsuz değildir
Aşk, coşku ve tutku olduktan sonra insan hiç sarsılmaz, bunlar olmayınca yaşam neye yarar
Aşk, çok renkli bir çiçektir. Fakat yetiştiği yer müthiş uçurumlardır.
Aşk, değişmeyince ölür.
Aşk, deniz meltemleri gibidir; sesini duyarız, nereden nereye gittiğini kestiremeyiz.
Aşk, dört nala giden at gibidir, ne dizginden anlar, ne söz dinler.
Aşk, duyguların şiiridir.
Aşk, dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır.
Aşk, evliliğin şafağı, evlilik aşkın akşamıdır.
Aşk, geceyi bile gün ışığına boğabilir.
Aşk, gözle değil ruhla görülür.
Aşk, güzelliğin aracılığıyla çoğalma arzusudur.
Aşk, iki iken bir olmak demektir.
Aşk, imkansız birçok şeyi mümkün kılar.
Aşk, insana vakar, ağırbaşlılık, hatta güzellik verir
Aşk, kalbimizin saygısız misafiridir. Bize sormadan gelir bize sormadan gider.
Aşk, kızıl gibi geçirilmesi gereken bir hastalıktır.
Aşk, masraflarla çevrilmiş bir duygu okyanusudur.
Aşk, öyle engin bir denizdir ki, ne başlangıcı ne de sonu vardır.
Aşk, sürekli bir mutluluktur.
Aşk, sürekli bir mutluluktur.
Aşk, utanma ve çekinmenin olduğu yerde vardır.
Aşk, yepyeni kalabilen eski bir masaldır.
Aşk, yüreklerden gökyüzüne kadar uzanan ateşten bir merdivendir
Aşk,aleyhine binlerce şey söylenir ama insanoğlu yine de onsuz yapamaz.
Aşk,bir kez ayaklar altında çiğnendikten sonra bir daha doğrulamayacak kadar nazik bir çiçektir.
Aşk,çılgınlık değilse aşk değildir
Aşk,davaya benzer,acı çekmek de şahide;şahidin yoksa davayı kazanamazsın.
Aşk,gözle değil ruhla görür.
Aşk,insan türünü sürdürmek i bireye kurulmuş tuzaktan başka bir şey değildir.
Aşk,kendi rolünü oynatır.
Aşk,kulübeyi altından bir saraya benzetir.
Aşk,küçük aşkları azaltıp büyükleri artırır,tıpkı rüzgarın mumları söndürüp ateşi tutuşturması gibi.
Aşk,ovaları kaplamış olan çok büyük ordulara benzer.Daha dün bütün görkemiyle orada dururken bugün bakarız,yerinde yeller eser.
Aşk; kulübeyi altından bir saraya benzetir.
Aşka delilik diyen insan, hayatın sırrına ebediyen bigane kalsın
Aşka insan kendini aldatarak başlar ve başkalarnı aldatarak bitirir.
Aşkı akılla yenmek mümkün değildir Adaletsiz rejimi, adaletle yıkınız.
Aşkı anlatabilmek i yeryüzünde var olan dillerden bambaşka bir dil ister.
Aşkı gerçekten isterseniz sizi bekler bulacaksınız.
Aşkı kitaplara soktukları iyi oldu, yoksa belki de başka yerde yaşayamayacaktı.
Aşkı tedavi eden birçok ilaç vardır ama iyileştireceği kesin olanı yoktur.
Aşkın bulunduğu yerde hiçbir şey can sıkıcı ve bayağı değildir.
Aşkın dili, gözlerdedir.
Aşkın gelişi, aklın gidişidir.
Aşkın ilk soluğu mantığın son soluğudur.
Aşksız evlilik, evliliksiz aşk doğurur.
Aşkta erkeğin zaferi kaçmaktır.
Atalarindan sana kalani haketmeye bak! Yoksa senin olmazlar.
Atasözü Dünyayı seller bassın ördeğe vız gelir.....
Ateş dumansız, delikanlı günahsız olmaz.
Ateş olsaydım yakardım, oduncu olsaydım vururdum . Ama ben bir yüreğim, seviyorum.
Ateşin söylemeye çekindiğini söyle.
Ateşin şekli değişimleri evvela suda oldu,sudan toprağa geçti.
Ateşin yaktığından, Güneşin hareket ettiğinden,Gerçeğin bir yalan olduğundan kuşkulan;Fakat benim aşkımdan kuşkulanma.
Ateşten insana serinlik gelir mi hiç?
Atılan bir okun hedefe varmak i,atılmış olduğu yer ile hedef arasındaki mesafenin her noktasını bir bir geçmek zorundadır.Yani her noktada ayrı ayrı bulunmak zorundadır.Bulunmak ise,durmak demek olduğundan,ok bütün uçuş süresince duruyor yani hareket etmiyor demektir.
Atın dört ayağı vardır ama gene de tökezler.
Av köpekleri henüz avluda oynuyorlar; ama avlari daha simdiden ormanin ide ne kadar hizli kosarlarsa kossunlar, ellerinden kaçamayacaklar.
Aydın; çağının sorunlarına duyarlı, bedel ödemeyi göze alan ise ülkemizin aydınları nerede?
Ayılar eti, kokutmadan yemezler.
Aylaklık bütün kötülüklerin kaynağı, bütün erdemlerin tacıdır.
Ayna, kendilerine güvenmeyen kadınlar idir.
Aynaya bakacağına, üstündeki elbiselere bak.
Aynaya değil, aynadan görünene bak.
Aynı şeydir yaşayanla ölü,uyanıkla uyuyan,gençle yaşlı.Çünkü bunlar değişince ötekilerdir ve ötekiler değişince de bunlardır.
Ayni dili konuşan değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler.
Ayrılık aşkı keskinleştirir, beraberlik güçlendirir.
Ayrılık ide insanın gözünü açıp kapayıncaya kadar geçen zaman yıl gibi gelir.
Ayrılık küçük ihtirasları unutturur, büyükleri güçlendirir.
Ayrılık, sevdanın merhemi olduğu gibi, öfkeyi de, kini de azaltır.
Ayrılık,tatmin edilemeyen aşkı artırır.
Az konusmaktan pek az, çok konusmaktan sık sık pisman olunur.
Az korkun, çok ümit edin; Az yiyin, çok çiğneyin; Az konuşun, çok şey ifade edin; Az kızın, çok sevin;İyi şeyler sizindir...
Az samimiyet tehlikeli, çok samimiyet de, çok tehlikelidir.
Az söz erin yüküdür, çok söz hayvan yüküdür.
Az şey bilirsek bir şeyin doğruluğuna emin olabiliriz, bilgi artinca kuşkuda artar.
Baba bilgisiyle adam olunmaz.
Baba oglunu kendinden ileriye tasıyamamıssa, ya beceriksizligindendir ya da oglunun haylazlıgından.
Baba olduktan sonra göreceksiniz ki, kendi mutluluğunuzdan çok, çocuğunuzun mutluluğu ile mutlu olabilirsiniz.
Babadan gelen asalet insanın çalışma isteğini kırar.
Babam bana çalışmayı, fakat işin esiri olmamayı öğretti. Şimdi okumanın,hikaye anlatmanın, şakalaşmanın, konuşmanın ve gülmenin iş kadar; hatta ondan da önemli olduğunu biliyorum.
Babanın erdemleri, çocukların servetidir.
Bağdaki sevmez iken dağdakini;Dağdaki gelse, kovar bağdakini.
Bahar, annemizin yemenisindeki solgun çiçektir. Bunu unutma...
Bakır Mide ve edep yerinin iffetini korumak kadar,faziletli ibadet yoktur.
Bal yiyen, arısından gocunmaz.
Bal, arı iğnesinin yarasına değmez. İnsan kendi pekmeziyle kanaat etsin, daha iyi.
Balın varsa, sineğin bol olur.
Balmumu,nasıl altının kendisini değil de altın yüzüğün kalıbını alıyorsa,duyum da maddeyi bir yana bırakarak maddenin duyulan biçimlerini sindirir.
Balmumundan kanatlara sahip olduğunuz sürece güneşten uzaklaşınız.
Bana bir mutluluk söyleyin ki, acı karşılığında elde edilmiş olmasın.
Bana bir yalancı göster, sana bir hırsız göstereyim.
Bana iyi analar veriniz, size iyi vatandaşlar vereyim.
Bana karşı anlayışlı davranan tek kişi terzimdi. Her gördüğünde yeniden alırdı ölçülerimi. Onun dışında herkes, önceki ölçülerin bana hep uyacağını sandı.
Bana ne yediğini söyle, nasıl bir adam olduğunu söyleyeyim sana.
Bana öyle geliyor ki insan, her gün başka bir tahttan vazgeçiyor.
Bana sorarsanız hüzünlerini kadınlar güzel bir broş gibi yakalarında taşıyorlar. Soyunurken ilk önce hüzünlerini çıkarmaları da belki bundan."
Bana söylersen unutabilirim, gösterirsen hatırlayabilirim. Ama beni de katarsan, anlarım.
Bana susmayı ver, gecenin hücumlarına meydan okuyayım.
Bana ya hürriyet verin, ya da ölüm.
Barış bile, büyük ücretlerle satın alınır.
Barışı sevin, kini ve kavgayı bir tarafa atın. Çünkü bunlar kötülüklerin anasıdır.
Barışta oğullar babalarını, savaşta babalar oğullarını gömer.
Barikai şerarei hakikat, müsademei efkardan doğar.
Basarıyı hedef alın, mükemmel olmayı degil.
Basın hürriyeti, öteki hürriyetlerin emniyet subabıdır. Diktatör hükümetlerden başka hiçbir kuvvet onu kısamaz.
Basit adam, karmaşık adamdan daha korku vericidir.
Basit bir insanın elinden geleni yapabilmesi, zeki bir insanın tembelliğinden çok daha değerlidir.
Baskaları düstü mü, ’Çürük tahtaya basmasaydı’ deriz. Kendimiz düsünce, bastıgımız tahtanın çürük çıkmıs olmasından sikayet ederiz.
Baskalarını sık sık affedin, ama kendinizi asla...
Baskalarının en iyi yaptıklarıyla degil, kendinin en iyi yaptıklarınla kıyaslama yap.
Baskasının izinde yürüyen, iz bırakamaz.
Baskı, ihtilalin tohumudur.
Baş döndürücü bir başarıya imza atabilmek i baş döndürücü işler yapmaya değil, baş döndürücü arzulara sahip olmaya ihtiyacımız var.
Baş kaldırma kafaya yakındır, ayaklanma mideye.
Başa kakılan bir iyilik daima hakaret yerini tutar.
Başarı , cesaretin çocuğudur.
Başarı aynı yönde sonuna kadar gitmektir.
Başarı gücünün anahtarı ,en küçük şeyleri bile yapma, ama onları hemen yapma arzusu duymanızdadır.
Başarı her şeyi temizleyen altın yaldızlı bir alevdir.
Başarı sürecindeki ilk adım,ne yapmak istediğinizin görüntüsüne sahip olmaktır.
Başarı,çoğunlukla ötekiler pes ettikten sonra da ipe asılıyor olmaktır.
Başarı,kişinin başlangıç noktası ile ulaştığı yer arasındaki farktır.
Başarılı bir insan olmak i,kendi yıldızlarınızı meydana çıkarmalısınız.
Başarılı insanların hayatları incelendiğinde, şu görülmüştürsıradan bir insanın öne sürebileceği tüm bahaneler, başarılı insanlar tarafından ileri sürülebilecekken ,ileri sürülmemiştir.
Başarının şartları, bilmek, istemek, cüret etmek ve susmaktır.
Başarısız kimse zorlukla karşılaşınca bırakan kişidir.Başarılı kimse ise onun vazgeçtiğinoktada çabalarını ısrarla sürdüren kişidir.Tekrar deneyin,tekrar deneyin… Asla vazgeçmeyin.
Başarısızlık ve büyük zararlara rağmen,hayata karşı güvenlerini sonuna kadar saklayabilen iyimser insanlar,daha çok iyi bir anne tarafından büyütülmüş olanlardır.
Başarısızlık yapamamak değil, yapamayacağını sanmaktır.
Başarısızlık, daha zekice başlama fırsatından başka bir şey değildir.
Başarısızlıklarımız bizimdir.Başkalarını suçlayarak,bahaneler bularak bunlardan kurtulamayız.
Başarmak i başaracağim diye başla.
Başarmak isteyen tüm gemilerini yakmalı ve girdiği yoldan geriye dönüşü imkansız hale getirmelidir.
Başarmanın yapmaktan başka bir yolu yoktur.
Başına dolu yağan, dünyanın dört bucağını fırtına ide sanır.
Başına gelen iyiliği hatırlamayan kimse artık iden kocamıştır.
Başını semaya çarpmaktan cüceler korkar.
Başka nedenler bahane edilse de, hayatta yapılan şeylerden pek çoğu kadınlar i yapılır.
Başka türlü davranmak açıkça gerekmiyorsa herkesle dost olmaya çalış ama kimseye teslim olma.......
Başka türlü görünmeye alışacak yerde olduğumuz gibi görünmekten kaçınmasak daha karlı çıkardık.
Başkaları i kendinizi unutun, o zaman sizi de hatırlayacaklardır.
Başkaları senin sırrını açıklamasın istiyorsan sen kendi sırrını açıklama.
Başkalarına karşı zafer kazanan kuvvetlidir,kendi nefsine karşı zafer kazanan ise kudretlidir.
Başkalarına kendilerinden bahsetme fırsatı veriniz.
Başkalarını bilen kimse bilgili, kendini bilen kimse akıllıdır.
Başkalarını hep bağışla; kendini hiç bağışlama.
Başkalarını onurlandırdığımızda Kendimizi soysuzlaştırmak zorundayız.
Başkalarını,bırak başkaları olarak kalsınlar.
Başkalarının bilgisiyle bilgin olabilsek bile,ancak kendi aklımızla akıllı olabiliriz.
Başkalarının hayatlarına güneş saçanlar, kendi yaşamlarını da nurlandırırlar.
Başkalarının hürriyetlerini tanımayanlar,hürriyete layık değildir.
Başkalarının kusurlarını aramakla vakit geçirmek, kendi noksanlarımızla asla meşgul olmadığımıza delalet eder.
Başkalarının kusurlarını tartarken, parmağıyla terazinin kefelerini bastırmayan insan pek enderdir.
Başkalarının kusuru gönümüz önündedir. Kendimizinkelere ise, sırtımızı çeviririz.
Başkalarının kusurunu bulmaktan nefret et. Bir şeyi beğendin mi takdirini söylemekten zevk al.
Başkalarının mutluluğundan kendine pay çıkaran insan, en mutlu insandır.
Başkalarının sana nasıl davranmasını istiyorsan sende öyle davran.
Başkalarının size ideal kazandırmasını umarsanız kıyamete kadar beklersiniz.
Başkalarıyla ilgilenmek surertiyle iki ay ide dostlar kazanırsınız. Başkalrının sizinle ilgilenmesini beklerseniz iki yıl ide bir dost kazanamazsınız.
Başkasına yararı dokunan insan en kusursuz insandır.
Başkasını övmeyenlere, yerenlere, kimseden hoşnut olmayanlara bakın; bunlar kimsenin beğenmediği insanlardır.
Başkasının kölesi olmayan ve başkasını kendine köle etmek hırsına kapılmayan bir kimseye ne mutlu.
Başkasının önünü aydınlatırken kendi yolumuza da ışık tutarız
Başkasının ürettiği eseri satın alabilirsiniz, ancak kendi başarınızı satın alamazsınız.
Başlamak bitirmenin yarısıdır.
Başlangıçta hata yapmadan mükemmele ulaşan hiç kimse yoktur.
başlayacağınızı bilmiyorsanız, başlayamazsınız.
Bazen bir tarafsız, iki tarafı da mahfeder.
Bazen dudakların bitiremediği cümleleri, gözler tamamlar.
Bazen küçük şeylerden ne müthiş sonuçlar alındığını gördükçe, içimden küçük şey diye bir kavram olmadığını düşünüyorum.
Bazı çevrelerden çıkar ilişkilerinizi çıkardığınızda geriye hiçbir şey kalmaz.
Bazı ebediyet ve ateş nöbetlerinden sonra, Tanrı olmaya ni tenezzül etmemiş olduğumuzu kendimize sorarız.
Bazı eşyalar insandan, bazı insanlar da eşyalardan kıymet alır.
Bazı insanlar akılları başlarında olduğu müddetçe mühüm olma fırsatını elde edemeyince bu fırsatı elde etmek i deli olurlar.
Bazı insanlar birlikte düşmek için birbirlerine tutunurlar.
Bazı insanlar büyük işler görmek i dünyaya gelmişler, bazıları da küçük işler görürüler.
Bazı insanlar koca evreni bilirler de kendilerini bilmezler.
Bazı insanlar vardır, mümkün olmayan şeyleri başarmak i bütün ömürlerini verirler. Fakat mümkün olanı yapmak i bir dakikalarını harcamazlar.
Bazı kimseler birbirinden nefret etmeden başkasını sevemezler.
Bazı kimseler içkiye dokunmazlar ama içki onlara hemen dokunur.
Bazı kişilerin,eylemlerinde ahlak kurallarına uymalarının nedeni,çıkarlarını en iyi böyle davranmakla koruyabileceklerini düşünmeleridir.Bu kişiler,ahlak kurallarına uymadıkları takdirde çıkarlarına zarar gelmeyeceğini kestirirlerse,bu kurallara aykırı davranmaktan çekinmezler.Ancak insan olmanın değerini korumak amacıyla yapılan eylemler “iyi” olarak nitelendirilebilir.
Bazı şeyleri yarım bileceğine, bir şey bilme daha iyi.
Bazı yaralar vardır ki, kapanmış olsalar bile dokununca sızlarlar.
Bazıları büyük doğar, bazıları büyüklüğü kazanır,bazılarına da büyüklük kendi gelir.
Bazılarını hep aldatabilirsiniz.Bazen de herkesi.Ne var ki, herkesi her zaman aldatamazsınız.
Bazılarının, sadece normal olmak için ne büyük çaba sarf ettiğini kimse fark etmiyor.
Bedenin çalışması, zihnin dertlerini hafifletir ; fakirleri mesut eden de budur..
Beğenilen şeyler ya yeni, ya da gerçekten yüksektir.
Bekarken iki gözünü aç, evlendikten sonra birini kapat.
Beklemek hiçbir şey yapmamak değildir; sabrın ölçütüdür. Bazen yapacak bir şey yoktur beklemekten başka. Beklenecek herhangi bir şey yoksa o zaman hiçbir şey yapmamak söz konusudur.
Beklemesini bilenin her şey ayağına gelir.
Bekleyebilen i herşey iyi sonuç verir.
Belaların en korkuncu sayılan ölüm,bizim i bir hiçtirBiz var oldukça o yoktur,o varken de artık biz yoğuz,bunun sonucu olarak da o ne dirileri,ne ölüleri ilgilendirir.Çünkü birincilerin olduğu yerde o yoktur,ikincilerin de artık kendileri Kahramanlar yapılması gerekenleri ne pahasına olursa olsun yapanlardır.
Belirgin derecede yuvarlak ve iri iki göz hayatın kendisi olmuştu, o an Hikmet Bey’e biri çıkıp da ‘’ Hayat nedir?’’ diye sorsa ’’ iki ışıktır’’ derdi.
Belirli bir noktadan sonra geri dönüş yoktur. Bu noktaya erişmek de gerekir.
Belleği çok kuvvetli olan pek çok insan sırf bu nedenden ötürü orijinal bir düşünür olmaz.
Ben arıyım, dersin, balın var mıdır?
Ben bilmediğimi bildiğim i diğer insanlardan akıllıyım.
Ben birisine haksızlık yapsam o gün şiir uzaklaşır benden.
Ben bu kulaklara göre ağız değilim
Ben doğru yolda kaybolmuş kişi görmedim.
Ben erdemden başka zenginlik tanımıyorum
Ben geleceği hiç düşünmem,gelecek zaten çok çabuk gelir.
Ben her türlü ahlaki hüküm vermeye, övmeye ve mahkum etmeye karşı derin bir tepki duyarım. Alışılagelen ahlaki hükümlere karşı şunu sorarım Hükmü veren hüküm vermeye esas itibarıyla haklı mıdır? O onun yeterli derecede üstünde midir? Onun sağgörüsü, hayalgücü, yeterli deneyimi var mıdır, bir bütünü tasarlaması i
Ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim.
Ben şaka yaparken , gerçekleri söylerim.Çünkü gerçekler dünyanın en gülünen şakalarıdır.
Ben terbiyeyi, terbiyesizlerden öğrendim.
Ben” en yüksek değerdir.Birey kendisi dışında hiçbir şeye ve hiçbir kimseye karşı sorumluluk altında olmamalıdır.İnsan eylemlerini haklı çıkaran şey,yalnızca kendi beninin gücüdür.
Bencillik dostluğun zehiridir.
Bencillik insanlığın en büyük lanetidir.
Bende özel yetenek arayanlar yanılıyorlar;sadece derin bir anlama merakım var.
Benden daha sabırlısı yoktur; sonunda istediğimin gerçekleşmesi koşuluyla...
Beni az, ama uzun sev.
Beni isterseniz dövün,ama bırakın istediğim gibi güleyim.
Beni öldürmeyen şey,beni güçlendirir.
Beni yıkamayan hersey beni güçlendirir.
Benim asıl yaptığım,bilinçdışını keşfetmek.Böylece ’çı akılcılığın altını oymak ve insan doğası ile uygarlık üzerine yeni bir anlayış ortaya koymak.
Benim çaba göstererek yazdığım şiiri, okurun çaba göstermedenanlamasını istemem.
Benim en iyi dostum terzimdir. Çünkü ne zaman beni görse, derhal o andaki ölçülerimi alır. Oysa bütün öteki tanıdıklarım benim hala eskisi gibi olduğumu düşünürler.
Benim felsefem "Melodiyi doğru çal." Bu da şu demek Gerektiğinden fazla düzenleme yaparak hayatı zorlaştırma. Sadece önündeki notaları çal. En basit şekilde çal.
Benim için dünyanın ve hayatın ağaçtan daha güzel bir sureti yoktur.
Benim memleketimde şiir bilmeyene kız vermezlerdi.Kızlar da eğer ağıt yakamıyorlarsa evde kalırlardı.
Benim problemim;”bir teorinin bilimsel nitelik veya statüsünü belirleyici bir ölçüt var mıdır?Bilimle,sözde bilim nasıl ayırt edilebilr?”problemleridir.
Benligini asmış, hakikatte evrensellesmis insan birey olmaktan çıkmıs ve kendi varlıgını insana degil, insanlıga adamıs olandır.
Beşeri kanunları yalnızca iki kişi çiğner deli ve dahi.
Bey arı olmadan petek oğul tutmaz.
Beyaz kuğuları tek tek gözleyip “tüm kuğular beyazdır.” Dersek Avustralya’daki siyah kuğuların varlığı bu genellemenin yanlış olduğunu ortaya koyar.O nedenle tümevarımla çıkarılmış yasalar,salt bir güvenirlilikle değil,belli bir olasılıkla geçerlidir.
Beynimiz yeni tecrübeler kesfettigi sürece insan genç sayılır.
Beyninize ne yapmak istediğinizi söylemezseniz, nasıl yapabileceğinizi sizin i araştırıp size söyleyemeyecektir. Hatta onu yapmanıza izin vermeyecektir.
Beyninizin hedefe çözüm bulma çabası siz uyurken, uyanıkken, dalgınken, bilinçli iken çözüm buluncaya kadar devam eder.
Beyninizin sekreterlik hizmetinden faydalanabilmek i ona görevinizi önceden bildirmelisiniz.
Bezginlik anlarında ruhun ve mekanın en alt noktasına doğru kayarız; vecdin çok uzağına, Boşluğun kaynağına doğru...
Bıçak isteyen yara i akıllı bir hekim sihirli nağmeler söylemez.
Bıçak kendi sapını kesmez.
Bırak muhatabın ii boşaltıp döksün. çünkü karşındaki kendi işini, meselesini senden çok daha iyi bilir ve anlatır. Bu konuda ona sualler sor o da cevap versin.
Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun.
Biçim yapının olanağıdır.
Bildigimizi zannetmemiz ögrenmemizin en büyük düşmanıdır.
Bildigin bilenin arkasından gidiniz, Bildigini bilmeyeni uyarınız,Bilmedigini bilene ögretiniz, Bilmedigini bilmeyenden kaçınız.
Bildiğimi bir bilsem,hele bir de bilmediğimi bir bilmesem!
Bildiklerini saatin gibi kullan; kendine sakla. Herkesin ortasında sık sık çıkarıp caka satma.
Bilen konuşmaz, konuşan ise bilmez.
Bilge kendini istek ve duygulardan uzak tutmalı,ihtiyaçlarını en aza indirmelidir.
Bilge kişi, her şeye şaşan kişidir.
Bilge olan evlenmez. Evlense bile aşkın vehimlerine kapılmaz... Bir uygarlığın yetkinliği ve insanlığı ancak kardeşlik ve sevgiyle olasıdır.
Bilge olan kendisine sorar,Kaçık olan başkalarına...
Bilge, iyi şeylerde bile bir ölçü gözetir.
Bilge,nasıl yemeğin bolluğuna değil de iyi pişirilmiş olmasına değer verirse,hayat i de,onun uzun sürmesini değil,kendisine vereceği ürünlerin tadınıgöz önünde tutar.
Bilgeler öldüklerinde arkadasları arasında, normal insanlar da mezar taslarında anılır.
Bilgeliğin başladığına ilk işaret, ölmek isteğidir. Bu yaşam dayanılmaz görünür, bir başkası ise erişilmez. İnsan ölmek istediği i utanmaz artık; nefret ettiği eski hücresinden alınıp ilk işi nefret etmeyi öğrenmek olacağı yeni hücresine konulmak i yalvarıp yakarır. Bunda belirli bir inancın kalıntısı da etkilidir; taşınma sırasında efendi koridorda görünecek, tutukluya şöyle bir bakacak ve diyecektir ki "Bu adamın yeniden hücreye kapatılmasına gerek yok. O bana geliyor artık."
Bilgeliğin zirvesi; bugünde yaşamak, geleceği planlamak ve geçmişten kar sağlamaktır.
Bilgi akılla edinilir.Akıl doğuştan bilgiye değil,bilgi yapma yetisine sahiptir.
Bilgi bir hazine ise, uygulama da bu hazineyi açan bir anahtardır.
Bilgi bir ısık gibidir. Onu kullanırsanız daha parlak olur, kullanmazsanız söner.
Bilgi büyük adamı alçak gönüllü yapar, Normal adamı şaşırtır, Küçük adamı ise, kibirlendirir.
Bilgi güçtür. Ne biliyorsanız gücünüzün temeli odur,bütün enerjiniz ondan alırsınız.
Bilgi hatırlamaktır.Çünkü insanlar bilgileri deneyle elde etmezler,bilgiler insan zihninde doğuştan yer alır.
Bilgi insanı şüpheden, iyilik acı çekmekten, kararlı olmak korkudan kurtarır.
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz.
Bilgi, sevgiyle zekanın anasıdır.
Bilgili bir ahmak, cahil bir ahmaktan daha çok ahmaktır.
Bilgili bir aptal, bilgisiz bir aptaldan daha aptaldır.
Bilgili olduğumuz oranda özgür oluruz.
Bilgimiz deney ile başlar,ama deneyden doğmaz.Bilgi i deney kadar kaynağa da ihtiyaç vardır.
Bilgin ne kadar fazla olursa olsun, Bildiğin karşındakinin anladığı kadardır.
Bilginin efendisi olmak istersen, çalışmanın kölesi olmalısın.
Bilginin her türü ıstıraptan gelir. Sefahat, duraklamak ve geriye bakmamak egilimindedir, oysa acı hep nedenleri sorar. insan agrılarda incelir. Sürekli kurcalayan, törpüleyen acı, ruhun topragını altüst eder. Yeni düsünce meyveleri i gerekli havalandırmayı saglayan da bu altüst olustur.
Bilginler meclisinde sükut, bilgisizlerin en güzel süsüdür.
Bilginlerle beraber düşünmeli,halkla birlikte hareket etmelidir.
Bilgisayarlar çoğu işi kolaylaştırır, ancak kolaylaştırdıkları işlerin büyük çoğunluğu gereksizdir."
Bilgisine göre davranmayan kimse, üzerine kitap yüklenmiş hayvanlardan başka birşey değildir.
Bilgisiz bir kimse savaş davuluna benzer, sesi çok, içi boştur.
Bilim adamı olgulardan yasalara geçerek gerçeğe yaklaşır.
Bilim aklın şiiridir; şiir de yüreğin bilimidir.
Bilim ile bilimsellik ile içiçedir. Gönlümüzün arılıga ihtiyacı oldugu kadar, akıla da ihtiyacı vardır. Akıl bilmek ile olur. insan ne kadar çok bilirse o kadar akıllıdır.
Bilim ve sanat bütün dünyanın malıdır, milletlerin sınırlarını tanımaz.
Bilim, ahlaksız bir adamın elinde, kötülük yapmak i güçlü bir silahtır.
Bilimin konusu genel olandır.Geneli görmeye çalışan insan zihni artık ayrıntılarla uğraşmamaya başlar.Bunu günlük hayatında da uygular.
Bilimsel bir eğitim gören bir doktor mükemmel bir teknisyen olabilir. Fakat yalnız hümanist bir eğitim onu bir insan yapabilir.
Bilimsiz din kör, dinsiz bilim ise topaldır
Bilimsiz şiir, temelsiz duvar gibidir. Temelsiz duvar da değersizdir.
Bilinçsizlik döneminde bilinç, başlı başına bir suçtur
Bilmediğini bilmek en iyisidir. Bilmeyip de bildiğini sanmak tehlikeli bir hastalıktır.
Bilmek anlamak degildir. Ezbercilik de dolaylı bir bilme metodudur. Bilinen hemen unutulabilinir ama anlasılmıs olan kolay kolay unutulmaz.
Bilmek, hakim olmaktır.
Bilmeyen ve bilmediğini bilmeyen, aptaldır Ona karşı tetikte ol! Bilmeyen ve bilmediğini bilen, basittir Ona öğret! Bilen ve bildiğini bilmeyen, uyuyordur Onu uyandır! Bilen ve bildiğini bilen, bilgedir Onu takip et!
Bin kere vaadedeceğine, bir kere vaadini yerine getir.
Bir adam bir kaplanı öldürürse bunun adı spordur,bir kaplan bir adamı öldürürse bunun adı vahşettir.
Bir adamın küçüklüğü hakkında şundan daha hazin bir kanıt verilemez O, büyük adamlara hiç bir şekilde inanmaz..
Bir adamın şöhreti gölgesine benzer,yükseldikçe büyür, düştükçe küçülür.
Bir ağacın amacı dimdik kalabilmektir,ama rüzgara göre eğilebilmesi de gerekir.Esnek olmayan bir amaç,ne kadar ulaşılabilir olsa da süreç ide bize zarar verebilir.
Bir akıllının dostluğu tüm delilerin dostluğundan daha iyidir.
Bir alışkanlığın başlangıcı görünmez bir iplik gibidir, ama o hareketi her tekrarlayışımızda ipliği sağlamlaştırırız, ona bir elyaf daha ekleriz, sonunda kapkalın bir kablo olur, düşünce ve hareketlerimizi geri dönülmez biçimde bağlar.
Bir an uğruna kendini gözden çıkarabilmek, bir kadının gülümsemesi uğruna kendini feda edebilmek, işte budur mutluluk.
Bir anne yüreği,dibinde daima af bulunan bir uçurumdur.
Bir apriori gerçek imge yoktur.
Bir aptalı yanıldığına inandırmanın en iyi yolu, onu kendi bildiğine bırakmaktır.
Bir aşkı başka aşk söndürebilir. Aşkta ne yükseklik, ne alçaklık, ne de akıllılık ve akılsızlık vardır. Hafızlık, şeyhlik, müritlik yoktur. Sadece kepazelik, aşağılık ve rintlik vardır. İnsanın toprağını aşk şebnemi ile yoğurdukları i alemde yüzlerce fitne ve kargaşalık peyda olur. Aşkın yüzlerce neşteri, ruhun damarlarına sokuldu ve oradan gönül adı verilen bir damla aldı... Aşk öyle engin bir denizdir ki, ne kenarı vardır, ne de ucu bucağı.
Bir aşktan kurtulmak, aşık değilken aşık olmaktan daha güçtür.
Bir baba yüz öğretmene bedeldir
Bir babanın çocuklarına verebilecegi en büyük hediye annelerini sevmektir.
Bir baskasının kabahati hakkında konusmadan önce daima kendi makoseninin ie bak.
Bir başarı bin mazeretten üstündür.
Bir bilgi,teoriden uygulamaya geçmezse umulan yararı sağlayamaz.Doğruyu bilmek ile davranışlarımızda göstermak aynı şey değildir.İnsanlar çoğunlukla teoriden uygulamaya geçmekte ya zorlanırlar,ya da gecikirler.
Bir bugün iki yarına bedeldir...
Bir çivi yüzünden bir nal, bir nal yüzünden bir at, bir at yüzünden de bir atlı gidiverir.
Bir çocuk i anası ve babası dünyayı temsil eder. Çocuk, annesi ve babası nasıl davranıyorsa,dünyadaki herkesin de aynı şekilde davranacağını düşünür
Bir çok gerçekler vardır,herkese söylenemeyeceği gibi her zaman da ağza alınmazlar.
Bir çok kişi aşktan söz edildiğini işitmeselerdi, onun ne olduğunu hiç bilmeyeceklerdi.
Bir dakikalık zevk insana binlerce dakikanın işkencesini unutturabilir.
Bir defa inandınız mı, inanılmaz işleri başarırsınız. Ama bir defa inanmadınız mı, tüm kainat sizi engellemek i seferber olur.
Bir devlet, ’in eserlerinin çok iyi bir baskısını yapabilir ama o eserleri asla yazamaz.
Bir devleti kurmak için bin yıl ister, yıkmak için bir saat yeter.
Bir dilenciyi at sırtına koy da bak, nasıl dört nala sürüyor.
Bir dostun üzüntüsüne her kim olsa katılır; bir dostun başarılarına ise ancak yüksek bir ruhta olanlar sevinir.
Bir dostun üzüntüsüne herkes sempati duyabilir.Bu çok kolaydır.Bir dostun başarısına sempati duyabilmek ise çok sağlam bir karakter gerektirir.....
Bir düsman çok, yüz dost azdır.
Bir düşmanı affetmek, bir dostu affetmekten daha kolaydır.
Bir düşmanla savaşarak yaşayan kişinin, düşmanını hayatta bırakmakta yararı vardır.
Bir elde kadeh, bir elde Kur’an Bir helaldir işimiz, bir haram Şu yarım yamalak dünyada Ne tam kafiriz, ne tam Müslüman
Bir erkeğe göre erkeğin iyisi ile, bir kadına göre erkeğin iyisi ayni şeyler değildir.
Bir erkeği terbiye ediniz, bir insanı terbiye etmiş olursunuz. Bir kadını terbiye ediniz, bir aileyi terbiye etmiş olursunuz.
Bir erkek karınızı elinizden aldığı zaman karınızı ona bırakmaktan daha büyük bir intikam yoktur.
Bir erkekle evlenmek uzun suredir vitrinde gözünüze takılmış bir şeyi satın almaya benzer. Çok hoşunuza gider, ama eve gelir gelmez evdeki hiçbir şeye uymadığını fark edersiniz.
Bir fakiri giydirdikten sonra onu hakir görürsen, onu tekrar soymuş olursun.
Bir fark yaratmak için çok küçük oldugunuzu düsünüyorsanız, bir sivrisinekle yataga hiç girmemissiniz demektir.
Bir felaketle karşılaşınca yapılabilecek işlerden ilki ;Bundan daha beteri var mı? diye sormak. İkincisi olduğu gibi kabullenmek, üçüncüsü sabırlı ve mantıklı bir şekilde göğüs germektir.
Bir fikrin acemi savunucusu usta saldırıcısından daha zararlıdır.
Bir gamzeye aşık olan nice erkekler, bütün kadınla evlenmek hatasına kurban olmuşlardır..
Bir gemi Doğu’ya gider,biri Batı’yaEsen aynı rüzgarlaHangi yöne gideceğini belirleyenRüzgar değil,yelkendir.
Bir gemiyi iki reis batırır .
Bir gencin hata yapmasını önlersen,onun kararlarını da kendi kendine vermesini önlemiş olursun.
Bir gerçeği savunurken, önce ona kendimiz inanmalıyız, sonra da başkalarını inandırmaya çamışmalıyız.
Bir gönüle bin yol bulunur.
Bir gram nükte, bir kilo acıya bedeldir
Bir gram zeka, bir kilo kültüre bedeldir.
Bir gün nasıl olsa ayrılacağız;fakat yaşarken ayrılmayalım.
Bir gün nefsime dedim gel seninle Rabbime gidelim. gelmedi. Ben de tek başına yürüdüm, gittim.
Bir günde durup dinlenmeden sekiz saat çalısıyorsanız, sonunda patron olur ve günde yirmi saat çalısmaya baslarsınız.
Bir günlük sinek i akşam ölüm, uzun bir ömürdür.
Bir güzel söz söyleme sanatı varsa,bir de güzel anlama ve dinleme sanatı vardır.
Bir haksızlık karşısında tarafsızım diyen biri, artık bir taraf olmuştur.
Bir halkın acıları, iniltileri ortasında keyif sürmek krallık değil, zindan bekçiliği etmektir.
Bir hasta bana şöyle diyordu "Benim acılarımın neye hayrı var? Acılarımdan yararlanabilecek, ya da onlarla böbürlenebilecek bir şair değilim ki."
Bir hastayı tedavi eden doktordur, kurtaran hastabakıcı
Bir hedef ancak onu yazıya geçirildiği zaman güç kaza
Bir hizmette bulundu isem bu çalışmaktan ve sabırla düşünmekten başka bir şey değildir.
Bir iç çekişin evveliyatını izlemek; bu bizi bir önceki âna götürebilir Yaratılış’ın altıncı gününe de...
Bir insan başarılı olduğuna, yapabildiğine inandı mı onu hiç bir engel durduramaz.
Bir insan duygularını anlatmaktan korktuğu zaman,gereğinden çok açıklığın sözü olur mu?
Bir insan i beğenilen bir kahraman , onu zenginleştiren bir enerji ve esin kaynağı haline gelir.
Bir insan kendini hep çok büyük işlere adadığında, onun başka bir yeteneğinin olmadığı pek görülmez.
Bir insan sarhoş olunca ya da aşık olunca sır tutamaz.
bir insan tanıdığın zaman bırakma, nesilleri tükeniyor çünkü.
Bir insan taraf tutmaya başlar başlamaz, dünyada da o kadar az şeyi görmeye Baskasından üstün olmamız önemli degildir. Asıl önemli olan, dünkü halimizden üstün olmamızdır.
Bir insan yoğun ve kılı kırk yararak düşündüğü zaman, sadece yüzü değil gövdesi de çekinceli bir havaya bürünür.
Bir insan, söylediği şeylerden çok, söylemedikleriyle de insanlaşır.
Bir insana yapabildiğini bizzat görmesinden daha fazla güven verebilecek hiç bir telkin yoktur.
Bir insanda görülen ameller ve takvadan başka, bir de onun cevher gibi güzel olan gizli amel ve takvası vardır. Bakış gücü olmayanların nazarları, görünen amellerdir. Halbuki biz onlara bakmıyoruz. Biz insanın ie, ideki sırra bakıyoruz...
Bir insanda kibir, hırs ve şehvet söz söylerken soğan kokar.
Bir insanda, kendini yüksek görme, hırs ve şehvet varsa, bunlar, konuşurken soğan yemiş gibi kokar.
Bir insanı ahlaken egitmeden sadece zihnen egitmek topluma bir bela kazandırmaktır.
Bir insanı bulunduğu mevkiye göre değil, göz koyduğu meökiye göre ölçmek gerekir.
Bir insanı inancından ötürü diri diri yakmak, bu inanca büyük önem atfetmektir.
Bir insanı tanımak i kendisiyle yol arkadaşlığı etmelidir.
Bir insanı tanımak istiyorsanız, Onu büyük bir mevkiye geçiriz.
Bir insanın akıllı olmasına birşey dediğimiz yok.Yeter ki; aklını başkalarına kabul ettirmeye çalışmasın.
Bir insanın başkasından istediği her şeyde ya bir ’İlahi Hak’ ya da bir ’Şeytani Haksızlık’ vardır.
Bir insanın elinden geldiği kadar insan olması muhteşem bir şeydir.
Bir insanın gerçekten ele almış olduğu düşünce özgürlüğü ile, onun tutkuları ve hatta arzuları da gizli gizli kendi üstünlüklerini göstereceklerini sanırlar.
Bir insanın ide intikam almak arzusu varsa,onu iş başına getirmek, bir delinin eline bir kılıç vermekten farksızdır.
Bir insanın islerini görmesine engel olacak bir derdi varsa, hatta karnı bile agrıyorsa, bunun i dünyaya yeni bir düzen verilmesi gerektigine inanır.
Bir insanın ismini hatırlayıp ona kolayca söylediniz mi o adama en büyük iltifatı yapmışsınız demektir.
Bir insanın nasıl öldüğü değil, nasıl yaşadığı önemlidir.
Bir insanın sevinci ötekine dert olur.
Bir insanın tek başına mutlu olması , unutulacak bir şeydir.
Bir insanın ugruna ölecegi bir seyi yoksa, yasamaya da hakkı yoktur.
Bir insanın yüzünde taşıdığı ifade sırtında taşıdığı elbiseden mühimdir.
Bir insanın zekası, vereceği cevaplardan değil, asıl soracağı sorulardan anlaşılır
bir insanlık kahramanı,felsefesini yazmayan ama yaşayan bir gerçek filozoftur.
Bir irade, kendisinden daha güçlü bir iradeye karşı koyamaz.
Bir isi yapamayan veya ögretemeyen, o isi denetlemeye memur edilir.
Bir iş bir kere geri kalırsa, bir daha ilerleyemez.
Bir iş yapmak i neden yarını bekliyorsun. Bugün de dünün bir yarını değil midir.
Bir işe beraber girdiğin insanlara, O işi kendi işleri olarak benimsetmezsen,O insanlardan hayır bekleme.
Bir işi en zor yanından düşün ki yaparken güçlük çekmiyesin.
Bir iyi davranış, dünyadaki bütün güzel sözlerden daha tesirlidir.
Bir kadın bir erkekle ancak şu silsile içinde dost olabilir Önce ahbap, sonra sevgili, sonra dost.
Bir kadın i güzelliksiz gençlik veya gençliksiz güzellik işe yaramaz
Bir kadın tekrar evlenirse bu ilk kocasından nefret ettiği idir. Bir erkek tekrar evlenirse bu da ilk karısına taptığı idir.
Bir kadın, anne olana kadar çocuktur.
Bir kâhinin başına gelebilecek en kötü şey kehanetinin gerçekleşmemesidir,ikinci en kötü şey ise kehanetinin doğru çıkmasıdır.
Bir karga ile kış gelmez.
Bir kedinin dokuz canı, bir kadının da dokuz kedi kadar canı vardır.
Bir kelebeğin kanat çırpışının fırtınalar çıkardığı bir dünyada, tarihi kahramanların yaptığını sanmak ne büyük bir aptallık!
Bir kelime yeterlidir, gerisi laftır
Bir kere hayata atıldıktan sonra, kendilerinin koydukları dışında insanların hiçbir aşılmaz engelleri yoktur.
Bir kez yürünmüş bir yola düşenlerin sayısı çoktur, hedefe ulaşan az
Bir kızın kusurlarını öğrenmek için onu bir kız arkadaşına övünüz.
Bir kimse kendi hakikatine arif olursa, hiçbir itikat ile kayıtlı olmaz.
Bir kimsenin budalalığı başka birinin işine yarar.
Bir kimsenin düşmanının düşmanı olması, onu dost edinmeye kafi sebep değildir.
Bir kisi bir çukuru bir dakikada kazıyorsa, altmıs kisi aynı çukuru bir saniyede kazamaz.
Bir kişiye yapılmış haksızlık , bütün topluma yöneltilmiş bir tehdittir.
Bir kitap okursam ve bedenim hiçbir ateşin ısıtamayacağı
Bir konu hakkında hazırlıksız sorguya çekildiğimizde, aklımıza gelen ilk düşünce çoğu zaman bizim kendi düşüncemiz değildir; ama bizim sınıfımıza, konumumuza ve soyumuza ait olan sıradan bir düşüncedir sadece. Öz düşünceler pek ender olarak su yüzüne çıkarlar.
Bir köpekle iki tavşan avlanmaz.
Bir kör bir köre yol gösterirse ikiside çukura yuvarlanır.
Bir kurbanın yoldaşı o kurbandan daha çok acı çeker.
Bir mahkeme huzurunda beraat eden bir suçlu ile, kendi kalbinde ve diğerlerinin nazarında beraat eden bir suçlu arasında çok büyük fark vardır.
Bir mal nasıl altınla alınır ve tekrar altınla satılırsa,bunun gibi her şey ateş haline gelir ve ateş de her şey olur.
Bir memleketin yükselmesi ev ve aile muhabbetine bağlıdır.
Bir mermer parçası için heykeltıraş ne ise,ruh içinde eğitim olur.
Bir metre iş yapmayı bir kilometre söz vermeye değiştirmem.
Bir milletin kültürünü kontrol etmek, o Milletin dilini değiştirmekle; bir milleti imha ise, nesilleri tarihinden ve manevi değerlerinden koparmakla mümkündür.
Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez.
Bir nehire ikinci defa girmek mümkün değildir.Çünkü arkadan gelen başka bir sudur,yayılır ve yeniden toplanır,istenir terk edilir,uzaklaşılır ve yakınlaşılır.
Bir nesneyi bilebilmek i, hiç kuşkusuz dışsal değil ama tüm içsel özelliklerini bilmeliyim.
Bir noktadan sonra artık geri dönüş yoktur.
İşte varılması gereken yer o noktadır.
Bir oyuncu i başarı gecikmiş başarısızlık demektir.
Bir öksürük, bir de yoksulluk gizli tutulamaz.
Bir paranın nereden geldiğini görmek istiyorsan, nereye gittiğine bak
Bir parça ekonomik refah i onurunu feda eden ülkelerin, bir süre sonra onurları kalmadıgı gibi ekonomileri de tamamen çöker.
Bir problemin güç olduğunu bana söyleme; eğer o zor olmasaydı, zaten bir problem olmazdı.
Bir rengi görmek duyumdur,ama rengin kendisi bir duyum değil,bir duyu verisidir.
Bir resim sergisi, bir köre göre, can sıkıcı bir yerdir.
Bir ressam varmış,kötü horoz resimleri yapar ve uşaklarına ,dükkana hiç canlı horoz sokmamalarını sıkı sıkı tenbih edermiş.
Bir saatliğine mutlu olacaksanız, şekerleme yapın;Bir günlüğüne mutlu olacaksanız, balık avlamaya gidin ,Bir aylığına mutlu olacaksanız, evlenin ;Bir yıllığına mutlu olacaksanız, bir servete konun; Tüm yaşam boyunca mutlu olacaksanız, işinizi sevin...
Bir saçı okşamaz, bir alnı serinletmez, bir yelkeni şişirmez, bir eteği havalandırmazsın. Neyleyim senin gibi rüzgarı.
Bir sekilde dogar, fakat binbir sekilde ölürüz.
Bir seyi gerçekten bilmek, onu anlatmakla olur.
Bir sır daha var. çözdüklerinden başka. Bir ışık daha var bu ışıklardan başka
Bir sirkin tümünü yönetmek durumundaysanız, palyaçoyu oynamak kolay degildir.
Bir sisteme karşı beslenen büyük sevgi ve sistem yapıcılarının bu sevgiye eklenen kibri,felsefe talebelerinin sakınmaya mecbur oldukları tuzaklardır.
Bir siyasetçi gelecek seçimi, bir devlet adamı gelecek kuşağı düşünür.
Bir şey arzu etmek, mutlu olmamak demektir.
Bir şey kendimiz i iyi, yani uygun gibi sunulmuşsa ona karşı aşk duyarız.
Bir şeyden hoşlanmaktan söz edilir, aslında doğrusu, bu şey aracılığıyla kendinden hoşlanmaktır.
Bir şeyi anlamak o şeyi bağışlamak demektir.
Bir şeyi bildiğin zaman , onu bildiğini göstermeye çalış.Bir şeyi bilmiyorsan , onu bilmediğini kabul et.İşte bu bilgidir
Bir şeyi elde tutma ve bir şeyin tadını çıkarma arzuları birbirini karşılıklı olarak yok eder...
Bir şeyleri keşfetmek onları keşfetmeyi arzulamak sayesinde mümkündür.
Bir şiir, yalnız o şiire giren değil, bir de girmeyen sözcüklerden meydana gelir.
Bir tecrübe dikeni, bir yığın ikazdan daha değerlidir.
Bir tehlike anında gemiden uzaklaşan fareler geminin batmasını bir türlü affedemezler.
Bir tehlikeyi gören hayvan nasıl birden duraklar,döner ve kaçarsa, kendisini başka yere çağıran bir fikir gören insan da yön değiştirir.
Bir tek düşmanı olan, her yerde onunla karşılaşır.
Bir tek insan yoktur ki bencil olmasın.
Bir tek yazardan çalarsan düpedüz hırsızlıktır. Ama birçok yazardan çalarsan bunun adı araştırmadır.
Bir toplantıda size karsı olanların sayısı ikiye yükselmisse, toplantıyı ertelemek yapılacak en iyi istir.
Bir tutsağın boynuna geçirdiğiniz zincirin öteki ucu, kendi boynunuza takılıverir.
Bir tür kavuşmadır hatırlayış, unutuş bir özgürlük
Bir uçurumun ie baktığınızda,uçurum da sizin iize bakar.
Bir ulus; yarısı hür, yarısı tutsak olursa yaşayamaz
Bir ulusu yönetmek, dört çocuğu eğitmekten daha kolaydır.
Bir ulusun büyüklüğü , nüfusun çokluğu ile değil , akıllı ve erdemli kişilerin sayısıyla ölçülür.
Bir ülkede dalkavukluğun sağladığı çıkar, dürüstlüğün sağladığı çıkardan daha verimli olursa o ülke batar.
Bir ülkedeki ahlak bunalımının bir kaynagı da ana babaların çocuk egitiminde tuttukları yoldur.
Bir ülkenin en iyi yönetim şekli cumhuriyet idaresiyle mümkündür. Ancak bunun ilk şartı ise iyi eleman yetiştirmektir. Dil sürçeceğine ayak sürçsün daha iyi.
Bir ülkenin gelecegi o ülke insanlarının görecegi egitime baglıdır.
Bir ülkenin ölü kahramanlarını öldürme cesaretini ,en korkaklar bile kendilerinde bulabilirler.
Bir varlığın sırrı ile umduğu acılar birbirini tutar
Bir veri tabanına değer kazandıran şey; inşaa ediliş şekli değil, ideki bilgilerdir.
bir vicdan en rahat yastıktır.
Bir yalan ne kadar hızlı olursa olsun, hakikat ona yetisip geçer.
Bir yiğidi bir it öldürür.
Bir zincir en zayıf halkası kadar kuvvetlidir.
Biraz bilmek tehlikelidir.Ya derinliklerden iç ya da bilgeliğin tadını tatmaya kalkma! Çünkü sığ sular beyni zehirler, bol sular insanı temizler.
Birbirimizin küçük kusurlarını hoş göremezsek arkadaşlıktan birşey anlayamayız.
Birbirine zıt olan iki görüş de aynı ölçüde doğrudur.
Birbiriyle çatışan birçok karşıt bilimsel görüştesn onunda galip gelenlerin bu güne kadar getirdiği bir bilim söz konusudur.
Birçok insan hayatının büyük bölümünü oldugundan farklı görünebilmek i heba eder.
Birçok insanın korkak olmaya cesareti yoktur
Birçok kadınlar, öyle taparcasına severler ki,aşıklarını bir tanrı gibi görmek isterler; halbuki bir erkeği kendilerini düşünmeden seven kadınlar, onun büyüklükleri kadar küçüklüklerine de bayılırlar.
Birdenbiredir şiir. Birdenbire çıkan bir deniz, bir ağaç, bir yüz, bir sokak.
Biri buğday elde etmek i ekin ekerse sonunda saman da elde eder. Fakat saman ekersen buğday elde edemezsin ki!
Biri bütün gece hastanın başında ağladı. Sabah olunca o öldü, hasta iyileşti
Biri kendi düşüncesine bağlı kalır; çünkü ona kendi kendine ulaşmış olduğunu sanır. Öteki ise, onu zahmetle öğrendiği ve onu anlamış olmakla övündüğü i bağlıdır düşüncesine. Sonuç olarak, her ikisi de kendini beğenmişlik
Biri sana kötülük ederse unut, ama sen birine kötülük edersen hiç unutma.
Biri sizi bir kez aldatırsa suç onundur, iki kez aldatırsa suç sizindir.
Birileri bizi dinlediği zaman , bu bizim yaratma gücümüzün gelişmesine,düşüncemizin açılıp genişlemesine sebep olur. İçimizde yeni yeni düşünceler gelişip hayat bulmaya başlar.
Birine gönül kaptırmanın ne kolay, gerçekten sevmenin ise ne çetin ve güzel şey olduğunu herkes bilir ve yaşar bunu. Bütün gerçek değerler gibi sevgi de alınıp satılamaz. Alınıp satılabilen, zevk veren nesneler olabilir ama sevgi hayır.
Birine göre adaletli olan şey, diğerine göre haksızlıktır; birine göre güzel olan, diğerine göre çirkindir; birine göre bilgelik olan, diğerine göre çılgınlıktır.
Birini öldürmeden önce, geniş ve güçlü bir çevresi olup olmadığını öğrenin.
Birini sevindiren iş, diğerini ağlatır, yaşamak işte böyledir.
Birini yargılamak istediğin zaman, önce gökte üç ay değişene dek, Onun ayakkabılarıyla yürümelisin.
Birinin suçunu affedip bağışladıktan sonra pişman olma, cezalandırdığın zaman sevinme.
Birisi herhangi bir konuda "anlatılması imkânsız" diyorsa, anlatmaya çalışacağından emin olun.
Birisi mutluluğuyla ya da erdemiyle övünüyor,böbürleniyorsa, onda bunun ikisi de yok demektir.
Birisi size "küçük bir problemim var" diyorsa, bilin ki problem altından kalkabileceginizden çok daha büyüktür.
Birlesmek baslangıçtır, birligi sürdürmek gelismedir; birlikte çalısmak basarıdır.
Birlikte ağlamaktaki tatlılık kadar hiçbir şey kalpleri birbirine bağlamaz.
Birlikte hiç gülmediğimiz bir kimseyi gerçekten sevemeyiz.
Birşeyden hoşlanmıyorsan, onu değiştir; değiştiremiyorsan da, ona bakış açını değiştir...
Birşeyi başarmak i ona kesin karar vermekten başka başarıya ulaştırıcı bir yol bilmiyorum.
Biz başkalarının kusurlarını görmek hususunda kartallara ve kendi hatalarımızı görmemek bakımından da köstebeklere benzeriz.
Biz ekseriya duvarların emin yaşamamız i değil, gizlice günah işlememek i bizi çevirdiğini sanırız.
Biz gelecekte ölmeyeceğiz,çünkü öldüğümüzde de şimdi olacak.
Biz neden doğduğumuzu,nerede doğduğumuzu,ne zaman doğduğumuzu ve her şeyden önce kim olduğumuzu hiçbir biçimde rasyonel hale getiremeyiz.Biz ya başarı ve neşe dolu bir yaşam sürdürebiliriz ya da çevremizi öylesine yıkılmaz engeller sarar ki bu nimetler,aramızda hapishane duvarları varmış gibi bizden uzaklaşır.
Biz romantik olduktan sonradır ki dağlar güzelleşti.
Biz şairler nefretten nefret ederiz ve savaşa karşı savaşırız.
Bizce aklı başında adam yalnız bizim gibi düşünendir.
Bizden başkalarında olan yetenek ve beceriye biz şans deriz.
Bize hakim olan, sadece kendimizin sahip çıktığı, bizim karar verdiğimiz hedeflerdir.
Bize yaşmayı hayat geçtikten sonra öğretiyorlar.
Bizi düşüncelerimiz sınırlamazsa hiçbir yaratık sınırlayamaz.
Bizi güçlü yapan yediklerimiz degil, hazmettiklerimizdir. Bizi zengin yapan kazandıklarımız degil, muhafaza ettiklerimizdir. Bizi bilgili yapan okuduklarımız degil, kafamıza yerlestirdiklerimizdir.
Bizi, ahlaksız insanların kusurlarından daha çok, iyi birinin kusurları hayrete düşürür.
Bizim olması gereken nimetler, ancak yaşlanıp onlardan zevk alamayacağımız bir hale gelince elimize geçer.
Bizim ölçümüz maziye kader, istikbale irade açısından bakmaktır.
Bizler düşlerle aynı hamurdan yapılmışızdır.
Bizzat kendimizde olan bir değeri övdüğü, okşadığı zaman mucizeyi de, usdışını da kabul ederiz.
Yarıbilim tam bilimden daha üstündür. O, sorunları olduklarından daha kolay görür ve bununla görüşünü daha anlaşılır, daha inandırıcı kılar.
Boğucu sıkıntılarımızı yatıştırmak, onları ŞÜPHELERE dönüştürmek korkaklığın, o herkese açık kuşkuculuğun bize ilham ettiği strateji.
Boğuştuğunuz şartlar ne kadar ağırsa, gelecekte ulaşacağınız başarı o kadar büyük olacaktır.
Bol bol tebessüm et, gülümse. Hem maliyeti sıfırdır, hem de degerine paha biçilmez.
Borç almak dilenmekten pek de üstün bir şey değildir
Boş evden ölü çıkmaz.
Boş vakit, felsefenin annesidir.
Boş zamanı iyi değerlendirmek, çok ciddi bir sorumluluktur.
Boynunuzu vurmak i kalkan kılıçtan yarım saat sonra kendinizi korumak ne ise, şimdi yapılması gereken işi yarım saat ertelemek odur.
Bozulan dostluktan sonraki nefret, meyvelerin en öldürücüsüdür.
Böcek olmayı kabullenenler,ezilince şikayet etmemelidirler
Böyle bir acı çekme iştahıyla kahrolunduğu zaman bunun sonunu getirmek i binlerce hayat gerekirdi; ruhların göçü fikrinin nasıl bir cehennemden çıkmış olabileceği anlaşılıyor.
Böyle durunlarda hayal hatıranın yapamadığından daha fazla baş döndürür.
Brandeis Her münakasanın temelinde birisinin cahilligi yatar.
Brütüs ekmeğini yediği Sezar’ı belki ağlayarak hançerledi, Fakat hançerledi.
Bu dünya bir ağaca benzer, biz de bu ağaçta yarı ham, yarı olmuş meyveler gibiyiz.
Bu dünya kaçan tavşanla ardındaki tazınındır.
Bu dünyada başarıya ulaşan insanlar istedikleri şartları yakalayan insanlardır. Eğer onları bulamazlarsa, kendileri yaparlar.
Bu dünyada hiçbir şey sürekli değil. Bunun i neşe de ikinci dakikada birincikinden farklıdır, üçüncüde bir derece daha zayıflar, nihayet bütün bütün yok olur, eski halimize döneriz. Suda genişleyen halkaların nihayet suyun sathiyle bir olup kaybolması gibi.
Bu dünyada tortusuz şarap olmadığı gibi, üzüntüsüz neşe de yoktur. Gül i dikene razı olur musunuz, yoksa dikeni de gülü de red mi edersiniz?
Bu dünyada yalnız iki trajedi vardırBirincisi istediğimiz şeyi elde edememek, ikincisi elde etmek.
Bu dünyada,aklı başında hiç kimsenin şüphe edemeyeceği kadar çürütülemez kesinlikte bir bilgi var mıdır?
Bu dünyadaki hiçbir şey sizin değildir.Çünkü kaybetmekten korkup da kaybetmeyeceğiniz hiçbir şey yoktur.
Bu dünyadan gitmenin yolu yok!
Bu dünyanın her parçası benim insanım i kutsaldır. Kırlarda açmış kokulu çiçekler, bizim kız kardeşlerimizdir. Bufalo, geyik, büyük kartal, bunlar da bizim erkek kardeşlerimizdir. Kayalık tepeler, ıslak çayırlardaki su damlacıkları, atın vücudundan buharlaşan ısı ve insanlar hepsi aynı aileden değil midir? Siz beyaz insanlar, çayırlarda açmış çiçeklerden tat alan rüzgârı koklamasını öğrenmelisiniz. Onu kutsal saymalı ve korumalısınız...
Bu dünyaya anlaşılmak i değil,anlamak igeldik.Anlaşılamamanın üzüntüsünü duyacağımız yerde,bütün ruhumuzla başkalarını anlamaya çalışsak hayat ne kadar güzel olurdu.
Bu dünyaya istediğimiz gibi gelmedik,bu dünyadan istediğimiz gibi gidemeyiz.
Bu günü görmek.geleceği görmekten daha kolaydır.
Bu kadar vaadler yeter! Düşünmenin sizi nasıl büyülediğini keşfetmek i hemen harekete geçip başlayın. Büyük filozof Disraeli’nin şu düşüncesiyle başlayın. Yaşam küçük olmayacak kadar kısa.
Bu kenti martılar terk etti ilk önce. Yorgun sis bulutlarına takarak kanatlarını, bir senfoninin kırıkdökük notalarıyla gittiler. Sonra, simitler asılı kaldı havada.
Bu koca satranç oyununda yerim yok benim. İlgimi de çekmiyor. Ben bütün dikkatimi kraliçeye vermişim. Gözlerim yalnız onu görüyor. Şahın yerinde olmak i bütün ugraşmalarım.
Bu nasıl yapılır? diyerek daima yapabileceğine inanan kişilerin kapısını çalar.
Bu şiirin, bu resmin, bu müziğin faydası ne? Bu sorular sanatçıyı hep yormuştur. O kimseye faydası olsun diye yapmaz ki sanatı. Yapan varsa yalancıdır, ya da yeteneksizin tekidir ve yeteneksizliğini böyle bir özüre sığınarak gizlemeye çalışmaktadır.
Bugün artık kimse ölümcül hakikatlerden ölmüyor; çok fazla panzehir var.
Bugün dünün öğrencisidir.
Bugün dünyanın sonu gelecek diye meraklanmayın. Avustralya’da çoktan yarın oldu.
Bugünden başlayarak, rastladığın herkese sanki gece yarısına dek öleceklermiş gibi davran. Onlara gösterebildiğin kadar iyilik, anlayış ve özen göster. Ve bunu herhangi bir ödüllendirilme düşüncesi olmadan yap. Yaşamın dönüşü olmayacak bir biçimde değişecektir
Bugünümüz mutlulukla geçmedikçe yarın diye bir şey yoktur
Bulduğunuz işe hemen teşebbüs etmek bir çırpıda tüm potansiyel yeteneklerinizi ide bulundukları sihirli lambadan çıkarır.
Bulunmuş bir şeyi uygulamak i bir araya gelinebilir, bir şey bulmak i değil. Yalnızca özgür insan bir şeyler keşfedebilir.
Bülbül tavuk sergisinde ödül almamıştır.
Bürokratla asık atılmaz. Tanrı bile günahları affeder, bürokrat hiçbir seyi affetmez.
Bütün acılara dayanılır, yeterki ekmeğin olsun
Bütün bildiğim, bir şey bilmediğimdir.
Bütün bilgilerimiz duyulardan gelir,öteki duyuları yetiştirip bilgilendirdiği için dokunma duyusundan gelir.
Bütün çiy taneleri inci olsaydı, çarşı katır boncuğu gibi inci dolardı.
Bütün donanımıyla askere değil de elinde alfabesiyle öğretmene güvenirim.
Bütün dünya bir oyun sahnesidir. Kadın erkek bütün insanlar da yalnızca oyunculardır. Her birinin sahneye giriş ve çıkış zamanları vardır.
Bütün dünyayı verseler ve buna karşılık bir karıncanın ağzındaki daneyi almamı isteseler, bu zulmü yapmam.
Bütün gerçeklik,”ben”in bir sınırlamasıyla oluşur.
Bütün ızdırabın kökü insanın bir odada kendiyle yalnız başına oturamamasında yatar.
Bütün kocalar aynıdır, yüzleri değişik olmazsa birbirinden ayırt edemezsiniz.
Bütün maşuktur, aşık perdedir. Diri maşuktur, aşık ölüdür.
Bütün mesele, ruhları görebilecek gözler edinmektir.
Bütün mutlu aileler birbirlerine benzerler, her mutsuz ailenin ise kendine özgü bir mutsuzluğu vardır.
Bütün mutsuzluklar yokluktan değil, çokluktan ileri gelir
Bütün ömrünü koyun gibi geçirmektense, bir gününü aslan gibi yaşa.
Büyüdükçe beğendiğimiz ya da özendiğimiz insana benzeriz.
Büyüğün tespit ettiği yanlış da olsa, doğrudur.
Büyük adam olmaya lüzum yok, sadece adam olalım yeter.
Büyük adamlar tarihi, tarih de büyük adamların yaptıklarını süslemiştir.
Büyük adamların hatası, güneş tutulmasına benzer, onları herkes görür.
Büyük adım atmaktan korkmayın... Uçurumu küçük sıçramalarla geçemezsiniz.
Büyük anıtları diken her zaman boş böbürlenme duygusu olmuştur.İnsanlar,o güzelim Bâbil Kulesi’ni de böbürlenmek i yapmışlar.
Büyük aşklara tutulmuş olanlar,kendilerine geldiklerinde bütün ömürlerince hem memnun hem de pişman olurlar.
Büyük başarılar değerli annelerin yetiştirdikleri seçkin çocuklar sayesinde olmuştur
Büyük başarılar kişiyi aptallaştırmadığı takdirde kişi alçakgönüllü olur.
Büyük başarıların sahipleri, küçük işleri titizlikle yapabilme sabrını gösteren kişilerdir.
Büyük düsünceler, büyük isler gibidir. Onların sürekli konusulmaya ihtiyacı yoktur
Büyük hedefiniz ömrünüz boyunca ışık saçacak yıldızınızdır. Büyük hedefi olmayanlar bu dünyadan ayrıldıklarında Büyük bir yıldız aramızdan kayıp gitti demezler.
Büyük insan büyüklüğünü, kendisinden küçük insanlara karşı davranışlarıyla gösterir.
Büyük insanlar çirkin konuşmaları dinlememek i çok özen göstermişlerdir.
Büyük insanlar şu dünyada büyük acılar çekmek zorundadırlar.
Büyük insanlarda, liyakat sahibi olanların kendilerini budalaca aşka kaptırdıkları görülmez. Büyük ruhlar ve büyük işler aşkla uzlaşmaz
Büyük insanları büyük görmemizin sebebi, bizim dizlerimiz üzerine çökmemizdir. Diz üstü çökmeyi bırakıp biz de ayağa kalkmalıyız.
Büyük isimler, layık olmayanları, yükseltecek yerde aşağılatır.
Büyük işler başrmak isteyen kimswe, ölüm yokmuş gibi yaşamalıdır.
Büyük işler gibi, büyük düşüncelerinde davula ihtiyaçları yoktur.
Büyük işlerde herkese yaranmak zordur
Büyük lafları çok kullananlar , size bir şey söylemeyi değil , sizi etkilemeyi amaçlıyor demedir.
Büyük meziyetlerle doğmuş olmanın en gerçek alameti, hasetsiz doğmuş olmaktır.
Büyük olmak istiyorsanız, dağları sırtınızda taşımaya hazır olmalısınız.
Büyük olmak iyidir.Ama insan olmak daha iyidir.
Büyük servetler bazan insanları yalnızlaştırır.
Büyük sıçrayış gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır
Büyük şiir düşüncelerimizi doyurmaz, allak bullak eder.
Büyük tehlike, yarı aptallarla yarı akıllıların arasında yatar.
Büyükbabam, iki tür insan oldugunu söylerdi isi yapanlar ve yapılan isten kendilerine pay çıkaranlar. O benden birinci grupta yer alarak çalısmamı istedi. Çünkü orada digerinden daha az rekabet vardı.
Büyümek i büyümek, bir kanser hücresinin ideolojisidir.
Büyüye de, şeytana da başvursan, hiçbir varlığı bahtından ayıramazsın.
Cahil insan, gül ise de koklama.
Cahil kimsenin yanında, kitap gibi sessiz ol.
Cahil soru sormaz.
Cahillik, dünyayı sarsabilecek büyük bir güçtür.
Canlıların en akıllısı olarak insanı seçmişler. Ne yazık ki, pislik makinesinden başka bir şey değildir.
Cebi delik yolcu, hırsızın yüzüne şarkı söyler.
Cehalet Tanrının laneti olduguna göre, bilgi göklere uçabilecegimiz kanatlardır.
Cehennem dediğin yerde dal, odun yoktur. Herkes ateşini kendi götürür.
Cehennemde ates yoktur... Her insan atesini bu dünyadan götürür.
Cehenneme bilet hep tek gidiştir.
Cennet ve cehennemle ilgili ileri geri laf söylemek istemem; çünkü ikisinde de dostlarım var.
Cennet’e en uzak nokta olan Paris, yine de ümitsizlik çekmenin hoş olduğu tek yer olarak kalır.
Cennete gitmenin iki yolu vardır 1) Gerçekten öldügünüz zaman, 2) Gerçekten yasadıgınız zaman
Cesaret , tehlike karsısında akıl ve zekanın kullanılmasıdır.
Cesaret cennete , korku ölüme sürükler.
Cesaret hayatı hiçe sayar, vicdanı değil.
Cesaret insanı zafere,korkaklık ölüme götürür.
Cesaret insanların sahip olduğu en önemli özelliklerinden biri olup diğer özellikleri de onun sayesinde gelişir.
Cesaret korkuya direnmek ve korkuyu alt etmektir. Korkusuzluk değildir.”
Cesareti olmayan insan, keskin kenarı olmayan biçağa benzer.
Cesaretin büyük kısmı , o korkulan şeyi daha önce yapmış olmaktan kaynaklanır.
Cesaretin en büyük düşmanı korkunun kendisidir,korkulan şey değil;ideki korkuyu yenmeyi başarabilen insan en büyük kahramandır.
Cesaretin öyle bir derecesi vardır ki o düzeyde tabiat kanunlarına meydan okursunuz.
Cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmiştir.
Cesaretiniz varsa geçtiğiniz her vadide sizi anlatan bir iz bırakırsınız.
Cesaretle dolu bir insan, inançla dolu bir insandır.
Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen cevizin hepsini kabuk zanneder.
Ceza ile suç, aynı anda birlikte doğarlar. Cezasını bekleyenler onu çekiyor demektir.
Ceza topaldır, ama er geç hedefine ulaşır.
Cezalandırmaya muktedir olduğun zaman affet ki, affının bir değeri olsun.
Cezaların en korkuncu, insanın haksız olduğunu anlamasıdır.
Cibilliyetsize ilim öğretmek,eşkıyanın eline kılıç vermektir.
Cimriler çok iyi insanlardır. Ölmelerini isteyenler i servet toplarlar.
Cimrinin gümüşü, kendisi gömülünce topraktan çıkar.
Cisimleri gördüğüm gibi değil, düşündüğüm gibi boyarım
Cömertlik israf ile cimrilik arasındadır.
Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol... Sefkat ve merhamette günes gibi ol... Baskalarının kusurunu örtmede gece gibi ol... Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol... Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol... Hosgörüde deniz gibi ol... Ya oldugun gibi görün ya da göründügün gibi ol...
Cumhuriyetler lüks, saltanat idareleri ise fakirlik yüzünden yıkılırlar
Çabuk anlaşılan şey, uzun ömürlü değildir.
Çabuk gelen kötü sans, geç gelen iyi sanstan iyidir.
Çabuk sonuç bulanlar, sonuçları nadiren bulurlar.
Çağdaş siyasi toplum, ”insanları umutsuzluğa düşürme makinesi” dir.
Çağımızın ahlaksızlığından neden şikayet ediyorsunuz ki ?Siz ahlaklı olun itibarınız yükselsin.
Çalanı olmayınca en iyi davulun sesi bile çıkmaz.
Çalışanlar, kötülük düşünmeye vakit bulamazlar. Çalışmayanlar ise kendilerini kötülükten kurtaramazlar.
Çalışmak bizi şu üç beladan kurtarır Can sıkıntısı, kötü alışkanlıklar ve yoksulluk.
Çalışmak hayat, düşünmek ışıktır.
Çalışmayı ve beklemeyi öğrenin.
Çamur atma; hedefini şaşırır, kirli ellerinle kalıverirsin.
Çaresiz kaldığım zamanlarda gider, bir taş ustası bulur, onu seyrederim. Adam belki yüz kere vurur taşa. Ama değil kırmak, küçücük bir çatlak bile oluşturamaz. Sonra birden, yüz birinci vuruşta taş ikiye ayrılıverir. işte o zaman anlarım ki; taşı ikiye bölen o son vuruş değil, ondan öncekilerdir.
Çarklarından biri kırılmış olan saat yok olan saatten farksızdır. Tamamlanmayan iş yapılmamış iş gibidir.
Çarpık ayakkabı çarpık ayağa uyar.
Çatabilirsen önce fikirlerime çat ; sonra bana ...
Çevrenize bakın isterseniz kan gövdeyi götürüyor, hem de şampanya neşesiyle akıyor. Uygarlık duygularımızın çeşidini arttırmaktan başka bir işe yaramamıştır. Zaten bu duygularımızın çeşitliliği yüzünden insanoğlu sonunda kan dokmekten zevk alacaktır.
Çıkar gözetmeyen, bizzatihi kendisi i istenen bilgi diye bir sey yoktur.
Çıplak kadın bedeni, erkeğin gözlerine çok fazla gelen bir sonsuzluk parçasıdır
Çiçeğe bakarken, geçmişe gidip hayallerindeki kavgayı seyreden, çiçeğin vücuduyla sunduğu güzelliği nasıl yaşayabilir?
Çiçeği küçümseyen, Tanrı’yı da küçümser.
Çiçeğin dikeni var diye üzüleceğimize, dikenin çiçeği var diye sevinelim.
Çizgiler, yüreklerimizde değil, yalnız alınlarımızda belirir. Çünkü insanın ruhu hiçbir zaman yaşlanmaz.
Çoban koyunu arar, koyun çobanı aramaz. William
Dağlar nice yüksek ise, yol anın üstünden geçer.
Çocuğa küçük şeylerden zevk almasını öğreten,ona büyük bir servet bırakmış olur.
Çocuğa söz verilen şey mutlaka yerine getirilmelidir. Yoksa yalan söylemeyi öğrenir.
Çocuğunu kaybeden bir anne i her gün ilk gündür; bu ıstırap ihtiyarlamaz.
Çocuk kırmızı elmayı görmeden elindeki kokulu soğanı bırakı mı?
Çocuk mantığın uykusudur.
Çocuk, insanın babasıdır.
Çocukken her sabah Tanrı’ya yeni bir bisiklet i dua ederdim. Ama sonra Tanrı’nın çalışma metodunun böyle olmadığını anladım ve kendime bir bisiklet çalıp her sabah günahlarımı affetmesi i Tanrı’ya dua ettim."
Çocuklar eleştirilmekten, azarlanmaktan değil, kendilerine güzel örnek olunmasından etkilenirler.
Çocuklar iyi yapmanın en iyi yolu onları sevindirmektir.
Çocuklar uyuya uyuya büyür, yaşlılar uyuya uyuya ölür.
Çocuklar, susmayı öğrenmek i okullara, yüksek sesle konuşmayı öğrenmek i de üniversitelere gidiyorlar.
Çocuklara,babalarının yeteneklerine göre değil,kendi yeteneklerine göre meslek bulmak gerekir.
Çocukların korkusuzluklarını yürüyüşlerindeki coşkudan anlayabilirsiniz.
Çocukların, nasihatten çok iyi örnege ihtiyaçları vardır.
Çocuklarınıza ders vermek istiyorsanız bu hiç de gerekli değil kendinizi örnek gösterin. Ama sizin gibi olmaları için değil, sizin gibi olmamaları için.
Çocuklarınıza dilini tutmasını öğretin. Konuşmasını nasıl olsa öğrenecektir.
Çocuklarınıza verebileceğiniz en büyük armağan akıldır, gerisini kendileri halleder.
Çocuklarınızın sizi dinlememelerine üzülmeyin, esas, sizi her an izlemelerinden korkun.
Çoğu insan zihninde olduğu kadar mutludur.
Çoğu kez korku, yalan söylemesini öğretir.
Çoğu kötülüğün başı, para sevgisidir.
Çoğu zaman yapamamanın tek nedeni vaktinde yapmamaktır.
Çoğumuzun başaramama nedeni hedefsizliğimiz değil, ama hedefimizin bulanıklığıdır. Kesinlik Tam olarak neyi, tam olarak nasıl, tam olarak nerede, tam olarak ne zaman ve tam olarak ne kadar yapmak istiyorsunuz?
Çoğunlukla güçlü olmak için, rahatımızı sağlığımızı hatta aşkımızı feda ederiz
Çok bilenin çok derdi olur.
Çok bilenler konuşmaz, çok konuşanlar bilmez.
Çok bilenler uygulama özürlüdür
Çok dinlememiz az konuşmamız i iki kulağımız ve bir dilimiz vardır.
Çok düşünen partici olmaya uygun değildir; o, parti arasında düşüncesini çok çabuk sızdırır.
Çok düşünen ve uygulamalı düşünen, kendi maceralarını kolayca unutur, ama başından geçenlerin çağrıştırdığı düşünceleri hiç unutmaz.
Çok gülenin heybeti azalır.
Çok kere en kuvvetli tenkit ses çıkartmamaktır.
Çok keyifli anınızda kimseye bir şey vaad etmeyin .Çok öfkeli anınızda kimseye yanıt vermeyin.....
Çok konuştukça, düşünce ölür.
Çok küçük ve çok belirsiz hedeflerin hiçbir gücü yoktur.
Çok neseli anınızda kimseye bir sey vaad etmeyin; çok öfkeli anınızda da kimseye yanıt vermeyin.
Çok önemli sınavlarda, sigaranın yardımı İnciller’den daha etkilidir.
Çok süslenenlere bir bakın; hepsi de gizlenmek istiyordur.
Çok şey düşün, bir şey yap.
Çok yalnız olan i gürültü bile bir tesellidir.
Çok yaprak az meyve Bu doğanın yasası. Çok söz ve az iş, bu da insanın hatasıdır.
Çok yemek, hastalık mayasıdır.
Çölün kumları inci de olsa tasavvur edilemez ki dilencilerin gözleri doysun.
Dağlar nice yüksek ise, yol anin üstünden geçer.
Dağları oynatabileceklerine inananlar bunu yaparlar. İnanmayanlar bunu yapamazlar. İnanç , insanın yapma gücünü harekete geçirir.
Daha akıllı olmaya çalışmayanlar,gerçekten ahmak ve cahil kimselerdir.
Daha iyi olmaya çalısmayan iyi olarak ta kalamaz.
Daha iyi yaşamak istiyorsa, kötü düşüncelerini öldür.
Daha mutlu ve de daha etkili bir insan olursunuz...
Daima doğru söyleyin ki, söylediklerinizi hatırlamak zorunda kalmayın.
Daima iki dosttan biri, diğerinin kölesidir.
Daima kavga çıkaran huysuz bir zevce erkek i zevce değil, vakitsiz ölümdür.
Ayağının altındaki karıncanın halini bilmiyorsun,unutma ki filin ayağı altında da sen öylesin.
Daima kendi yararını gözönünde tutmaya çalışan kimse pek çabuk düşman kazanır.
Dalgaların çokluğu deryayı çoğaltmaz
Dalkavuğun dürüstlüğü kendisine ihanettir.
Dalkavuklugun sagladıgı çıkar, dürüstlügün sagladıgı faydadan daha fazla olursa o ülke batar.
Damarlarınızdaki kana değil, ruhunuzdaki heyecana güveneceksiniz.
Damla damla verilen su, susuzluğu büsbütün artırır.
Damlanın ide hayat var fakat dalganın ide ölüm.
Danısman, saatinizi ödünç alan ve sordugunuzda saatinize bakarak, size zamanı söyleyen kisidir.
Dayanmak, kaderi yenmektir.
Define ile yılan, gülle diken, sevinçle gam bir aradadır.
Değişiklikle karşılaşınca değişen aşk, aşk değildir... Aşk gözle değil ruhla görülür
Değişiklikten başka hiçbir şey devamlı değildir.
Değişme,her zaman karşıtların çatışmasından doğar.Tohum,hem tohum olarak kalma hem de bitki haline gelme eğilimlerini,yani çatışan güçleri ide taşır.
Değişmez kural, değişmez kuralın olmayacağıdır.
Deha yalnızca uzun sabır ve çalışmadır.
Dehanın ne memleketi, ne asrı olur, her yer onun,her zaman onundur.
Dehayı ancak ıstırap doğurur.
Dehayı anlayacak olan ancak dehadır.
Delilik gençliğin dostu, akıllılık yaşlılığın süsüdür.
Delinin yaşamı ölümden beterdir.
Demokrasi, halkın halk tarafından halk i iradesidir
Demokrasi, ruhani ve cismani bütün iktidarların sona ermesidir.
Denendikten sonra dost edindiklerini bağrına bas, ama her ilk tanıştığınla, hemen el sıkışıp dost olma.
Deneyim , insanın istediğini elde edemediğinde elinde kalandır.
Deneyim başınıza gelenler değil, başınıza gelenlerle ne yaptığınızdır.”
Deneyip de basaramayanları degil, yalnızca denemeye bile kalkısmayanları yargıla.
Deneyler, en iyi öğretmenlerdir. Yalnız okul masrafları biraz çoktur
Dengeli insan hayatla birlikte akar,hayata direnmez,hayattan korkmaz,hayatla uyuşmazlığı yoktur.
Dengenizi yitirirseniz,her şans rüzgarı siziyumruklar;beklenmeyen şeyler hayatınıza renk ve lezzet katacağına sizi telaşa boğar.
Deniz en artık ve berbat su,balıklar i içilir ve kurtarıcı,insanlar i içilmez ve yok edici.
Deniz sakin olduğu zaman dümeni herkes tutar.
Denizi öv ama kıyıda dur.
Denizin dibinde incilerle taşlar karışık bulunurlar. Övülecek şeyler de kusur ve yanlışların arasında bulunur.
Denizin kenarında durarak ve suya bakarak denizi aşamazsınız.
Derin olduğunu bilen kimse, kolay anlaşılır olmaya çalışır. Kalabalığa derin görünmekten hoşlanan kimse ise anlaşılmaz olmaya çalışır. Kalabalık dibini görmediği her şeyi derin sanır çünkü.
Ders alınmış başarısızlık,başarı demektir.
Dertlerimizi avutan akıl ve hikmettir; o engin denizlerin ötesindeki yerler değil.
Dertlerin en iyisi kişinin alıştığı derttir.
Deşilmiş yara suda belli olur.
Detroit News GazetesiBellek çılgın bir kadına benzer, renkli paçavraları toplar ve yiyecek şeyleri sokağa atar...
Deve dize gelmezse, üzerine yük vurulmaz.
Deve yükü aş olsa, aça az görünür.
Devler gibi eserler bırakmak i, karıncalar gibi çalışmak lazım
Devlet adamı koyunu kırpar; siyasetçi koyunun derisini yüzer.
Devlet hazinesi, yoksulların lokmasıdır,şeytanların kardeşlerine yemlik değil.
Devlet,bireyin haklarını ortadan kaldırmamalı,kendisine yararlı olacağı i düşünme,düşüncesini açıklama ve istediği dinibenimseme özgürlüğünü korumalıdır.
Devlet,hayatı üyelerinin birliğine dayanan tüzel bir kişiliktir.Bütün vatandaşların çok yönlü ve çok amaçlı müessesesi olan devlet,insanlığa hizmet etmek borcundadır.Çünkü varlık sebebi budur.
Devlet,insanın ana eğilimi bakımından bir tehlike olan “herkesin herkese karşı savaşması” durumuna bir son vermek i kurulmuştur.
Devlet,insanların bir araya gelerek oluşturdukları yapay bir varlıktır.İnsanlar kendi varlıklarını güven altına alabilmek i birbirlerine söz verrek uzlaşmışlar,devleti oluşturmuşlardır.
Devlet,insanların özgürlüğünü ortadan kaldıran soyut bir canavar ve acılara yol açtığı için evrensel dayanışmayı ortadan kaldıran insanlık dışı bir kurumdur.
Devletin amacı,yurttaşların mutluluğunu sağlamak olduğuna göre,böyle bir devlet her kesimde iyi idea’sını yansıtacak bir ahlak devleti olacaktır.
Devletler insanlar gibidir, büyürler,olgunlaşırlar, yaşlanırlar ve ölürler.
Devletleri yıkan tüm hatanın altında nice gururun gafleti yatar.
Dış çevrenin var oluşu,nedensellikle kanıtlanabilir.Ancak nedensellik hiçbir zaman algılanamaz,sadece düşünülebilr.
Dış dünya olmasaydı,bilginin hammaddesiolmayacaktı;akıl olmasaydı,dış dünyaya ait tüm algılarımız bilgi halini almayacaktı.
Dikenler arasında güller de yetisir.
Dikkatinizin nerede olmasını istiyorsanız orada toplayıncaya kadar, kendi kendinizin yöneticisi olmayı başarmış sayılmazsınız. Gelecek saatte neyi düşüneceğinizi belirlemeyi becerinceye dek asla mutlu olamazsınız.
Dil , bir ulusun aynasıdır. Bu aynaya baktığımız zaman , orada kendimizin gerçek yankısını görürüz
Dil birtakım tuzaklar kurarak insanı yanıltır.Mantık diliyse bu gibi tuzaklardan tümüyle arınmıştır.O nedenle tek ideal dil vardır,o da mantık dilidir.
Dilediğin gibi yaşa, şüphesiz birgün öleceksin. Dilediğini sev, kuşkusuz sen bir gün ondan ayrılacaksın..belki ölümle... dilediğni yap, kuşkusuz sen bir gün yaptığından yargılanacaksın.... Bilmediklerimi ayağımın altına alsaydım, başım göğe değerdi.
Dilencilerin seçmeye hakkı yoktur.
Dilenciye ekmek verme, ona ekmek yapmasını öğret.
Dili ve sözü bir olmayan kimsenin yüz dili bile olsa o, yine dilsiz sayılır.
Dilin ağır, gözün çabuk işlesin.
Dilin düşünceden önce hareket etmesin.
Dilini mahkum eden, sözlerine mahkum olmaktan kurtulur.
Dilsiz gibi oturup kaldım ve ısırdım yanan dudağımı.
Dilsiz olmak, çok söylemekten yeğdir.
Din ve ahlak duygularının zayıflaması, zekanın zayıflaması kadar tehlikelidir
Dini tecrübe konusunda artık sadece teferruatlı bilginin endişelerini yaşayan modernler, Mutlağı TARTAR, onun çeşitlerini inceler ve ürpertilerini mitoslara saklarlar tarih meraklısı bilinçler i başdöndürücü olan o mitoslara.Artık dua etmez olunduğundan, dua üzerine uzun uzadıya yorumlar yapılır. Artık hayret nidaları yoktur; sadece teoriler...
Dinsel erdem, insanlığı sevmekle olanaklıdır. Bu sevgi hissi, aileden toplumdan hükümete dek karşılıklı olarak uzamalıdır
Dionysios Aristippos’un yüzüne tükürmüş.Aristippos aldırmamış.Dostları bu küçüklüğünü yüzüne vurduklrı zaman,onlaraBalıkçılar da ufak bir balık tutmak i tepeden tırnağa deniz suyu ile ıslanmaya pekâlâ katlanıyorlar.”demiş.
Diş ağrısı çekenler, dişleri sağlam olanları;yoksulluk çekenler parası bol olanları mutlu sanırlar.
Dişi daima sakinliği ile erkeği yene
Dizenin soyluluğu eksik tek sözcük, her şeyi önler.
Dogru ve iyi olanı bilmek ile dogru ve iyi olanı yapmak arasındaki en önemli baglantı, dogru ve iyi olanı yapacak bir karaktere sahip olmaktır.
Dogum yapan her sey disidir. Kadınların ezelden beri bildigi kainatın dengelerini erkekler de anlamaya basladıkları zaman, dünya daha iyi bir dünya olmaküzere degismeye baslamıs olacaktır.
Doğa bize aldırmadığından, doğanın ortasında kendimizi öyle rahat hissederiz ki ...
Doğa sustuğu zaman insan konuşur.
Doğa yasalarının doğrulanamaz oluşu,sınırsız tümel önerme olmasındandır.Örneğin “Bütün bakırlar elektrik geçirir.” Önermesi doğrulanamaz.Çünkü bunun doğrulanabilmesi i tüm evrende bu savın sınanması gerekirdi.
Doğa,boğalara boynuz;atlara sağlam tırnaklı ayak;tavşanlara hız;aslanlara dişlerle dikenli derin bir ağız;balıklara yüzgeç;kuşlara kanat ve erkeklere önlem alma özelliği verdi .Onun artık kadınlara verebileceği hiçbir şeyi yoktu. O halde onlara ne verdi?Güzellik...Güzellik demirden ve ateşten daha kuvvetlidir.......
Doğada tiksinerek baktığımız şeyler,bir sanat eseri haline gelince,onlara hoşlanarak bakarız.
Doğanın gerçekten bir yasası varsa, daha doğrusu hayvanlarla bizim her yerde ve her zaman ortak bir içgüdümüz olabilirse (ki tartışma konusudur) ben kendi hesabıma diyebilirim ki, her canlının kendini koruma ve zararlardan kaçma çabasından sonra dölleyenin dölüne beslediği sevgi bu alanda ikinci yeri tutar.Ve doğa, kurduğu makinenin yedek parçalarını çoğaltıp sürdürmeye, hep daha ilerisini sağlamaya bakıp bizden öyle istediği i, sevginin geriye doğru, çocuklardan babalara karşı pek o kadar büyük olmamasına şaşmalı.Buna teles’in düşüncesini de eklersek,birisine iyilik eden onu, onun kendisini seveceğinden daha çok sever; borçlunun borçlu olduğu kimseyi daha az sevmesi gibi. Her işçi de işini daha çok sever. Kaldı ki biz var olmaya düşkünüz, var olmaksa devinmek, iş görmektir. Onun i herkes işinde var oluyor gibidi
Doğanın istediği gibi düşün ve yaşa.
Doğanın tek varlıkları cisimlerdir.
Doğma, insan aklının insan aklını engellemesidir.
Doğmak için uğraşmayan insanlar, ölümle meşguldür.
Doğru düşündüğüne inanan yanlış fikirlerle savaşmak zorunda kalır.
Doğru insan, söyledikleri ile yaptıkları birbirini tutmamasından utanç duyar.
Doğru insanın üzerinde uygulanırsa bilgi bir güçtür.
Doğru yolu gösterenler o kadar az ki! Bırakın kağıtlarınız bunu sizin i yapsın.
Doğru,deneyde karşılaştığımız problemleri çözmede bir araçtır.Eğerbilgi,insanın problemini çözmesinde iş görüyorsa doğru,işe yaramıyorsa yanlıştır.
Doğruluk , insanın kalbinin en gerçek anlatımıdır.
Doğruya ulaşmanın yalnızca iki yolu vardırBunlardan birincisi tek tek algılarımızı bir yana itip,doğruluğu apaçık sayılan üst düzey önermelerden alt düzey önermeler elde etmektir.İkincisi ise tam tersine,olguların tek tek gözleminden yola çıkarak üst düzey genellemelere ulaşmaktır.
Doğruyu söylemek değil, anlatmak güçtür
Doğruyu yapmak i elimizden gelen tüm çabayı göstermeliyiz. Eğer yanlış yapmaktan korkarsak, büyük doğrularımızla insanları tanıştıramayız.
Doğuştan sahip olduklarınızla yaşamayı öğrenmek bir süreç, bir katılım, yani yaşamınızın yoğrulmasıdır.
Dolu kırar geçer ama yağmur gonca güller açtırır.
Dost sanma şanlı vaktinde dost olanı, dost bil gamlı vaktinde elinden tutanı...
Dost yarası yaraların en derinidir.
Dost, onunla birlikteyken gerçekten olduğun gibi görünebileceğin, ruhunun tüm gizliliklerini ona anlatabileceğin biridir. Onunla birlikteyken kendini korumana gerek yoktur.
Dostlarım dünyada dost yoktur.....
Dostlarımla beraber olduğum zaman yalnız değilim. O dakikadan sonra da iki kişi değiliz.
Dostlarınıza bir gün düşmanınız olabileceklermiş gibi, düşmanlarınıza ise bir gün dostunuz olabileceklermiş gibi davranın.
Dostluğun kolları birbirimizi dünyanın bir ucundan bir ucuna kucaklayabilecek kadar uzundur.
Dostluk duygulu,erdemli iki insan arasıda,kendiliğinden meydana geliveren bir anlaşmadır.
Dostluk ve hakikat gibi iki iyi arasında hakikati yeğlemek gerekir.
Dostluk, ayrı oldukları zaman insanları birlikte tutar.
Dostluk, mantar yemeği gibidir. Zehirli veya zehirsiz olup olmadığı ancak yendikten sonra belli olur.
Dostluktan saygıyı kaldıran onun en büyük süsünü kaldırmış olur.
Dostu olmayan insan en yoksul insandır.
Dostuna da, düşmanına da yardım et, çünkü o zaman dostunla daha yakın dost, düşmanınla da dost olursun.
Dostunun kusurlarını ona yalnızken söyle, başkalrının yanında ise onu öv.
Dönemeci olmayan yol uzun görünür.
Dönüşü olmayan yolardan geçenlerin kırılganlıkları da dönüşşüz oluyor.
Dört tarafı umutla çevrilmiş yürek parçasına "Ada" denir
Dövüş ustası olanlar öfkelenmezler. Kazanma ustası olanlar korkmazlar. Akıllılar dövüşmeden kazanır, cahiller kazanmak i dövüşürler.
Durgun sular derin olur.
Durgun sularin topraklari derindir.
Durmak, devrilmenin bir öncesidir.
Duvar kendisine çakılmak üzere olan çivinin ucunu nasıl hissederse, o da şakağında öyle hissetti. Dolayısıyla hissetmedi.
Duvarda gedik açmaya bir taşın eksilmesi yeter.
Duydum; unuttum, gördüm; hatırladım, yaptım; öğrendim.
Duygu olmaksızın karanlık ışığa, kayıtsızlık harekete çevrilemez.
Duygu ve akıl yan yana geldiğinde her zaman duygu kazanır.
Duygularımız sözcüklerin ötesindedir. Utanmalıyız şiirlerimizden.
Duymayan insan hiçbir şeyi bilemez ve anlayamaz.
Duyu bilgisi bizi yanıltır.Gerçek bilgi deneyle değil,düşünmekle elde edilen bilgidir.
Duyu organları akılsız ruhlara hizmet ettikleri zaman kötü tanıklardır. Eşek samanı altına tercih eder; köpek tanımadıklarına havlar. Domuz i çamur saf sudan daha değerlidir. Deniz suyu ister temiz ister kirli olsun, balıklar i kurtarıcı insanlar i uğursuzdur.
Duyu organlarının faaliyeti ve dış dünyaya ait gözlemler olmadan bilgi meydana gelemez.
Duyular akla şöyle diyorlar”Zavallı akıl,kanıtlarını bizden alarak bizleri yere vurmak mı istiyorsun?Yere vurma,senin i yere yıkılma olacak.”
Duyular aldatıcıdır,gerçeği gören sadece akıldır.Çünkü gerçek varlık görülmez,dokunulmaz,işitilmez.Demek ki duyularımızla algılanamaz.O,ancak aklımızla kavranabilir.
Duyularımız bizi yanılttığı i,duyular yoluyla elde edilen bilgiye kuşku ile bakmalıdır.
Dün yaptıgınız sey size hala çok iyi görünüyorsa, bugün yeterli degilsiniz demektir.
Dünkü acılar, bu günkü sevinçlerimizin kaynağıdır.
Dünya baştan başa, aslı olmayan bir masaldan başka bir şey değildir.
Dünya böyledir işte, herkes kendi değirmenine su çekmeye bakar.
Dünya dediğin araba gibi bir şey, kimi gelir, kimi gider.
Dünya değirmen taşına benzer, her saat nice kalpler öğütür
Dünya durum olan her şeydir.
Dünya güzeldir, ama bir şairin gözüyle daha da güzel olur.
Dünya karşılaştığın fırtınalarla değil gemiyi limana getirip getirmediğinle ilgilenir.
Dünya kuruldu kurulalı bilinir Aşk, derinliğinin farkına, ancak ayrılık saati gelip çattığında varır.
Dünya olgulara bölünür.
Dünya olguların toplamıdır, şeylerin değil.
Dünya şeylerin evrensel yakınlığıdır.
Dünya terzi dükkanı gibidir, ölçüyü veren gider.
Dünya ve içerdiği her şey,düşüncenin ürünüdür.İster hoşlanalım,ister hoşlanmayalım yaşadığımız dünya zihinsel bir dünyadır.Kullandığımız otomobil,yaşadığımız ev,oturduğumuz sandalye,önceleri bir düşünceden ibaretti.Hepsi önce düşüncede oluşturuldu ve ve düşüncenin yaratıcı sürecinin ürünü olarak gerçekleşti.
Dünya, anlamsız bir düşten başka bir şey değilmiş meğer.
Dünya, büyük bir tiyatro sahnesi gibidir. Herkes bu sahnede rolünü oynar, rolü bitince de bu sahneyi terk eder.
Dünya, sonsuzluk ide küçük bir parantezdir.
Dünya, tüm ileri hareketleri huzursuz kimselere borçludur.
dünyada aşk; birinci mevkide beş paralık, ikinci mevkide yandım aman, üçüncü mevkinin de aşka mecali yok.
Dünyada barışı sağlamak isterseniz, politikacıları öldürün yeter, halklar anlaşır.
Dünyada başarı kazanmanın iki yolu vardır Ya kendi aklından faydalanmak, yahut da başkalarının akılsızlığından faydalanmaktır.
Dünyada belki en geçici, en vefasız şey dostluktur. Bir elbise bile bir dosttan fazla dayanıklıdır.
Dünyada en güç iş, işsiz gezmektir.
Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir.
Dünyada her şey yıkılsa bile, gelecek yerinde durur.
Dünyada her şeye değer biçmek mümkündür, fakat öğretmenin eserine asla değer biçilemez.
Dünyada hiçbir şeye mihnet etme, hürriyetini ancak bu suretle koruyabilirsin.
Dünyada hiçbir şeyi seni sevdiğim kadar sevmiyorum Bu garip değil mi?
Dünyada insana yardım eden şey, tesadüf değil, azim ve sebattır.
Dünyada okuduğum en güzel kitap nedir diye sordular. "Annem" adlı kitaptır dedim
dünyada poşetlendi aşk, ayağa düştü, para pul oldu, aşk erkek.
Dünyada yalnız insan gözleri ağlar.
Dünyada, kendi hakkında konuşulmaktan daha kötü bir şey vardır; kendi hakkında konuşulmamak.
Dünyadaki aptalların sayısı, akıllılardan fazladır.
Dünyadaki bütün başarılı insanlar, başkalarının yardımıyla değil, kendi çabalarıyla o konuma gelmişlerdir.
Dünyanın en aptal insanı, kendinden cahil olanın ögüdünü tutandır.
Dünyanın en güç isi bir seyin nasıl yapıldığını bilirken,baska birinin nasıl yapamadığını ses çıkarmadan seyretmektir....
Dünyanın hiçbir tözü olmasaydı, o zaman bir tümcenin anlamının olup olmadığı bir başka tümcenin doğru olup olmadığına bağımlı olurdu
Dünyanın kabullenilmeyen yasa koyucularıdır ozanlar.
Dünyanın öbür ucuna giden yola bile bir adımla başlanır.
Dünyanın üstünde durduğu yegane destek insan zekasıdır.
Dünyaya ağlayarak geliyoruz diye bir ömür boyu ağlamak zorunda değiliz
Dünyaya geldiğimiz gün bir yandan yaşamaya, bir yandan ölmeye başlarız.
Dünyaya gerçek bir dahi geldiğinde onu şu işaretten tanıyabilirsiniz. Tüm ahmaklar ona karşı birleşmişlerdir.
Dünyayı cennet yapamayız ama cehenneme çevirebiliriz.
Dünyayı düşünce ve hayal gücü yönetir Başarıya giden ilk ve tek adım Kendinize inanın. Başaracağınıza inanın. Her insanda bir dahi kapasitesi vardır.
Dünyayı idare edenler, dirilerden çok ölülerdir.
Dünyayı nasıl görmek istediğinize dair seçiminiz,gördüğünüz dünyayı yaratır
Dünyayı ve hayatı sevmek, kahır ve çileler ide yaşarken bile bu sevgiden el çekmemek, her güneş ışınına şükran duygusuyla kapıları açmak, acılarda bile gülümsemeyi tümüyle unutmamak; gerçek her edebi yapıtın temelinde yatan bu öğreti asla eskimez ve bugün her zamankinden daha gerekli, her zamankinden daha çok el üstünde tutulmaya değerdir.
Dünyayı yönetenler kalem, mürekkep ve kağıttır.
Dürüst insan her zaman gerçeği söyler, akıllı insan ise yalnız zamanında.
Dürüst ve iyi bir arkadaş edinilen bütün mülklerin en iyisidir.
Düsen bir çıgda hiçbir kar tanesi kendisini olup bitenden sorumlu tutmaz.
Düsmanımı cesur ve kuvvetli yap! Eger onu yenersem utanç duymayayım.
Düsüncelerinize katılmıyorum ama, düsüncelerinizi savunmanız i gerekirse hayatımı bile verebilirim.
Düş kurmaktan korkmayın.Hayat düşlerden yaratılır;ancak düşlerinizin gerçekleşeceğine gönülden inanın ve onları gözünüzde çoktan gerçekleşmiş gibi canlandırın.
Düşlemek bilmekten daha önemlidir
Düşmana bir adım daha yaklaşmak kılıcın kısalığını ortadan kaldırır.
Düşmanı affetmek,dostu affetmekten daha kolaydır.
Düşmanım dost olacağına, düşman olsun daha iyi.
Düşmanımı bağışlarsam düşman diye bir şey kalmaz.
Düşmanın eline kılıç verilmez
Düşmanın karınca gibi ise sen onu fil gibi san.
Düşmanın tatlı sözlerine aldanma, balın ide zehirde bulunabilir.
Düşmanına borç verirsen onu kazanırsın, dostuna borç verirsen onu kaybedersin.
Düşmanının yoksa, dost bakımından da aynı durumda olmalısınız.
Düşmanınız hata yaptığında sakın onu durdurmayın.
Düşmanla karşılaştık ve o biziz...”
Düşmanlarından yapmak isteyecekleri bir lütuf iste ki gururları tatmin olsun.
Düşmanlarınızı affedin bu bir büyüklüktür. Ama onları unutmak büyük bir aptallıktır.
Düşmanlarınızı bağışlayın, ama isimlerini asla unutmayın.
Düşmanlarınızı sevin çünkü kusurlarınızı yalnız onlar açıkça söyleyebilir
Düşmek korkusu insanı düşmekten daha çok hasta eder.
Düşümüzde düş görmeye başlayınca, uyanma zamanı yakındır.
Düşünce rüzgar, bilgi, yelken, insanlık bir kayığın kendisidir.
Düşünce, düşüneni değiştirir.
Düşünce, içimizdeki şeye yönelttiğimiz dikkattir
Düşünceler iyi ve cesur olanların beyinlerinde, kollarında gelişmelidir; yoksa rüya olmaktan ileri gidemezler.
Düşüncelerden vergi alınmaz.
Düşüncelerinde inat ve şiddet, aptallığın en açık belirtileridir.
Düşüncelerine hakim olamayanlar,kısa zaman sonra davranışlarına da hakim olamazlar.
Düşüncelerini değiştirmeyenler sadece aptallarla ölülerdir.
Düşüncelerle karşılaşınca, zayıflar korkar, aptallar karşı gelir, akıllılar karar verir.
Düşüncenin ortaya koyulması,insanı kölelikten kurtarp özgürlüğe ulaştırır.
Düşündüklerinizi söylemek iyidir. Söylediklerinizi düşündükten sonra söylemek daha iyidir.
Düşünme zihnin işi, hayal ise zevkidir. Düşünme yerine hayal etmek, zehiri besinden ayırt edememektir.
Düşünmeden konuşmak, nişan almadan ateş etmeye benzer.
Düşünmeden konuşmanın cezası, sonradan çok çok düşünmeye mahkum olmaktır.
Düşünmeden öğrenmek faydasız, öğrenmeden düşünmek tehlikelidir.
Düşünmeden vazgeçtiğimiz anda genellikle fırsatı da onunla birlikte kaçırmışızdır.
Düşünmediğim zaman, yaşamadığım zamandır.
Düşünmek , ruhun kendi kendine konuşmasıdır.
Düşünmek ve söylemek kolay, fakat yaşamak, hele başarı ile sonuçlandırmak çok zordur
Düşünmek yaptığımız en zor iştir; bu yüzden de pek az insan düşünmeye yeltenir.
Düşünmeyen insanın geleceği, ne cezaevi ne sürgün ne de şizofreni ile kararır.
Düşünür; yeniden düşünen ve şimdiye kadar üzerinde düşünülmüş şeylerin asla yeterince düşünülmemiş olduğu kanısına varan kimsedir.
Düşünürsünüz düşünürsünüzBoşa giderDüşünmediğinizi düşündüğünüz zamanFikir parlayıverir.
Düşünüyorum, öyleyse varım.
Düz bir yolda yürüyor olsaydın, tüm ilerleme isteğine rağmen hala gerisin geriye gitseydin, o zaman bu çaresiz bir durum olurdu; ama sen dik, senin de aşağıdan gördüğün gibi dik bir yamacı tırmandığına göre, adımlarının geriye doğru kayması, bulunduğun yerin durumundan ileri gelebilir, o zaman da umutsuzluğa kapılmana gerek yoktur.
Düz yol varken, eğri yola sapmak akıl karı değildir
Düz yolda da sürçer insan.
Edepsizliğin başladığı yerde edebiyat biter.
Eger ben genç bir adama tek nasihat verecek olsaydım sunu söylerdim Git, ömrün oldukça zorluklarla ve sorumluluklarla dolu bir hayat yasa. Çünkü bunlarsız bir hayat, tasımaya degmeyen bir yüktür.
Eger bir dıs etken seni üzerse, duydugun acı o seyin kendisinden degil, senin ona verdigin degerden geliyordur, onu da her an ortadan kaldırma gücün vardır.
Eger bir gün yolunuzu kaybederseniz, bir çocugun gözlerinin ie bakın. Çünkü bir çocugun bir yetiskine her zaman ögretebilecegi üç sey vardır 1. Nedensiz yere mutlu olmak, 2. Her zaman mesgul olabilecek bir sey bulmak, 3. Elde etmek istedigi sey i var gücüyle dayatmak...
Eger bir problem birçok toplantı yapılmasını gerektiriyorsa, sonunda toplantı yapılması problemden daha önemli hale gelir.
Eger kendinize yön arıyorsanız yolunu kaybetmis birine sormayın.
Eger siz kendinizi sevmiyorsaniz baskası neden sevsin?
Eger yürüdügünüz yolda güçlük ve engel yoksa, bilin ki o yol sizi bir yere ulastırmaz.
Egoist, kendi yaşamında fazlasıyla rol oynayan kişidir.
Eğer , gelecek hakkında düşünmezseniz, asla bir geleceğiniz olmaz
Eğer aç ve kimsesiz bir köpeği alıp bakar ve rahata kavuşturursanız sizi
ısırmaz. İnsan ve köpek arasındaki temel fark budur.
Eğer at kendi gücünü bilse, boyunduruk altına girecek kadar akılsızlık etmez.
Eğer bir insan bir kitabı okuduktan sonra, onu tekrar okumaktan zevk almıyorsa, o kitabı okumuş olmasının bile hiç bir değeri yoktur.
Eğer bir kadın yaşına kadar hayatının erkeğine rastlamadıysa, o kadın şanslı bir kadındır.
Eğer bir kimse çamur veya balçık ie dalacak olursa,onun daha önce sahip olduğu güzellik,artık kendini göstermez,yalnız çamur ve balçığın ona yapmış olduğu şey görünür.Bununla birlikte çirkinlik,ona yabancı olan bir katılmadır.Böyle bir insana düşen ödev,eğer yeniden güzel olmak isterse,onun kendisini yıkamasıdır.Ancak bundan sonra neyse,yine o olur.
Eğer bir kimseyi kimse sevmiyorsa, bunun sebebini araştırmalıdır.
Eğer bir kimseyi herkes seviyorsa bunun sebebini de araştırmalıdır.
Eğer bir müminin kalbini kırarsan Hakk’a eylediğin secde değildir.
Eğer bir örs isen kendini sabit tut,eğer bir çekiç isen zamanında vur
Eğer bir yerde küçük insanların büyük gölgesi oluşuyorsa, orada güneş batıyor demektir.
Eğer biri çıkar da bir kimsenin seni kötülediğini söylerse,iddia edilen şeyi reddetmeye kalkma,yalnız şu cevabı ver”Hakkımda bunu söyleyen hiç şüphesiz başka kusurlarımı bilmiyormuş!Çünkü bilseydi sadece bunu söylemekle kalmazdı.
Eğer boş zamanınız yoksa, ruhunuzu kaybediyorsunuz demektir.
Eğer büyük düşünürseniz büyük yaşarsınız. Mutluluk ide yaşarsınız. Hem başarmış , hem yüksek gelirli olarak büyük yaşarsınız. Arkadaşlıklar büyük olur,saygılar büyük olur.
Eğer dilden gelen elden gelseydi, gedalar cümlesi sultan olurdu.
Eğer erkekler bizim neye güldüğümüzü bilselerdi, bizimle hiç yatmazlardı.
Eğer gerçeği açıklamak istiyorsan, zarafeti terziye bırak...
Eğer güneşe akıllıca bakmazsak, karanlık ide kalırız.
Eğer haberleri masumca ve ayrım gözetmeksizin , gelişi güzel dinlediğiniz zaman, zihninizi kötümserlik ve endişeye programlamış olursunuz.
Eğer hayat terazimizin zevk kefesiyle denkleşecek bir akıl ve muhakeme kefesi olmasaydı kanımızdaki azgınlık, tabiatımızdaki kötülük bize en olmayacak işler yaptırırdı.
Eğer hiç aptal görmek istemiyorsanız, gözlüklerinizi kırın.
Eğer hür bir toplum sayıca daha çok olan fakirlere yardım edemezse, sayıca az olan zenginleri de kurtaramaz.
Eğer irade gücünüzün pek olmadığını düşünüyorsanız, kendi başarınızı sabote ediyorsunuz demektir.
Eğer istediğini yapamıyorsan, yapabileceğini iste.
Eğer kalbim, karşılık görmeden sevecek kadar bayağılaşırsa, onu dişlerimle parçalarım.
Eğer karım bir gün dul kalacaksa, bunun ben hayattayken olmasını tercih ederim.
Eğer kekeme değilseniz, söylemek her zaman kolay, yapmak her zaman zordur.
Eğer kendiniz hakkında konuşursanız, erkek sıkıcı olduğunuzu düşünecektir. Eğer başkaları hakkında konuşursanız dedikoducu olduğunuzu düşünecektir. Eğer kendisi hakkında konuşursanız, dünyanın en zeki ve hoş sohbet kadını olduğunuzu düşünecektir.
Eğer nesneyi biliyorsam, işlerin durumunda bulunmasının tüm olanaklarını da bilirim.
Eğer siz kötümser biriyseniz , sizin biyolojik bilgisayarınız çoğu kez o yönde yüklü ve yoğun olur.
Eğer tanrılar insanların dualarına kulak verselerdi,hepsinin başına ne kötülükler gelirdi!...İnsanlar birbiri i durmadan o kadar çok kötülük niyaz ediyorlar ki…
Eğitilmiş insanların umutları, bilgisizlerin zenginliğinden daha değerlidir
Eğitim ağır çalışan bir çarktır. 5 senede 10 senede sonucu alırsınız.
Eğitim görmüş bir halkı idare etmek kolay, köleleştirmek imkansızdır.
Eğitim kafayı geliştirmek demektir. Belleği doldurmak değil.
Eğitim öğrencilere saygıyla başlar.
Eğitim, bir insanın diktatör olmasına değil, önder olmasına yarar.
Eğitim, mutlular i bir süs, mutsuzlar i bir sığınaktır.
Eğitimin amacı, doğuştan insanda varolan cevheri işlemek, özü geliştirmektir.
Eğitimin amacı, kafayı bir rezervuara çevirmek değil, onu canlı bir çeşme haline sokmak olmalıdır.Yalnız içeriye pompalanmakla dolan bir kafa, dışarıya pompalamakla derhal boşalabilir.
Eğitimin insanı bozmaması yetmez,daha iyiden yana değiştirmesi gerekir.
Eğitimin kökleri acı, meyveleri tatlıdır.
Eğlence, gençlikte günah, yaşlılıkta çılgınlıktır.
Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz.
Ekilen her zihinsel tohumun bir gün meyve vermesi, hayatın yasalarından biridir.
Ekmekten sonra eğitim, bir milletin en büyük ihtiyacı.
Eleştirmenlerin sözlerine aldırmayın,Şimdiye kadar hiç birinin heykeli dikilmemiştir.
Elin yaptığı her şeyi bir başka el yıkabilir.
Elinde çekiç olan kişi herşeyi çivi olarak görür.
Elinde mikrofon olan biriyle hiçbir zaman tartısmaya girmeyin.
Elinde parlak bir yıldız vardır şairin ve herkes şaşırır buna. Bir de önüne çıkan her taşa takılmasa....
elinizde bir çekiç varsa herşey gözünüze bir çivi gibi görünmeye başlar.
Eller çok olunca yük hafifleşir.
Elma, ağaçtan uzağa düşmez.
Elmas nasıl yontulmadan kusursuz olamazsa,insan da acı çekmeden olgunlaşamaz.
Elmayı ağaçta , tezgahta, evde bir tabakta veya bir çocuğun elinde rengiyle,kokusuyla,biçimiyle,tadıyla birlikte algılarız.Elmayı renginden, kokusundan,tadından, biçiminden bağımsız olarak düşündüğümüzde , geriye elma kavramı, elma idea’sı yani özü kalır.
Emrindekileri bağışlamasını bilmeyenler, bir gün bu insanların affına muhtaç olurlar.
En ağır günah, insanın kendisini günahsız bilmek gururudur.
En az merhamet gösterenler en büyük günahları işleyenlerdir.
En büyük acı, acıtmaz olmuş zincirlerin acısıdır; köleliği kabul etmenin, başkaldırmaktan vazgeçmenin acıdır.
En büyük cezaevi taş duvarların, demir parmaklıkların değil, insan kafasının içidir.
En büyük iyilik, arkadaşına ikramda bulunmaktır.
En büyük kancıklık, kendimize verdiğimiz sözü tutmamaktır.
En büyük kötülük, zorluklara karşı koyamamak zafiyetinden gelir.
En büyük yanlış yanlışlıkların farkında olmamaktır.
En büyük zorluklar, onları aramadığımız yerlerden çıkar.
En cömertçe bağışlanan şey, öğüttür.
En çabuk kuruyan şey, gözyaşıdır.
En çok hoşumuza giden insan kendimize benzettiğimiz insandır.
En çok yaşamış insan, en çok yıl saymış olan değil, fakat hayatı en çok hissetmiş olandır.
En çok, kendine yapacağın kötülüklerden kork.
En devamlı aşk, karşılık beklemeden duyulandır.
En düzgün işleyen saat midedir.
En erdemli tanıdığın adamı arkadaş seç.Onun öğütlerine karşı gelme,yararlı hareketlerini taklit et.
En fazla ileriye giden ok, en çok geriye çekilmiş yaydan çıkar.
En gerçek keyif keyifsizliktedir. En gerçek dinlenme çalışmaktadır.
En güzel kişinin sevdiğidir.
En hızlı yargıç çıkarlarımızdır.
En insancıl davranış nedir? Birisinin utanmasını önlemek.
En iyi arkadaşlarımız hayvanlardır; ne soru sorarlar, ne de kusur kabahat bulurlar.
En iyi asker, çarpışmaktan çok yürümesini bilen askerdir.
En iyi eğitimli kişi, yaşadığı hayatı en iyi anlayandır.
En iyi hükümdarlar, sokaktaki adam gibi düşünenlerdir.
En iyi nasihatı ancak kendi kendine verebilirsin.
En iyi öğüdü ancak kendine verebilirsin.
En iyi öğüt verenler kadınlardır.
En iyi yananlar, eski odunlar; en güvenilen kimseler, eski dostlar; en rahat okunanlar da,eski yazarlardır.
En iyi yolu bulmak en kötüsünü bulmaktan çok daha kolaydır.
En kolay şey insanın kendisini aldatmasıdır, çünkü bir insan genellikle istediği şeyin gerçek olduğuna inanır.
En korkak erkek bile aşk ve namus söz konusu olduğunda aslan kesilir. İspanyol Sevdiğine değer verip sevmediğini küçük düşürmek erkekliğe sığmaz
En korkulacak an zafer anıdır.
En korkulu anlarında bile ümidini kaybetme. Unutma ki, iliklerin en lezzetlisi en sert kemikte bulunur
En kötü babalar kimlerdir bilir misiniz? Gençliklerinde yaptıklarını unutanlar.
En kötü nefret, akrabaların nefretidir.
En kötü plan plansızlıktan iyidir.
En kötü sonucu kabullenen, en iyi sonucu elde edecektir. Çünkü sorunla en yıkılmaz cesaretle boğuştuğunuz an, en kötü sonucu göze aldığınız andır. Hiç bir asker ölmekten korkmayan asker kadar korkutucu olamaz.
En kötüsü, şimdi, yakında veya uzakta hiç kimsenin olmaması.
En kudretli insan,kendisine hakim olandır.
En küçük şeylerde bile aklın seni sevk ve idareetsin.
En la kadının bile sırlarını saklayacak kadar aklı vardır.
En masum tavrı ve en süslü elbisesiyle çıkar karşımıza günah.
En mutlu rüyadan daha mutludur uyanmak
En mutlu sözcük bile gülünç duruma düşer .Onu dinleyen kulak çarpıksa eğer.
En olgun meyva, en başta düşer.
En önemli şeyler, asla en önemsizlerin insafına bırakılmamalı.
En ötü isyanları, aç kalan karınlar doyurur.
En sıradan iş bile büyük başarılar getirme potansiyeline sahiptir.
En sürekli aşk karşılıklı olmayan aşktır.
En tatlı balın bile fazlasının tadı bıkkınlık verir.
En tatlı gelen sevinç ve en kötü gelen acı aşktır.
En tehlike insanlar yarı deliler ve yarım akıllılardır.
En tehlikeli görüs, dünyayı hiç görmemis olan insanların dünya görüsüdür.
En üstün iyi,erdemdir,fazilettir.Bilim,şan,şeref,servet hor görülmesi gereken uydurma iyilerdir.
En verimli yağmur alın teridir.
En yükseğe erişmek i en aşağıdan başlayın.
En yüksek mutluluğa erenler bile, başka arzular peşinde deli gibi koşarlar
En zor üç şey vardır Bir sırrı saklamak, Bir yarayı unutmak, Boş zamanı iyi kullanmak
Endişeleri düşünürsen başarısız olursun. Endişeleri bırakıp zaferi düşünürsen başarılı olursun.
Engin deniz taş atmakla bulanmaz.
Eninde sonunda yapacağınız iş bekledikçe, iizde bir ıstırap olarak derinden sizi tüketecektir.
Entellektüel, başkalarından daha çok şey bilmediğini daha çok sözcükle anlatan kişidir.
Erdem , iyiyi elde etme gücüdür.
Erdem saridir.
Erdem tümüyle niyete dayanır.
Erdem, irsi değildir.
Erdem,bilgidir.Kimse bile bile kötülük etmez.
Erdemin armağanı onurdur....
Erdemin kazanılma yolu duygularımızın egitiminden geçer.
Ergeç bir gün gelir, zevk kendini ödetir.
Erismek istedikleri bir hedefi olmayanlar, çalısmaktan zevk almazlar.
Erkeği affeden kadın, suçlarını ısıtıp ısıtıp kahvaltıda önüne sürmemelidir
Erkeği evinden kaçıran damın akması, bacanın tütmesi ve karının çenesidir.
Erkeğin de, kadının da terbiyesi birbirleriyle tartıştıkları zaman belli olur.
Erkeğin yaradılışında sevmek yoktu. Ona aşkı öğreten kadındır
Erkek az fakat sık sever, kadın ise çok ancak bir kez sever
Erkek çocuk ile babası arasındaki tek fark oyuncaklarının fiyatıdır
Erkek evlenene kadar eksik bir erkektir. Ve evlendiğinde artık bitmiştir.
Erkek her zaman düşünen hayvan olarak tanımlanmıştır, ama düşünceli davranması gerekince sinirden kuduran bir hayvan.
Erkek karısını bir buketle sasırtabilir. Bir kutu çikolatayla mutlu eder. Bir altın kolye ile de süpheye düsürür.
Erkek olmadığıma memnunum, yoksa bir kadınla evlenmek zorunda kalacaktım.
Erkek yasını saklamaya, kadın ise saklamamaya basladıgı zaman yaslanmıstır.
Erkek yüreğinin özünde sertlik vardır, oysa kadının yüreği özünde katıdır.
Erkekler aşka aşık olarak başlarlar,kadınlara aşık olarak bitirirler; kadınlarda erkeklere aşık olarak başlar, aşka aşık olarak bitirirler.
Erkekler büyüyüp olgunlaşmaz, yalnızca boyları uzar.
Erkekler kendilerini yorgun hissettikleri i, kadınlar ise meraktan evlenirler. İkisi de hayal kırıklığına uğrar.
Erkekler yarım düzine plağı bulunan bir gramofon gibidirler. Kısa sürede bu plakların tümünden bıkarsınız; ama her konuk geldiğinde masada oturup onları bir daha dinlemek zorunda kalırsınız.
Erkekler yasaları, kadınlar davranışları şekillendirir.
Erkekler yaslanır, kadınlar ise degisir.
Erkekler, kadınlara istediklerini söylerler; kadınlar, erkeklere istediklerini yaparlar.
Erkekler, kadınların ilk aşkı, kadınlar da erkeklerin son aşkı olmak isterler.
Erkekler,her zaman bir kadının ilk sevgilisi olmak isterler.Kadınların isteği ise bir erkeğin son sevgilisi olabilmektir.
Erkeklerin eğitimi ve şartlanması Pavlov’un köpekleri şartlamasından çok farklı değildir. Çalışmalarının karşılığı olarak erkeklere, kadınların vajinasını düzenli olarak kullanma hakkı tanınmıştır.
Erkeklerin iltifatlarının altında daima müphem bir elde etme arzusu
gizlidir.
Erkeklerle eşit olmak isteyen kadınlar, yükselme hırsından yoksundur.
Erken kalmak erken yatmak bir insanı sıhhatli,zengin ve becerikli yapar.
Erteleyenlerin en küçük kaybı, erteledikleri süre boyunca öğrenebileceklerinden mahrum kalmalarıdır.
Eski elbiseler eski dostlar gibidir.
Eskimiş fikirler paslanmış çivilere benzer, söküp atmak çok güçtür.
Espri, otoriteye bir başkaldırıyı, onun baskısından kurtulmayı simgeler.
Eşeği mektep müdürü yapan dershanelerin ahıra döndüğünden şikayet etmemelidir.
Eşekler, samana sahip olmayı, altına sahip olmaktan çok severler.
Etkili olamıyorsun, her şey ruhsuz kalıyor,Kendini üzme!Bataklığa düşen bir taş Halkalar oluşturmaz
Etkin gevşeme,zihnimizi tazeler ve kendine getirir.
Ev, ie kralın bile giremeyeceği bir kaledir.
Evcil hayvanların en vahşisi dalkavuklardır.
Evet, ne yazık ki herkes başaramayacak. İşte onlar başaramayacaklarına inananlardır.
Evinizin eşiğini temizlemeden komşunuzun damında ki karlardan şikayet etmeyiniz....
Evlat, babasından yalnız para mirası beklemez, en mühim intikal namustur.
Evlatlarını sevmeyen babalar olabilir; ama, torununu çıldırasıya sevmeyen dede olamaz.
Evliliğin, her şeyi kemiren bir canavarla bıkıp usanmadan boğuşması gerekir Alışkanlık
Evlilik aşkın mezarıdır.
Evlilikte aşk varsa alışkanlık onu öldürebilir, yoksa yaratabilir.
Evlilikte basarı yalnız aranan kisiyi bulmakta degil, aranan kisi olmaya da baglıdır.
Evren bütünü bakımından,makine gibi bir varlık değil,sürekli oluş ide bulunan canlı bir organizma gibidir.
Evren sınır koymaz,biz inançlarımızla sınırlarız kendimizi.
Evrendeki tüm verlıklar,madde ve formdan pluşur.Madde olabililiktir;form onu gerçek varlığadönüştürür.
Evrenin en vazgeçilmez varlığı sizsiniz.Nerede olduğunuz,ne olduğunuz,hayatınızın ne denli büyük ya da küçük olduğu önemli değil;kendi dünyanızın merkezi sizsiniz ve daima öyle olacaksınız.
Evrenin gelişmesi diyalektik bir biçimde olmuşturTez,antitez ve sentez.Bu gelişmeler ruhta değil maddede ortaya çıkar.
Evrenin kendine ait bir düzeni ve yasaları vardır.Hayatın her alanı yasalarla yönetilir.Hiç bir şey çevreye veya şansa bağlı değildir.
Evrenin ve varlığın ana maddesi(arkhe),kendisi de sürekli değişme ide olan ateştir.
Evvela temel, sonra duvar gelir.
Ey birader, sen ancak bir düşünceden ve fikirden ibaretsin. Üst tarafın kemik ve A’sab sinir ve adalât kas ve elyaftan insan ve hayvanda adaleleri meydana getiren ince lifler ibarettir.
Ey dostlarım,dünyada dost yoktur.
Ey hayat! Ölüme şükret. Seni onun yüzünden seviyorum.
Ey insan! Sen gülümsemeyle ağlama arasında bir varlıksın
Ey insan, zaman sensin, sen iyi olursan zaman da iyidir, eğer sen kötü isen zaman da kötüdür.
Ey insanoğlu! Bugün günahlarından korkar isen, yarın birşeyden korkmazsın.
Ey yasam, senin bunca degerli olusun ölüm sayesindedir.
Eylem ve vicdan genellikle uyuşmazlar. Eylem, ağaçtan ham meyveleri toplamak isterken, vicdan onları gereğinden çok olgunlaşmaya bırakır, ta ki yere dökülüp ezilinceye kadar.
Eylemleriniz sizin kimliğinizi oluşturur.
Fakirliğe büründü mü fazileti kim arar, kim sorar.
Fakirlik bütün elemlerin beşiğidir.
Fare, su taşkınından önce yamaçta delik açar.
Fareyi tutarken kedi aslandır, kaplanla savaşınca fareye döner.
Fazla sadaka dilencileri artırır
Fedakarlık çiçegin köküdür.
Felaket gibi hoca az bulunur.
Felaket ide karar verebilmek yarı kurtuluştur.
Felaket, dost sayısını sıfıra indirir.
Felakete uğramışın gülmesi bile hakarettir.
Felaketin önemsiz olması, erkek cesareti sayesindedir.
Felaketlerin üstünde dimdik oturan insan soylu ve cesurdur.
Felsefe eğitiminin amacı,felsefeyi değil,felsefe yapmayı öğrenmek;düşünceleri değil,düşünmeyi öğrenmektir.
Felsefe kavramı üzerinde ortak bir tanım verilmesi söz konusu değildir.Öyle ki,felsefe üzerinde yorum yapan ya da onu anlamaya çalışan iki filozof arasında bile ortak bie felsefe tanımı mevcut değildir.Bu nedenle herkesin kendine özgübir felsefe tanımı ve anlayışı söz konusudur.
Felsefe kin gütmez;sizin boş çabalarınıza sakin sakin güler,kendinize benzetmek i aptallaştırmak istediğiniz insanları tatlı tatlı aydınlatır.
Felsefe olmasa bilimler,birliği olmayan bir küme,cansız bir bedendirler.
Felsefe yapmak i,felsefeyi yapmış ve onu doruğuna çıkarmış olan büyük düşünürlerle birlikte düşünmek gerekir.
Felsefe, düşüncenin mikroskobudur.
Felsefe,asla herkesin işi değildir;ancak dünya görüşü ile hayat görüşü herkesin işi olabilir.Fakat felsefe,dünya görüşünün aynı değildir.
Felsefe,bilim ve din birbirine aykırı olamaz;çünkü gerçek gerçeğe aykırı olamaz.
Felsefe,bizi alçak gönüllü olmaya devet eder ve bilgi sandığımız şeylerin her zaman öyle olmadığını bize düşündürür.
Felsefe,dünya karşısında alınan belli bir tavrın,derinleşen bir varlık bilincinin kavramlara ve düşüncelere bürünen düşünsel ilişkilerin bir ifadesidir.
Felsefe,ne kadar istersek isteyelim,bu kadar çok soruyu karşılayamaz;ama hiç değilse,dünyaya karşı olan ilgimizi büyütebilir ve bize,gündelik nesnelerin yüzeylerinin hemen altında ne kadar garip ve şaşılacak şeyler bulunduğunu gösterebilir.
Felsefe,üzerlerinde henüz belirli bir bilginin var olmadığı konularda kurgular yapmaktır.
Felsefede dürüstlük son derece önemlidir.Dürüstlük,bir yöntem olarak algılanmalı,felsefe çalışmalarında bu yönteme uyulmalıdır.
Felsefede, politikada, edebiyatta, ya da sanatta olağanüstü olan tüm insanlar melankoliktir
Felsefenin büyük gayesi, insana ölmeyi öğretmektir.
Felsefenin insanlara,yaşamaya başlarken de,ölüme doğru giderken de söyleyecekleri vardır.
Felsefenin özü,her yerde özentiyi kötülemek ve onun karşısına doğayı koymaktır.
Felsefeye gitmek i ilk adım,imansızlıktır.
Felsefi açıklamalarla kesin bilgiye ulaşılması imkansızdır.Ruhsal yaşamın en yüksk derecesiboş felsefî bilgi değil,her bilginin üzerinde olan anlık sezmedir.Gerçek ancak mistik görüyle sezilebilir.
Fenalıkların ilki ve en büyüğü,haksızlıkların cezasız kalmasıdır.
Fırsat, nazlı, cilveli bir kadın gibidir. Bir kez kapıyı kapalı bulursa, bir daha gelmez.
Fırsat, yaz bulutuna benzer.
Fırsatların sayısı, onları görecek insan sayısından çok daha fazladır.
Fırtınalar, insanın denizi sevmesine engel olamaz.
Fikir telkininden vazgeç. Muhatabının kendi fikrini söylemesine imkan ver. Sözün çoğu da onda kalsın.
Fikirler cebir ve şiddetle, top ve tüfekle asla öldürülemez.
Film yapmak en az beyin gerektiren iştir.
Filozoflar yönetime gelmedikçe veya yönetimde bulunanlar felsefe yapmadıkça mutluluk gelmeyecektir.Çünkü ancak filozoflar doğru bilgiyle insanı mutluluğa götürür.
Filozofun gerçek işlevi dünyayı değiştirmek değil,onu anlamaktır.
Firmamızın sahip olduğu tek varlık,insanın düş gücüdür
Fransa’nın iyi annelere sahip olmasını saglayınız ki iyi ogullara sahip olsunlar.
Gah giderim medreseye ders okurum Hak i, gah giderim meyhaneye dem çekerim kime ne?
Gariptir, yükü çeken manda ses çıkarmaz da kağnı inler.
gayret yuvayı, toplu gayret vatanı ayakta tutar.
Gazete, entelektüellerin sabah duasıdır.
Gece gündüz sizi baskalarına benzemeye zorlayan bir dünyada kendiniz olarak kalabilmeyi basarmak, hayatın en zorlu savasını vermek demektir.
Gece hırsızın, ışık hakikatin dostudur.
Gece, düşüncenin anasıdır.
Gece, kadınlarla yıldızları güzel gösterir.
Gece, öğütlerin anasıdır.
Gece, sevgilinin endamını olduğundan daha güzel,düşmanını daha güçlü, derdini daha büyük, sevincini daha küçük gösterir.
Gecenin kara pelerini herkesi aynı şekilde örter.
Geç kalan adalet, adaletsizliktir.
Geç kalan teselli,idam dan sonraki affa benzer.
Geçici bir güven uğruna temel özgürlüklerinden vazgeçenler, ne özgürlüğü hak eder ne de güveni.
Geçlik, insanın başına hayatta bir kere gelir.
Geçmisi bir kitap gibi kullanın, eviniz gibi degil.
Geçmiş artık yeni bir oyunun önsözüdür.
Geçmiş gitmiş gün üstüne ne söylesen boş Bırak dünü, hoş et gönlünü, bak bugün ne hoş
Geçmiş ve gelecek yoktur;yalnızca sonsuz bir şimdi vardır.
Geçmiş yabancı bir ülkedir. Her şey orada farklı yapılır.
Geçmiş, bir kova külden başka bir şey değildir.
Geçmişi hatırlayamayanlar,onu bir kere daha yaşamak zorunda kalırlar.
Geçmişte çektiğimiz acılar bize,çekmekte olduğumuzdan daima daha hafif görünür.
Geçmişte yaptığımız akıllıca şeylerden kurtulabilmek i daha akıllı olmamız gerekecek.
Geçmişteki acılarımıza gülümseyerek baktığımız anda büyümüşüz demektir.
Gelecegi tahmin etmenin en güzel yolu, onu yaratmaktır.
Geleceğe karşı savaşılmaz,zaman zaten bizden yanadır.
Geleceği hiç düşünmem; ansızın geliverir.
Geleceği satın alabilecek tek şey bugündür.
Geleceğin çiçekleri, bugunun tohumları içindedir.
Geleceğin egemen sınıfı bugünden bellidir Gençlik.
Geleceğin en iyi peygamberi geçmiştir.
Geleceğin en iyi yönü, bir gün gelmesidir."
Geleceğin insanı, yalnızca neyi bilmek istediğini bilebilmek i bile pek çok şeyi bilen bir insan olma ihtiyacını duyacaktır.
Gelecekten söz edilirken “belki” denir.Zaten başka bir şey de denemez.Her şeyden önemlisi geleceğin bizikaygılandırmasına izin vermemektir.
Gelisim iyi bir seydir ama bes kere sıfır hala sıfırdır.
Genç, muhitin, hevesin, zevkin pervanesidir.
Gençken bilgi ağacını dikmezsek ,ihtiyarlığımızda gölgesinde barınacak ağacımız olmayacaktır.
Gençler! Muhakkak evlenin. Eşiniz iyi çıkarsa mutlu, kötü çıkarsa benim gibi filozof olursunuz.
Gençler, ihtiyarların aptal olduklarını sanırlar, ama ihtiyarlar, gençlerin aptal olduklarını bilrler.
Gençlere hayalleri gerçekgörünür. Önemli olan, onlara gerçeğin ne olduğunu anlatmaktır.
Gençliğimiz geçtikten sonradır ki onu sevmeye başlarız.
Gençliğimizin rüyalarından ayrılmalıyız.
Gençliğin parlak lügatinde başarısızlık diye bir kelime yoktur.
Gençlik çabuk geçer derler, malesef ihtiyarlık da öyle!
Gençlik çok dayanmayan bir kumaştır.
Gençlikte, güzellikte akıl arama.
Gençlikteki gözyaşlarında acı yoktur,yaşlılıktaki acılarda gözyaşı.
Genelde insanlığın kaderi, hak ettiği olacaktır.
Genellikle bütün büyük yanlışların altında gurur yatar
Geniş varlık denizinin her yanında geniş bir aşk akışı vardır. Fiziksel devinim, bitkisel yaşam, zihinsel yaşam... hep evrensel aşkın derece derece yükselen aşamalarını oluşturur. Aşağı derecelerinde yanılmayan aşk, akılla aydınlandığı zaman iyilik ve kötülüğe eğilim kazanır. Aşk kusursuz olmayan iyiliklerin üzerinde de vardır. Hatta irade, hile ve şiddet kullanmak yoluyla bir başkasının kötülüğüne çalışmış olsa bile yine aşka uyar. Kötülükler aşktan uzaklaşma oranında bir takım derecelere sahiptir ve kötülük aşka yaklaşmak i sarf ettiği üç oranında erdeme yaklaşmış olur... Cehennem bile adalet kadar aşkın eseridir.
Gerçeğe ancak tek yoldan gidilir, ama ondan uzaklaşmak i binlerce yol vardır.
Gerçeği her zaman savun, anlayan olmasa bile, vicdanına karşı hesap vermekten kurtulursun.
Gerçeği insanların ölçüleri ile değil, insanları geçeğin ölçüsü ile tanı.
Gerçeğin dağlarına umutsuzlukla çıkılmaz.
Gerçeğin en büyük dostu zaman, en büyük düşmanı tarafgirlik ve en sadık arkadaşı da alçakgönüllülüktür.
Gerçeğin ne saçında ne sakalında, kimse şimdiye kadar tek beyaz tel görememiştir.
Gerçeğin ömrü sonsuzdur.
Gerçeğin yarısını söylemek hiçbir şey söylemektir.
Gerçek ağır başlıdır.
Gerçek aşk çok nadirdir, ama gerçek dostluk derecesinde değil.
Gerçek aşk daima kişisel yarar duygusundan vazgeçme temeli üzerinde yükselir.
Gerçek aşk sessizce gelir. Çanların çaldığını duyuyorsanız kulaklarınızı kontrol edin.
Gerçek aşk, tıpkı cinler, periler gibidir bahsini herkes eder, ama gözüyle görmüş olan pek azdır.
Gerçek aşk; herkesin konuştuğu, pek azının gördüğü hayaletlere benzer.
Gerçek aşkta ne vefa vardır ne cefa....
Gerçek bazılarımızın onsuz yaşayamayacağı bir yanılsamadır
Gerçek bilgi ; yaparak , denenerek öğrenilen bilgidir.
Gerçek bir arkadaş , iki gövdede yaşayan bir ruhtur.
Gerçek bir şey kaybetmeden ve mutlak surette zarar görmeden kimse hain veya alçak olamaz.
Gerçek cömertlik, insanlara hiçbir zaman bilmeyecekleri bir iyilik yapmaktır.
Gerçek çiftçi, ürününü göremeyeceğini bildiği halde, toprağını eken adamdır.
Gerçek degisim kimi eski seyleri farklı görmeye baslamaktır.
Gerçek doktor, her hasta ile yaşayıp ölendir.
Gerçek dostlar yıldızlara benzerler. Karanlık çökünce ilk onlar gözükürler.
Gerçek dostlukta,yaratılışları bayağı olanların alamayacakları bir tat vardır
Gerçek düşmandan sonsuz bir cesaret akar iize
Gerçek düşmanlarımız, sessizdir.
Gerçek hedefi öylesine arzularsınız ki onu elde etmeye çalışırken açlık hissetmezsiniz, aklınıza eğlence gelmez, uykularınız kaçar.
Gerçek kesif gezisi yeni yerler aramak degil, yeni gözlerle bakabilmektir.
Gerçek mutluluğun çekingen bir tabiatı vardır,debdebeyle, gürültüye düşmandır.
Gerçek nedenlerini bilmedikçe huylarımıza asla sözümüz geçmez.
Gerçek özgür degilse, özgürlük de gerçek degildir.
Gerçek sevgi yoktur.Her sevgide düşmanlık saklıdır.Birbiriyle çatışmak zorunda kalmamak i insan birbirine sarılır.
Gerçek yaşını söyleyen kadına inanmamalı. İnsana bunu söyleyen kadın herşeyi söyler.
Gerçek zenginlik vaktinizi insanlara vermektir, para karsılıgı satmak degil.
Gerçek, gecikmeyi sevmez.
Gerçek, onu öğrenen i onu söyleyenden daha faydalıdır.
Gerçek,insan zihni tarafından yapılan bir binadır.
Gerçek”,dış dünyanın gözlenmesi ve akıl ile kavranabilir.
Gerçekler bize değil, biz onlara uymalıyız.
Gerçekler değişmez, bizim gerçekleri kavrama ve anlama biçimimiz değişir.
Gerçeklere kapıyı kapattığımda, bir de bakarım pencereden girmişler.
Gerçeklik yanılsama olduğu unutulan yanılsamadır
Gerçekte ne yaptığınız,yapacağınızı söylemenizden daha önemlidir.
Gerçekten alçak gönüllü olan bir insan, kendisinden hiç söz etmeyen insandır.
Gerçekten büyük insan odur ki, ne yönetir ne yönetilir.
Gerçekten de kendi yüzünüzden daha iyi bir maske takamazdınız siz, ey bugünün kişileri!Sizi kim tanıyabilirdi ki!
Gerçekten değerlendirdiğim üç hazinem varBirincisi sevgi ve nezaket, ikincisi tasarruf, üçüncüsü ise alçakgönüllülüktür.
Gerdanımda pırlantalar olacağına, Masamda güller olmasını tercih ederim.
Gereğinden önce dertlenmek, gereğinden fazla dertlenmektir.
Gerektiği yerde açıklamayan, gerekmediği yerde açıklayan kişiye budala denir.
Geri vermeyeceğini almak, aldatmaktır.
Gezerken, gözlerini yanına almaya unutma.
Gezmek, bir zamanlar insan ve evren arasında var olan uyumu tekrar kurar.
Gideceginiz yeri bilmiyorsanız, vardıgınız yerin önemi yoktur.
Gizlilikte yaşa!
Gök gürültüsü iyidir, gök gürültüsü görkemlidir; ancak işi bitiren yıldırımdır.....
Gök kubbenin altında güzel olduğunu sanmayan bir dişi yoktur.
En güzel haberciyi bile, felaket haberi çirkinleştirir.
Gölge ve ışık,kötülük ve iyilikbirbirinden ayrılmaz;onların doğası bir ve aynıdır.
Gönlü aydın bir kişiye kul olmak, padişahların başına tâc olmaktan iyidir.
Gönlümüz bize daima aklımızdan daha yakındır.
Gönlünü yıkayıp arıtmamışsan habire aptes alıp durmaktan fayda bekleme..
Gönül dinlendiren bir güzel yüzün düzgüncüye ihtiyacı yoktur.
Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül ahbab ister kahve bahane.
Gönül yapmak, ibadethane yapmaktan sevaptır.
Gören ruhtur, göz değil.
Görev, ide bulunduğumuz zamanın bizden istediği şeydir.
Görmek bile nisbidir. Kaşınan yeri parmak, gözden iyi görür.
Görünüşte iyi olan her insan,ahlakça iyi olmaz;iş gönüldedir,deride değil.
Göz açıldıkça ruh perdelenir.
Göz kendinden başka herşeyi görür.
Göz mideden büyüktür.
Göz, bazı dimağların penceresi, bazılarının dürbünü ve bazılarının da aynasıdır.
Gözler insan ruhunun penceresidir.
Gözler kendilerine, kulaklar başkalarına inanırlar.
Gözler övülünce, geri kalan yerler hiçbir şeye yaramıyor demektir.
Gözler yaşarmadıkça, gönülde gökkuşağı oluşmaz.
Gözlerin en güzelleri, bazan en yalancılarıdır.
Gözlerin konuştuğu dil her yerde aynıdır.
Gözlerin rengi, biçimi ne kadar farklı olursa olsun gözyaşlarının rengi aynıdır.
Gözyaşları acının sessiz sözleridir.
Gözyaşları biçmek istemeyen kimse sevgi ekmelidir.
Gözyaşları, insan ruhuna yağan yaz yağmurlarıdır.
Gururla zayıflık ikiz karteştir
Gururumun kapısını utançla sürgülemiştim. Aşkınbaltası, ne kapı bıraktı ne süngü.
Gücünüzün tükendiğini sandığınız yer, bir adım daha direnirseniz kurtuluşun aniden kolunuzdan tutacağı yerdir.
Güç olan kahramanca ölmek değil, kahramanca yaşamaktır.
Güçlü insan zayıf insanı yenebilir. Ama unutmamalıdır ki her zaman kendinden daha güçlü bir insan vardır.
Güçlü olan büyük olan değil, amaçladığını gerçekleştirendir.
Güçlü olan, yenilmeyen yalnız azimdir.
Güçlü, acı kelimeler zayıf bir sebebe dayanır.
Güçlüğe hemen hemen her insan dayanabilir, fakat onun karakterini sınamak istiyorsanız, ona yetki verin.
Güçlükler başarının değerini artıran süslerdir.
’Gül’ de ne demek? Adı başka olsaydı bu kadar güzel kokmayacak mıydı sanki?
Gül sunan bir elde daima bir miktar gül kokusu kalır.
Güler yüzle söylenen bir yalanı; bir anda yuttuğumuz halde, acı gerçeği ancak damla damla yutarız.
Gülerken göbeği oynamayan adama güvenmem.
Güller, laleler, bütün çiçekler solar. Çelik ve demir kırılır, ama saglam dostluk ne solar ne de kırılır.
Gülmek bir güneştir.İnsanın yüzünden hüzün ve keder kışını defeder.
Gülmekle kaybedilen şey ağlamakla elde edilmez.
Gülün dikene katlanması onu güzel kokulu yaptı.
Gün boyunca ne düşünüyorsak o oluruz. Eğer ne düşüneceğinizi şansa bırakırsanız ya da gazete ,radyo istasyonlarına bırakacak olursak,kendi zihnimiz üzerindeki denetim gücümüzü büyük ölçüde yitiririz.
Günah arıya benzer, onun gibi ağzı ballı, fakat kuyruğu zehirlidir.
Günah işleyen insandır, buna üzülen evliya olabilir, bununla övünen ise bir şeytandır.
Günahsız olan, korkusuz yaşar.
Günahtan kaçınmayan bilgin, meşale tutan bir kördür. Doğru yolu gösterir, kendisi görmez.
Günde on kez yenmelisin kendini; bu iyi bir yorgunluk verir ve
gönlüne afyon gibi gelir
Günde yüz kez kendime, iç ve dıs yasamımın, yasayan ya da ölü baska insanların emegine dayandıgını hatırlatıyorum. Çok derinlere dalmadan günlük yasamdan biliyoruz ki, bir insan baskaları için vardır.
Gündüz kandilini hazırlamayan , gece karanlığa razı demektir.
Güneş yoksa, buzda olgunlaşmasını bil.
Güneş,yarın doğacak mı,sorusuna hep önceki izlenimlerimizden yola çıkarak evet yanıtını veririz.Oysa şüphe duymamız gerekir.Bugün güneş doğdu diye yarın doğmasını gerektirmez.
Güneşle ölüme dik dik bakılmaz.
Günümüzde insanlar bilgiyi arar oldu, hikmeti degil. Halbuki bilgi mazidir, hikmet ise istikbal...
Günün birinde hepimiz sonsuza dek susacağız. Onun i sevdiklerinize şimdi ’Seni seviyorum,’ demekten çekinmeyin.
Gününü faydalı bir şekilde kullanmasını bilen bir insan için asıl mutluluk akşam vaktinde gelir.
Gür ırmaklar kendileriyle birlikte bir çok çakıl ve çalı çırpıyı da sürükler; güçlü ruhlar da bir çok aptal ve mankafayı.
Gürültü ve patırtının ortasında sükunetle dolaş,sessizliğin içinde huzur bulduğunu unutma......
Güven elde edebilmek i yıllar gerekir, ama yok etmek i saniyeler bile yeter.
Güvenilmek sevilmekden iyidir.
Güzel ahlak; cömertlik, bağışlayıcılık, sabır ve tahammüldür.
Güzel bedenler i zevk,güzel ruhlar ide ıstırap gerektir.
Güzel bir kadın göze;iyi bir kadın da kalbe hoş görünür.Birincisi pırlanta,ikincisi de hazinedir......
Güzel bir kıyafet iyi bir tavsiye mektubudur.
Güzel bir kıyafet iyi bir tavsiye mektubudur.
Güzel bir yüz, bir tavsiye mektubudur.
Güzel bir yüz, güzel yaşlanır.
Güzel de olsa şiir yazmakla tencere kaynamaz.
Güzel düşün , iyi hisset , aldanma; ne varsa doğrudadır ; doğruluk şaşar sanma.
Güzel gün şafaktan belli olur.
Güzel olan sevgili değildir. Sevgili olan güzeldir.
Güzel sanatlar, insanın kafasının, kalbinin birlikte çalıştığı şeylerdir.
Güzel ve göz alıcı herşey iyi olmayabilir, ancak iyi olan herşey güzeldir.
Güzel ve iyi yüz, kötü bir huyla beraber olunca bil ki, kalp akçe bile etmez.
Güzel yüz aynaya aşıktır.....
Güzel, yalanın çocuğudur.
Güzel”,meydana gelmeyen,yok olmayan,başka bir şeye dönüşmeyen tek ve kendinde var olan sonrasız bir şey,yani “idea”dır.
Güzel”,orantı ve düzündir.
Güzele ne yakışmaz? Çiçekbozuğu bile... Halbuki çirkine çiçek bile yakışmaz
Güzelligi görme yetenegini kaybetmeyen asla yaslanmaz.
Güzelliğe pek güvenme.
Güzelliği bulmak i tüm dünyayı dolaşsak da;Onu içimizde taşımıyorsak asla bulamayız.
Güzelliğin beş para etmez, bu bendeki aşk olmazsa.
Güzellik Allah’ın ihsanıdır.
Güzellik biraz da gurur ister.
Güzellik bütün bir hayatımız boyu aradığımız yitiğimizdir.
Güzellik değerli bir insana nasip olursa, onun faziletini belirtir, kusurunu gizler.
Güzellik doğruluk, doğruluk güzelliktir.
Güzellik ile akıl seyrek olarak bir arada bulunurlar.
Güzellik kalpleri bizim i önceden kazanan bir tavsiye mektubudur.
Güzellik kısa süren bir saltanattır.
Güzellik mutlak ruhun nesnede yansımasıdır.
Güzellik müthiş bir kudret,gülümseme ise onun kılıcıdır.
Güzellik ve Çirkinlik bir gün bir nehir kenarında karşılaştılar. Birlikte üzerlerini çıkarıp nehre daldlar ve yüzmeye koyuldular. Önce Çirlinlik çıktı nehirden ve farkına varmadan Güzeliğin giysilerine büründü ve gitti. sonradan kıyıya çıkan Güzellik baktı ki kendi giysileri yok mecbur kaldı ve Çikinliğin elbiselerine büründü. İşte o zamandan beri nice Güzellikler Çirkinlik kıyafetleri içinde ve nice Çirkinlikler Güzellik kıyafetleri içinde dolanır yeryüzünde. Neysen onu değil, ne olabileceğini sev.
Güzellik, altından daha çok hırsız çağırır.
Güzellik, bakan kimsenin gözündedir.
Güzellik, doğanın kadınlara verdiği ilk armağan, aynı zamanda geri aldığı ilk şeydir.
Güzellik, her yerde hoş karşılanan bir misafirdir.
Güzellik, şaraptan da kötüdür; güzelle birlikte onu seveni de yıkar.
Güzellik, yaz yemişleri gibidir. Çabuk çürür, çok dayanmaz
Güzellik,çıkarsız olarak hoşa gidendir.
Güzellik,çoğu zaman kusurları gizleyen bir örtüdür.
Güzellil,tanrısal aklın evrendeki ışımasıdır.
Güzergahında çukuru, dağı, vadisi, denizi olmayan bir yolculuk yoktur.
Hafızasız baş,bekçisiz kaleye benzer.
Hafif acilar konuşabilir, ama derin acılar dilsizdir.
Hak beklediğin bir yola yalnızda olsan gideceksin.
Hak yenir, ama hazmedilmez.
Hak, kuvvetler arasındaki aralıktır.
Hakikat bir taş kadar sert, bir gonca kadar da yumuşaktır.
Hakikat iki kişiye muhtaçtır biri onu dillendiren, diğeri onu anlayan.
Hakikat insana aittir, yanılgı ise zamana.
Hakikat parçalanamaz
Hakikât yolu, aranmakla bulunmaz. Ama Bulanlar ancak arayanlardır.
Hakikat, insanın hayat yolculuğunda dayandığı bastondur.
Hakikate kulak veren, hakikati dillendirenden daha basit değildir.
Hakikatı insanların ölçüleriyle değil; insanları hakikatın ölçüleriyle tanı.
Hakikatin temsilcisinin en az olduğu zaman, onu dile getirmenin tehlikeli olduğu zaman değil, can sıkıcı olduğu zamandır.
Hakikatte Arş ve Beytullâh, Allah’ı bilen arifin kalbidir.
Hakiki aşk kılıç yarası gibidir, yara kapansa da izi mutlaka kalır.
Hakka giden yolu basmazlar.
Hakkın Rahmeti bizim günahlarımızdan büyüktür.
Haklıların mahkum edildiği bir ülkede, bütün doğruların yeri cezaevidir.
Haksız eleştiri çoğunlukla biçim değiştirmiş övgüdür.
Haksızlığa sapıp bütün insanların seninle beraber olmasını sağlamaktansa; adaletle hareket edip, tek başına kalmak daha iyidir.
Haksızlık etmek iyi adamın elinden gelmez.
Haksızlık önünde eğilmeyiniz, Çünkü hakkınızla beraber şerefinizide kaybedersiniz.
Halk bir kimseden nefret ettiği zaman, bunu incelemek gerekir. Halk bir kimseyi seviyorsa, yine bunu da incelemek gerekir.
Halk ide muteber bir nesne yok, devlet gibi,olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.
Halk yanında mahçup düşmemek i elinle koymadığın şeyi yerinden kaldırma.
Halk, şımarık, nankör ve zalim bir efendidir.
Halkı bir tek insan, bir tek insanı bütün halk gibi gör.
halkının kaderi tarih boyunca aldatılmıslıgın bir serüvenidir.
Halktan yana olmayan, ona karşıdır.
Hangi yara birden iyi olmuştur?
Hanımefendilere giden yol hizmetçilerden geçer.
Harabat ehline hor bakma şakir, Defineye malik viraneler var.Şerefül mekan, bilmekiin. Mekanın şerefi mekiinden kaynaklanır. Gerçek değişmez, zaten değişene de gerçek denilmez.
Hareket etmenin nedeni ’istek’ ve ’sevmektir’, bu ise düşünmektir. Aşk
tutkudur. İyi ya da kötünün ne olduğunu fark edemeyen insan nasıl sevebilir
Harekete geçmenin en uygun zamanı nedir?Böyle bir zaman yok.Beklemeden hemen şimdi…
Harekette birlik olmazsa, fikirde bilgi faydasızdır.
Harp zorunlu ve kaçınılmaz olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeyle karşı karşıya kalmadıkça harp bir cinayettir.
Haset, insanların duyguları içinde en can sıkıcı ve devamlı olanıdır.
Hasmın sitemini anlamamak, hasma sitemdir.
Hastalar için dünya yataklarının başucunda başlar, ayakucunda biter
Hastalar için hayat oldukça, umut da vardır.
Hastalıkla ilgili çok fazla yazı okuyan insan günün birinde bir mürettip hatasından ölebilir.
Hastalıklar, kötü zevklerin ücretidir.
Hata değil,çare bulun.....
Hata yapma ki, özür dilemek zorunda kalmayasın.
Hata yapmaktan korkan bir insan hiç bir şey yapamaz.
Hatalarımızı zamanında söyleyecek arkadaş gereklidir.
Hatalarını müdafa etmek kadar kolay bir iş yoktur. Fakat bu akıllı adam işi değildir. Gel sen hatalarını kabul et başkalarının üstüne çık, asaletin artsın.
Hatalarla dolu bir hayat, bomboş geçirilmiş bir hayattan çok daha faydalı ve onurludur
Hatırlamak i yavaslar, unutmak i hızlanırız.
Hayal gücü ,bilgiden daha önemlidir.
Hayal gücü gerçeklerden kaçmak için değil,onu yaratmak için kullanılmalıdır
Hayal gücümüzü olumlu düşüncelerle doldurmalıyız.O zaman kötümser düşünceler kaçacak bir delik arayacaklardır.
Hayal kurabilirsiniz, onu gerçekleştirebilirsiniz. Herşeyin bir fareyle başladığını asla unutmayın.
Hayali olmayanın gerçekleştirmek istediği bir amacı, amacı olmayanın da hiç kimseye bir yararı dokunmaz.
Hayaller berraktır, gövdeleri ışıktan daha hafif. Sürerler bu cümlecik sürdüğü kadar.
Hayaller tatminsizlikten doğar. Her şeyi mükemmel olan bir adam hayal kurmaz.
Hayat bir öyküye benzer, önemli olan yanı eserin uzun olması değil, iyi olmasıdır.
Hayat bozuk bir para gibidir. Dilediğinizce harcayabilirsiniz, ama sadece bir kez..”
Hayat dediğin şey güzel şeyleri beklerken arada geçen zamandır.
Hayat geç kalanları hiç affetmez....
Hayat hem vermek hem almaktır.
Hayat herkes için acı, çünkü benim boş yere dilediklerime sahip olmuş nice insanlar gördüm, onlar da mes’ut değil
Hayat kısa insanoğlu! Kesildikçe biten otlar gibi yeşermeyeceksin bir daha.
Hayat merdivenlerini çıkarken, insanlara iyi davranalım. Çünkü inerken gene aynı insanlara rastlayacağız.
Hayat ne bayram ne de yas günüdür. Hayat sadece bir iş günüdür.
Hayat Tanrının bize sunduğu bir armağandır; onu değerlendirme biçimimiz ise bizim yaratıcıya sunduğumuz armağandır.
Hayat yaşla değil, yaşamakla anlaşılır.
Hayat, arkadaşlıktan daha büyük bir hediye vermez.
Hayat, bir tabur vukuattır, kumandanı tesadüf.
Hayat, duygulananlar i bir trajedi, düşünenler i bir komedidir.
Hayat, yaşantı aramak değil, kendimizi aramaktır.
Hayat, zafer ve felaketle tanışmak ve bu iki sahtekara da eşit davranmaktır.
Hayatı kaybetmekten daha acı birşey vardır Yaşamanın manasını kaybetmek.
Hayatı kaybetmenin kıyısına yaklasanlar, onu daha iyi tanırlar.
Hayatı sevmiyor musunuz..? Öyleyse zamanı israf etmeyiniz, çünkü hayat ondan yapılmıştır "
Hayatı yaşamanın iki yolu vardır;Biri hiç bir şeyin mucize olmadığını düşünmek,diğeri ise, HER ŞEYİN mucize olduğunu düşünmektir.
Hayatımız gerçekbir hayat değildir;fakat ölmek ve yaşamak hem hayatımızda,hem ölümümüzde mevcuttur.
Hayatın ciddiye alınması gerektiğini destekleyen en ufak bir ipucuna rastlamak mümkün değil.
Hayatın çeşitli güçlüklerine karşı üç şey hediye edilmiştir; ümit, uyku ve gülmek.
Hayatın en büyük trajedisi çok çabuk yaşlanmamız, ama çok geç akıllanmamızdır
Hayatın ışıkları kısıldığı zaman, yalnız sevginin gözü uyanık kalır.
Hayatın ihtiyarlık çağında olduğu gibi aşkın da ihtiyarlığında artık zevkler i yaşanmaz, acılar i yaşanır.
Hayatını, papağanını kentin en büyük dedikoducusuna satmaktan çekinmeyecek biçimde yaşa.
Hayatınıza anlam katacak bir hedef bulmak, yaşamak i heyecan ve istek bulmaktır. Hiçbir hedefsiz kimse, ormanları temizlemeyi kendine hedef edinen karınca kadar mutlu ve heyecanlı çalışamaz.
Hayatınızı bir para kazanma denemesi olarak kullanmayın.
Hayatınızı işgal etmelerine izin verdiğiniz küçük işlerin kuyusu öyle bir yoğun karanlıkla hayatınızı kuşatır ki, başınızı kaldırıp, o kuyudan yukarıya nasıl çıkabileceğinizi düşünmeye imkan bulamazsınız.
Hayatınızı seviyorsanız zamanınızı boşa harcamayınız, çünkü zaman hayatın kendisidir.
Hayatla meselesi olanlar ben dahil özellikle ’70’li yıllarda çok estiler, çok gürlediler. Oysa hayatla olan meselenin şiirimize esas itibariyle ’80’li yıllarda girdiğini düşünüyorum.
Hayatlarında her zaman dürüst bir sekilde daha ileriye gitmek isteyen kisiler sonuçları önemsemezler.
Hayatta aldığımız her zevki ona uygun bir ıstırapla öderiz.
Hayatta başarılı olanlar, kendilerine gerekenbilgileri öğrenmekten bir an geri kalmazlar vehadiselerin sebeblerini her zaman araştırırlar.
Hayatta bir gayesi olmayan insanlar, bir nehir üzerinde akıp giden saman çöplerine benzerler; onlar gitmezler, ancak suyun akışına kapılırlar.
Hayatta bütün başarılarımı her zaman ve her işte zamanından bir çeyrek saat önce harekete geçmeme borçluyum.
Hayatta en büyük eglence, baskalarının "yapamazsın" dedigini yapmaktır.
Hayatta en büyük olaylar bir sürü iyi düzenlenen küçük tesadüflerden doğar.
Hayatta en gerçek yol gösterici, bilimdir.
Hayatta en zor şey, gayesiz insanlarla birlikte yaşamak mecburiyetinde kalmaktır.
Hayatta iki çeşit trajedi vardır; biri istediğini elde edememek, öteki; elde etmek.
Hayatta ne yapacağını pek çok insan bilir ama bildiğini yapan insanların sayısı çok azdır.
Hayatta oldugum, olacagım herseyi güzel anneme borçluyum.
Hayır, hayır, kazanmak değil. Yoksullaşman i yolculuğa çıkmak. işte budur sana lazım olan.
Hayrımız ve şerrimiz,yalnız irademizdedir.
Haysiyetli bir adam deli gibi aşık olabilir ama,ahmak gibi aşık olması yakışık almaz.
Hayvanlara karşı acımasızlık ne gerçek eğitim, ne de gerçek bilginlik ile bağdaşır.
Hayvanları koruma, insan oluşa doğru eğilimin şamalarındandır.
Haz, mutlu bir yaşamın başı ve sonudur.
Hazineyi miras bırakabilirsiniz ama kullanmadığınız bilginin ne size ne de mirasçılarınıza faydası vardır.
Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez.
Hedefler okyanusunda yüzen geminize hangi rota üzerinden nereye gitmek istediğini göstermelisiniz.
Hedeflerinizi yazmak kaderinizi yazmak gibidir.
Hedefsiz insan her zaman kaybeden tarafta kalmaya mahkumdur.
Hemen bütün iyi yazılar, korkunç başlangıç çabalarıyla başlar. Ama bir yerden başlamak zorundasınızdır. Bu yüzden de kağıt üzerine bir şeyler yazarak başlamalısınız
Hendeklerin üzerinden atlayamayan develer dağları zapt eden komutanların bineği olarak ün salmamıştır.
Henüz yanıtlanamamış ve kadın ruhuyla ilgili otuz yıl süren araştırmalarıma karşın benim de yanıtlamayı başaramadığım çok önemli bir soru var Kadın ne ister?
Hep öç almayı kuran bir kimsenin yarası,kapanacağına işler.
Hep öğrenci kalan insan,öğretmenine borcunu kötü ödüyor demektir.
Hepimiz bir bataklıkta yaşıyoruz, ama bazlarımız yıldızlara bakıyor."
Hepimiz geleceği ciddiye almalıyız,çünkü yaşamımızın geri kalan bölümünü orada geçireceğiz.
Hepimiz i bir dünya vardır. İyilikle kötülük, günahla suçsuzluk bu dünyanın ide elele yürürler.
Hepimiz kahkahalarımızı göz yaşlarımızla ödüyoruz.
Her agacın kurdu kendinden olsa da, bu her meyvesi kurtlu olacak anlamına gelmez.
Her alışkanlık elimizi daha becerikli, aklımızı ise daha beceriksiz yapar.
Her an bir şeyin ölümü ya da doğumu,evreni var eder ve güçlü kılar.
Her aptal kendini beğenen başka bir aptal bulur.
Her aptal onu beğenen başka bir aptal bulur.
Her arzu karşısında insan şu soruyu sormalıdırAcaba bu arzu tatmin edilince ne ve tatmin edilmeyince ne olur?
Her aşık, şairdir.
Her bilgi yargıdır;ne var ki her yargı bir bilgi değildir.
Her binanın bir temeli var. İslam binasının temeli de güzel ahlaktır.
Her büyük sanatçı, sanata kendi damgasını vurur.
Her dagınıklıkta bir basitlik, her uyumsuzlukta bir armoni, her zorlukta bir fırsat vardır.
Her davranısında baskalarının onayını arayan kimseler hayatın birçok güzelligini ıskalar.
Her değersiz adam tenkit ve şikayet eder. Değersizlerin çoğu da böyle yapmaktadır.
Her derde bir deva bulunur. Lakin ahlaksızlık illetini iyi edecek bir ilaç yoktur
Her derde bir deva vardır, hüner onu bulmaktır.
Her düşünce yaşayışımız i elverişli olduğu sürece doğrudur.
Her ferdi, hatta her cemiyeti hoşlandığı yem ile avlarlar.
Her güçsüzün güçlü, her güçlünün de bir güçsüz yanı vardır.
Her gün birbirini görmenin tadı başka, ayrılıp kavuşmanın tadı başka.
Her gün değişiyoruz; düşüncelerimizle eserlerimiz nasıl aynı kalabilir?
Her hata bir bilgisizliğin ya da bir yanılmanın sonucudur.
Her insan kendi adasında yaşar.
Her insan öfkelenir, bu kolaydır; fakat tam adamına, tam ölçüsünde,tam zamanında, tam yerinde ve tam usülünde öfkelenmek, ne herkesin kudretindedir, ne de kolaydır.
Her insan, yapmadığı tüm iyiliklerden suçludur.
Her insanın bir öyküsü vardır, ama şiiri yoktur.
Her insanın düşündüğünü söylemeye, her dinleyenin de, onu yere sermeye hakkı vardır.
Her insanın kaderi ancak o insanın belleğinde var olana benzediği ölçüde kişiseldir
Her kişinin iki resülü vardır. Biri zahir, diğeri batın. Zahir dildir, Batın gönüldür. Dil Muhammed’e, gönül Cebrail’e benzer.
Her konuda gerçeğe ve akla uygun olarak hareket etmeyi ileri süren kişi i bağımsızlık hayattan daha değerlidir.
Her küçük hedef büyük hedefe destek olduğu, büyük hedefle aynı yol üzerinde olduğu derecede değerlidir.
Her memleketin hak ettiği bir hükümet vardır.
Her mesaj püsküllü bir çiçek tohumu gibi yuvasını terk eder, rüzgara biner; vadilerin ötesindeki birilerinin ruhunda dal k salar; kocaman bir ağaç olur.
Her münakaşanın temelinde birisinin cahilliği yatar.
Her organizmada bir düzen görebiliriz.” Denilebilir,fakat “Her organizma bir bütündür.” Denilmemesi gerekir.
Her önemsiz şey çok küçümsenirse, öcünü alır.
Her put düşmanı gibi ben de ilahlarımı, döküntülerine kurban etmek i kırdım.
Her sabah kalktığım zaman kendi kendime şöyle söz veririm Dünya üzerinde vicdanımdan başka kimseden korkmayacağım. Kimsenin haksızlığına boyun eğmeyeceğim. Adaletsizliği adaletle yıkacağım ve mukavemet etmekte ısrar ederse onu, bütün mevcudiyetimle karşılayacağım.
Her savaş insanlığın ilerlemesini engelleyen kötülük zincirine bir halka ekler.
Her sey en iyi yasanıldıgı kadar bilinir.
Her seye homurdanmaya alısmıs bir kimse, fırsat kapıyı çalınca bile gürültüden yakınır.
Her siyasi parti, kendi yalanını yutarken ölür
Her sorun ide armağan saklar.
Her sorunun bir çözümü vardır. Biri yoksa, öbürüne de sahip olamazsınız. Öyleyse, ni sorunlarımızdan nefret ettiğimizi söyleriz? Ni mücadelesiz bir hayat isteğini ileri süreriz.
Her şair kendi sözcükleri ile gelir, şair kendi ide doğru yeri arayan insandır.
Her şey bana nasıl görünürse benim i öyledir,sana nasıl görünürse yine senin i de öyle…Üşüyen i rüzgar soğuk,üşümeyen i soğuk değildir.İnsan her şeyin ölçüsüdür.Duyum insanlara göre değişir.Bilgiler görecelidir.
Her şey bir bakıma işlerin olanaklı durumlarının bir uzayındadır. Bu uzayı boş düşünebilirim, ama şeyi uzay olmaksızın değil.
Her şey incelikten kırılır , insan kabalıktan kırılır.
Her şey maşuktur , aşık bir perdedir. Yaşayan maşuktur , aşık bir ölüdür.
Her şey zıtlardan meydana gelir.Böylelikle aynı şey iyi ve kötüdür;canlı ve ölüdür;uyanır ve uyur;hem genç hem ihtiyardır.
Her şeyde bir kötülük görmeyi en çok nankörler öğretir.
Her şeye hükmeden tek bir yasa vardırLogos.Logos,karşıtlar halinde sürekli gelişir ve karşıtlıkların arkasında “Birolan” vardır.”Birolan1 Tanrı’dır.
Her şeyi düşünmek, çoğun her şeyi düzene sokmak demektir.
Her şeyi ezbere bilmek, bilmek demek değildir.
Her şeyin başlangıcı küçüktür.
Her şiir dünya üzerine kondurulmuş bir öpücüktür
Her tanımlama bir sınırlamadır.
Her taşın altında pusuya yatmış bir siyasetçi vardır.
Her terakkinin ve kurtuluşun anası hürriyettir.
Her tohumda bir tutku gizlidir.
Her üç ’ten dördü şairdir.
Her ülke layık olduğu yönetimle yönetilir.
Her yağmurda evleri başlarına yıkılan karıncalar vazgeçmezken biz hangi deprem yüzünden vazgeçeceğiz?
Her yanda par yansa da kandiller, uyuyana ne fayda.
Her yardım, cennete doğru bir basamaktır.
Her yerde olma avantajının sefasını süren, Tanrı değil Acı’dır.
Her yürek, kendinin kaderidir.
Her zaman aklımızın ardı sıra gidelim,diğerlerinin takdiri de canı isterse ardımızdan gelsin.
Her zaman ara, bir gün altın ararken bakır bulursun, yarın bakır ararken altın bulursun.
Her zaman insan bir türlü düşünür, talih bir türlü.
Her zaman yazabileceğimi, hiçbir zaman yazmam.
Her zaman zevk, zevk olmaktan çıkar. Bir şeye düşkünlük hayvanlarda bile yoktur.
Her zorluga seni olgunlastıran bir test olarak bakacaksın. Her zorlukta dersler ve olanaklar bulacaksın.
Hergün birbirini görmenin tadı başka, ayrılıp kavuşmanın tadı başka.
Herkes akıntıyla birlikte yüzebilir, ancak cesareti olanlar akıntıya karşı yüzmeyi deneyebilir.
Herkes aya benzer, kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır.
Herkes bir şeyden hoşlanmaz ki. Kimi gider dikeni koparır, kimi gülü
Herkes canı isteyince düşünebilir;fakat duymak kimsenin kendi elinde değildir;duyabilmek için duyulan nesnenin var olması şarttır.
Herkes dünyada bir şeyi tamamlamak i görevlendirilmiştir.
Herkes dünyanın düzene girmesini ister. Fakat çabayı komşusundan bekler.
Herkes düşüncelerinde yanılabilir. Ama aptallar bir türlü yanıldıklarını anlayamazlar.
Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür ama hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez.
Herkes karşı olsa da, doğru doğrudur. Herkes taraf olsa da, yanlış yanlıştır.
Herkes öğrenmek ister; kimsede karşılığını vermeye kalkışmaz.
Herkes ölmek i yaşar, düşmek i yükselir.
Herkes ötekisine yardım etseydi, herkesin işi yapılmış olurdu.
herkes tarafından, özellikle kendileri tarafından kandırılmak i dünyaya gelmislerdir.
Herkes yanlış yapear, ancak ahmaklar yanlışlarında direnirler.
Herkes yeteneksiz olduğunu düşündüğünde meydan cesaret gösteren ve öylesine teşebbüs eden birkaç kişiye kalacaktır.
Herkese karşı saygılı ve samimi olun. Unutmayın, toplum size kişilik vermez . sadece tüyleri güzel süslü kuşlar gibi sisin dış görünümünüzü değiştirir.
Herkese karşı tatlı ve uysal olmaya dikkat ediniz. Bilhassa evinizde.
herkese yetecek büyüklükte. Onun için, başkasının yerini kapmaktansa, çalışarak gerçek yerinizi bulun.
Herkesi bir defa,bazılarını her zaman aldatabilirsiniz.Ama herkesi her zaman aldatamazsınız.......
Herkesin kendine göre bir takım derdleri vardır,ama bu kiminde gramladır, kimin de kiloyla.
Herkesin yolu ayrı.
Herseyde bir güzellik vardır, bazıları göremese de...
Herşey aynı nefesten alır Hayvanlar, insanlar, ağaçlar... Hayvanlar olmazsa insanlar ne yapar? Tüm hayvanlar gitse insanların ruhu büyük bir yalnızlığa boğulur; insanlar yalnızlıktan ölür.
Herşeyde bir noksanlık ve darlık baş gösterir.
Herşeyden önce iyi olalım, ondan sonra mutlu oluruz.
Herşeye doğru demek aptallıktır.Herşeye yanlış diyen zorbadır.
Herşeyi bildiğini sanma! Gerçekte çok bilgili olsan da kendine “Cahilim “diyebilecek cesaretin olmalı.
Hıristiyanlık, kuşkuculuğu yozlaştırmış olmaktan dolayı ne kadar suçludur! Bir Yunanlı hiçbir zaman iniltiyi şüpheyle bir arada tutmazdı. ’in önünde dehşetle gerilerdi; hele Haç’tan beri tinin değerini düşüren o ruh
enflasyonunun önünde, daha da fazla...
Hırs deyip geçmeyin, bu dünyada büyük olarak ne yapılırsa onun sayesinde yapılır.
Hırs göstererek arzulayan kaybetmeye, şükrederek arzulayan da kazanmaya mahkumdur.
Hırs ile mutluluk, birbirlerini hiç görmezler.
Hırs ve para düşkünlüğü, belki de tüm öteki ihtiraslardan daha fazla suç nedenidir.
Hırs, bir sandalın yelkenini sisiren rüzgara benzer; fazlası gemiyi batırır, azı da gemiyi oldugu yerde tutar.
Hırsların sonuna erişmek, gökkuşağının ucuna erişmeye benzer; Biz ulaşırken onlar kaçıp gider.
Hızlı ilerlemek istiyorsanız, ilerlemiş insanları arayıp bulun, onları kopyalayın.
Hiç bir güzel kadın yoktur ki aynanın karşısına geçip sırıtıp durmasın.
Hiç bir sey yok olmaz, aslına döner.
Hiç bir şey insan hayal gücü kadar özgür değildir.
Hiç bir zaman gökten gül yagmaz, daha çok gül istersek daha çok fidan dikmemiz gerekir.
Hiç doğal bir sanat eseri görmüş olan var mıdır acaba?İki ayrı şey olan doğa ile sanat,aynı şey olamaz.Biz,sanat yoluyla nesnelerde doğal durumda bulunmayan şeyi dile getiriyoruz.
Hiç durmadan öğrene öğrene yaşlanıyorum.
Hiç evlenmedim, çünkü buna ihtiyaç duymadım. Evimde bir kocanın yerini tutacak üç hayvanım var Sabahları hırlayan bir köpeğim, öğleden sonraları küfreden bir papağanım ve akşamları eve geç gelen kedim.
Hiç hata yapmamış adam, yeni bir şey denememiştir.”
Hiç kimse basarı merdivenine elleri cebinde tırmanmamıstır.
Hiç kimse bir şeyi elde edebileceğine inanmadığı sürece onu elde etmeye hazır değildir. Ne kadar hazır olduğunuzu ne kadar arzuladığınız belirler.
Hiç kimse duymak istemeyen biri kadar sagır olamaz.
Hiç kimse geçmişini geri alacak kadar zengin değildir.
Hiç kimse kaderini değiştiremez ve kaderinden kaçamaz.
Hiç kimse uzun süre evli kalmadıkça gerçek aşkın ne olduğunu anlayamaz.
Hiç kimse yumrukları sıkılıyken net düşünemez.
Hiç kimse, affettiği zaman olduğu kadar yükselemez.
Hiç kimse, başarı merdivenine elleri cebinde tırmanmamıştır.
Hiç kimsenin hatasını yüzüne vurmayınız. O hatayı işleyene hatasını,
başka birisini misal göstererek anlatınız.
Hiç kimseyi dinlemeyen de, herkesi dinleyen de kaybeder.
Hiç şaşmayan saat gibi işler durur kader.
Hiç yanılmamış olan büyük bir tehlike karşısındadır.
Hiçbir akıllı adam, daha genç olmayı istememiştir.
Hiçbir doğmanın kölesiolma.
Hiçbir insan,kollarında bir çocuk tutan anne kadar çekici ve birkaç çocuk arasındaki bir anne kadar saygıya layık değildir.
Hiçbir işe yaramadığım zaman, ölmek isterim.
Hiçbir kavram insanları tolerans kadar günaha tesvik etmez.
Hiçbir konuk üç günden fazla çekilmez.
Hiçbir miras doğruluk kadar zengin değildir.
Hiçbir mutfak, iki kadını alacak kadar zengin degildir.
Hiçbir nankörlük kalbimizi, yardım etmek i cürümler işlediğimiz
insanların nankörlüğü kadar yaralamaz.
Hiçbir ordu, zamanı gelmiş bir düşünceye karşı koyamaz.
Hiçbir süs ve makyaj bir kadını, analık sevgisi kadar güzelleştiremez.
Hiçbir şey aşka kin kadar yakın değildir.
Hiçbir şey beklemeyenlere ne mutlu, hiç hayal kırıklığına uğramazlar.
Hiçbir şey bilmediğimi de kesin olarak bilemem.
Hiçbir şey istemeyen, hiçbir şey ummayan ve hiçbir şeyden korkmayan sanatçı olamaz.
Hiçbir şey silahla kazanılan zafer kadar geçici değildir.
Hiçbir şey yoktu şiirden önce... Ve şiir insanı yarattı!.
Hiçbir şey zor değildir, yeter ki onu ufak parçalara ayırmasını bilelim.
Hiçbir şey, acıdan daha hızlı gelemez.
Hiçbir şey, ele gece, kafada olduğu kadar güzel kalmaz.
Hiçbir şey,tamamlanmamış bir görevi sürdürmeye çalışmak kadar zor ve yorucu değildir.
Hiçbir şeye cesaret etmeyen,hiç bir şeye ümit etmesin. Büyük insanlar bütün acılara şikayetsiz katlanırlar. Affetmek ve unutmak iyi insanların intikamıdır.
Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan insanlara nasıl boyunduruk vurulabilir?
Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle başbaşa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Herşeyi kendi i arar, ama en çok kendinden kaçar. Kendini bulmak istemez. Çünkü kendini iyice görebildiği zaman, istediği gibi olmadığını anlar, ide müthiş bir zavallılık, hiçbir zaman dolduramayacağı uçurumlar, boşluklar bulur.
Hiçbir vaade inanmamak, her vaade inanmaktan daha karlıdır.
Hiçbir yerde bu kadar çok la yoktur.
Hiçbir yol aşılamayacak kadar yüksekten geçemez.
Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez.
Hiçbir zaman bir erkekten bana armağan ettiği elmasları geri verecek kadar çok nefret etmedi.
Hiçbir zaman çıktığın kapıyı hızlı kapatma, geri dönmek isteyebilirsin.
Hiçkimse hakkında kötü konuşmayıp, Herkes hakkında bildiğim iyi şeyleri söyleyeceğim.
Hiddet azgın bir ata benzer, haline bırakılırsa kendi ateşiyle yıpranır.
Hiddet ekilen yerden pişmanlık biçilir.
Hiddete,gösterişe,uykuya,oburluğa hükmetmeye kendini alıştır.
Hile, oyunu kazandırsa da, kaderi değistirmez.
His ne kadar kolay değişirse fikir değiştirmek o kadar zordur.
Virginia Dünyada ıstıraptan, ölümden, sefaletten başka bir şey yoktur.
Hissi göz, güneşe zebundur, İlâhî bir göz ara.
Hocama en akıllı kişinin kim olduğunu sorduğumda bana;Az konuşup çokdinleyen, dedi
Hollywood herkesin dahi olduğu yerdir. İşinden kovuluncaya kadar tabii
Hollywood, öpücüğünüze on bin dolar, ruhunuza beş sent verdikleri yerdir.
Hollywood’da yazma yeteneğim olmadığını anlamam onbeş yıl sürdü. Artık yazmayı bırakamam, çünkü çok ünlüyüm.
horozlar var ki, öttükleri i güneşin doğduğunu sanırlar...
Hoşlanmadığı bir kimseden kurtuluncaya kadar, güzel geemeyen akıllı sayılmaz.
Hoşlanmadığımız bir düşünceyi öne sürdüğü zaman bir düşünürü daha sert eleştiririz. Oysa, bizi pohpohladığında onu daha sert eleştirmek uygun olacaktır.
Hukuk devleti duvara benzer,çarpan düşer.Kanun devleti ise örümcek ağı gibidir.Delen geçer,delemeyen takılır.Vatandaşların,adaletin ortadan kalktığına ve kuvvetlinin haklı kabul edildiğine inanmaları devlete olan güvenlerini ortadan kaldırır.
Hukukumuzu yargıçlara, dinimizi rahiplere bırakırsanız, kısa sürede hem hukuksuz, hem de dinsiz kalırsınız.
Huzur dolu bir kalple bir parça ekmek, vicdan azabı ile beraber olan zenginlikten bin kere bin kere bin daha iyidir.
Hükümetler ve kocalar yanıldıklarını hiçbir zaman kabul etmezler
Hükümetlerin en kötüsü suçsuzu korkutandır.
Hür olmadıkları halde kendisini hür sayanlar kadar köle yoktur.
Hürriyet peşinde koşarken düşünen insan aşkı elinden kaçırır.
Hüzün ve kederlerin yanında daima kin vardır.
Irmaktan geçerken at değiştirilmez.
Istırap kuşlarının başınızın üstünde uçmasını engelleyemezsiniz, ama onların saçlarınıza yuva yapmasının önüne geçebilirsiniz.
ıstırapların en büyüğü, eğer yanıtı yoksa, şiirin kaynağıdır.
Istıraptan korkmamanın tek ilacı ıstıraptır. Bu ateşi o ateş söndürür.
Işık gökgürültüsünden,düşünce de eylemden önce gelir.
ışık yapmanın iki yolu vardır ya kandil olmak, ya da yansıtan ayna…
’i anlamak için İngilizce bilmek yetmez;
İ nsanlar, yalnızca anladıkları konularda konuşsalardı, dünyadaki sessizlik dayanılmaz olurdu.
İ nsanların büyük çoğunluğu tüm mutluluklarını bir başka insanın eline bilerek koymaya çalışır. Bu tür mutluluk arayışı insanın olgun olmadığını gösterir. Olgun insan mutluluğunun temelinin kendi ide olduğunu bilir
İç ya da dış duyularımızla evvelce duymadığımız bir şeyi,düşünmemiz imkansızdır.
İçki dolu her kadeh lanetliktir, ideki de şeytan.
İçki, ortadan aklın nöbetçiliğini kaldırır ve böylece, ayık iken gizleyecek kadar kurnaz olduğumuz alametleri göstermeye bizi mecbur eder. G. Csiky İftira kötü köpek gibidir, kaçanın ardından ürür,pervasızca yüzüne baktın mı sesini keser.
İçsiz cevizi hafifliği ele verir
İçten olmalısın. Yapmacık olmamalısın. Oldugun gibi görünmelisin. Dünyanın en zor isi, olmadıgın bir kisi olmaya çalısmaktır. Gerçek benligine dogru yaklastıkça o kisiligi benimse ve her zaman öyle kal. Bunun kolay bir yasama yolu oldugunu göreceksin. En zor sey baskalarının olmanı istedigi kisi olmaya çalısmaktır. Onların seni bu duruma getirmesine izin verme. "Kendinin" kim oldugunu bul, oldugun gibi görün sadece. Richard Albert’in deyimiyle "karabasanları kovmak i" gerekli enerjiyi bu yolda kullanabilirsin. Kovalanacak karabasan da kalmayacak artık. Hepsini bir kenara at "iste ben buyum... Beni güçsüz yanımla, aptal yanımla , oldugum gibi benimseyin. Benimseyemezseniz, rahat bırakın" deyin...
İde hep en iyi ikinci olacağına inancını koruyanlar hep o işi en iyi ikinci yapan olurlar,birinci olarak değil.
İde yalnız nesnelerin değeri olan yabancılaşmış bir dünyada,insan da bir nesne olmuştur.İnsan önemini her gün biraz daha yitiritor.
İdealist kısa dönemi düsünmez. Çıkarcı uzun dönemi önemsemez.Gerçekçi ise kısa dönemde yapılan ve yapılmayanların uzun dönemi belirledigine inanır
İdealizm’e karşı çıkan materyalistlere göre,”Gerçek olan şey gözleyebileceğimizşeydir.Bizim için önemli olan ölçebilmek ve tartabilmektir.Ama bu ölçü ve tartı da ancak maddesel olan şeylere uygulanabilir.Öyleyse asıl gerçek bu uzay ve zaman içinde bulunan cisimler dünyasıdır.Bu maddesel olan şeyler arkasında bir gerçek aramaya kalkmamalıdır.Tek gerçek maddedir.”
İe doldurulacak çok şey olduğu zaman, günün yüzlerce cebi vardır.
İEn kısa yol, sarp yollardır.
İftira olduktan sonra, söylenecek söz mü bulunmaz, erdem bile iftiranın ekmeğine yağ sürer.
İftira, kılıçtan daha zalim bir silahtır, çünkü iftiranın açtığı yaralar hiçbir zaman kapanmaz.
İhtiyacı olana çabucak iyilik eden, iki kez iyilikeder.
İhtiyaç her şeyi öğretir, birçok şeylerden de vazgeçirir.
İhtiyancının olmadığı şeyi kaça alırsan al, pahalıdır.
İhtiyarlarda maziyi görürüz. Halbuki iyi baksak istikbalimizi görürdük.
İizde olmayan şiiri, başka hiçbir yerde bulamazsınız.
İkbal sarhoşu en çabuk ayılan bir sarhoştur. Masa başındaki koltuğunu altından çeker çekmez süt dökmüş kediye, sarığı alınmış hocaya, karaya vurmuş balığa, gerdeğe girmiş alığa veya zifaf odasından çıkmış hadıma döner, sünepeleşir.
İki kadın konuştuğunda hiç bir şey söylemezler. Bir kadın konuştuğunda bütün bir hayatı açıklar
İki kaptan bi gemiyi batırır.
İki kere yıkanamazsın aynı ırmakta; üzerinde akan sulan, şimdi yeni sulardır.
İki kisi tamamen aynı olan bir seye baktıklarında bile farklı seyler görebilirler.
İki kişinin aynı anda kavrayabileceği bir şey kesinlikle yoktur.
İki parmağını gözünün ucuna koy birşey görebiliyor musun bu dünyadan
sen göremiyorsun diye bu alem yok değildir insan gözden ibarettir aslında, geri kalan cesettir göz ise ancak gerçek dostu görendir insan gözdür, görüştür, gerisi ettir
insanın gözü neyi görüyorsa değeri o kadardır
İki şey aklın eksikliğini gösterir Konuşulacak yerde susmak, susulacak yerde konuşmak.
İki şey aptallık belirtisidir, söyleyecek yerde susmak, susacak yerde söylemek.
İki şey dünyaya hükmeder; biri kılıç, diğeri düşünce. Kılıç, eninde sonunda düşünceye yenilir.
İki şeye hakkım olduğuna karar verdim Özgürlük ve ölüm. Birine sahip olamazsam ötekini isterim çünkü hiç kimse beni canlı tutsak edemez.
İki şeyin elden gitmeden değerini takdir etmek zordur; sağlık ve gençlik.
İkinci bir sevgi bulamazsak, birincisine uzun süre bağlı kalırız.
Sevdiği göğsünde olanla kapıya göz dikip bekleyen kimse arasında fark vardır.
İkiyüzlülük sadece sahibi tarafından görülemez.
İleri gitmek ile bir şeye erişememek aynıdır.
İleride karşılaşabileceği sıkıntıları önceden sezip hazırlıklı olan kişi akıllıdır
İlerlemenizin önündeki en büyük engel kendinize güvensizliginizdir.
İlgi, istek,ilimde de kritik faktör
İlham daima mırıldanır, asla açıklamaz.
İlim öyle bir şeydir ki sen ona tüm gücünü vermedikçe o sana yarısını bile vermez.
İlimle ahlakın alanları ayrılmalı ve ilim zevklere,eğlencelere alet edilmemelidir.
İlk arzuyu yenmek, onu izleyen diğerlerini tatmin etmekten daha kolaydır.
İlk aşkımız biraz sersemlikle bir hayli meraktan ibarettir.
İlk basta annebabalarımızın çocukları, Sonra çocuklarımızın annebabası oluruz. Daha sonra annebabamızın annebabası, En sonunda da çocuklarımızın çocukları oluruz.
İlk felsefi düşünceler doğa üzerinedir.İnsan üzerine düşünme M.Ö. V. Yüz yılda Sofistler’le başlamıştır.
İlk hata saflığın, fakat sonrakiler suçun ürünleridir.
İlk tutkusunda kadın aşığını sever; ondan sonrakilerde ise sevdiği hep aşktır.
İlk ve son aşkımız kendimize karşı olandır.
İmge biçimini taşıdığı her edimselliği temsil edebilir.
İmge bir olgudur.
İmge mantıksal bir uzaydaki olanaklı bir durumu sunar.
İmge mantıksal uzaydaki olgu durumlarını, işlerin durumlarının kalıcı olmasını ve olmamasını temsil eder.
İmge nesnesini dışardan sunar (duruş noktası sunma biçimidir), bu yüzden imge nesnesini doğru ya da yanlış olarak sunar.
İmgede ve imgelenende bir şey özdeş olmalıdır ki bütününde biri ötekinin bir imgesi olabilsin.
İmgenin öğeleri imgede nesnelerin yerini alır.
İmgenin sunduğu anlamıdır
İmgesel biçimi imgeyi temsil edemez; onu gösterir.
İmkânsızla imkân dahilinde olanın arasındaki tek fark, insanın kararlılık derecesidir
İmkansızlık, yalnız sersemlerin sözlüklerinde bulunan bir kelimedir.
İnancı; akıl,bilim ve felsefeyle zorlamak mümkün değildir.
İnanç tabiat kanunlarını etkisiz kılan ruhun bir parçasıdır. Ruhun gücü konuştuğunda tabiatın gücü susar.
İnanç ve akıl ayrı ayrı alanlardır.
İnançlar hakikat düşmanları olarak, yalanlardan daha tehlikelidir.
İnandığımız tek doğru vardır. O da yalan da olsa, kendimize ısrarla söylediğimizdir.
İnandığınız gibi yaşayamazsanız,yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız.
İnandırma yolunda genellikle söz, altından daha değerlidir.
İnanılması en zor dedikodular, aptalların belleğinde en uzun süre kalanlardır.
İnanılmaz kurtuluşlar en dayanılmaz çaresizliklerle boğuştuğumuz anda gelir.
İnanın, gerçekten başarabileceğinize inanın, başarabilirsiniz ve başaracaksınız.
İnanın, gerçekten inanın,bir dağı istersiniz yerinden oynatabilirsiniz. İnanırsanız bunu yapabilirsiniz. Çok insan bir dağı yerinden oynatabileceğini düşünmez. Bu nedenle de çok insan bunu denemez.
İnanırsanız bir dağı yerinden oynatabilirsiniz. İnanmanın gücünde inancın gücünden başka büyü ya da mistik bir anlam yoktur.
İnci çamurda erimez.
İnci ele geçtikten sonra, denize ne hacet?
İnci, kum tanesinin etrafına ızdırabın ördüğü mabeddir.
İngiliz toplumunun hiçbir zaman affetmediği şeyler; gençlik, güç ve istektir.
İngiltere’de adalet herkese açıktır, Ritz Oteli’ndeki gibi.
İngiltere’nin ünlü devlet adamı Churchill’i kendi yazdığı Pgymalion oyununun ilk gecesine davet eder ve davetiyeye şu notu yazar İlişikte iki kişilik bilet bulacaksınız, bir dostunuzu da getirebilirsiniz; eğer bir dostunuz varsa! Churchill, daha önce başka bir yere söz verdiği için oyuna gelemeyeceğini belirterek özür dileyen bir mektup yazar, biletleri iade eder ve bir not ekler Piyesinizin ikinci gecesine gelebilirim, eğer ikinci gece oynarsa...
İnsab “bu dünya nereden gelip nereye gidiyor?”,”İnsanın bu dünyadaki yeri ve anlamı nedir?”gibi metafizik nitelikteki soruları öteden beri kendi kendisine sormubunların yanıtlarını da söylencelerde,dinsel tasarımlarda bulmuş,bunlara oldukları gibi inanmıştır.
İnsan , gülmediği günü , yaşadım diye hayat defterine kaydetmemelidir.
İnsan ; düşünmek , sevmek , inanmak i dünyaya gelmiştir.
İnsan ağaca benzer. Ne kadar yükseğe ve aydınlığa çıkmak isterse, o kadar kök salar yere, aşağılara, karanlığa, derinlere kötülüğe.
İnsan ağzının açtığı yara binlerce merhemle dahi onarılamaz.
İnsan ancak anladığı şeyleri duyar.
İnsan ancak kendisinin yerini, en aşağı kendisi kadar doldurabilecek bir başkasının bulunduğunu kabul ettikten sonra akıllanmaya başlar.
İnsan ancak onbes dakika çekici olabilir, sonrası alıskanlıktır.
İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman gerçeği görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez.
İnsan başkalarını aldatma alıştırmasını önce kendinde yapmalı.
İnsan bildiginden degil, bilmediginden korkmalıdır. Korkusuz olmak için bilmediklerinizi ögreniniz. Ögrendiginiz güzelligi ise sevip sahipleniniz.
İnsan bilgisi dogmatiklerin öne sürdüğü gibi mutlak değil,ama şüphecilerin iddia ettiği gibi de kesinlikten yoksun değildir.
İnsan bilmediği şeyi isteyemez
İnsan bilmediği şeyi sormak i bile, birçok şey öğrenmiş olmalıdır.
İnsan bitkiye benzer. Tıpkı bir asma ağacı gibi hem yaprağından, hem meyvesinden, hem de meyvesinin kurutulmuşundan yararlanılabilir.
İnsan boşboğazlığına ancak aklı ile karşı koyabilir
İnsan brüt sevilmelidir,net değil.
İnsan çürümedikçe şiir çürümez.
İnsan da ağaca benzer, ne kadar yükseğe ve ışığa çıkmak isterse, o kadar yaman kök salar yere, aşağılara, karanlıklara, derinliğe, kötülüğe.
İnsan daima geleceğe doğru harekeket eder ve kararlarının sorumluluğunu üstlenir.
İnsan dediğin gözden görüşten ibarettir. Nasıl bakarsın öyle görürsün.
İnsan dilediği kadar bilgisiyle şişinip dursun, dilediği kadar nesnel görünsün, boşuna ! Sonunda her zaman, ancak kendi yaşam öyküsünü elde edecektir.
İnsan dilini, dişlerinin ide korumalı.
Yorgunluk kadar sağlıklı ve belki de yorgunluk kadar etkili uyku ilacı hemen hemen yok gibidir.
İnsan doğası gereği “bencil”dir.Her şeyde olduğu gibi ahlakta da egemen olan “çıkar”dır.Mutlak iyi,mutlak adalet,evrensel ahlak yasası uydurulmuş boş sözlerdir.
İnsan dünyada ancak dünyaya boş verdiği zaman mutlu olur.
İnsan dünyanın sorunlarını çözmek i değil ama sorunun nerede olduğunu aramak ve sonunda da kavranabilir alanın sınırında durabilmek i doğmuştur.
İnsan dünyaya bir defa gelir. Adam gibi yaşarsa bir defa gelmek yeterlidir.
İnsan düşünce ile görür ve duyar;her şeyden faydalanan,her şeyi düzene sokan,başa geçip yöneten düşüncedir;geri kalan her şey kör,sağır ve cansızdır.
İnsan düşüncesi sistemler kurarak gelişir.
İnsan eğitilmesi zorunlu olan tek yaratıktır.
İnsan eğitimle doğmaz, ama eğitimle yaşar.
İnsan gençliğinde öğrenir, yaşlılığında anlar.
İnsan hatasını bir başkasına itiraf ettiğinde unutur onu; ama çoğu kez öteki kişi bunu unutmaz.
İnsan hayreti ölçüsünde bilgedir
İnsan hayvandan, alim cahilden, aklı ile hareket eden kişi ihtiraslıdan, bir demokrasi vatandaşı bir otokrat hükümdarın tebaasından daha özgürdür
İnsan her şeyin ölçüsüdür.Ortada ne kadar insan varsa o kadar doğru veya sanı vardır.Herkes i geçerli olan bir bilgi yoktur.Duyulardan elde edilen bilgiler göreceli bilgilerdir.
İnsan hiçbir zaman tamimiyle mutsuz olmaz.
İnsan hür olarak yaratılmış,zincire vurulmuş olarak bile doğsa,yine hürdür.
İnsan i en değerli olan şey yine insandır.
İnsan işine, işsiz kalıncaya kadar küfreder.
İnsan iyi kimselere iyilik edince, bundan duyduğu ferahlıkla karşılık görmüş olur.
İnsan kaç ayarsa hayalleri de o ayarda olur.
İnsan kafasında cenneti cehenneme,cehennemi cennete çevirebilir.
İnsan kahkahalarla güldüğü zaman, kabalığı ile tüm hayvanları geride bırakır.
İnsan kendi düşüncelerinin ürünüdür. Büyük düşünün. Ayarlarınızı ileriye ayarlayın. Başarınızı , başarınıza olan dürüst ve saygılı inançla, atak bir biçimde başlatın. Büyük düşünün ve iyi gelişlin.
İnsan kendi hatalarını yalnız başkalarının gözleriyle görebilir.
İnsan kendi kişiliğini geliştirmeli,sağlamlaştırmalı,soylu kılmalı ve böylece sosyal bütün içersinde tam bir uyum sağlamalıdır.
İnsan kendi vicdanından bir şey gizleyemez.
İnsan kendini özgürce biçimlendiren varlıktır.İdeal olan”taminsan1 olmaktır.Tam insan özüne varmış insandır.
İnsan konuşacağı şeyden kırk kat fazlasını bilmiyorsa, konuşmamalıdır.
İnsan ne kadar az düşünürse, o kadar çok konuşur.
İnsan ne kadar büyük ruhlu olursa, aşkı o kadar derin bir şekilde duyar.
İnsan ne kadar çok okursa o kadar çok yükselebileceğini bilmelidir
İnsan ne kadar yükselirse , gönlü o kadar alçalmalıdır.
İnsan ne söylüyorsa odur.”
İnsan nefsini feda etmekle insan olur. Somerset
İnsan o kadar acı çeker ki, tüm canlılar arasında yalnız o, gülmeyi icat etmek zorunda kalmıştır.
İnsan oldugunuzu hatırlayarak korkularınızı gögüsleyin.
İnsan olgunluğa erişinceye kadar ,üç aşamadan geçerBirinci aşamada,tüm var olanları Tanrı’dan bilir,ikinci aşamada tüm var olanların Tanrı’nın bir görünüşü olduğunu görür;üçüncü aşamada ise Tanrı’yla bir olur.Tanrı’yla bir olmak varlıktan kurtulupyeniden varlığa dönmektir.Bunu başaran insan olgun insandır.
İnsan olmak güçtür.Hayvanları tanıyınız bunu anlarsınız.
İnsan ölmeden asker olabildiği gibi, görmeden de aşık olabilir.
İnsan özgür olmadan, huzurlu ve mutlu olamaz.
İnsan rastlantıların yarattığı birşey değildir, rastlantılar insanın yarattığı şeylerdir.
İnsan ruhu,yaptığı seçimlerle belirlenir.
İnsan ruhunun en az sabır gösterdiği şey mutluluktur.
İnsan rüyasında hiçbir zaman 80 yaşında olmuyor.
İnsan sefalete düşmeye görsün, vicdanla namusun sesi, aç mideden gelen feryatlar yanında zayıf kalır.
İnsan sevdiği müddetçe affeder.
İnsan sevdiklerinden kaçını kaybederse, o kadar defa ölür.
İnsan sevilmeyince bayağılaşıverir.
İnsan sevmeye başladı mı, yaşamaya da başlar.
İnsan tek basına hayal eder, tek basına acı çeker, tek başına ölür.
İnsan toz ise, ovadan geçmekte olanlar insan olmalı...
İnsan üzüntülerini anlatarak başkalarını memnun etmemeli.
İnsan vardır zamanı kendi hesabına yontar, insan da vardır bir ömür boyu zaman onu yontar.
İnsan ya acılarını unutmasını, ya da kendi mezarını kazmasını bilmeli
İnsan yığınlarının davranış biçimlerini önceden kestirmek i, onların güç bir durumdan kendilerini kurtarmak i hiçbir zaman çok önemli bir çaba göstermediklerini kabul etmek gerekir.
İnsan zihni,bilgiye değil,fakat bilgi meydana getirme yeteneğine sahiptir.
İnsan zihninde doğuştan gelen hiçbir bilgi yoktur.Her türlü bigi,gözlem ve duyuların kullanımı sonucunda oluşur.
İnsan, babasına borçlu olduğu saygıyı ancak baba olduğu zaman duyar.
İnsan, denemediği her şeyde yüzde yüz başarısız olur.
İnsan, diğer insanlardan hiçbir şey istememeye, onlara hep vermeye alıştığı zaman, elinde olmadan soylu davranır.
İnsan, dostlarının acılarına, onlarla bir olup ağlayıp sızlamakla değil, yardım ve bakım ile katılmalıdır.
İnsan, gözleri kapalı olduğu zaman da görebilir.
İnsan, içi oyulmadıkça ötmeyen kamışa benzer.
İnsan, ihanet eden hayvandır.
İnsan, inandığıdır.”
İnsan, kendi yanlışlarından çok şey öğrenebilir.
İnsan, kumar oynayan hayvandır.
İnsan, rüzgarda hareket eden gül gibi olmalı ki etrafına güzel kokular yayabilsin
İnsan, sırtına giydiği üniformanın adamı olur.
İnsan,aklına uygun olarak davrandığı ölçüde özgürdür.
İnsan,elini uzatabildiğinden daha ötesini amaçlamalı.
İnsan,hayatının dörtte üçünü yapamayacağı şeylerle geçirir.
İnsana aradığı şeye bakarak değer biçilir.
İnsana dayanma ölür,ağaca dayanma kurur.....
İnsana karşı sonsuz bir sevgi ve şefkat duyabilmek i dinsel inançlardan kurtulmak gerekir.
İnsana kimse gözü gibi lalalık edemez.
İnsanda arzu ile birlikte saygı uyandırmayan kadın ne zavallıdır.
İnsanı hayvanlardan ayıran temel nitelik akıldan çok duygularıdır. insani degerler ancak hissetme, sevgi ve nefret gibi duygusal edimlerle anlasılabilecek seylerdir.
İnsanı insan yapan ilke,yalnızca akıl değil;tin(geist)tir.Tin,aklın yanında duyusal edimleri de,sevgiyi de ie alır.
İnsanı kendisi kadar kimse kandıramaz.
İnsanı taş ya da kırık kalpli yapan bu dünyadan gidiyorum beni nereye gömerlerse gömsünler...
İnsanın alışamıyacağı acı yoktur.
İnsanın ancak iki gözü var, fakat görmek i yüz tane gerek.
İnsanın başına nasıl bir felaket gelirse gelsin o, ya aynı gün ya da en çok ertesi gün karnını tıka basa doyuracaktır.
İnsanın belli başlı iki günahı vardır, öbürleri bunlardan çıkar Sabırsızlık ve tembellik. Sabırsız oldukları i Cennet’ten kovuldular, tembelliklerinden geri dönemiyorlar. Ama belki de belli başlı sadece bir günahları var sabırsızlık. Sabırsızlıklarından ötürü kovulmuşlardı, sabırsızlıklarından ötür geri dönemiyorlar.
İnsanın bilgi edinme eylemi,bir sorunla karşolaştığı anda başlar.Örneğin ormanda kaybolan bir kişi,yolunu bulmak i yoğun bir biçimde düşünmeye başlar.Güneşin ve arazinin durumu,şimdiye kadar yürüdüğü yön gibi verileri hesaba katarak bir çözüm,bir bilgi üretir.Eğer ürettiği çözüm ormandan kurtulmasını sağlıyorsa bilgi doğru,sağlamıyorsa yanlıştır.
İnsanın bilgisi artınca huzursuzluğu da artar.
İnsanın değeri ulaşmak istediğiyle ölçülür, ulaştığıyla değil.
İnsanın dostu yoktur,saadetin dostu vardır.
İnsanın dünyadaki durumu bir kedinin kitaplıktaki durumu gibidir;bakar,ama hiçbir şey anlamaz.
İnsanın ekmek ve suyu olunca mutlulukta Zeus’la yarışabilir.
İnsanın en büyüğü, en yüksek mevkide iken tevazu gösteren, kudret sahibi iken affeden ve kuvvetli olduğu vakit adaletle hareket edendir.
İnsanın en büyük düşmanı kendisidir.
İnsanın en çok unuttukları, söyleye söyleye bıkmış olduğu şeylerdir.
İnsanın en iyi yardımı kendi kendisine yaptığı yardımdır.
İnsanın en zor katlandığı duygu acımadır, hele hak edince.
İnsanın fikirlerinin gerçek aynası davranışlarıdır.
İnsanın gerçek soyluluğu erdemden gelir, doğuştan değil.
İnsanın günahları ardını bırakmaz.
İnsanın hayali ile elde edişi arasında yalnızca tutkusunun aşabileceği bir mesafe bulunur.
İnsanın hayata karşı ödevi yaşamaktır.
İnsanın hayatı, insanın hayalidir.”
İnsanın hayatını düzenleyen akıl değil, zenginliktir.
İnsanın iki gözü ve bir dili vardır. Bunun nedeni, söylediklerinin iki katını görebilmeleri idir. Görenler, az görüp çok konuşurlar. Görmeyenler ise her şeye dil uzatırlar.
İnsanın ileriye dönük doğru kararlar alması, hesabının olmadığı bir bankadan para çekmesine benzer.
İnsanın iyisi, talihin kötüsünde belli olur.
İnsanın kalbi çevresindeki kan kendi düşüncesidir.
İnsanın karşısına kötülük etmek fırsatı günde yüz kez, iyilik etmek fırsatı ise yılda bir kez çıkar.
İnsanın karşısına kötülük etmek fırsatı günde yüz kez, iyilik etmek fırsatı ise yılda bir kez çıkar.
İnsanın kırk yaşına kadar geçen yılları bir kitap, geri kalan yılları da o kitabın eleştirmesidir.
İnsanın kıymetini meydana çıkaran uğradığı zorluklardır.
İnsanın mutluluğunun temeli hak ve adalet konusunda toplanır. Bir insana yapılan haksızlık bütün toplumu yaralar. Hak ve adalet hissi bireylerden başlamalıdır. Ve insan, bireyin mutluluğunun kendi mutluluğu i şart olduğuna inanmalıdır.
İnsanın özü akıl olduğuna göre,insan ancak aklıyla,aklının etkinliğiyle mutlu olabilir.
İnsanın ruhunu yücelten bir acı, ucuz bir mutluluktan evladır.
İnsanın sahte para yaptığı gibi, paranın sahte yaptığı insanlar vardır.
İnsanın son gününü beklemeli her zamanMutlu dememeli ona ölmedenCenazesi kaldırılmadan.
İnsanın tembelliği sonsuzdur
İnsanın tüm dertleri , bir odada ,kendi başına,sessizce ve uzun süre oturmayı becerememesinden kaynaklanır.
İnsanın üç sadık arkadaşı vardırYaşlı karısı,Yaşlı köpeği veHazır parası
İnsanın zekasını gizleyebilmesi, büyük bir zekayı gösterir.
İnsanın, cahil olduğunu bilmesi bilgiye atılmış ilk adımdır.
İnsanın, yalnız gerçeğin ne olduğunu bilmesi yeterli değildir;doğruyu istemesi ve yapması da gereklidir
insani gelisimin temel kosulu, baskasının sevgisiyle kendini onaylanmıs hissetmektir.
İnsanin en rahat göründüğü zaman, belki de rol yaptığı andır.
İnsanin kalbinde olanı gözleri açıkça belli eder. Gözler kötü bir seyi asla gizleyemezler. insanın içinde dogruluk varsa gözleri de aydınlıktır. Eger dogruluk yoksa gözler de donuktur. Birisi seninle konusurken gözlerine bak.
İnsanin kendi vatani için yalan söylemesi bir vatanseverlik sanatıdır. Buna diplomasi denilir.
İnsanla birlikte büyüse bile, kurdun eniği yine kurt olur.
İnsanlar akılsızlıkları yüzünden “alınlarında yazılı olandan” daha çok acı çekerler.
İnsanlar ancak hayalleriyle yasar ve biraz yasamaya baslayınca tüm hayallerini kaybederler.
İnsanlar aptal olarak yaşayabilirler; ama aptal olarak ölemezler.
İnsanlar arasındaki yerin, onların senin yanındaki yerleri kadardır.
İnsanlar başaklara benzerler;içleri boşken başları havadadır,doldukça eğilirler
İnsanlar birbirleri idir ; birbirlerine aittir.
İnsanlar böceklerden daha zalimdirler, çünkü böcekler öldürmek i sadece ısırırlar, insanlarsa böcekleri öldürmek i ezerler.
İnsanlar böyledir Bir şey beklemedikleri kimseleri tanımazlar pek.
İnsanlar cezalandıramadıklarını affedemezler.
İnsanlar düşeni kabahatli bulurlar.
İnsanlar eylemlerinde hazzın peşinden koşmaktadırlar.O halde en yüksek iyi hazdır,acı veren şey kötüdür.Bu ikisi dışında kalanlar ise önemsizdir.
İnsanlar gerçeğe değil, gerçek gibi görünen şeye inanırlar.
İnsanlar hakikate değil, hakikat gibi görünen şeylere inanırlar.
İnsanlar hatalarını mutluyken değil ancak mutsuzken anlar
İnsanlar ışığın çevresinde toplaşırlar,daha iyi görmek i değil,daha iyi parıldamak i.
İnsanlar i mutluluk umudu ancak doğruluktavardır.
İnsanlar i olaylar degil, kendileri daha önemlidir.
İnsanlar için en ideal düzen, onların mutlu olduğu düzendir.
İnsanlar kendi çılgın ihtiraslarının neticelerini kadere yüklerler.
İnsanlar önce para kazanmak i sağlıklarını,sonra da sağlıklarını kazanmak i paralarını verirler.
İnsanlar öylesine saf ve zayıftırlar ki, aldatmak isteyen, dilediği kadar ahmağı kolayca bulur.
İnsanlar parlayanı karartmaktan, yükseleni yere serip toza bulamaktan hoşlanırlar.
İnsanlar sanıyorlar ki tanrılar da kendileri gibi doğmuşlardır,kendileri gibi giyinirler ve kendileriyle aynı biçimdedirler.Nitekim Habeşler tanrılarını kendileri gibi kara ve yassı burunlu,Trakyalılar ise sarışın ve mavi gözlü olarak düşünürler.Bu düşünceyi biraz daha ileriye götürerek diyebiliriz kiatların,aslanların elleri olup da resim yapabilselerdi,atlar tanrılarını at gibi,aslanlar da aslan gibi çizerlerdi.
İnsanlar yanlıs yapabilirler, yalnız büyük insanlar yanlıslarını anlarlar.
İnsanlar yemle yakalanan balıklar gibi, zevke kapılıp kötülüğe sürüklenirler.
İnsanlar zaman zaman kıyıcı,ama insanoğlu iyi yüreklidir.İnsanlar aç gözlü olsalar da insanoğlu tok gözlüdür.İnsanlar ölümlü ama insanlık ölümsüzdür.
İnsanlar, benim ustalığımı elde etmek i ne kadar sıkı çalıştığımı bilseler, onun o kadar hayret edilecek bir şey olmadığını anlarlardır.
İnsanlar, birbirlerine yardımdan el çektikleri gün, insanlık yok olur, karşılıklı dayanışma olmazsa toplumlar olmaz.
İnsanlar, inanmak istediklerine inanırlar.
İnsanlar, ya korktukları, ya da gıpta ve haset ettikleri şeylerden nefret ederler.
İnsanlar,çok duvar,az köprü yapıyorlar.
İnsanlar,gereksiz sınırlamaları kabul ederek kendilerini hipnotize ederler.
İnsanlara boyun eğen,önce eşyaya boyun eğmiştir.
İnsanlara iyi davranmanın hiçbir maliyeti yoktur.
İnsanlara kendi akıllarına saygı duymaları ve cesur olmaları telkin edilmeli ve kendileri i arkasından koşması gereken hayallere gereksinimleri varsa, doğruluk, iyilik ve barış sevgisini benimsemeleri öğretilmelidir
İnsanlara kendilerini nankörlüğe mecbur edecek kadar büyük hizmetlerde bulunmayınız.
insanlara kendini zorla sevdirmen olanaklı degildir.
İnsanlardaki önyargıyı parçalamak benim atomu parçalamamdan çok daha zordur.
İnsanlardan ancak verdiğiniz kadarını alabilirsiniz;azını evet,ama fazlasını asla.
İnsanları huzursuz eden olaylar değil, olaylar hakkındaki görüşleridir.
İnsanları iyi tanıyın, her insani fena bilip kötülemeyin, her insanı da iyi bilip övmeyin
İnsanları ne kadar düsünürsen düsün, onlar seni o kadar düsünmezler.
İnsanları ni öldürüyorsunuz,biraz bekleyin zaten ölecek....
İnsanları sevkü idare etmek hayvanları idare etmekten daha zordur.
İnsanları şiddetle kendi üzerine çeken, bir oyunu her zaman kendi lehine çevirmiştir.
İnsanları teşvik edin. Yaptırmak istediğin işi kolayca yapılabilecek gibi gösterin.
İnsanları yükselten iki büyük vasıf vardır; erkeğin mert, kadının namuslu olması.
İnsanların akıllarını aldığınızda geriye hiç bir şey kalmaz
İnsanların birbirlerini tanımaları i en iyi zaman ayrılmalarına yakın zamandır.
İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu i sevmekten korkuyor..Düşünmekten korkuyor...sorumluluk getireceği i,Konuşmaktan korkuyor...eleştirilmekten korktuğu i,Yaşlanmaktan korkuyor...gençliğin kıymetini bilmediği i,Unutulmaktan korkuyor...dünyaya iyi bir şey vermediği i,Ve ölmekten korkuyor...aslında yaşamayı bilmediği i”
İnsanların çok iyi olmasını istemiyorum, çünkü bu, beni onları sevme sıkıntısından koruyor.
İnsanların düşünme zahmetinden kurtulmak i yapamayacakları hiç bir şey yoktur...
İnsanların en büyük dostu, zorluklardır. Çünkü onları karşılaştıkları bu zorluklar kuvvetlendirir.
İnsanların mutlulukları yada mutsuzlukları,talihin olduğu kadar
Kendi karakterlerinin de eseridir.!!
İnsanların tarih boyunca farkına vardıkları aşılmaz zorunluluk, bu zorunluluğun ne aşılmaz ne de zorunlu olduğudur.
İnsanların tüm kusurları sabırsızlık, yaptıkları işte yönteme vaktinden önce son veriş ve sözde bir sorunu, sözde bir çit ie almaktır.
İnsanların yaşam çok kısa dediklerini ve onu kısaltmak i ellerinden geleni yaptıklarını görüyorum
insanlarin çogu, bu dünya kurulalı beri, belki de parçalanıp gidinceye degin, sairligi, siiri sevmeyi bir hastalık, bir delilik saymıslardır. Aldatmayalım kendimizi, biz siiri sevenler bir azınlıgız, hiç bir zaman da kalabalık olmayacagız.
İnsanlarla iç içe olmak, kendini gözlememeye götürür.
İnsanlığın beşte biri her zaman her şeye karşıdır.
İnsanlık ezel ve ebed denizine dökülen ışıktan bir ırmak.
İnsan’n mevkine göre yaptığı işlerin de ismi değişir.
insanoglu ancak hırs iddiası ide bulunursa anormal çabalar sarfeder.
İnsanoğluna konuşmayı öğrenebilmesi i iki yıl,dilini tutmasını öğrenebilmesi i altmış yıl gereklidir.
İntihara meyilli olmak, yasalara saygılı pısırık katillere mahsustur; öldürmekten korktuklarından, kendilerini yok etmeyi düşlerler, cezalandırılmayacaklarından emin olarak...
İntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak daha iyidir.
İradenin efendisi, vicdanının esiri ol.
İsçilerine fındık fıstık alacak kadar para verirsen, onlardan da maymun kadar verim beklersin.
İstediği hareketi yapan, istemediği hareketle karşılaşır
İsteğin olmadığı yerde sevgi bulunmaz.
İstemeden verme, isteyince de ayağına götürme.
İstemek yetmez, amacımıza ulaşmak i şiddetle arzulamamız gerekir.
İster kişiliğiyle olsun, ister bilgisiyle, bana birşeyler verebilen
herkesi severim. Benim tüm nefretim gevezeleredir.
İster melek, isterse şeytan olsun, girdiği yolun sonuna kadar giden herkes takipçiler bulacaktır.
İster sözle olsun, ister davranışla, zorbalığın her çeşidinden nefret ederim. Düşüncemizi duyular yoluyla aldatan gösterişlere her zaman karşı koymuşumdur. Üstün sayılan insanlara yakından bakınca anladım ki çoğu, herkes gibi insandır.Yüksek mevkilerde sağduyuya az raslanır.Kralların şaştığım tarafı, hayranlarının bu kadar bol olmasıdır. Her şeyimizi emirlerine verelim, ama düşüncemiz bize kalsın. Önlerinde bükülen, dizlerimiz olsun, aklımız değil
İsterseniz yanlış düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düşünün.
İstesem sırf fatiha suresinin tefsiriyle yetmiş beygiri yüklerim.
İstihzanın açıkgözlülüğü olmasa, bir din kurmak ne kolay olurdu! Çalçene translarımızın etrafına işsiz güçsüz takımının toplaşmasına ses çıkarmamakyeterdi.
İstikamet kerametten üstündür.
İş bizden iki fenalığı uzaklaştırır can sıkıntısı, kötülük.
İş, bizi can sıkıntısı, kötülük ve ihtiyaç gibi üç büyük felâketten uzak tutar.
İşe kesinliklerle başlayan, şüphelerle bitirir. Şüphelerle başlamaya razı olan, kesinliklerle bitirir.
işe yaramayan günümüz hiç gülmediğimiz gündür.
İşi çok olanların gözyasları için vakitleri yoktur.
İşin güç kısmı, adam olmak değil, adam kalmaktır.
İşini baştan savma yapma, mükemmelliğine ve doğruluğuna dikkat et. Çünkü insanlar yaptıkları işin süresince değil. Doğruluğuna ve mükemmelliğine bakar.
İşiniz sizin i oyun gibiyse,iş eğlencelerden daha eğlenceli olur.
İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen;çünkü hayattaki dayanağın odur...
İşler zorlaşınca insanların niteliği meydana çıkar; kimisi kollarını sıvar, kimisi burun kıvırır, kimisi ise toz olur.
İşlerin durumları birbirlerinden bağımsızdır.
İşlerinizi ertelerseniz, uçağınızın hızı düşer, yere çakılırsınız; çünkü uçağı havada tutan tek güç sahip olduğu hızdır.
İşsize şeytan iş bulur.
İtiraf geciktikçe zorlaşır.
iye, şiirin pek az okunduğu, buna karşılık şiir yazanının çok olduğu ama şairinin kıt olduğu bir acayip ülkedir.
İyi agaç kolay yetismez; rüzgar ne denli güçlü eserse, agaç da o denli saglam olur."
İyi askere sahip olunca, insanın her zaman iyi dostları olacağını kim bilmez.
İyi bir bitrici olduğununuza inanmak i, kendinize bunu kanıtlayacak bir dizi bitirilmiş görevler ortaya koymalısınız.
İyi bir hakimde nitelik vardır;Nezaketle dinlemek,Akıllıca konuşmak,
Dikkatlice düşünmek,Tarafsızca karar vermek.
İyi bir hiciv keskin bir jilet gibi olmalı, bir dokunuşla, neredeyse görünmeyecek ve hissedilmeyecek şekilde yaralamalıdır.
İyi bir hükümet yanında olanları mutlu kılar, uzakta olanları, kendine çeker.
İyi bir iş, iyi bir düşünceden daha iyidir
İyi bir koca geceleyin ilk uyuyan, sabahleyin de son kalkan kişi olmamalıdır.
İyi bir koca sağır, iyi bir karıda kör olmalıdır.
İyi bir konuşmacı, etkili konuşmasını bilen değil, gönlü bir inançla sarhoş olandır...
İyi bir köpek hiçbir zaman iyi bir kemik kapamaz.
İyi davula sert vurmak gerekmez.
İyi dostluklar temiz hesaplarla kurulur.
İyi geçen bir gün nasıl mutlu bir uyku getirirse, iyi geçen bir ömür de mutlu bir ölüm getirir.
İyi hükümetler arasında demokrasi en kötüsü,fakat kötülerin en iyisidir.
İyi insan olacağınıza,öyle bir yere götürün ki dünyayı,iyilik beklenmesin.
İyi insan ya da mutlu insan,iyiye uygun yaşayan,böyle yaşamayı alışkanlık haline getiren insandır.Eylemde bulunurken,başka bir amaçla değil;salt,iyi olduğu i iyiyi gerçekleştirmek isteyen insandır.
İyi insanlarla arkadaş olunuz. Kötü kimse ile arkadaşlık etmektense, yalnız olmak evladır.
İyi kalpli bir insanın aptallığından daha büyük aptallık olur mu?
İyi kalpli olmak mükemmel olmaktan daha önemlidir.
İyi kararlar bir kaçınılmazlığa mahkûmdur ; daima çok geç alınırlar...
İyi kitaplar okumak, geçmiş yüzyılların en iyi insanlarıyla sohbet etmek gibidir.
İyi olan tek şey bilgi ve kötü olan tek şey de cehalettir.
İyi olmak istiyorsan, kötü olduğuna inan.
İyi olmak kolaydır, zor olan adil olmak.
İyi sözün aslın bilen derdi bu söz nerden gelirSöz aslını anlamayan sanır bu söz benden gelir...
İyi şiir kendini ezberletir.
İyiligin bilgisine sahip olmayana bütün diger bilgiler zarar verir.
İyiliğe gücün yetmezse , kötülük etme.
İyiliği yalnız iyiler anlar, fenalığı herkes.
İyilik iyilikten, kötülük kötülükten doğar.
İyilik yapabileceksen buna mecbursun;muktedir olmak mecbur olmaktır.
İyilik yapmaya muktedir kişi, iyilik yapmazsa suç işlemiş sayılır
İyilikler iade edilebilme sınırı ide kaldıkça hoşa gider, bu sınırı aşınca şükranın yerini nefret alır.
İyilikte ve kötülükte dereceler yoktur;bütün hatalar birbirine eşittir.
İyimser insan her felakette bir fırsat, kötümser insan da her fırsatta bir felaket görür.
İyimser kişi, yaranın üstünde artık kabuk, kötümser kişi ise kabuğun altında yine yara görür.
İyimserlik,kötümserlikten daha etkilidir
Jean Cocteau Şansa inanmak gerek, yoksa sevmediklerimizin başarısını nasıl izah edebiliriz
Kabul etmediğimiz fikirlere karşı, ondan kuvvetli mantığımız vardır.
Kaç yasında oldugunu bilmesen, kaç yasında olurdun?
Kaçmak istediğimiz şeyler, aslında hep bizimle beraberdir.O yüzden gösterdiğimiz kaçma çabaları başarısızlıkla sonuçlanır.
Kader bize haberci göndermez.
Kader iki kardeşin oynarken kurdukları hayalleri bile gerçeğe dönüştürüyorsa, sizin göz yaşlarınızla kurduğunuz hayalleri ni gerçeğe dönüştürmesin?
Kader, kendi elinde olmayan şeylere bağlanan kimselere karşı her zaman menfidir.
Kaderiniz karar anlarınızda biçimlenir.
Kadın çok defa hoşlandığı şeye dudak büker...
Kadın duyduğuna inanır, erkek gördüğüne.
Kadın eliyle açılan gönül yarasını yine bir kadın eli sarar.
Kadın evlenmeden önce, erkek evlendikten sonra ağlar.
Kadın gölge gibidir, kendisini takip edenden kaçar, önünden gidenin arkasından kosar.
Kadın hareketinden övgüyle söz eden bir erkeğe karşı her zaman temkinli olun; işinden kovulmak üzeredir.
Kadın insanın gölgesi gibidir. Kovalarsanız kaçar, kaçarsanız kovalar.
Kadın ne kadar az hoşa giderse, o kadar vefalı olur.
Kadın olsun , kitap olsun cildine aldanmayıp içindekilere bakılmalıdır.
Kadın yalnız gözle seçilmez. Onu, gözünden çok kulağınla seç.
Kadın yüzü göz yüzünden daha çok değişiklik gösterir.
Kadını güzel yapan Tanrı; sevimli yapanda şeytandır.
Kadının bekçisi namusudur
Kadının bütün kaderini eza ve cefa teşkil eder. Kadın kocasının sabırlı ve itaatli bir esiri,çocuklarının cana yakın ve çaresiz bir hizmetçisidir. Kadın daima çocuk yetiştirdiği i ruh itibarıyla da çocuklaşmıştır. Dişi karıncaların çiftleşmeden sonra kendisine ihtiyacı kalmayan ve hatta yumurtlama esnasında kendine zararlı olacak olan kanatlarını terk ettiği gibi kadında birkaç çocuktan sonra kendisine gereği kalmayan bütün güzelliklerini kaybeder....
Kadının en büyük vazifesi analıktır.
Kadının güzelliği ateşe benzer, yaklaşmayana zararı dokunmaz.
Kadının kötüsü kadar kötü, iyisi kadar da iyi bir yaratık yoktur.
Kadının namusunu erkeklere karşı koruması, ününü kadınlara karşı korumasından çok daha kolaydır.
Kadınlar erkeklere söyleyeceklerini gözleriyle söylerler.
Kadınlar gülebildikleri zaman gülerler, istedikleri zaman aglarlar.
Kadınlar sıradan erkeklerden hoşlanır ve erkekler de sıradan olmak i ellerinden geleni yaparlar.
Kadınlar vasat erkek ister. Erkekler de vasat olmak i ellerinden geleni yapar.
Kadınlar zayıftır, ama analar kuvvetlidir.
Kadınlar, gururlarını kurtaran yalanlardan hoşlanırlar.
Kadınları yalnız güzellikleriyle görenler onlara Güzellik Kaynağı derler;doğru düşünenler ise aylarca sıkıntıya,tehlikeye katlanarak neslin çoğalmasına hizmet ettiklerinden Hayat Kaynağı adını verirler;dünyaya getirdikleri çocukları sevgi ile büyütüp adam ettiklerinden Terbiye Kaynağı kendilerine ve onlara en önce Tanrıyı kulluğu tanıttıklarından Din Kaynağı her türlü sıkıntıya dayandıklarından Sabır Kaynağı dertlilerle hastalara yardıma koştuklarından Acıma ve Umut Kaynağı demişlerdir.......
Kadınların aşkları suya yazılmış inançları da kuma çizilmiştir.
Kadınların büyük tutkusu aşkı ilham etmektir. İnsanı aşkın güzellikleri yaşatır.
Kadınların ellerine düşeceğine kucaklarına düş.
Kadınların en büyük suçları erkeklere benzemek istemeleridir
Kadınların erkekler kadar başarılı olmamalarının en temel nedeni kadınların karılarının olmamasıdır.
Kadınların yaşı yoktur... onlar ya gençtir... ya da yaşlı... Genç olduklarında bizi aldatırlar... yaşlandıklarında ise aldatılmak istemezler.
Kadınlarla müziğin yaşı yoktur.
Kafamızda binlerce cevapsız sorunun olması, binlerce sorusuz cevabın olmasından daha iyidir.
Kafamızdan geçenleri bilselerdi, hiçbirimizin başı yerinde kalmazdı
Kafasını kuma gömüp saklayan devekuşu, aynı zamanda kimliğinin en değerli parçasının kafası olduğunu anlatır.
Kafesin biri kuş aramaya çıkmiş!
Kahkaha ruhun dansıdır.
Kahraman i asıl şeref yabancıları aç koyup sefalete düşürmek değil, devleti uğrunda açlığa da sefalete de katlanmaktır. Çevresine ölüm yaymaz, meydan okur.
Kahramanlar,bize insanoğlunun neler başarabileceğini göstermiştir.
Kahramanların öykülerini yazan yazar, kahraman olmaz. Kahramanlık şiirleri yazan nice ödlek tanırım.
Kalabalık bir asansör, kısa boylu bir adam i daha degisik kokar.
Kalbin iltifat açlığını ve susuzluğunu tatmin etmeyi bilen nadir insanlar başkalarını avuçları içersinde tutar.
Kalbin mantığa sığmayan, apayrı bir mantığı vardır.
Kalem aklın dilidir.
Kalem, acemi avcıların elinde hedefine şaşıran bir ok da olabilir
Kalp kör olduktan sonra gözün görmesinde yarar yoktur.
Kalp neyle doluysa, dudaklardan o dökülür.
Kalp söze başlayınca, akıl sağır olur.
Kalpte açılan yaraya merhem yoktur.
Kamudaki bürokrasi, sonunda özel sektörde de bürokrasi yaratır.
Kan dökenin kanı temiz kalmaz.
Kanaatten nasibi olmayanı dünya malı nasıl zengin eder?
Kanatlarınızı iyi bildiğiniz belli bir yönde çırpmıyorsanız, ie vücudunuzu terk ettiğiniz hayat rüzgarı sizi gerçekten mutlu olacağınız bir vadiye taşımayacaktır.
Kanunların bittiği yerde zulüm başlar.
Kapalı gözler, ruhu seyretmenin en güzel şeklidir.
Kaplumbağa başını çıkarıp,önünü görmeden ilerlemez...Kaplumbağayı küçümseme......
Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılır mı hiç?
Kara tavuğun da yumurtası ak olur.
Kara yüzlüye ha sabun, ha kara boya.
Karalanma yarışında beyaz birinci gelmiş....
Karanlığa küfretmektense, bir küçük ışık yakın, daha iyi edersiniz.
Karanlığı lanetlemektense, bir mum yakın.
Karar verdiğiniz işe, karar verdiğiniz dakika geldiğinde hemen saldırın.
Kargalar ötmeye başlayınca bülbüller susar.
Karılar; gençlerin sevgilisi, orta yaşlıların arkadaşları, yaşlılarında dadısıdır.
Karıncalar o kadar çalışkan işçilerse, devamlı pikniğe katılacak zamanı nereden buluyorlar?
Karmaşıklar üzerine her bildirim onların bileşenleri üzerine bir bildirime ve karmaşıkları tam olarak betimleyen tümcelere ayrışır.
Karnı aç olana gün uzun gelir.
Karnı açlardan çok,kalbi açlara acırım.
Karnı doymuş bir domuz olmaktansa,aç bir insan olmak;doyurulmuş bir aptal olmaktansa, bir olmak iyidir.
Karsılıgı olmasa da insanlık için yapılan her fedakarlık, güzellige dogru atılan bir adımdır.
Karsınızdakini dinliyor musunuz, yoksa konusmak i sıra mı bekliyorsunuz?
Karşılaştığınız her insan bir bakımdan kendini size üstün tanır, onun kalbine girmenin en emin yolu kendi benliğinde duyduğu büyüklük hissini sizinde tanıdığınızı ona samimiyetle hissettirmektir.
Karşınızdaki insanda geliştirmek istediğiniz meziyeti onda varmış gibi gösteriniz. Bunu ona inandırınız. Bu suretle ona kıymet veriniz. Yanıldığınızı göstermemek i bütün gayretiyle çalışır.
Kartalın beğenmediğini kargalar kapışır
Katıksız demokrasi, ayak takımının despotizmidir.
Kavak ağacını seven ve beğenen pek az kişi gördüm. Çünkü dosdoğrudur... ....
Kaybetmeyi göze alanlar ceplerinde hep tek yön bileti taşırlar
Kazanmadan önce hak ettiginize inanın.
Kazanmak arada sırada olacak bir şey değildir.İşleri arada sırada değil,sürekli düzgün yapanlar i kazanmak bir alışkanlıktır.Yoksa kaybetmak de bir alışkanlık olur.
Kedi, sevgilisinde muhakkak tırnak izi bırakır.
Kediyle oynaşan, tırmalanmayı göze alır.
Kehanet, muhtemel bir olayı kesin bir bakıs ile görmekten baska sey degildir. Hava ya bulutlu olacaktır ya da günes açacaktır.
Kelebek bir defa kanatlandı mı, bir daha asla tırtıl haline gelmez
Kelimeler ağacın yapraklarına benzer, onların bol olduğu yerde anlam meyvaları azdır.
Kelimeler yapraklara benzer. Onların bol olduğu yerde anlam meyveleri nadirdir.
Kelimelerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsın.
Kelle kesildikten sonra saçların ardından ağlanır mi?
Kendi acımız,bize başkalarınınkini bölüşmeyi öğretir.
Kendi bahçesinde dal olamayan biri, girmiş bahçeme agaçlık taslıyor.
Kendi dilini tam olarak bilmeyen, başka dili de öğrenemez.
Kendi düşüncelerini yönetemeyen kişi,başka hiçbir şeyi yönetemez.
Kendi geleceklerimizi kendimiz hazırlar, sonra da kader deriz.
Kendi hayanızdan başkasını yaşamayın.
Kendi ie bir göz atarsan orada her çeşit yıkıcı tutkudan bir depo ve hazine bulacaksın.
Kendi işi i efendi olmayı beceremeyen,başkasına hizmetçi olur.
Kendi kendimize egemen olmayı öğreten yönetim, en iyi yönetimdir.
Kendi kendimizi idare etmeyi öğreten yönetim en iyi yönetimdir.
Kendi kendine inanmayan her zaman yalan söyler.
Kendi kendini sorguya çeken kişi, daima kötü yanıt alır
Kendi kendini tanı.
Kendi mezartaşını yazan bir yerkürede, terbiyeli cesetler gibi davranacak kadar ağırbaşlı olalım.
Kendi omzuna tırman. Başka nasıl yükselebilirsin ki!
Kendi onayınız olmadan kimsenin sizi küçük göremeyeceğini bilin.
Kendi öz çıkarına çalışmak, umumun çıkarından çalmak olur.
Kendi sezgine uy ki,hem kendin hem de başkası için iyi olanı yapmış olasın.
Kendimde dağları yerinden oynatacak kadar güç buluyorum; ancak kader bana bir kuşun tüyünü bile kımıldatmamam müsaade etmedi.
Kendimden bir insan yaratmak istiyorum, başarabilirsem çok mutlu olacağım
Kendimi arıyorum, gören varmı?
Kendimi neselendirmek istedigim zaman en iyi yol baska birini neselendirmeye çalısmaktır.
Kendimizde her kusuru bağışlar, başkalarında pireyi deve yaparız
Yeryüzünde hüküm süren kuvvet, hayat kuvveti değil, ölüm kuvvetidir.
Kendimizi incelersek, büyük bir güce sahip olduğumuzu, ama bunu fark
Kendimizle arkadaşlık çok önemlidir. Onsuz, dünyada başka hiç kimseyle arkadaş olamayız.
Kendinden hiç söz etmemek çok soylu bir ikiyüzlülüktür.
Kendine bir anlam arayan tek varlık insandır
Kendine hakim olan baskalarına da hakim olur.
Kendine inanmayan hep yalan söyler.
Kendine verebileceğin en iyi hediye iyi bir dosttur.
Kendini affetmeyen bir insanın bütün hataları affedilebilir.
Kendini akıllı sanan herkes aptaldır.
Kendini akıllı sananlar kadar,dünyada aptal yoktur
Kendini daima iyi idare eden bir millet, idare edilmeye ihtiyaç göstermez.
Kendini herkese uydurmak i yontmaya koyulanlar, sonunda yontula yontula tükenip giderler.
Kendini insan bilenler, halka hizmetten usanmazlar.
Kendini olduğu gibi kabul etmek istemeyen tek varlık insandır
Kendini tanı,her insanda bütün insan halleri vardır.
Kendiniz hakkında doğruyu söylemezseniz başkaları hakkında da doğruyu söyleyemezsiniz
Kendinizden komik çözümler bulmayı isteyin. Kahkaha ,düşünceniz üzerindeki tüm sınırlamaları kaldıracaktır.
Kendinize inanın , güzel şeyler olmaya başlar.
Kendinize olan saygımızı eğer biz vermezsek kimse elimizden alamaz.
Kendinizi adayabileceğiniz bir iş, yüksek bir maaştan daha ödüllendiricidir.
Kendinizi bağışlamazsanız başkalarını nasıl bağışlarsınız?
Kendinizi o işi yapıyormuş gibi düşleyemediğiniz hiçbir şeyi başaramazsınız
Kendinizi yönetirken kafanızı, başkalarını yönetirken kalbinizi kullanın.
Kendisini baskalarının kurtarmasını bekleyen kisiler yalnızca kölelerdir.
Kendisini idare edemeyen, başkasının emri altında yaşamaya mahkumdur.
Kendisini pek çok seven,çevresinde pek az sevilir.
Keske" kelimesi yerine "bir dahaki sefere" demeyi dene.
Kılıcın yapamadığını adalet yapar.
Kılıç asildir, satır uğursuz.
Kırdım diyorsun zincirlerini...Evet, köpek de çeker koparır zincirini, Kaçar o da, ama halkaları boynunda taşıyarak...
Kısa yazların baharı erken gelir.
Kıskancın suskunluğu çok gürültülüdür.
Kıskanç daha çok sever, fakat kıskanç olmayan daha iyi sever.
Kıskançlığımız, kıskandığımız kişilerin mutluluğundan daha uzun ömürlüdür.
Kıskançlığımızı ancak sevgi ile yenebiliriz.
Kıskançlıkda gururun payı aşktan fazladır.
Kışın sıcakta oturmak isteyenler, yazın terlemek zorundadır.
Kızların sevdası, sepete konmuş su gibidir, akar gider.
Kibir bele bağlanan taş gibidir. Onunla ne yüzülür ne de uçulur.
Kim başkasını severse kendisi de sevilecektir. Başkalarını kazandırmış olan kendisi de kazanmış olacaktır. Tüm insanlar kendileri arasında karşılıklı bir sevgi hissederlerse, güçlüler zayıfları avlayamazlar, sayıları çok olanlar daha az sayıdakileri, baskıları altına alamazlar. Zenginler yoksulları asla baskıları altına alamazlar, usta olanlar da beceriksizlerle alay edemezler. Sevgide tarafsızlık, kişisel sevgide yanılmayı önler; tarafsız sevgi kişisel sevginin de güvencesidir.
Kim büyük fikirler i yaşıyorsa, kendisini unutmalıdır.
Kim etrafa korku salarsa, kendisi de korkusuz değildir.
Kim iyi yaşamış,bol bol gülmüş ve çok sevmişse,başarıyı yakalamış demektir.
Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası, dostunun yüz karası, düsmanının maskarası
Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür.
Kimde sevgi varsa, Allah’ın varlığı ondadır.
Kime yeteri kadar, az gelirse, ona hiçbir şey yetmez.
Kimi aşık görürsen, onu maşuk bil. Zira o aşka nisbetle hem aşıktır, hem de maşuktur.
Kimi kişiler henüz benliklerini bulamadıklarını söylerler. Ama benlik insanın bulduğu değil, yarattığı birşeydir.
Kimi vakit sönen hayat atesimiz rüzgar gibi bir baskası tarafından körüklenerek alevlenir. Ve her birimiz bu atesi tekrar canlandıran dostlarımıza en içten tesekkürlerimizi borçluyuz.
Kimileri bin türlü kötülük edip tek bir hesap vermeden yaşıyor, kimileri tek bir yanlışla mahkum oluyor.
Kimse beni, kendimden iyi tanımaz.
Kimse bile bile kötü değildir;her kötülük bilgi sanılan bir bilgisizlikten gelir.
Kimse bir birinden kötü olamaz.
Kimse bizi aldatamaz..Ancak biz kendi kendimizi aldatırız.
Kimse karıncalardan iyi vaaz veremez. Karıncalar bir şey söylemezler de ondan.
Kimse kimseyi değil,herkes kendi kendini adam eder,etmelidir.Adam olmaksa kendini bilmekle başlar.
Kimse sana senden iyi ögüt veremez.
Kimsenin dünyada ikinci hayatı olmayacaktır. Bir defa şansınız var ve şimdi.
Kimsenin zenginliği, sana bir değer kazandırmaz.
Kimseyi küçümsemeyin. Herkesin kendine göre bir değeri vardır.
Kimseyi övmeyen, kimseyi kötülemeyen, kimseden yakınmayan, kimseyi suçlamayan olgun insandır.
Kimseyi sevmemek, kimse tarafından sevilmemektir.
Kişi bir şeye kendini tamamen adadığında, Tanrı da harekete geçer”
Kişi hep kendini dinleyecek ve onaylayacak birini arar. Dürüstçe düşüncelerini söyleyenlerden ise uzak durur çünkü herkes kendi hakkında güzel sözler duymak ister.
Kişi kendi kusurlarını söylemekten hoşlanmaz, bu işi başkaları gereği kadar yapar zaten.
Kişi kendisiyle ilgili inandığı,hayal ettiği,güvenle beklediği şeyleri mutlaka yaşayacaktır.
Kişi önüne serilen zevklerden hoşlanmaz; yorularak elde ettiği zevkleri tercih eder.
Kişi zengin olsun, yoksul olsun, hastalığı iyileştirende, mutsuzluğu mutlu kılan da zihindir.
Kişiliğini yitirmiş İstanbul, biraz külhanbeyi biraz papaz karası.
Kişinin bilinçli olarak düşündüğü her şey bilinç altını etkiler ve bu düşünce ,içerdiği arzu ve güce göre gerçekleşir.
Kişinin duyguları bildikleriyle ters orantılıdır. Ne kadar az bilirsen, o kadar çok kızarsın..
Kişinin gelecekteki umudu, onun şimdiki gücünün kaynağıdır.
Kişinin sahip olduğu tek şey çekiç ise; çevresindekileri çivi gibi görmeye başlar.
Kişisel işlerinde kimseden öğüt isteme.
Kitap insanı, insan dünyayı değiştirir.
Kitaplar kaybolmuş kafaların anıtlarıdır.
Kitaplıklar, aklın tedavi yerleridir.
Kitaplıklar, beynin çocuklarıdır
Kitapsız yaşamak,kör sağır,dilsiz yaşamaktır.
Kleopatra’nın burnu, eğer biraz daha kısa olsaydı, bugün yeryüzü başka şekil alırdı.
Koca selleri meydana getirenler, küçük dereciklerdir.
Kocalar da hükümetler gibi, hiçbir zaman yanıldıklarını açığa vurmamalıdır.
Kolay değildir mutluluk,kendimizde bulmak çok zor,başka yerde bulmak imkânsızdır.
Kolay yaşamak istiyor musun ? Sürüde kal ve sürü sevgisi uğruna kendini unut
Koleliklerin en kötüsü efendiliktir.
Komsun hakkında hüküm vermeden önce, iki ay onun makosenleriyle yürü!
Komşunu sev ama aradaki bahçe duvarını asla kaldırma.
Komşunun tarlası daha verimli, komşunun sütü daha çok görünür.
Konfor, bir misafir olarak gelir, gitmemek i elinden geleni yapar, sonunda bizi esir ederek kalır.
Konusmayi konusarak ogrenirsiniz, arastirmayi arastirmakla, kosmayi kosmakla, çalismayi çalismakla; ve ayni sekilde sevmekle ögrenirsiniz Tanri’yi ve insani sevmeyi. Sirf bir çirak olarak baslayin ve sevginin kendi gücü bu sanatta usta olmaniza kadar götürecektir sizi.
Konuş ki seni göreyim.
Konuşacak zamanı bil; krallara öğüt vermek tehlikelerin en büyüğüdür
Konuşma , insanın aklını kullanma sanatıdır.
Konuşmak ihtiyaç olabilir ama susmak sanattır.
Konuşmak, öğrenmeye yol açar; ama dehanın okulu yalnızlıktır.
Konuşup da aptallığınızı belli etmektense susup akıllı sanılmak daha iyidir.
kor gibi yanarken susmak, acıların en beteridir.
Korkak kendi kendini korkak yapar,kahramansa kendi kendini kahraman.Korkak ya da kahraman olmak insanın elindedir.Nitekim,korkak her zaman korkaklıktan kurtulabilir,kahraman her zaman kahramanlıktan çıkabilir.
Korkaklar sık sık ölür, cesurun ölümü bir defadır.
Korkarak yasarsan hayatı yalnızca seyredersin.
Korktuğunuz şeyi yapın; orada korkunuzun ölümü kesindir.
Korku ve azap hariç, her his müzikte teselli bulabilir.
Korkular öğrenmeye dayanır.Öğrenmeler yaşantılarımızdır.Yani olumsuz yaşantıların izlerinden başka bir şey değildir korkularımız.
Korkularımızın çoğu bunların gerçekleşmesinden beter ve gülünçtür.
Korkunun bulaşıcı olduğu doğru,ama cesaret i de aynı şey geçerli.
Korkunun kaynağı bilgisizliktir.
Korkutarak her şeyi yaptırabilirsiniz.Fakat son derece keskin tepkileri vardır.
Kovan dışında arı, adi bir sinektir.
Köhne fikirler, paslanmış çivilere benzer, söküp atmak çok güçtür.
Köle, düşüncesini söyleyemeyen adamdır.
Kör, tehlikeyi görmediği i cesur olur.
Körler çarşısında ayna satma, sağırlar çarşısında gazel atma!
Körlerin ülkesinde ,tek gözlü insan kral olur
Kötü belleğin iyi tarafı, aynı şeylerden bir çok kez, ilk kez gibi yararlanmaktır.
Kötü bir cemiyetin bozamadığı insanı, Kötü bir arkadaş bozar
Kötü bir şiirim alkışlanacağına, güzel bir şiirim yuhalansın daha iyi.
Kötü bir yıl olunca ümidinizi kesmeyiniz. Hemenardından bir değil iki yıl, hem de güzel iki yıl gelebilir.
Kötü haberler kırlangıç kanatlıdırlar, iyi haberler koltuk değnekli.
Kötü haberlerin kanatları vardır,iyi haberlerin ayakları bile yoktur.
Kötü insanlar, yeryüzüne serpilmis bir avuç iyi insanı sınamaya yarar.
Kötü işler, üstlerini bütün dünya örtse, yine kendilerini belli ederler.
Kötü kızdan iyi karı olmaz
Kötü olan hataya düşmek değil hatada ısrar etmektir.
Kötü olaylar, kötü sebeplerden doğar
Kötülüğü öğrenmenin yaşı yoktur.
Kötülük etmeyi istememek başka,bilmemek başkadır.
Kötülük kazanabilir ama üstün gelemez.
Kötülük yapan, kötülüğe uğrayandan daha talihsizdir.
Kötülükle ancak kötülük uyuşabilir.
Kötümser yalnız tüneli görür, iyimser tünelin sonundaki ışığı görür, gerçekçi tünelle birlikte ışığı ve de gelecek treni görür.
Kötümserler her zaman ye hep, ya hiç mantığını taşıyarak düşünürler.
Kötü’nün elindeki en ayartıcı silah, savaşa çağrıdır. Kadınlarla yapılan savaşa benzer ki sonu yatakta biter
Kral da dilenci de aynı iştahla acıkır.
Kral Dionysios,’a,İran işi,uzun damalı ve kokulu bir elbise hediye etmiş. “Ben erkeğim;kadın elbiseleri giymek istemem.”diyerek almamış;ama Aristippos almış ve demiş ki “İnsan ne giyerse giysin,erkekse yine erkektir.”
Kral olup paramı dilenci gibi harcamaktansa,dilenci olup paramı kral
gibi harcamayı yeğlerim
Kullanmasını bilenler elinde zehir de bir ilaçtır.
Kulun aklı rızkına dahildir.
Kum üstünde şaton olacağına taş üstünde kulüben olsun....
Kumar oynamanın en zararsız şekli, bir bahçe küreği ve bir paket tohumla olur.
Kumarbaz zarından, ulema kitabından uzak düştü mü, seyreyle gümbürtüyü.
Kur’an insanlara pek çok şeyi sembollerle anlatırken; tasavvuf ise baştan sona, serâpa sembol ve mecazdır.
Kurbağayı koltuğa oturtsan,o yine çamura atlar....
Kurdu kurtaran koyunları öldürür.
Kurtla yaşayan, ulumasını öğrenir
Kurtlar birbirine düstügü zaman koyunlar rahat eder.
Kurtların istila ettiği bir sahrada koyun olunmaz. Aslan olmak gerekir.
Kuru pantolon ile balık tutulmaz.
Kusurlar hiçten doğar, ama "hiç" değildir.
Kusurların en büyüğü, insanların tüm kusurlarından habersiz olmasıdır.
Kusurların sonuna erişmek, gökkuşağının ucuna erişmeye benzer; Biz ulaşırken, onlar kaçıp gider.
Kusurlarınızı size söyleyebilecek arkadaşlar bulun.
Kusuru kendisine söylenmeyen adam, ayıbını hüner sanır.
Kuşkularınızı azaltmak için çok dinleyin; boş şeyler söylememek için düşünerek konuşun; o zaman sık sık hata işlemezsiniz.
Kuvvet cisimseldir,maddeyi işler ve uzayı onunla doldurur.
Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir.
Kuvvetine güvenenler, korkutma küçüklüğünde bulunmazlar.
Kuvvetini iradesinden alana düşman yanaşamaz.
Kuvvetleri eşit olan köpekler, birbirine dişlerini gösterirler. Ortada paylaşılacak bir şey olduğu zaman da birbirlerine saldırırlar.
Kuvvetsiz adalet ve adaletsiz kuvvet iki büyük felakettir.
Kuvvetsiz madde,maddesiz kuvvet yoktur.
Kuyu kuruyuncaya kadar suyun kıymetini bilmeyiz.
Küçücük bağışlarla büyük mutluluklar kazanmak büyüklüğün bir ayrıcalığıdır.
Küçük adamlarla dolmuş milletler, büyük adamlarını anlamakta gecikir.
Küçük bir fikrin arkasındaki aktivite, bir dahinin uygulanmayan planından daha üretkendir.
Küçük bir kıvılcım, yangına sebep olur.
Küçük bir ruh, saadetle kabarır,felaketle de yere serilir.
Küçük harcamaları gözden kaçırmayın. Bazen küçük bir delik koca bir gemiyi batırır.
Küçük hedefler i harcayacağınız çaba büyük hedefler i harcayacağınız çabadan az değildir.
Küçük insanların büyük gölgelerinin olduğu yerde güneş batmak üzeredir.
Küçük insanların büyük gururları olur.
Küçük kapılardan girmeye çalışanlar eğilmeye mecbur olurlar.
Küçük kusurlarımızı itiraf edişimiz, büyük kusurlarımız olmadığına herkesi inandırmak idir.
Küçük parçalara ayırdığınız takdirde üstesinden gelemeyeceğiniz hiçbir iş yoktur.
Küçük seylere gereginden çok önem verenler, elinden büyük is gelmeyenlerdir.
Küçük üzüntüler konuşur, büyük dertler dilsizdir
Küçüklerin yardımı olmaksızın hiçbir büyüğün başarıya ulaştığı görülmez. Bu, ne küçüğü büyütür, ne de büyüğü küçültür.
Küfrün duvarını kendi taşıyla yık
la ile başa çıkmak, katille, hırsızla başa çıkmaktan daha zordur.
lahanalarını yıkarken,yanından geçen Aristippos’a “Lahana ile yaşamayı bilseydin,bir zalima dalkavukluk etmezdin.”diye cevap vermiş.Bakın akıl ayrı ayrı görüşleri insana nasıl kabul ettiriyor.İki kulplu bir çömlek,ister sağından tut,ister solundan.
lalığın sersemliği her zaman zeki kimselere bileytaşı hizmeti görür
ler her şeyini feda eder , ama istiklalini asla.
Leyla’nın güzelliğine ancak Mecnun gözüyle bakmalısın ki onu seyretmenin sırrı sana da görünsün.
lidere saygı duymak saygı duymak iyidir. Onu gözetleyip ondan bir şeyler öğrenin ama ona tapmayın. Ondan daha olabileğinizi inanın. Ondan daha ileri gidebileceğinize inanın.
Lütfettiğin adamın efendisisin, lütfunu gördüğün adamın kölesisin. Lütfunu beklemediğin adama müsavisin. Çare göstermeyen münekkidin tenkide hakkı yoktur.
Lütuf çoğalırsa değeri azalır.
M.Ö. VI. Yüz yılda İonia’da başlayan eleştirel tutum,”Varolanlar üzerine yöntemli bir düşünme” olan felsefeye yol açmış.
Mabet i can verilir; taşları i değil.
Madde bilincin dışında ve bilinçten bağımsız bir gerçeklikolarak vardır.Maddenin var oluş biçimi de harekettir.
Madde,kendi başına düzensiz ve çirkindir;ona biçim vermek suretiyle güzellik kazandıran idea’dır.
Maddenin dışında, herşey müziktir Tanrı bile sesli bir halüsinasyondan başka şey değildir.
Maddenin sınırlarında yaşarsanız dünyanız ellerinizin ulaşabileceği yere kadar uzanabilir. Ruhunuzun enginliğinde yaşarsanız Muhammed En büyük başarıları ateşleyenler, kendilerinden önce gelen büyük başarısızlıklardır.
Maddi hayata meyledenler i hayat deniz suyu içmeye benzer, içtikçe susarlar, susadıkça içerler.
Madem ki alışkanlıklar, hayatımızın en ileri gelen hakimleridir, öyleyse ne yapıp yapıp iyi birini edinmeye çalışmalıyız.
Madem ki bu zenginlikler senin, neden öteki dünyaya götürmüyorsun?
Madem ki kaptanın Nuh’tur, tufandan gam yeme.
Madem ki kaptanın Nuh’tur, tufandan gam yeme.
Kimse karıncalardan iyi vaaz veremez. Karıncalar bir şey söylemezler de ondan.
Mademki alışkanlıklar,hayatımızın en ileri gelen hakimleridir,öyleyse ne yapıp edip iyi birini edinmeye çalışmalıyız.
Mademki ölümün ününe geçilemez, ne zaman gelirse gelsin. ’e Otuz Zalimler seni ölüme mahkum ettiler, dedikleri zaman Doğa da onları! demiş.Bütün dertlerin bittiği yere gideceğiz diye dertlenmek ne lalık! Nasıl doğuşumuz bizim i her şeyin doğuşu olduysa, ölümümüz de her şeyin ölümü olacak. Öyle ise, yüz yıl daha yaşamayacağız diye ağlamak, yüz yıl önce yaşamadığımıza ağlamak kadar deliliktir. Ölüm başka bir hayatın kaynağıdır. Bu hayata gelirken de ağladık, eziyet çektik; bu hayata da eski şeklimizden soyunarak girdik
Mal kaybeden bir şey kaybetmiştir.Onurunu kaybeden çok şey kaybetmiştir. Cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmiştir.
Manalı, manasız kıskançlık olmasaydı, sevmekte hiç ıstırap bulunmazdı.
Mantıkta hiç bir şey olumsal değildir Şey işlerin durumunda bulunabilirse, işlerin durumunun olanağı şeyde önceden yargılanmış olmalıdır.
Masumu ezen hakim, kendini mahkum eder.
Materyalist dünyada sıkışıp kalmış insan mutsuzdur; dengeleyemezse iden gelenleri ve karşısında var olan zıtlığı. Bu ikilik ide gidip gelir ömrü boyunca, çıkamaz.
Memleketler kılıçla alınır, lakin adaletle muhafaza edilir.
Memleketler parasızlıktan değil, ahlaksızlıktan çökerler.
Memurlar hiç başaramazlar. Çünkü onlar kağıtlar, belgeler, dilekçeler arasında sıkışıp kalmışlar ve dünyanın gerçeklerini unutmuşlardır.
Menfaat her türlü dili konuşur, her kılığa girer, hatta menfaatlere karsı kayıtsız biri gibi görünmesini de bilir.
Menfaat her türlü dili konuşur, her kılığa girer,hatta menfaatlere karşı kayıtsız biri gibi görünmesini de bilir.
Merhamet sevgiye yakınsa, minnet onun aksine yakındır.
Mert olmayan bir insanla işe başlamak,sonu gelmeyecek, ya da sonu kötü bitecek bir yola çıkmak demektir
Metodu olan topal, metodsuz kosandan daha çabuk ilerler.
Mevki insanın ya iyiliğini ya kötülüğünü meydana çıkarır.
Meydan boş olunca, geçen bir köpek bile büyük etki yapar.
Mezar, sonsuzluğun kapısıdır.
Mezarlık ölülerin, toprağa karışmadan önce adlarını, kimliklerini toprak üstünde bıraktıkları yerdir.
Mide, öğüt dinlemez.
Milletler parasızlıktan değil ahlaksızlıktan çökerler.
Milletlerin zenginliği, ipek, pamuk, altın değil insandır.
Milyoner kasasını, hırsız mahzenini, feylesof kitabını ve aşık kalbini aynı heyecan ve korkuyla açarlar
Minnet duyanın hıncı, susan bir canavardır.
Minnettarlıktan daha çabuk unutulan bir şey var mıdır?
Misafir misafiri istemez; ev sahibi hiçbirini istemez.
Moda kadınlara benzer, onun da havası vardır.
Moda öyle dayanılmaz, öyle çirkin bir şey ki, altı ayda bir değiştirmek zorunda kalırız.
Modadan ayrılmayan bir kadın, kendine aşık olmuş bir kadındır.
Motivasyon düşünceden doğar. Gösterdiğiniz her davranışın öncesinde, o davranışı esinlendiren bir düşünce vardır
Mucize, enerjinizi korkularınıza degil rüyalarınıza verdiginiz zaman baslar.
Muhabbet gönül humması demektir.
Mukayese olmayan yerde haset olmaz.
Mutlaka unutmamamız ve olması gereken, düsüncemizin kaynagının sevgi olmasıdır. Düsüncenin temelindeki sevgi bizi; dogruya, güzellige, dolayısı ile özgürlügümüze götürür.
Mutlu insanlar hedeflerine daha hızlı uçarlar.
Mutlu olduğumuz i şarkı söylemeyiz,şarkı söylediğimiz i mutlu oluruz
Mutlu olduğunuz zaman, size bu mutluluğu veren faziletleri sonradan kaybetmeyiniz!
Mutlu ve hevesli bir insan olmak üzerine dikkatinizi toplayın; fazla bir zaman geçmeden öyle olduğunuzu göreceksiniz.
Mutlu ya da mutsuz olmanız küçük bir şeye bağlıdır. Düşünce biçiminize.
Mutlulugu tatmanın tek çaresi, onu paylasmaktır.
Mutluluğu kendimizde bulmak zor, başka bir yerde ise olanaksızdır.
Mutluluk başarıya, başarı ise zamanı değerlendirmeye bağlıdır.
Mutluluk bir tercihtir.
Mutluluk gerçek güzelliklerin ide doğanların değil, çirkinliklerin bile güzel yanlarını keşfedebilecek kadar güzellik kaşifi olanlarındır.
Mutluluk haz aramaktan başka bir şey değildir.
Mutluluk özlemiyle dolup taşar insanın içi ama yine de insan ele geçireceği mutluluğa uzun süre katlanamaz.
Mutluluk varacağımız bir istasyon değil,bir yolculuk şeklidir.
Mutluluk, bizi zorlayan kadere karşı kazanılan zaferlerin en büyüğüdür.
Mutluluk, maddi sevinçlerden oluşsaydı, çayıra kavuşan öküzleri mutlu saymamız gerekirdi.
Mutluluk, paylaşılmak için yaratılmıştır.
Mutluluk, sağlamlığı yaratır
Mutluluk, sorunsuz bir yaşam değil, sorunlarla başa çıkabilme yeteneği demektir.
Mutsuz insan, başkasının ıstırabıyla rahat eden kimsedir.
muzaffer olabilmesi i biricik şart, iyi insanların hiç bir şey yapmamasıdır.
Mücadele,büyüyüp gelişmenin yasasıdır.
Mükemmel insan yoktur, eğer isteklerimizden vazgeçebilir. Hatalarımızı kabullenir ve insanlara yaklaşırsak belki mükemmele de yaklaşırız.
Mükemmellik insana asla lutfedilmez. O çalısmanın ödülüdür.
Mülkiyet hakkı çalışma ile sınırlıdır.Mülkiyet hakkı,mülkün kullanıp değerlendirilmediğiyerde biter.Örneğin,işlenmeden boş bırakılan topraklar üzerinde mülkiyet hakkı kalkar.
Mümin günah işlemesydi, göklerin gizliliklerinde seyrederdi. Fakat Allah Teâlâ günahı sebebiyle onu bundan alıkoydu.
Mümkünse herkesten daha akıllı ol, ama sakın bunu onlara söyleme.
Münakaşada zafer mağlup olanındır, yenilmek zenginleşmektir.
Mütevazi ,kaprissiz,kendi halinde bir çiçek. Zarif üstelik de dikensiz. İşte hatası!.....
Müzigi notaların arasındaki sessizlik yaratır.
Müzik insanların evrensel dilidir.
Müzik, erkeklerin kalbinden ateşler çıkarmalı, kadınların gözlerinden yaşlar akıtmalıdır.
Müzik, kalbin dili, aşkın dili, Tanrı’nın dilidir.
Namus falan ya da filan giysinin altında ne kaybolur ne de kazanılır.
Namuslu adam erken evlenir, akıllı adam hiç evlenmez.
Namuslu bir adam, Tanrı’nın en soylu eseridir.
Namuslu birisini aldatmak kadar kolay bir şey yoktur.
Namuslu davranmak en iyi siyasettir.
Namussuz kişilerin ortasında tam anlamıyla namuslu olmak isteyen bir
adam, er geç mahvolmaktan kurtulamaz.
Namussuzca bir düzenle edinilen mal elde kalmaz.
Nankör insan, her şeyin fiyatını bilen fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen kimsedir.
Nankörlük, zayıf insanların işidir,kudretli insanlar ide asla nankör olana rastlamadım.
Nasıl düşünmeye devam ederseniz öyle düşünmeye alışırsınız.
Nasıl gerçek ahlak sahipleri ahlaka fazla aldırmazlarsa, gerçek belagat da iyi konuşmaya aldırmaz.
Nasıl güneş batmadan akşam olmazsa; basının elinden özgürlüğü alınmadan da diktatörlük olmaz.
Nasıl kafa sayısı kadar düşünce varsa ,kalp sayısı kadar da aşk çeşidi vardır.
Nasıl ki matematik,fiziğin aracı ve yöntemi ise,Mantık da felsefenin bir aracı ve yöntemidir.
Nasıl olsa başarısız olacağım düşüncesi karşılaştığımız problemlerde gereken çabayı göstermemizi engelliyor.Kendimizibeceriksiz birisi olarak düşünmeyelim ve suçlamayalım.Bu türden bir suçlamayı başkalarının bize yapmasına da izin vermeyelim
Nasıl olur da deniz köpeğin ağzından pislenir,nasıl olur da güneş üflemekle söner ?
Nasıl yanıtlar ki sorunu, bu yolda hep kaybolan?
Nasıl yapacağınızı bilirseniz, yediğiniz darbeleri vurduğunuz darbelere dönüştürebilirsiniz.
Nasihat etmek kolay örnek olmak zordur.
Nasihat geçer akçelerin en küçüğüdür.
Ne başarırsanız başarın, size yardım eden biri mutlaka vardır
Ne dinlemesini ne de konuşmasını bilmeyen kişilerin sağırdan farkları yoktur.Onlar işittikleri halde anlayışsızdırlar,bu nedenle de sağıra benzerler.Bakmak ve dinlemek gereklidir.İnsan evrenin sesine kulak vermeli,yalnız dinlemek yetmeyeceğinden,işittiğinide anlamalıdır.Ruhları ham yani anlayışsız olan insanlar i gözler ve kulaklar sadece kötütanıktır.
Ne dostuna iyi, ne düşmanına kötü de.
Ne düşünürsek oyuz. Biz herneysek düşüncelerimizden doğar. Düşüncelerimizle biz dünyamızı yaparız.
Ne fakirlikten,ne sürgünden,ne zindandan,ne ölümden korkmalıdır;fakat korkudan korkmalıdır.
Ne gizli,ne de başkalarının yanında utanacak bir şey yapma.
Ne güzel bir ceza evi vardır ne de çirkin bir aşk.
Ne ile yaralandık ise, onunla tedavi olmalıyız.
Ne istediğinizi bilerek istemeye devam ettiğiniz sürece kaderiniz de size vermeye devam edecektir.
Ne kadar arzularsanız o kadar enerjiyi, o kadar gücü, o kadar emeği amacınız uğrunda feda etmeye hazır olursunuz.
Ne kadar az yüksekten uçarsan, düstügün zaman o kadar az incinirsin.
Ne kadar bilirsen bil, anlatabildiklerin Karşındakinin anlayabildiği kadardır
Ne kadar büyük değerde olursa olsun, insanların kendiliklerinden boyun eğmek isteyecekleri bir kimseye bugüne dek rastlanmamıştır.
Ne kadar çok çalışırsan o kadar çok mutlu olursun.
Ne kadar çok insanla tanışırsam, köpeğimi o kadar, daha çok seviyorum. Bülbülü altın kafese koymuşlar, ille de vatanım demiş. Havlayan köpek ısırmaz. Sürüden ayrılan koyunu, kurt kapar. Tatlı dil, yılanı deliğinden çıkartır. Su içerken yılan bile dokunmaz. Kurt kocayınca, köpeklerin maskarası olur.Okumak cehaleti alır, eşeklik baki kalır.
Ne kadar çok sevdiğini söyleyebilmek çok az sevmektir.
Ne kadar güçlü olacağınızı ne kadar şiddetli istediğiniz belirler.
Ne kadar hazin bir çağda yaşıyoruz, bir önyargıyı ortadan kaldırmak atomu parçalamaktan daha güç.
Ne kadar ince kesersen kes, kestiginin her zaman iki yüzü vardır.
Ne kadar kötü yaparsanız yapın, vazgeçmediğiniz sürece en iyisini yapmayı mutlaka öğreneceksiniz.
Ne kadar mutlu olmaya karar vermisseniz o kadar mutlu olursunuz.
Ne kadar okursan oku, bilgine yakışır şekilde davranmazsan cahilsin demektir.
Ne kadar yaşarsanız yaşayın, ilk 20 yıl ömrünüzün en uzun yarısıdır.
Ne kadar yetenekli olursanız olun, istemediğiniz kadar yükseğe çıkamazsınız.
Ne kadar yüksek isterseniz, yükseğe o kadar yakın olacaksınız.
Ne karınca zayıf olmakla aç kalır, ne de arslan pençesinin ve kuvvetinin oruyla karın doyurur.
Ne kimseden borç al, ne kimseye borç ver.çünkü ödünç para veren , çok kere , hem parasından olur, hem dostundan.
Ne kötü ot vardır, ne de kötü adam, yalnız kötü çiftçi vardır.
Ne mutlu aktörlere Sorumluluk yüklenmeden şeref kazanıyorlar.
Ne olacağımızı değil, ne olduğumuzu biliriz.
Ne öğüt verirsen ver, yalnız kısa olsun.
Ne sal iledir, ne mal iledir, Beyim ululuk kemal iledir. Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. Görünür rütbei aklı, eserinde.
Ne söyleyeyim diye başta düşünmek, ni söyledim diye sonunda pisman olmaktan iyidir!
Ne yaparsan yap. Yengeç yengeçtir. Doğru yürümez...
Ne yaparsanız yapın onun sanatçısı olun. Sokak süpürgecisi de olsanız,onun Picasso’su olun
Ne yazık ki, vucüdun çökmesi zekanın olgunluk zamanına rastlar.
Ne zaman insanlar benimle aynı fikirde olsa, hatalı oldugumu düsünürüm.
Neden hissetme biçimin bir başkasının kafasındaki düşüncelere bağlı olsun.
Neden’i olan Nasıl’a katlanır.
Nedensellik,alışma ve inanmaya bağlıdır.
Nefret kişiye, ayağını denk almayı unutturur.
Nefsine hakim olmayan, hiçbir şeye hakim olamaz
Nefsinin ögretmeni, vicdanının ögrencisi ol!
Nekadar yaşadığımız değil, nasıl yaşadığımız önemlidir.
Neleri bilmediğini bilen çoktur, güçlük, neleri hiçbir zaman bilemeyeceğini bilmektir.
Nemiz varsa, bagımsız bir devlet kurmussak, hür vatandas olmussak, serefli insanlar gibi dolasıyorsak, yurdumuzu batının, vicdanımızı ve kafamızı dogunun pençesinden kurtarmıssak, su denizler bizim diye bakıyor, bu topraklarda ana bagrının sıcagını duyuyorsak, belki nefes alıyorsak hepsini, herseyi 30 Agustos Zaferine borçluyuz.
Nerede yumuşak huylu insanlar varsa orada ticaret vardır. Nerede ticaret varsa orada insanlar yumuşak huylu olurlar.
Nereye gittiğini bilen insana yol vermek i,dünya durup kenara çekilir ve ona yol verir.
Nesne değişmez, kalıcı olandır; betileniş değişen, kalıcı olmayandır.
________________________________________Nesne yalındır.
Nesneler dünyanın tözünü oluştururlar. Buna göre bileşik olamazlar.
Nesneler imgede imgenin öğelerine karşılık düşer.
Neşe uykuya benzer, eğer kendiliğinden gelmezse zorla getirilmesi yorucu olur.
Neşe, hayatın en büyük amacıdır.
Neşeli olduğunuz zaman vücut kimyanız değişir; böylece motivasyonunuz da artar ve enerjinizde yeni sıçramalar olur.
Neyi arzuluyorsanız,bütün dikkatinizi onun üzerinde yoğunlaştırın; eninde sonunda gerçekleştiğini göreceksiniz.
Neyi başaracağınız, neyi, nasıl ve ne kadar istediğinize bağlıdır.
Neysen onu değil, ne olabileceğini sev.
Nezaket hiçten gelir ; ama her şeyi satın alır.
Nice inanılmaz yeteneklere sahip insan cesaretsizliği yüzünden keşfedilememiştir.
Nice yürük atlar yollarda kalmışken, topal eşek sağ salim konağa ulaşır.
Niçin bir erkeğe psikanaliz yapmak bir kadına yapmaktan daha kolaydır? Çünkü çocukluğa geri dönmeleri hiç zaman almaz. Zaten hep oradadırlar.
Nisan ve Mayıs ayının Çiğ’i, Ağustos’un ve sonbaharın güzel geçeceğini gösterir.
Nisan yagmuru Mayıs çiçegi getirir.
Nokta, tüm çizgilerin esasıdır.
nsanın tek düşmanı kendisidir; onu da cesaretiyle yenebilir.
Nükte, konuşmanın yemeği değil, tuzudur.
o bir zamanlar – okey taşı veya iskambil kağıdı yerine bir elinde kitap, diğerinde parke taşı tutan ve dünyayı sırtında taşıyan delikanlılar.
O şekilde yaşamalısın ki, öldüğün zaman tabutçu bile matem tutsun.
O yüce not verici, sıra sana geldiğinde kazanıp kazanmadığına değil,
Nasıl oynadığına not verecektir
Oh çok şükür,tünele girdik;ışığa kavuşmamız yakındır.
Okçu nasıl oklarını dümdüz atarsa, usta da dağınık düşüncelerini dümdüz toplayıp yönlendirir.
Okuma sanatı çoğunlukla hayatı kitaplarda tekrar bulmak, kitaplar sayesinde hayatı daha iyi anlamak sanatıdır.
Okumadan geçen üç günden sonra konusma tadını kaybeder.
Okumak ; haz duymaya , zihnimizi beslemeye , yeteneklerimizi artırmaya yarar.
Okumak bir insanı doldurur, insanlarla konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır...
Okumak geçen yüzyılların en namuslu adamlarıyla yapılan bir sohbettir.
Okumayı öğrenmek sanatların en gücüdür. Hayatımın 80 yılını bu işe verdim. Yine de kendimden memnun olduğumu söyleyemem.
Okunacak en büyük kitap insandır..
Okunu hedeften öteye atan okçu,Okunu hedefe ulaştıramayan okçudan daha başarılı sayılamaz.
Okuyalım, düşünelim, benimseyelim, uygulayalım... Yoksul çok şey ister, haris her şeyi.İnsan kesesini kafasının içine boşalttığı takdirde onu ondan kimse çalamaz.
Okuyup yazanla okumayan arasındaki fark, ölü ile diri arasındaki fark kadardır.
Olabilirsen başklarından daha akıllı ol. ama daha akıllıyım deme.
olan insanın haklı olduğu zaman değil haksız olduğu zaman dostlarıyla birlikte olmasıdır.
Olayları değiştiremiyorsanız, bakış açınızı değiştirmelisiniz.
Olgu imge olabilmek i imgelenenle ortaklaşa bir şey taşımalıdır.
Olgular ve nesneler dünyasında bir konvensiyon yani bir birlik,bir uzlaşma vardır.İnsanlar yazıdaki her sembolün bir fikre karşılık olması gerektiği konusunda uzlaşmışlardır.
Olgun insan güzel söz söyleyen değil, söylediğini yapan ve yapabileceklerini söyleyen adamdır.
Olgun meyvalarda bir hüzün vardır.
Olgunun yapısı işlerin durumlarının yapılarından oluşur
Olmak istediğimiz kişilik gibi davrana davrana o kişiliğe bürünürüz.
Onca sınırsız ve sevilen ülke, bizimdi artık / Sığıyordu senin istiridye kabuğu ellerine.
Onlar ki, birlikte düşmek için birbirlerine tutunurlar.
Onlar, hazineleri yağmalandıkça zenginleşirler...
Orman i ateş neyse, yaşam i de şiir odur.Şiir yaşamdan çıkar ve onu değiştirir.
Otorite daima azınlıktır.
Otuz dakikadan beri tartısıyorsanız ve hala kimin kaybettigini anlayamamıssanız, kaybeden sizsiniz demektir.
Oysa sırlarım çığlıklarımdan hiç de uzak değildir benim.
Ozan, alışkanlıkları bozan kişidir.
Öfke ile beraber akıl da uçup gider.
Öfke saklamaya gelmez, büsbütün içimize işler.
Öfke, kötü bir öğütçüdür.
Öfkelenmek beşeri bir olaydır, fakat bilahere sakinleşmemek ve affetmemek ayıplanacak iğrenç bir harekettir.
Öfkeni aklınla yenemiyorsan kendini insandan sayma
Öfkenin ateşi önce sahibini yakar, sonra kıvılcımı düşmana ya varır ya varmaz.
Ögrenmek akıntıya karsı yüzmek gibidir; ilerleyemediginiz takdirde gerilersiniz.
Öğrendikten, sevdikten sonra daha çok acı çekeceksiniz.
Öğrenmek amacıyla bakmazsanız öğrenemezsiniz.
Öğrenmenin üç kaynağı vardır; çok görmek, çok acı çekmek, çok çalışmaktır.
Öğrenmeyi zevkli kılan öğrendiklerimizin arzularımızla ilişkili olmasıdır.
Öküze boynuzu ağır gelmez.
Öldükten sonra unutulmak istemiyorsanız ya okumaya değer şeyler yazın yada yazılmaya değer şeyler yapın.
Öldükten sonra yaşamak isterseniz, ölmez bir eser bırakınız.
Öldükten sonra yaşamak istiyorsanız, ya okumaya değer şeyler yazın, ya da yazılmaya değer şeyler yaşayın.
Ölsem ayıptır, sussam tehlikeli, çok sevmeli öyleyse, çok söylemeli.
Ölü bir imparator olmaktansa, yaşayan bir dilenci olmak daha iyidir.
Ölüler güç ve bilgilerini beraberinde götürmez, yasayanlara ilave eder.
Ölüm ,insanı bir kere ;korku insanı bin kere öldürür.
ölüm bunaltısı nedir bilmeyen,yaşayan biri değil,bir salt akıl olarak ölen ve hayat güdüsünden tümüyle kopmuş bir canavardır.
Ölüm iyidir, bizi ölüm düşüncesinden kurtarır.
Ölüm, yaradılmışın Yaradan’a kavuşmasıdır,Sebi arus’dur.
Ölümsüz olarak bildiğim tek şey, düşüncedir.
Ölümsüz olmaya karar verenler, ölümden korkmazlar.
Ölümsüzlüğe filmlerimle değil, ölmeyerek kavuşmak istiyorum.
Ölümü tozpembe görmeyenin kalbinde bir renkkörlüğü vardır.
Ölümün son iyiliği bir daha ölümün olmamasıdır.
Ömrümüz tesadüflerin verdiği malzemelerle yapılır.
Ömrünü seyahatle geçirenler bir çok otelci bulur,ama dostluk kuramaz.
Ömür bu kadar kısa iken amelleri kısaltıp emelleri uzatma!
Ömür maceramız bitmeseydi yaşamak külfet olurdu.
Ömür, temmuz güneşi karşısında kardır.
Önce dogruyu bilmek gerekir, dogru bilinirse yanlıs da bilinir. Ama önce yanlıs bilinirse dogruya ulasılamaz.
Önceki patrona sizin yaptıklarınızı, astlarınızın size yapmalarına asla izin vermeyin.
Önemli degil kaç kez yenildigin, önemli olan kaç yenilgiden sonra yeniden dogrulabildigin.
Önemli olan akıllı olmak değil,aklı yerinde ve zamanında kullanmaktır.
Önemli olan arzuyu her gün canlı tutmayı başarmaktır. Yaptığımız en büyük hata ihmal etmektir, ısrar etmemektir.
Önemli olan elinde ne olduğu değil, onu nasıl kullandığındır.
Önemli olan elinizdekilerle ne yapabildiğinizdir.
Önemli olan hayatındaki esyalar degil, hayatındaki kisilerdir.
Önemli olan ne yapabildiğiniz değil, ne yapabileceğinizdir.
Önemli olan nereden başladığınız değil, nereye varmak isteğinizdir.
Önemli olan yere düsüp düsmemen degil, tekrar ayaga kalkıp kalkmamandır.
Önemli olan, şu anda bedeninizin yaptığına ruhunuzun veya zihninizin destek olmasıdır.
Önümden gitme, seni izleyemeyebilirim. Arkamdan da gelme, yol gösteremeyebilirim. Yanımda yürü ve yalnızca dostum kal.
Önüne kötülük etmek fırsatı çıkmamış kişiye, iyiliğinden ötürü teşekkür edilebilir mi?
Önyargılar, insanları birbirlerinden uzak tutmak için bilgisizlikten yapılmış zincirlerdir.
Önyargıları kırmak atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur.
Örümcek ağını sarkıtırsa, yağmur gelecektir.
Ötelere varabilecek olan, yerinde duran büyük dağ değil, sürekli ilerleyen küçük karıncadır.
Övgü yağdıranlar, övülmeyi bekleyenlerdir.
Övülmek isterseniz, alçakgönüllülüğü yem olarak kullanın.
Övünmek fırsatını bulamadığımız zaman az konuşuruz.
Öyle alçak bir kapıdır ki açlık, geçilmesi zaruri oldu mu, insan artık ne kadar büyükse, o kadar çok eğilir.
Öyle anılar vardır ki, anlatılırken güzelliği gider.
Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, bir peşin hükmü söküp atmak, atomu parçalamaktan daha zor.
Öyle gözyaşlarımız vardır ki, başkalarını aldattıktan sonra çok kere bizi de aldatır.
Öyle horozlar vardır ki öttükleri i sabahın olduğunu sanırlar
Öyle kadınlar gördüm ki bir şiirle evlenmek i bir romandan vazgeçmeye hazırdırlar.
Öyle kolay bir sanat değildir uyumak. Onun uğruna bütün gün uyanık durmak gerekir. İnsan üzüntülerini anlatarak başkalarını memnun etmemeli.
Öyle kolay bir sanat değildir uyumak. Onun uğruna bütün gün uyanık durmak gerekir.
Öyle yaralar vardır ki, deşmemek lazımdır.
Öyle zamanlar oluyor ki, en çok yanında olmak istediğin bir an once gitsin, uzaklaşsın istiyorsun; onun civarında olduğunu bilmek, onu görebileceğini bilmek ve görememek … Bu çok zalimce.
Özgüdüleme i ilk önemli dayanağınız,kendi hakkınızdaki inanç ve düşüncelerinizdir.
Özgür bir ülkede yaygara çok ıstırap az, baskı altındaki bir ülkede ise yaygara az ıstırap çoktur.
Özgürlük aşk değildir, yalnız aşkın kapısıdır.
Özgürlük i mücadele eden halk, çoğunlukla karşısında yeni efendiler bulur.
Özgürlük insanın omzundaki bir yüktür.Çünkü özgürlük kendisiyle birliktesorumluluk,suç ve ceza getirmektedir.Buna rağmen özgürlük,yine de insan soyluluğunun biricik kaynağıdır.
Özgürlük yasaların müsaade ettiği her şeyi yapmak hakkıdır.
ıstırapların en gizlileri dayanılması en güç olanlardır
Özgürlükleri üretmek yetmez, paylaşmak gerekir.
Özsaygı ve kendine güven, disiplinli çalışmanın meyvesidir.
Özü doğru olanın sözü de doğru olur.
Özü, fırtına olan şiir’de her imge, bir tufan yaratmalıdır.
Özür, yalandan daha korkunç, daha kötüdür; üstü örtülmüş bir yalandır çünkü
Para arttıkça, para sevgisi de artar.
Para bütün sorunları çözer, zenginlerinki hariç...
Para herşeyi yapar diyen adam, para için herşeyi göze alan adamdır.
Para ile satın alınan sadakat, daha fazla para ile de satılır.
Para insanı değiştirmez, sadece maskesini düşürür.
Para kazanmak inançları pekiştirir.
Para konuşunca doğruluk susar.
Para önden gidip insana bütün yolları açar.
Para önden gidip tüm yolları açar.
Paradigmalar birbiriyle yarışan farklı bilimsel yaklaşımlardır.
Parayı kazanmadan harcamaya nasıl hakkımız yoksa, mutluluğu da üretmeden tüketmeye hakkımız yoktur.
Parkinson Çok toplantı yapmak, kötü yapılan bir organizasyonun belirtisidir.
Parlak zeka, insanı bütün nimetlere kavuşturmaz.
Parmak güneşi gösterir de sen parmağa bakarsan, aptalsın demektir. Güneşe bakarsan daha da aptalsın. Bakman gereken şey, güneşle parmak arasındaki mesafeden uçan kuştur.
Partiler, düzenli düşüncelerdir.
Patron "isterseniz yapın" diyorsa, bu "istemeseniz bile yapın" demektir.
Patron olmadan patron gibi düsünmeye kalkma, patron olamazsın.
Patronunuzun patronunu, patronunuzun sırtından alabilirseniz, patron olursunuz.
Patton insanlara nereye gideceklerini söyleyip oraya nasıl gideceklerine kendilerinin karar vermelerini saglarsanız, alınacak sonuçlara hayran kalırsınız.
Pek az kimse yaşlanmasını bilir.
Pek az kişi vardır ki, iyi talihli bir dostun başarılarını kıskançlık duymadan Tatlı sözler,şiddetli bir öfkeye karşı en tesirli ilaçtır.
Peki, bir deneyeceğim ama bu işin olacağını sanmıyorum. tavrı , başarısızlığı getirir.
Pencerenizin camı kirliyse dısarı çıkıp manzarayı parlatmanız bosunadır.
Pencereyi siz açarsanız temiz hava gelir; başkası açarsa cereyan olur.
Peynir ekmek yesem de, keklik yesem de genedoyarım.
Pirincinde siyah taştan korkma, beyaz taştan kork.
Planınız bir yıl ise pirinç ekin, on yıl ise ağaç dikin, yüz yıl i ise insanları eğitin.
Pragmacılık,bir otel ideki koridor gibi bütün kutmların ortasında bulunur.Sayısız odaların kapıları onun üzerindedir.Bu odalardan birisinde oturmuş estetik hakkında kitap yazan bir adamı;diğer birinde diz çökmüş iman ve kuvvet i dua eden birisini,bir üçüncüsünde bir cismin özelliklerini araştıran bir kimyacıyı Bilgi adası ne kadar büyük olursa, hayret kıyısı da o kadar büyük olur.
Renkler ve zevkler tartışılmaz.
Ruh arayanda, hiç ruh yoktur.
Ruhu öldürmek, cismi öldürmekten daha büyük bir cinayettir.
Ruhumun derinlerinde bazen neşeli, bazen de üzüntülü şarkılar duyarım. İşte beni Zeka gerçekliği parçalayarak ve dondurarak,cansız bir biçimde verirken;sezgi,nesneyi bütünlüğü,hareketliliği ve canlılığı içinde bize kazandırır.
Ruhun güzelliği, bedenin güzelliği kadar kolaylıkla görülmez.
Ruhunda gökkuşağı yoktur;eğer gözlerinde yaş yoksa.
Ruhunda kulluk olan tahta çıksa yine kuldur.
Rüya, gecenin akvaryumudur.
Rüyalar aynalara benzerler, bazen içlerinde başımıza gelecek şeyleri görürüz.
Rüyaları gerçekleştirmenin en kısa yolu uyanmaktır.
Rüzgar ateş için ne ise, ayrılık da aşk için odur; ufak alevi söndürür, büyük alevi canlandırır.
Rüzgarın yönünü değiştiremiyorsanız, yelkenlerinizi değiştirin.
Saadet bile haddini aşarsa azap olur.
Saati gelince öleceğim;lakin kendisine verileni iade eden bir adam gibi öleceğim.
Sabahları gözümü açtığım zaman tek bir dünyayla değil, bir milyon olası dünyayla karşılaşırım
Sabahleyin erken kalkarak, gecenin gündüz olmak izin geçirdiği değişime şahit olmayanlar, yeryüzünde hiçbir şey görmemişlerdir.
Sabahleyin kaybedecegin bir saatin bütün gün zararını çekersin.
Sabır ağacına çıkmak güçtür , Lakin meyvesi lezzetlidir.
Sabır, saadeti ebedi kılar, sabır kimde ise o nasib alır.
Sade olanı karmaşıklaştırmak son derece sıradan bir iştir; ama karmaşık olanı sadeleştirmek yaratıcılıktır
Sadece beceriksizler ve başarısızlık bilincine sahip olanlar başarılarını sigorta etmek i başkalarından bir şeyler almaları gerektiğine inanırlar.
Sadece bir seye kosullanıp ondan baskasını kabul etmemek cahilliktir.
Sadece çok çalısma, iyi niyet ve çaba ile degisim gerçeklestirilemez. Transformasyon i bilgiye sahip olma, ögrenme ve uygulama gereklidir.
Sadece kar i yönetmek, skor tablosuna bakarak tenis oynamaya benzer.
Sadece karşıtları cansıkıcı olmayı sürdürdükleri i, arada bir, bir davaya bağlı kalırız.
Sadece ölçüyü kaçırmayı göze alanlar nereye kadar gidebileceklerini anlayabilirler.
Sadelik, iyilik ve doğruluk olmayan yerde büyüklük yoktur.
Sağlık bir beden değil, bir kafa meselesidir.
Sağlık hiç kimsenin kesin olarak güvenemeyeceği tek nimettir.
Sağlık i atılan bir adım, tedavi i atılan yüz adımdan daha yararlıdır.
Sahip olunması zorunlu tek şey var Ya yaradılıştan ince bir ruhtur Bu ya da bilim ve sanatlar tarafından inceltilmiş bir ruh...
Sahipsiz olan memleketin batması haktır. Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır
Sakın bir toplulukta öğüt vermeye kalkma.
Sakin bir denizde herkes kaptan kesilir.
Sakin havada fırtınayı kestirmek güçtür.
Sakin kafalar şaşırtılamaz veya korkutulamaz,kendi özel adımlarıyla mutlu veya mutsuz yollarına devam ederler;gök gürlerken çalışmayı sürdüren bir saat gibi.
Salım limanda olanlar, rahat öğüt verirler.
Salonunuzda suladığınız çiçek nasıl yeşerirse, kalbinizde beslediğiniz hedef de öyle yeşerir; çiçeğin gıdası su, hedefin gıdası tekrardır.
Samimiyeti yitirmek, gücünü yitirmektir.
Samimiyetin dili yoktur. O, gözlerden anlaşılır.
Sanat doğanın içindedir; sanatçı onu oradan çıkarabilendir...
Sanat eserlerinde gördüğümüz doğadır,insandır,hayattır ve sanatçı eserinde bize bunları yansıtır;ayna tutar dünyaya sanki.
Sanat görüneni yinelemek değil, görünebirlik sağlamaktır.
Sanat hem bir coşma, hem bir yadsıma işidir.
Sanat ne kadar uzun tanrım, hayat ne kadar kısa.!
Sanat, doğaya eklenmiş insandır.
Sanat, insanın doğaya eklediği bir şeydir.
Sanat, kendi ie düşmesidir insanın ve oradan yükselmesi...
Sanat, özgürlük tarafından emzirildikçe büyür.
Sanat, şiddeti ortadan kaldırmalıdır, yalnız o yapabilir bunu.
Sanat, toplumsal bir çabadır; toplumdan gelir, topluma döner. Fakat gelenle giden aynı şey değildir.
Sanat,sanatçının nesneleri taklit etmesiyle doğar.Sanatlar neyi nasıl taklit ettiklerine göre birbirinden ayrılır.Edebiyat insan eylemlerini ve nesneleri söz ile,müzik ses ile,resim renk ile taklit eder.
Sanatçı konuları seçer Bu da onun övme tarzıdır.
Sanatçılar bazen eserlerinde doğada bulunan nesneleri yansıtırlar.Bu bizim,sanatçıların doğayı taklit ettiklerini zannetmemize neden olur.Oysa doğa sanatçı için bir model olamaz,sadece bir esin kaynağı olabilir.Sanatçının yaratıcılığı olmasa,doğada bulunan nesnelerin öylesine güzel olmaları mümkün değildir.
Sanatçıya iki göz yetmez.
Sanatı duyan insanlarla, sanatı anlayan insanlar çoktur; ama sanatı hem duyan, hem de anlayan insan pek azdır .
Sanatlar, hürriyet tarafından emzirilince büyürler.
Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.
Sanatta temel olan, yeni ve kişisel bir şey söylemektir. Büyük sanatçı bununla belli olur.
Sanki sonsuza dek yaşayacak gibi ilim öğrenin. Sanki yarın ölecekmiş gibi yaşayın
Sanssizliga katlanabiliriz, çünkü disaridan gelir ve tümüyle rastlantisaldir. Oysa yasamda bizi asil yaralayan, yaptigimiz hatalara hayiflanmaktir.
Sarhoşluğu bilmeden mantık neye yarar, ayıklık neye yarar! Hemen arkasında ölüm dikilmese şehvet neye yarar, karşıt cinsiyettekilerin birbirlerine karşı ölümcül düşmanlığı olmasa sevgi neye yarar!
Sarhoşluk kusur yaratmaz, kusurları göz önüne çıkarır.
Sarnıç saklar, çeşme taşırır.
Savasın iyisi , barısın kötüsü yoktur.
Savaş bir para israfıdır... Hayatın kazançlarını siler süpürür.
Savaş, bulduğu ülkeyi bir daha bırakmaz.
Savaş,bütün şeylerin babasıdır,bütün şeylerin hakanıdır,birtakımlarının Tanrı(Heros) olduğunu bildirir,birtakımınınsa insan,birtakımlarını köle yapar,birtakımınıysa özgür.
Savaşı, sonunda zafer olduğu için seviyorum.
Savaşta bütün gecikmeler tehlikelidir.
Savaşta yasalar susar.
Saygı olmayan yerde aşk da olmaz.
Sayınız kadınları! Onlar fani hayatı cennet bahçelerinin gülleriyle süslerler.
Sayısız günahlarımızı affeden Allah’ın bir kulu olarak, neden bir suçu bağışlamayayım?
Seçkinler beğendikçe alkışlar, halk ise alkışladıkça beğenir.
Seher yelinden gül perişan olur, odun perişan olmaz.
Sen benim arkadaşlarımı göstermeye çalışmışsın. Hangi arkadaşlarım! Nerde arkadaşlarım? Onlar ya hayal alemindeler, ya paralarının şıkırtıları dinliyorlar yada para biriktirmekle meşguller. İnanın , insanın en iyi dostları evcil hayvanlardır
Sen benim i çok lezzetli bir işkencesin.
Sen benim i, güzel dostum, asla yaşlı olamazsın. Çünkü seni ilk gördüğümde güzelliğin neyse şimdi de öyle görünüyor.
Sen benimdin, rüyanın görkemiyle doldum. Ben uykuda sultandım, uyanınca hiç oldum...
Sen çevrende olup bitenleri görüp neden diye soruyorsun.Ben ise, asla var olmamış şeyleri hayal ederek neden olmasın diyorum.
Sen daima mutluluğu yakalamaya çalış, hüzün nasıl olsa gelip seni bulur.
Sen duyduklarına inanıyorsun. Söylenmeyene inan, çünkü insanın sessizliği, sözcüklerinden daha yakındır gerçeğe.
Sen insana ulaşmadan Allah’ı nasıl arıyorsun?.
Sen kendin,başkalarında görmek istediğin değişikliğin bizzat kendisi olmalısın
Sen kendini aziz tutarsan başkaları da aziz bilir.
Sen! Kandili göremeyen kör! Kandille neyi göreceksin
Senden iyilere yerini vermesini bil.
Senden soruluncaya kadar susmak, susturuluncaya kadar konuşmaktan daha iyidir.
Seni dogru dürüst tanımayan kisilerin dahi yasamını birkaç saat ide degistirebileceklerini unutma.
Seni ne kadar seviyorum? Bırak anlatayım. Seni, ruhumun eriştiği derinliklere, yüksekliklere kadar seviyorum.
Seni seviyorum diyebiliyorsam bu sende bütün insanlığı bir anlamda bütün canlı olan her şeyi ve yine sende kendimi seviyorum demektir.
Senin arkadaşlığın çok defa içimi sızlattı, ne olur düşmanım ol, arkadaşlık hatırı i.
Senin herkesten beklediğin muamele, herkesin de beklediği muameledir.
Seninle bir pergelin iki ayrı kolları gibiyiz ne kadar dönersen dön yine aynı yerde karşılaşacağız
Seninle dolu rüyalardan uyandım. Gecenin ilk tatlı uykusundan. Rüzgarların alçaktan estiği, yıldızların parladığı saatlerde.
Sersemler bile ara sıra iyi öğütler verir.
Sert olup kırılmayı tercih ederim, düşman karşısında eğilmektense.
Servet, ihtişamla bezenmiş bir sofra, kanaat ise yeter bir sofra çıkartır.
Servetin batırdığı insan sayısı, kurtardığından elbette fazladır
Sesini değil, sözünü yükselt.
Seslerden anlıyorum, otların büyüdüğünü...
Sessizlik de bir çeşit konuşma sanatıdır.
Sevdanın intiharıdır karasevda
Sevdigin kisiye güzel sözler söyle, belki bu O’nu son kez görüsün olabilir.
Sevdiğimiz zaman, aşk o kadar büyüktür ki bir bütün olarak içimize sığmaz; sevdiğimiz insana doğru yayılır, onda kendisini durduran bir yüzey bulur; işte karşımızdakinin hisleri dediğimiz şey, kendi sevgimizin çarpıp geriye dönüşüdür; bizi gidişten daha fazla etkilemesinin büyülemesinin sebebiyse, kendimizden çıktığını fark etmeyişimizdir.
Sevdiğini elde edemezsen, elde ettiğini sevmeye çalış.
Sevdiğini yadsımayan ne bilir sevmeyi
Sevdiklerimize vereceğimiz en değerli hediye,ne altın ne de mücevher. Yalnız kendimizden bir küçük parça.
Sevdiklerinizden gelen kötülük, sevmediklerimizden gelen iyilik kadar acıdır.
Seveceğin bir işi seçersen, yaşamında bir gün bile çalışmış olmassın.
Sevgi açlıktan değil, fazla tokluktan ölür.
Sevgi birliğe, bencillik yalnızlığa götürür.
Sevgi bizi zamanın yıkımından koruyan yıkılmaz bir kaledir
Sevgi her zaman yaratıcı,korku ise daima yıkıcıdır
Sevgi inançtan doğar. İnancı az olanın sevgisi de kıttır.
Sevgi insanlıgın, şiddet hayvanlıgın kanunudur.
Sevgi ne kadar büyükse kederi de o kadar büyük olacaktır.
Sevgi ruhun güzelliğidir.
Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
Sevgin yoksa, dost arama.
Sevgiye karşılık sevgi isteyen, bu alışverişte acıdan başka bir şey elde edemez.
Sevilen kadın bütün kadınların en güzeli değil midir?
Sevilenin kusurlarını hoş görmeyen sevmiyor demektir
Sevilmeyen bir insan her yerde ve her şeyde yalnızdır.
Sevilmiş olma isteği kendini beğenmişliklerin en büyüğüdür.
Sevmeden yaşamak yaşamak değildir. Az sevmek ise sürüklenmektir.
Sevmek acı çekmektir, sevmemek ölmek. Sevmek zevktir ama yanlız sevilmenin hiçbir zevki yoktur
Sevmek fiilinden sonra gelen dünyanın en güzel fiili yardım etmektir.
Sevmeyi bilmeyen, ölmeyi de bilmez.
Sık ve çok gülmek; zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini, şefkatini kazanmak; dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek; güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek; sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı olduğundan biraz daha iyi bırakarak terk etmek; bir tek yaşamın bile sırf siz yaşadınız diye daha rahat soluk almış olduğunu bilmek. İşte başarmış olmak budur.
Sıkı bir araştırma yapılırsa görülür ki, iş, herhangi bir eğlenceden çok daha az sıkıcıdır.
Sıkıntı, hayatın esasıdır ve biz oyunun,eğlencelerin, romanların ve aşkın keşfedilmesiniyalnız sıkıntıya borçluyuz.
Sıkıntılarımızın yarısı, cesaret gösterip doğruyu söylemememizden kaynaklanır.
Sıkıntınızın sırrı sizin elinizde değil, başkalarının elindedir.
Sıradan bir kadın nazarında,her erkek daima erkektir;ama kalbinde sevgi olan bir kadın i,aşığından başka erkek yoktur.
Sırf kötü yazmaktan korktuğumuz i ,asla yazmayız. Size de böle olasına asla izin vermeyiniz.
Sırf kötü yazmaktan korktuğumuz i ,asla yazmayız. Size de böle olasına asla izin vermeyiniz.
Silah korkakta, yönetim akılsızda olursa işler bozulur.
Silahların gürültüsü, yasaların sesini boğar.
Silahlı adalet, en kötü adaletsizliğe bedeldir.
Silginiz kaleminizden önce bitiyorsa yanlışınız çok demektir.
Sinik insanlarla birlikteyseniz, sizi aşağı çekeceklerdir. Sizin başarılı ve mutlu olmanızı destekleyen insanlarla birlikte olmanız mutluluk ve başarınızı bir adım öne taşıyacaktır.
Sinirlendiginizde gerçekten buna degse bile asla acımasız olmayın.
Siyasetle ve ticaretle ahlakı ayıranlar, üçünden de birşey anlamamışlar demektir
Siz görmezden gelseniz de gerçekler varolmayı sürdürürler.
Siz kendiniz konuyu anlamadıkça, başkasına anlatamazsınız.
Siz var olan şeyleri görür ve şöyle dersiniz Neden? Ama ben olmayan şeyleri hayal ederim ve derim ki Neden olmasın?”
Size başarının değil, ama başarısızlığın formülünü verebilirim Herkese hoş görünmeye çalışın.
Size birisi bir fenalık ettiginde kızıp karsılık vermisseniz, biliniz ki gurunuz oksanmıstır. Siz birine bir fenalık ettiginizde kendinize kızıp, ondan hemen özür dilemisseniz biliniz ki onurunuz oksanmıstır.
Size güzel gelen çiçekler hangisiyse ondan alın
Size ne yapacağınızı söyleyebilirler ama ne düşüneceğinizi asla.
Size yapılan en ufak bir yardımı sakın unutmayınız, yaptığınız en büyük yardımı ise hiçbir vakit hatırlamayınız.
Sizi neyin motive ettiğini daha iyi öğrendikçe,kendinizi motive etmeniz daha kolay olacaktır.
Sizin iizde en önemli varlık sizsiniz. Ona güvenmezseniz kime güveneceksiniz.
Sizin onayınız olmadan hiç kimse sizi etkileyemez.
sofrasına gelen incirleri yerken,bir bal kokusu almış ve hemen bir araştırmadır başlamış kafasında,o güne dek incirlerden almadığı bu koku nereden gelebilir diye.Merakını gidermek i kalkmış sofradan,incirlerin toplandığı yere gitmek istemiş.Sofradan ni kalktığını duyan hizmetçi kadın gülmüş”Boşuna vakit kaybetmeyin,incirleri bal çanağına koymuştum toplarken.” demiş. ’un canı sıkılmış bu araştırma fırsatını kaçırdığı, bir merak konusu elinden alındığı i.”Hadi be sen de ! Keyfimi kaçırdın;ama ben yine de bal kokusu incirde kendiliğinden varmış gibi nedenini araştıracağım.”demiş hizmetçikadına.
Sokakta hiçbir zaman kel ve şişman bir kadınla yürüyen bir erkek göremezsiniz.
Solon’a oğlunun ölümünde,güçsüz ve yararsız göz yaşları doğru olmadığını söylemişler.Solon;Güçsüz ve yararsız oldukları i dökülmeleri daha iyi ya.”demiş.
Son ağaç yıkılıp, son nehir kirletilip, son balık da tutulduktan sonra, paranın yenmediğini anlayacaksınız
Son gününü görmeden, hiç kimse mutluluğa ermiş demeyin.
Sonrasız doğruluk ve salt bilgi ancak matematiktedir.Felsefe de kendisini matematikteki gibi doğru ve dakik olan önermelerle sınırlamalıdır.
Sonsuz ide,yalnız bir kosmos bulunduğunu söylemek,koca bir tarlada sadece bir başağın sürdüğünü söylemek kadar saçmadır.
Sonsuzluk standardıyla ölçüldüğü taktirde insanlığın tüm eylemleri anlamsızdır.
Sonu olmayan hiçbir yol yoktur
Sonuna dek çaba gösterin ve sala kuşkuya düşmeyin;hiçbir şey o kadar zor değildir,araştırın yeter.
Sonunda acı getirecek zevklerden kaçınılabileceğini, sonunda zevk getirecek acılara da dayanılabileceğini düşünüyorum.
Sonunu getiremeyeceğin şeye başlama.
Sorgulanmayan hayat yaşanmaya değmez.
Sorumluluğunu taşıyacağın fikrin adamı ol.
Soyluluğun, yetenek noksanını telafi edebileceğine hiçbir zaman inanmadım.
Soysuz güzellik, kokusuz menekşe gibidir.
Söylediklerini kabul etmeyebilirim; ama söyleme hakkını ölünceye kadar desteklerim.
Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür... Düşüncelerinize dikkat edin; Duygularınıza dönüşür... Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür... Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür...Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür...Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür...Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür...
Söylemediklerimi işitin lütfen!
Söyleyeceğin konuyu iyice kavra; kelimeler arkadan gelecektir.
Söz biliyorsan söyle ibret alsınlar, Bilmiyorsan sus da adam sansınlar.
Söz verirken umutlarımız vardır, yaparken ise korkularımız.
Söz, başarının gölgesidir.
Sözcükler dökülünce düşüncenin ruhu ölüverir.
Sözcükleri boş yere harcayamayacak kadar çok seviyorum.
Sözcüklerin gücünü anlamadan insanların gücünü anlayamazsınız.
Söze nerden başlayacaktım? Dünya pek büyüktü. En çok bildiğim ülkeyle, kendi ülkemle söze başlamalıydım. Ama benim ülkem de pek büyüktü. Kentimle başlasam daha iyi olacaktı. Ama, kendi kentim de çok büyüktü. Sokağımdan başlasam daha iyi olacaktı. Hayır kendi evimden; hayır, kendi ailemden başlamalıydım. Neyse unutun bunları. Kendimi anlatarak söze başlayacağım.
Sözlerin birtakımı keder yaratır,başkaları sevinç,birtakımı korku,başkaları dinleyicileri güvenle doldurur,yine başkalrı belki bir kötüinandırma gücü ile ruhu zehirler,büyüler.Rakiplerin ciddiliğini gülmelerle yıkmalı,gülmelerini de ciddilikle.
Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür.
Su gibi olmalıyız. Her seyden asagıda, ama kayadan bile kuvvetli...
Suç işlerinde kullanıldığı zaman,bilim bir suç ortağı değil,olsa olsa o işn kurbanıdır.
Suçların anası yoksulluksa, babası da kafa yoksulluğudur.
Suçludan öç almak adalet, onu bağışlamaksa erdemdir.
Suçluları asmak onları iyileştiremez ki.
Suçlunun beraat ettirildiği yerde, hakim hüküm giyer.
Suçu bağışlayan asildir, ancak özür dileyen daha asildir.
Suçu toplum hazırlar , suçlu işler.
Sular yükselince, balıklar karıncaları yer. Sular çekilince de karıncalar balıkları yer. Kimse bugünkü üstünlügüne ve gücüne güvenmemelidir. Çünkü kimin kimi yiyecegine "Suyun Akısı" karar verir.
Suratı ekşi olanın balı da acı olur.
Susan bir bilgin , bir kelime söylemeyen aptaldan farksızdır.
Suskunluğu gevezeden ,hoşgörüyü hoşgörüsüzden ,kibarlığı kabadan öğrendim ;garibtirki ,öğretmenlerime karşı hala nankörüm.
Suskunluk, ahmakların erdemidir.
Susmak yalan söylemektir, heykeller kırk yıldır yalan söyler.
Susmak, dayanılması çok güç bir yanıttır.
Susmak, kadınlar i bir süstür.
Susmanın kudretine inanıyorum. Bu mevzu üzerinde saatlerce konuşabilirim.
Susmayı bilmek söylemeyi bilmekten daha nadir bir meziyettir.
sustu ama, şiirin barutu tükenmedi daha.
Süngülerle her şey yapılabilir. ama üzerine oturulamaz.
Sürekli olarak kendini yönetebilmek insanın sahip olabileceği en değerli yeteneklerden birisidir.
Sürekli yaptığımız şey neyse, biz o’yuz. O halde, mükemmellik bir eylem değil, bir alışkanlıktır.
Sürüngenlik saplantımız nereden geliyor? Son bir günaha çağrıdan, pek yakındaki bir düşüşten çekinmemizden olmasın sakın? Hem bu defa, tamiri imkânsız olup Cennet’in ANıSıNı bile unutturacak bize.
Süse ve ziynete heves eden erkekler, vakıa erkektir ama mert değillerdir.
Şair aşkın peşindedir ama aşkının öznesi hep değişkendir.
Şair, edebiyat için çalışan bir çıraktır.
Şairin değilse de şiirin sorumluluk taşıması gerektiğine inanıyorum.
Şairin dili musiki ile söz arasında, sözden çok musikiye yakın bir dildir.
Şarap arzu eden, olgun üzümleri sıkmalıdır.
Şarap mideye bir kere inince, artık lafı o söyler.
Şarkı söyleyen bir demirci, hırçın ve sinirli bir milyonerden daha mutludur.
Şaşmak, arifliğin şaşmaz kıstasıdır.
Şeref limansız bir adadır, terkeden bir daha dönemez.
Şeref ve erdem ruhun süsüdür. Bunlar olmasa, beden asla güzel gözükmez.
Şerefini kaybedenlerin, kaybedecek başka şeyi yoktur.
Şerefli bir ölüm ,şerefsiz bir ömürden daha iyidir.
şey olduğunu sandığın şeydir.”
Şeytan bir şeyi gizlemesini değil, yapmasını öğretir.
Şeytan, hoş görünecek bir şekle girecek ikidardadır.
Şeytanın iki adı vardır. Biri şeytan öbürü yalan.
Şiir bir kaybeden kazanıyor oyunudur; ve gerçek şair kazanmak i hep kaybetmeyi seçer...
Şiir çokça sevinç ve ızdırap ve hayrettir, biraz da söz.
Şiir dili, şarin yarattığı ayrı bir dildir; bildirişim dilinden kalkılarak kurulan ikinci bir dildir Kurmacadır, keyfidir, bilinmediktir, eşdeğersizdir. Bu ikinci dil şairin söz yeteneğidir Göstergeleri gündelik ve standart dilin göstergelerine "dil" çıkarırlar. Şiirin gösterenleri gündelik ve standart dilin gösterilenlerine "nanik" yaparlar.
Şiir mumdan kayıklarla alev denizini geçmeye benzer.
Şiir neyse odur, anlaşılmasa da, anlaşılsa da.
Şiir olmayan yerde insan sevgisi de olmaz, insanı insana ancak şiir sevdirir.
Şiir saf zamana ulaşmanın yolu, varoluşun gerçek sularının derinliklerine dalıştır. Şiir, sonsuza değin yaratıcı zaman ve ritmden başka bir şey değildir.
Şiir sesle anlam arasında o uzayıp giden kararsızlık.
Şiir tıpkı bir armağan gibi, beklenmediği bir sırada ansızın çıkagelir.
Şiir yazarken eski ozanları düşün.
Şiir yazmak hep konuşmayı yeniden öğrenmektir. Sözün parçalanmış kıyılarına göz kulak olan biri vardır her zaman .
Şiir, ‘Anayasa’ya aykırıdır, doğanın ahlakı kovduğu yerdedir, yasadışıdır.
Şiir, ağacın topraktan aldığı suyu dallarına, yapraklarına, meyvelerine pompalamasıdır.
Şiir, bir şair mizacı altında hayata bakmaktır.
Şiir, eski çağlardan beri X’i ele alarak Y yapma sanatıdır. Görünen gerçeği değiştirmek, yerine kendi gerçeğini koymaktır.
Şiir, hem at, hem de dizgindir;ilham ve işçilik. Atsız dizgin yahut dizginsiz at değil.
Şiir, hem ozanın hem de yazıldığı çağın resmidir
Şiir, insanın görünmez yüzü....
Şiir, matematik gibi kolaydan başlanılıp öğrenilmez. Kolaylık, bir beğeni olarak yerleşiverir insanın kişiliğine, sonra da kolay kolay değiştirilemez.
Şiir, seçmek ve gizlemek sanatıdır.
Şiir, sözcükler dinidir.
Şiir, sözcüklerle yapılmış bir resimdir.
Şiir, şimdiye kadar hiç söylenmemiş sözlerin etkisiyle( sıcaklğıyla) eriyen bir buzdağıdır.Buzdağı eridikçe aklımıza damlayan taneciklerdir şiir
Şiirin amacı "bir şey" i gündeme getirmekse, aynı zamanda "o şey" i gündemden ayıklamaktır da.
Şiirin amacı bizi şiir hâline sokmasıdır.
Şiirin ideki düşünce, elmanın ideki gıda kadar gizli olmalıdır.
Şiirin, düzyazıdan ayrıldığı nokta şudur Az sözcükle çok şey söylemek.
Şikayet aşkın ölümüdür.
Şimdiki zaman ve geçmiş zaman belki de gelecek zamanda mevcuttur;gelecek zaman ise geçmiş zamanın idedir.
Şirket adına gelen mektupları bizzat kendi açan bir patronla çalısılmaz.
Şöhret, ancak küçücük dozlarla alındığında faydalı bir zehirdir.
Şöhret, gençlik ve gurur... Mezar hepsini alır.
Şöhret, kazanmak zorunda olduğumuz bir şeydir; şeref, kaybetmemek zorunda olduğumuz bir şey.
Şöyle güneşin altında oturup tembellik edelim derken tehlike bizi birden sıtma gibi yakalar.
Şu adam melek erdemleri olan bir hizmetçi arıyordu. Ama birdenbire bir kadının hizmetçisi oluverdi. Şimdi de melek olması kaldı.
Şunu unutma ki, bu dünyada en güzel şeyler, en lüzumsuz şeylerdir. Örneğin, tavus kuşu ve zambak.
Şüphe değil,kesinliktir insanı deli eden....
Şüphe edilemeyecek mükemmel bilgiye bizi matematik ulaştırabilir.Matematik bize sadece bilineni öğretmekle kalmamalyeniyi de öğretmelidir.
Şüphe, çilelerimizin en büyüğüdür.
Şüphe, mutluluğun olduğu kadar erdemin de düşmanıdır.
Tabiat hiçbir zaman biz aldatmaz,birbirini aldatan daima insandır
Tabiatta rastlanan her taşın altını kaldırıp bakmalıdır.Çünkü gerçeğe bazen caddelerde değil, patika yollarda rastlanır.
Tahtın ayakları, saban, kürek, örs ve dikiş makinasıdır.
Takdir etmek, başkalarının bize benzeyen yanlarını saptamaktır.
Taklit intihardır.
Talebelerine öğrenme arzusu aşılayamayan bir öğretmen soğuk demiri döven bir demirci gibidir.
Talihsiz güzel bir karı, eşyasız güzel bir ev gibidir.
Talihsizlik talihin ne olduğunu öğretir.
Talihsizlik zaman zaman insana musallat olan bir sabırsızlıktır.
Tam dostluk benzer arkadaşlar arasında olur.
Tam olarak ne kadar istediğinizi bilmezseniz beyninizin ne kadar i çalışacağını sanıyorsunuz?
Tanrı eğri çizgilerle, doğru yazar.
Tanrı ölümü nerede duracağımızı bilmemiz i icat etti.
Tanrı vardır,insan sonludur ve ancak Tanrı yönetiminde yaşayabilir.
Tanrı,gün ve gecedir,kış ve yazdır,savaş ve barıştır,vermlilik ve kıtlıktır.
Tanrı,varlıkların en üstünüdür.Öncesiz ve sonrasızdır.Varlığı tanımlanamaz,bölünemez.O,etkinlik halinde akıldır,hem bilen hem de bilinendir.
Tanrı’ya ettiğim dua pek kısadır ”Tanrım, düşmanlarımı gülünç duruma düşür.
Tanrı’yı sanatçı duyulur alemde,seven kişi insan ruhunda,filozof anlaşılır alemde arar.
Tanrım, beni dostlarıma karşı koru, kendimi düşmanlarıma karşı korurum.
Tanrı’nın dahi kurtaramayacağı ruhlar vardır; dizlerinin üzerine de çökse, onlar i dua da etse.
Tanrı’nın ide artık ilerleyemediğimiz o geceler; onu bütün yönlerde katettiğimiz; çiğneye çiğneye aşındırdığımız; iden, onu ıskartaya çıkarma, dünyayı bir atıkla zenginleştirme fikriyle çıkılan geceler...
Tarafsızlık, geri tepen bir armağandır.
Tarih, başka başka insanlara ve zamanlara rastlayan olayların yinelenmesinden başka bir şey değildir.
Tarih, olmayan olayların, o olayların geçtiği yerde bulunmayan kişiler tarafından yazılışıdır.
Tarihteki olguların nasıl olup bittiğinigörmek i ben’imi ortadan kaldırmak istiyorum.Ben tarihi nasıl geçmiş ise öyle görmek isterim,hiçbir zaman tarihi aklımın kurduğu biçimde görmeye çalışmam.
Tarihten hiçbir şey öğrenilemeyeceğini, tarihten öğreniriz.
Tartışırken, doğruluk hep kaybolur.
Tartışmalarda yapılan benzetmeler, aşkta söylenen şarkılara benzerler. Hiçbir şeyi kanıtlamazlar.
Tas da yumurtanın üstüne düsse, yumurta da tasın üstüne düsse, olan yine yumurtaya olur.
Tasavvuf zamanı en uygun bir şekilde değerlendirmekten ibarettir.
Tasavvuf, Allah ile olan muamelenin saflığıdır. Bunun aslı da dünyadan yüz çevirmedir.
Tasavvuf, Hakk’ın, seni senden öldürmesi ve seni kendisiyle diriltmesidir.
Tatlı bal, en keskin zehri gizler.
Tatlı dil, her kapıyı açan sihirli bir anahtardır.
Tatlı şeyler, sonu iyi biten acılardır.
Tavuk yalnız alıştığı yerde yumurtlar.
Tebessüm en kolay iyiliktir.
Tecrübe, insanın başına gelen şey değildir; o insanın o başona gelenle ne yaptığıdır.
Tecrübe, insanların hatalarına verdikleri isimdir.
Tecrübe, öğretmenlerin en iyisidir. Yalnız okul masrafı ağırdır.
Tehlikeyi gömemezlikten gelip cesur davranmak hatalıdır, tehlikeyi görüp önlem alarak karşı çıkmak cesarettir.
Tek ayna icat edilmemiştir ki kadına ’sende iş kalmadı’ desin.
Tek dostum kitaplarım, tek düşmanım cahil dostlarım.
Tek kitaplı adamdan kork!
Telaşla oraya buraya koşarak işlerinin çok olduğunu gösteren adam, aslında çalışan adam sayılmaz.
Telaşsız ve açık seçik konuş. Başkalarına da kulak ver. Aptal ve cahil oldukları zaman dahi dinle onları,çünkü bu dünyada herkesin bir hikayesi vardır....
Tembel bir dimağ, şeytanın çalışma odasıdır.
Tembellik insanı öyle sarar ve etkiler ki, çalışan bir insanın, tembelliğin kurbanı olmuş bir kişiden daha çok dinlenme zamanı vardır.
Tembellik, özgür adamı tutsak eder.
Temiz yürekli insanlar hiçbir zaman rahat hayat yaşayamazlar. Çünkü kendilerini başkalarının hayatı için feda ederler.
Terbiyeli adam, terbiyesizle gemesini bilendir.
Terk eden terk edilir, ellerini gevşetenin eli bırakılır.
Terk etmek i daima çok erkendir.
Tevrat’ta şöyle yazılıdır "Allah buyuru ki; hükümdarların kalbleri benim elimdedir. Hangi kavim bana itaat ederse hükümdarları onlara rahmet vesilesi yaparım. Hangi kavimde bana asi olursa, hükümdarları onların üzerşne bela olarak gönderirim. Siz kendinizi hükümdarlara sövmekle meşgul etmeyiniz. Bana tevbe ve istiğfar ediniz ki onları size iyilikle müteveccih kılayım."
Tez elde edilen başarı, insanı kararsız ve maceraperest yapar.
Ticaret bazı pınarlar gibidir. Yollarını değiştirmeye kalkarsanız kururlar.
Timsahın ağzını düşünen, kıymetli inciye kavuşamaz
Tok olan cümle cihanı tok sanır. Aç olan alemde ekmek yok sanır.
Toplam edimsellik dünyadır.
Toplantı ne kadar uzun olursa olsun, en önemli kararlar son bes dakikada alınır.
Topluluğun yaşamı,yönetim biçimine değil,yöneticilerin ahlaklı olmasına bağlıdır.
Toplulukları idare edenler adaletten ayrılıp zulüm ve haksızlık yaptıkları zaman, Allah o ülkede bereketini azaltır.
Toplumlardaki büyük rütbe sahipleri tıpkı banknotlar gibidirler, hepsi altını temsil ederler. Fakat yazık ki bunlardan bir çoğu sahtedir.
Toplumların en büyük derdi adaletsizliktir
Toplumun yarası da, insanın yarasına benzer, çabucak unutuluverir.
Toprağa ekilen tohumlar içinde en çabuk mahsul veren fedailerin döktükleri kandır.
toprak çeker, beni de gökyüzü çekiyor. Gitmek zamanı.
Topraklar sahip olmak i değil, hatırlanmak idir.
Töz durum olandan bağımsız olarak kalıcı olandır.
Truman Tilki, kümesi iyi tanıyor diye bekçi yapılır mı?
Tutku olmadan büyük başarı da olmaz.
Tutku, insanın kendine güvenmesinden doğar.
Tutkunun bittigi yerde mutluluk baslar.
Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu.
Tüm başkalarını küçük görenler, aslında kendilerini küçük görenlerdir.
Tüm çokluklar, tüm azlıkların birleşimidir. Azıcık sevemeseydiniz çok sevemezdiniz.
Tüm duygularımız ve tutkularımız rastlantı ve çıkarın eseridir ve bizim erdem, aşk, karşılık beklemezlik dediğimiz şeyler de hoşgörülerden başka bir şey değildir. Adalet aşkı nedir? Adaletsizlik ıstırabından korkmaktır. Aşk sahip olduklarımızın bizden alınması korkusudur. Aşk duyuların bir hummasıdır
Tüm gönlümle inanıyorum ki, her insan kendi hayatının yanı sıra birkaç hayat daha sürüyor olmasaydı, kendi hayatını yaşayamazdı.
Tüm idealistler, hizmet ettikleri davaların her şeyden önce dünyanın tüm öteki davalarından üstün olduğunu düşünürler. Kendi davalarının biraz olsun başarılı olması i, bu davanın tüm öteki insan girişimlerine gerekli olan aynı pis kokulu gübreye açıkca ihtiyacı olduğuna inanmak da istemezler.
tüm ilgim gelecektedir, çünkü yaşamımın geri kalanını orada geçireceğim.
Tüm inisiyatif ve yaratma eylemleriyle ilgili bir tek basit gerçek vardır kişi kendini gerçekten adadığı anda, Kader de harekete geçmektedir
Tüm insanlar ortak bir bilince sahiptir.Düşüncenin üstünlüğünü kabul eden insan,özgürlüğünü kazanır.
Tüm nesneler verili olsa, bununla işlerin olanaklı tüm durumları da verilmiş olur.
Tüm sanatlar kardeştir, hepsi de birbirinin ışığı altında ilerler.
Tüm uzmanların aynı görüste olmaları, hepsinin yanılmaları anlamına da gelebilir.
Tümel açıklamalara,dolayısıyla her şeyi açıklamak iddiasında olan ideolojilere karşı çıkılmalıdır.
Ucuz adam pahalı mal satmaz.
Uç bin yıllık geçmisin hesabini yapamayan insan gunubirlik yaşayan insandir..
Uçak bir kere yükseldi mi artık uçacaktır. Aşk bir kalbe girdi mi başka bir sevgilinin girmesine izin vermez.
Uçmak dürtüsünü duyumsayan bir kişi, sürünmeye asla razı olamaz.
Uçurtmalar rüzgar gücü ile değil o güce karşı koydukları i yükselirler.
Uçurumları sevenin ,kanatları olmalı
Ufak hatalar i dostunla darılmaktan sakın.
Ufak hırsızlar asılır, büyük hırsızlar serbest bırakılır.
Ufak tefek sıkıntılar sineklere benzer, biraz hareket onları dagıtır.
Ulaşmak istediğiniz hedef ne olursa olsun,eğer mutluysanız,ona ulaşmanız on kat daha kolaylaşacaktır. Eğer haberleri masumca ve ayrım gözetmeksizin , gelişi güzel dinlediğiniz zaman, zihninizi kötümserlik ve endişeye programlamış olursunuz.
Ulus, kabusları i de, sınırları i olduğu gibi dövüşmelidir.
Ulusal devletleri korumak gerekir, çünkü ulusal devlet demokrasileri az çok memnun edici bir şekilde işlemektedir
Ulusların çoğu çocuklara benzerler. Büyüdükçe huylarını değiştiremez olursunuz.
Ulusların zenginliği ipek , pamuk , altın değil , insandır.
Umarım yaşamımın sonunda, Tanrı’nın huzuruna tüm yeteneklerimi tüketmiş bir durumda çıkarım ve ona Bana verdiğin herşeyi kullandım diyebilirim..
Umut etmek, mutlu olmak demektir.
Umut insanı uyandıran bir rüyadır.
Umut iyi bir kahvaltı fakat fena bir akşam yemeğidir.
Umutsuzluk, sersemlerin elde ettiği bir sonuçtur.
Unut ki affetmek zorunda kalmayasın.
Unutma ki ağzında bal olan arının kuyruğunda iğnesi vardır.
Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet, sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir.
Unutmayın çocuklarınız sizin degildir. Onları yaratıcıdan ödünç aldınız.
Unutmayın, mükemmelliyetçiligin arkasında korku yatar.
Uşağım dahi olsa, hatalarımı düzelten efendim olur.
Utanç yoksullarda, pervasızlık zenginlerde bulunur.
Utangaç insanlar en büyük ego manyaklarıdırlar;çünkü dikkatlerini çok yoğun bir biçimde kendi üzerlerinde yoğunlaştırırlar. Sanki aynalarla çevrili gibidirler.
Utanılası eylemlerinden pişmanlık duymak, yaşamını kurtarmaktır.
Uygarlaşmış dünya ilişkilerinde herkes, hiç değilse bir konuda kendini başkalarından üstün hisseder. Genel iyiyüreklilik buna dayanır. Çünkü, durum elverirse herkes yardım edebilir, o halde bir utanç duymaksızın bir yardımı da kabul edebilir.
Uygarlığın gerçek ölçüsü ne nufus çoklupu nede kentlerin büyüklüğü ,nede üretim bolluğur.Gerçek ölçü ülkenin yetiştirdiği insanların yetenikleridir.
Uygarlık bir harekettir, bir durum değil. Bir yoldur. Liman değil..
Uygarlık tarafından yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya olan bir uygarlık çağını yaşıyoruz
Uykusu uyanıklığından hayırlı olan kötü yaşayışlı kimse varsın ölsün.
Uyumadan önce o günkü işlerini gözden geçirmeyi ihmal etmeNe hata işledim,ne yaptım,hangi görevimi yapmadım?İlk hareketlerinden başlayarak hepsini sırala.Kötü yaptıkların i kendini azarla,iyi yaptıkların i takdir et.
Uyumsuz, çileli bir ömrü göze almıştır, ama ender mutluluk anlarını da doruğa kadar yaşamakta üstüne yoktur.
Uyuyan düşünce, bir daha uyumaz.
Uyuyan köpeği uyandırmaya gelmez.
Uzay, zaman ve renk nesnelerin biçimleridir.
Uzayın “ölçülebilir” oluşu yalnızca insanın zannıdır.Bu ölçü tümüyle görecelidir.Düşünce evrenseldir,sınırsızdır.Hiçbir şey düşünceyi kuşatamaz.
Uzaysal nesne sonsuz uzayda yatıyor olmalıdır
Uzun dönemli planlama genelde kısa dönemde ise yarar.
Uzun zaman devam eden bir anlaşmazlık, her iki tarafın da haksız olduğunu gösterir.
Üç gazete beni, yüz sancaktan daha çok korkutur.
Üç gerçek dost vardır Yaşlı bir eş, yaşlı bir köpek, hazır para.
Üç kişi bir sırrı saklayabilir, eğer ikisi ölmüşse.
Üç kişinin bildiğini, bütün köy biliyor demektir!
Üç olay insanı sevindirir iyi kadın, akıllı evlat ve saygın kardeş.
Üç şey sürekli kalmaz Ticaretsiz mal, tartışmasız bilgi, cezasız saltanat.
Üç şeyi sıfır saymak gerekir İçinde su olmayan ırmak, hükümetsiz bir memleket ve kocasız bir kadın.
Üç tür arkadaş vardır. Birincisi yemek kadar ihtiyaç duyduğumuz akıllı arkadaşlar. İkincisi hastalık gibi bizi rahatsız eden akılsız arkadaşlar. Üçüncüsü ilaç gibi şifa veren bilgili arkadaşlar
Ülke yönetimini başkalarına veren hükümdar tahttan indirilir.
Ülkülerimiz bizden daha temizdirler.
Ümidini kaybetmiş kişiler i yaşamak; sadece vakit geçirmekten ibarettir
Ümidini kaybetmiş olanın başka kaybedecek bir şeyi yoktur.
Ümit en son kötülüktür.Çünkü işkenceyi uzatır.
Üzülmek, yarının sıkıntısından bir sey eksiltmez, sadece bugünün gücünü tüketir.
Üzüntü bir ilaçtır.
Üzüntü bugünün faresinin yarının peynirini yemesidir.
Üzüntüler yalnızlıkta fazla büyür, bir sinek bir canavar olur.
Vakit değerlidir ama gerçek, vakitten daha değerlidir.
Vakitsiz açan gül, tez solar.
Var olan her sey insanda mevcuttur. Ögrendigimiz her yeni sey, varlık alemindeki kesiflerimizdir. Kendimizi bugün kesfedersek yarınlardaki aramalara gerek kalmaz
Var olmak,algılanmış olmaktır.
Varacağı yeri bilmeyen bir denizcinin, uygun rüzgâr ummaya hakkı yoktur.
Varlığında bu kadar gururlandığın paran, senin dcğumunu değiştiremez ki.
Varlık sezginin, duyunun ve aşkın bir sırrıdır. Bu kişi, bu şey yani bireysel, yalnız duyumda, yalnız aşkta, mutlak bir değere sahiptir. Sonlu ve sonsuz orada bulunur. Aşkın sonsuz derinliği ve aşkın gerçeği, bununla yalnız bununla kaimdir" "... En derin ve en yüce gerçekler duyumlarda saklıdır. Böylece genel olarak başımız dışında bulunan bir nesne varoluşun gerçek ve ontolojik belgesi aşktır, varoluşun aşktan ve duyumdan başka belgesi yoktur.
Varlıkların ne olduğuna ilşkin yargılar ne doğrudur,ne de yanlıştır.
Vatan müdafaasının en emin ve ucuz yolu eğitimdir.
Vazgeçmek i her zaman erkendir.
Vazife mukabili olmayan hak mevcut değildir
Vazife, insanın başkalarından beklediği şeydir, kendi yapacağı şey değil
Vazoyla saksının farkını sen söyleme, çiçeklerden sor.
Ve yaralarım aşktandır...
Vefasız denmek i sevilmiş olmak lazım.
Verebilecegin bir sey kalmadıgında bile zorda kalan bir arkadasına yardım edebilecek gücü bulmalısın.
Verilen öğütlerden yalnız akıllılar yararlanır.
Verili edebi dille yetinmek istemeyen bir şairin, fiilen mevcut, erişilebilir toplumsal lehçeleri kullanmaktansa, özellikle şiir için suni olarak yeni bir dil yaratma yoluna gitmesi kayda değer bir noktadır.
Vermede nasıl bir üstün olma niteliği varsa, almada da bir boyun eğme niteliği vardır.
Vicdan, yargıç olarak yalnız Tanrı’nın girebileceği mahkemedir.
Vücudun, ilmi ilahide, ilimden ibaret olduğunu müşahade, vahdeti şuhud’dur.
WickenburgBir tırtılın üzerine basan, bir kırlangıç öldürmüş demektir.
Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil.
Ya kırmızı gülden ayrı yaşamalı ya da dikenin acılarını hoş görmeli.
Ya örs olacaksın, ya çekiç
Yağmurlardır zambakları büyüten, gök gürültüleri değil.
Yakın dostlar sevdikleri tarafından bir işkenceye mahkumdurlar; o işkence sevdiklerinin dertlerini dinlemektir
Yalan bir yıl koşar, doğru onu bir anda geçer
Yalan söyleyenlerin güçlü bir belleğe ihtiyaçlarıvardır.
Yalan ve gösterişler gürültülü, hakikat ve samimiyet sessizdir. Yıldırımlar gök gürültüsünden önce hedefe varır.
Yalan, dört nala gider; gerçek, adım adım yürür fakat, gene de vaktinde yetişir.
Yalana borçlu olduğumuz mutluluk, gerçek mutluluk değildir.
Yalancı bilge, kalp akçe gibidir.
Yalancının cezası; kimsenin kendine inanmayışı değil, asıl kendisinin kimseye inanmayışıdır.
Yalanı söküp atmadan gerçeği dikmeye çalışma ! tutmaz.
Yalanın hücumuna mı uğradın?Kötülüklere sabırla ve tatlılıkla tahammül et.
Yalanlamak ve reddetmek için okuma! İnanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma! Konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma!Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku!F.
Yalnız akıllı bir insan sevmesini bilir. Sevip de yitirmek, sevmemiş olmaktan daha iyidir.
Yalnız bir yaşamı sürekli aradım (Dere, tarla ve orman tanıktır buna)ışığın yolunu bulmamda yararı dokunmayan, O la kafalardan kaçarak.
Yalnız kendi nefsini düşünerek dost arayan,hizmetçi arıyor demektir.
Yalnız seni sevenleri sevmek sevgi değil, değiş tokuştur
Yalnız suyu acı olan kuyularda bol su bulunur.
Yalnız yaptıklarımızdan degil, yapmadıklarımızdan da sorumluyuz.
Yalnızca akıllılar düsünce sahibidirler. insanlarin geri kalanları düsüncelerinin tutsagıdır.
Yalnızca gelecekon yılı değil,on bin yılı mikroplarla ve bombalarla birlikte yaşamamız gerekecek.
Yalnızca imgeden onun gerçek mi yoksa yanlış mı olduğu bilinemez.
Yalnızca insanda varoluşözden önce gelir.İnsan önce vardır,sonra şöyle ya da böyle olur.Çünkü özünü kendi yaratır.
Yalnızlık tek ağaçlı bahçe...
Yalnızlık zordur ama yine de toplulukla olma,Yoksa her yerde bir çölün ortasında kalırsın.
Yanıldığını asla kabul etmeyenler,en çok yanılanlardır.
Yanılgı insanlar idir; ancak silginiz kaleminizden önce bitiyorsa, fazlaca yanlıs yapıyorsunuz demektir.
Yanlıs yapma hakkınızdan vazgeçmeyin, vazgeçerseniz yeni seyler ögrenme ve gelisme olanagınızı kaybedersiniz.
Yanlış bildiklerimizi atabilsek, dimağımızın yüküo kadar hafifler ki
Yanlış sonsuz şekillere girebilir, doğru ise yalnız bir türlü olabilir.
Yanlış yapmak bir şey değildir, yanlışını unutmak kötüdür
Yanlış yapmayan insan yoktur. İnsanlık yanlışını kabul ve düzeltmekle olur.
Yanlışlık fare deliğinden geçer, doğruluk kapılardan sığmaz
Yanlıştan dönmek, doğruyu bulmaktan zordur.
Yapabileceğin kadar söz ver.Sonra söz verdiğinden fazlasını yap....
Yapabileceğinize de inansanız, yapamayacağınıza da inansanız haklı çıkarsınız.
Yapabilenler yapar; yapamayanlar yapmayı öğretir.
Yapacak çok şeyi olan insan inançlarını ve genel düşüncelerini hemen hemen hiç değiştirmeksizin korur. Aynı şekilde, bir ülkünün hizmetinde olan her insan ülkünün kendisine artık hiç kulak asmaz; onun buna zamanı yoktur. Demem şu ki, ülküsünün hala tartışılabilir olmasından yana olmak çıkarına aykırıdır.
Yapamayacağın şeylerin,yapabileceklerini engellemesine izin verme.
Yapılan bir kusurdan dolayı utanmamak, yapılmış olan kusuru bir kat daha katmerleştirir.
Yapılmış küçük işler,planlanmış büyük işlerden çok daha iyidir.
Yaprak, yaprak, dal ucunda...Aşk üstüne keder, kor üstüne kömür gibi düşer,evvela körletir, sonra alevlendirir.
Yaptığı tüm kötülükleri bilecek kadar yetenekli insan yoktur.
Yaptığın iyiliği hatırlama, gördüğünü unutma.
Yaptığını öven, yaptığını yıkar.
Yaptığınız işin en iyisini, bir de zamanında yapın, o vakit dağ başında bile olsanız insanlar sizi bulur.
Yaptıklarınızla varsınız, yaptığınız kadar büyüksünüz.
Yaralar deşilmeden iyi edilemez.
Yararlı bir söz ekseriya kötü bir ağızdan çıkar.
Yaratılış saklanmayı sever.Altın arayanlar pek çok toprağı kazar ve az şey bulurlar.Bir kimsa bir şeyi beklemezsbeklenmeyen şeyi bulamayacaktır.
Yaratılmış dünya,sonsuzlukta küçük bir parantazdir yalnızca.
Yaratma sevinci ide, Ruhun ruha gövdenin gövdeye koşmasıdır sevgi.
Yardıma çağırdığım şey acılardır.Çünkü onlar dosttur ve iyi öğütler verirler.
Yardımlar tıpkı çiçek gibidir, ne kadar taze ise insanları o kadar memnun eder.
Yargıcın görevi, olayın yalnız kanıtlarını değil,hangi koşullar altında geçtiğini de gözönünde tutmaktır.
Yarı aydınlar, bilgisizlerden daha tehlikelidirler.
Yarım hakim maldan, yarım hekim candan, yarım hoca da imandaneder.
Yarın bambaşka bir insan olacağım diyorsun. Ni bugünden başlamıyorsun?
Yarın sabah,ne sevdiğiniz kişilerin yüzleri ne de kendi yüzünüz aynı olacaktır....
Yarın, yorgun kimselerin değil, rahatlarına kıyabilenlerindir.
Yasadıgımız her an kendi hakkını ister.
Yasalar karsısında insan, baskalarının hakkına tecavüz ettigi zaman suçludur. Etiksel olarak ise bunu aklından geçirdigi anda bile suçludur
Yasaların bittiği yerde zulüm başlar.
Yasamın uzunlugu degil, nasıl yasanıldıgı önemlidir.
Yaslan, ama paslanma!
Yaslanmak bir daga tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunlugunuz artar, nefesiniz daralır ama görüs açınız genisler.
Yaş artmakla lalık eksilmez.
Yaşam belirtisinin kökeninde duygulanma; duygulanmanın da temeli aşktır
Yaşam soğana benzer, kat kat soyarken zaman zaman ağlatır.
Yaşam sonu, doğanın armağanlarından biridir.
Yaşam yollarında kendimizle tekrar tekrar, binbir kılıkta karşılaşırız.
Yaşam, duygulananlar i bir trajedi, düşünenler i bir komedidir.
Yaşam;tekrarı olmayan,bir defa sahnelenen komik bir tiyatro eseridir.Seyrettin,bitti.Gülmediysen kabahat kimin?
Yaşama anlamını kazandıran tek şey sevgidir. Bir başka deyişle ne kadar çok sevebilir ve kendimizi sevgi uğruna ne kadar çok gözden çıkarma gücünü gösterebilirsek, yaşamımız o kadar çok anlam kazanır.
Yaşamak i hayallere, gösterişe, baskıya yer yok, sadece özgürlüğe ve sevgiye ihtiyaç var.
Yaşamak için yemelisin,yemek için yaşamamalısın.......
Yaşamak mı, yoksa ölmek mi, mesele bunda
Yaşamak solumak değil , çalışmaktır.
Yaşamak, insanı delirtecek kadar tatlı bir şeydir.
Yaşamanın tadını çıkarmaktan korkana aptal derim.
Yaşamda asla geriye bakmamayı ve pişmanlık duymamayı bir kural olarak benimseyin. Her gün, her saat bilinmezlikler ide yaşıyoruz.
Yaşamda ne istiyorsanız, başka insanlar da isteyecektir. Sizin de onun üzerinde eşit hakka sahip olduğunuz fikrini, kabul edecek denli kendinize inanın.
Yaşamdaki duruşumuz algıladıklarımızın yansımasıdır.
Yaşamdan şiiri alın, geriye soğuk, kaskatı bir duygusuzluk kalır. Şiirsiz yaşamın görünüşü korku verir. Şiir azaldıkça boşluk çoğalır.
Yaşamımda edindiğim en büyük bilgi şudur Kendi kendine yardım etmeyi bilmeyene, hiç kimse yardım etmez.
Yaşamımızda işlediğimiz hataların çoğu, düşünmemiz gereken yerde hissetmekten, hissetmemiz gereken yerde düşünmekten ileri gelmektedir.
Yaşamımızın kumaşı iyi ve kötüyle örülmüştür.
Yaşamın acı yanı çabuk sona ermesi değil, bizim yaşamaya çok geç başlamamızdır.
Yaşamın büyük kederleri i cesaret küçük kederleri i ise sabır gereklidir.
Yaşamın en büyük dramı insanların yokolması değil, sevmekten vazgeçmeleridir.
Yaşamın iki trajedisi vardır. Birincisi istediğimizi elde edememek, diğeri ise istemediğimizi elde etmek.
Yaşamında olup biten şeylerin dilediğin şekilde olmasını isteme,nasıl oluyorsa öyle iste;böylece her zaman mutlu olursun.
Yaşamında,komşun farkına vardığı zaman utanacağın hiçbir şey yapma.
Yaşamınızdaki her sorun, ide bir armağan saklar.
Yaşayanlar i umut her zaman vardır. Umutsuzluk ölüler idir.
Yaşının ruhuna sahip olmayan, yaşının tüm sıkıntılarını yaşar.
Yaşınız sizi aşktan korumaz. Ama aşk bir dereceye kadar yaşlılıktan korur.
Yaşlandığında çocuklarından bekleyeceğin şey, senin babana yaptığındır.
Yaşlanmadan akıllanmayı çok isterdim.
Yaşlanmadan önce iyi yaşamak; yaşlandıktan sonra da iyi ölmek istedim.
Yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz daralır ama görüş açınız genişler.
Yaşlanmak isteriz.ama yaşlılıktan korkarız; bu hayatı ne kadar sevip, ölümden nasıl kaçmak istediğimizi gösterir.
Yaşlanmak, olabilirliğin azalmasıdır.
Yaşlılar için, öğretmenimin zamanı hiç geçmez.
Yaşlılık ölümden çok daha korkunçtur.
Yazı ile insan daya iyi yalan söyleyebilir.
Yazı yazmayi öğrenmek, herşeyden önce düşünmeyi öğrenmektir.
Yazıcı, azgın sözcük selini dize getirmiş ve amacına ulaşmışsa, yarattığı şey şiirdir, düz yazıyla kaleme alınmış olsa bile...
Yazık kahramanlara gerek duyan ülkeye.
Yazısı ile okuyucularını yükseltmeyen yazar,ancak bir katiptir.
Yedi iklim, dört bucakta aradığım gerçek şiiri ancak,iye’de bulabildim.
Yeminden çok karakter soyluluğuna güven.....
Yemine bakıp insana inanma; insana bakıp yemine inan.
Yemine gerek görmeyecek kadar sözlerine sadık ol.
Yeminine bakıp insana inanma; insana bakıp yeminine inan.
Alfieri Çok yalan söyleyenin ettiği yemin de çok olur.
Yeminini tut,yeryüzünde büyüklerine ve kahramanlarına saygı göster,ayinlerini ihmal etme.
yenen, bütün alemi hükmü altına alır.
Yeni şeyler denemediğiniz sürece yeni şeyler öğrenemezsiniz.
Yeniden başlayan arkadaşlıklar hiç kesintiye uğramamış olanlardan daha fazla özen ister.
Yerçe kimine meydan okuyan yegane güç, hayalgücüdür.
Yergi kirpiye benzemeli, her öfkeli dizeyle oklarını fırlatan.
Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz.
Yerine getirilmiş bir vazifenin mutluluğu, diğer bir vazifeyi yapabilme gücünü meydana getirir.
Yeryüzünde açlıktan ölenlerin sayısı, tokluktan ölenlerden çok daha azdır.
Yeryüzünde bütün ıstıraplar, aza kanaat etmemekten doğar.
Yeryüzünde güneş ışığına layık olmayan nice insan var. Ama güneş her gün doğar.
Yeryüzünde iki kuvvet var kılıç ve zeka. Çok zaman kılıç, zeka ile mağlup edilmiştir.
Yeteneklerimizin sınırı yokmuş gibi ilerlemek , görevimizdir
Yeter derecede eğitime sahip olmalısın ki etrafındaki insanları gereğinden fazla büyük görmeyesin.Fakat bilge olacak kadar da eğitim görmüş olmalısın ki, onları küçük görmeyesin.
Yeteri kadar nedeniniz varsa herşeyi yapabilirsiniz.
Yeterince dikkatli olup da dostlarımızın yalnızca bize uyan yanlarıyla ilgilensek ve geri kalan yanlarıyla uğraşmasak dostluklar daha dayanıklı ve daha sürekli olurdu.
Yığın hiçbir zaman filozof olamaz.
Yıldızlara ulaşmak i elini uzat. Belki onları avuçlayamazsın ama en azından elini çamura bulamamış olursun.
Yıldızların,dünya çevresinde döndükleri inancına dayanarak gökyüzü olaylarını çözmüyorum.Bir de tersini deneyeceğim.Dünyanın onların çevresinde döndüğüne inanarak bakacağım gök olaylarına.
Yıllar bütün omuzlara aynı ağırlıkta çökmez.
Yıllar değil, bana en çok yük olan, tüm söylenmemiş şeyler; sustuğum sakladığım her şey. Hiç bilmezdim suskunluklar ve dikilen bakışlarla dolu bir belleğin yürümeyi zorlaştıran kum torbasına benzeyeceğini.
Yıllar, günlerin hiç bir zaman bilemeyeceği bir çok şeyi öğretirler...Ralph
Yılların elimizden çekip aldığı yaşama zevklerini dişimiz, tırnağımızla savunmalıyız.
Yıpranmak paslanmaktan iyidir.
Yigitlik intikam almak degil, tahammül etmektir.
Yiğit olan sırrını kimseye demez,kötü kalbindekini dile getirir.
Yurdu savunmanın en ucuz yolu, eğitimdir.
Yirmi dört makamda çalgı çalan çalgıcıya,dinleyen yoksa çalgısı yük olur. Aklına ne yanık bir nağme gelir, ne de on parmağını çalgı çalarken oynatası gelir
Yirmi yaşında istek, otuz yaşında zeka, kırk yaşında akıl önemlidir.
Yirmi yaşında yakışıklı, otuz yaşında güçlü, kırk yaşında zengin, elli yaşında akıllı olmayan insan hiçbir zaman yakışıklı, güçlü, zengin ve akıllı olamaz.
Yitirenler başarısızlığı getireceği cezaları düşünürlerken; kazanlar,başarının getireceği ödülleri gözlerinin önünde canlandırırlar
Yobazların din üzerinden siyaset yaptıkları kesin! Ya siyasetçi laiklerin? Adalet evrenin ruhudur.
Yoksul insan malı az olan değil, isteği çok olandır.
Yoksullara pek cömert davranan zenginlere güvenme.
Yoksulluk ide,mutlu anları hatırlamaktan daha büyük bir acı yoktur.
Yoksulluk, namuslu ahmakların mükafatıdır.
Yoksulun zengin açar malinden, Tok olan bilmez acin halinden.
Yolcu;”Çalışma olanağınız varken böyle aşağılık bir iş görmekten utanmıyor musunuz?” derken,dilenci”Bayım,ben sizden para istiyorum,öğüt değil!”demiş.
Yolcular yanılır, yollar yanılmaz.
Yolculuk ederken gözlerini yanına almayı unutma.
Yolun doğrusuna giden insanların kimseye ihtiyacı yoktur.
Yorgunluk kadar sağlıklı ve belki de yorgunluk kadar etkili uyku ilacı hemen hemen yok gibidir.
Yüce Tanrı görür, örter, komşu görmez, haykırır.
Yüksek bir mevkiye yerleşen alçak bir kişiden daha kötü bir şey olamaz.
Yüksek dağda buz ide gönüllü yaşamaktır felsefe.
Yüksek makamlar yüksek tepeler gibidir, koşarak çıkanlar nefes darlığı hisseder.
Yüksek olanı sevmek, biraz da yüksek olmak demektir.
Yükseklere çıkmaktan sakın, çünkü insanın düşmeyeceği hiçbir yüksek yer yoktur.
Yüksekliği aradım, onu alçakgönüllülükte buldum.
Yüreginizin yasını saçlarınızdaki aklara bakarak söyleyemezsiniz.
Yüz kişinin içinde aşık,gökyüzünde yıldızlar arasında parıldayan ay
İnsanlar sevildiğini sandıkları için aşık olur.
Yüzeyde hazine bulamazsınız.
Yüzmeyi öğrenmenin tek yolu çırpınmaktır.
Yüzün rengi, kalplerin casusudur. Tanrı size bir yüz vermiş, siz kendinize bir tane daha yapıyorsunuz.
Yüzünü güneşe çeviren insan, gölge görmez.
Zafer "Zafer benimdir" diyebilenlerindir.
Zafer , iradededir.
Zafer zafer değildir; yenilen düşman yenilgiyi kabul etmedikçe.
Zaferin büyüklüğü, mücadelenin zorluğu ile ölçülür.
Zaferlerin babaları çoktur, mağlubiyetlerin ise hemen hiç yoktur.
Zalim olanlar zayıf kişilerdir.Sevecenlik güçlülerden beklenir....
Zalimleri affetmek mazlumlara zulümdür.
Zaman aklı, olgunluğu ve hizmeti artırmak i bize verilmiş en değerli sermayedir.
Zaman büyük bir öğretmendir; ne yazık ki bütün öğrencilerini öldürür.
Zaman denen o hırsızların en belalısı, güzelin nesi var nesi yoksa çalmış.
Zaman geçer derler, fakat heyhat... zaman durur, geçen biziz
Zaman hiç kaybolmaz. Kaybolan biziz.
Zaman içinde sabır ile hareket ederek bilmek istemek ve aramak, insana istedigini ve aradıgını buldurur.
Zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır.
zaman yaşamını anlamsız, yüzeysel ve sıkıcı bulmaya başlarsan, şu dünya üzerinde kaç günün olduğunu düşün ve bu bilinçle davranışlarını gözden geçirerek yönlendir.
Zaman, birçok örtüleri kaldırabilir.
Zaman, kolay elde edilen ve ucuz olan şeyleri siler.
Zaman, sessiz bir testeredir.
Zaman, tutsaklar i yaratılmıştır.
Zamanı sıkıştırmaya kalkma; hayatı meydana getiren şey zamandır.
Zamanı, üstünde uyuklayacak bir koltuk gibi değil, bir araç olarak kullanmalıyız.
Zamanın azaltamadığı, yumuşatamadığı üzüntü yoktur.
Zamanın değerini ancak işi olan kimse bilir.
Zaman’ın ie yerleşmek istedim; oturulmaz bir haldeydi. Ebediyet’e doğru döndüğüm zaman, ayaklarım yere değmez oldu.
Zamanın kaybolduğunu bilenler, en çok üzüntü duyanlardır.
Zamanın, kime dost, kime düşman olacağı bilinmez.
Zamanında bir adım atmayan tembel, sonradan yüz adım atmak zorunda kalır.
Zamanları geldiğinde çiçeklerin açmasını hiç bir güç durduramaz.
Zamanlarını en kötü şekilde kullananlar, en çok, zamanın kısalığından şikayet ederler.
Zayıf ve güçsüz insanların krallarla müşterek birnoktası vardır, onlar hiçbir zaman mutlu değildirler.
Zayıf, daima adalet ve eşitlik ister, halbuki bunlar kuvvetlinin umurunda bile değildir.
Zayıflar hiçbir zaman affedemez. Affedebilmek güçlülere mahsustur.
Zayıfların haklarını korumak i konuşmayanlar, tutsaklardır
Zehir kadar acı da olsa hakikat ilacını iiz.
Zeka dünyayı yerinden oynatmaya yarayan maniveladır.
Zeka kafanın ideki altın madenidir.
Zeka, tıpkı bir tarla gibi ekilmeye ve bakılmaya muhtaçtır.
Zekalarıyla ilgili en çok iltifat alan kadınlar tartışılmaz derecede güzel veya tartışılmaz derecede çirkin olanlardır.
Zekanın miyonerleri paranın milyonerlerine acırlar.
Zekanın sakıncası, insanı devamlı surette bir şeyler öğrenmeye zorlamasıdır.
Zekasını inkar edenin büyük zekası var demektir.
Zekasız kuvvet yıkabilir, fakat yapamaz.
Zeki bir adam ahmaklar meclisinde çok kere ne söyleyeceğini şaşırır.
Zeki oluşuyla övünen insan, hücresinin büyüklüğüyle övünen idam mahkumu gibidir.
Zengin adam, elindekini yeterli görendir.
Zengin adamlarda sağduyuya pek rastlanmaz.
Zengin bir sofrada altın bir sandalyeye oturup rahatını kaybetmektense sevinç ide bir hasırda oturmak daha iyidir.
Zengin, bilgisi çok olan insandır.
Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar.
Zenginlik, dünya köleliğinden âzâd olmaktır.
Zevk i yemekten, şirk ehlinin zinetinden ve ipekli giymekten kaçın.
Zevke esir olan değil,hakim olan mesuttur.
Zevkimizden fedakarlık etmek, menfaatlerimizden fedakarlıkta bulunmaktan güçtür.
Zevkin kaynaklarında öyle bir acılık var ki, çiçekler arasında bile olsa boğazımızı yakar.
Zevkler insandan insana değişir, her şey her yaşa uygun düşmez.
Zevkleri en ucuz olan, en zengin kimsedir.
Zihinde bulunan hiçbir düşünce yoktur ki daha önce duyularda bulunmamış olsun.
Zihinde meydana gelen düşünceler,aklın prensipleri her ferdin kendi hayatında kendi yapmış olduğu deneylerle meydana getirmiş olduğu fikir ve ilkeler olmayı,bunlar bizden önceki nesillerin deneyleri ile oluşmuşlardır ve bizim zihnimize kalıtım yoluyla geçerler.
Zihinlerini ölmüş geçmişte ve doğmamış gelecekte yaşatanlar, şimdiki zamanda yaşamaya mahkum olan bedenlerini öldürürler. Beden giderse hayatı da beraberinde götürür.
Zihnimiz kuşların bedenleri gibi hareketli olmalıdır.
Zihnin tüm neşesi, tüm canlılık, insanın onunla kendini kıyaslayarak yüksek görebileceği bir kimsenin varlığına dayanır.
Zihniniz, bir günde sayısız düşünce üreten verimli bir düşünce fabrikasıdır.
Zihninizde rasgele dolaşan bir hedefin çocukça bir hayalden hiç farkı yoktur.
Zihninizi yönlendiren düşünce,zeka gücünüzden daha önemlidir.
Zincir en zayıf halkası kadar güçlüdür.
Zincirin gücü, en zayıf halkasınınki kadardır.
Zirvelerde kartallar da bulunur, yılanlar da. Ancak birisi oraya süzülerek, digeri ise sürünerek gelmistir. Önemli olan nereye gelmis oldugunuzdan çok, nereden ve nasıl geldiginizdir.
Zor is, zamaninda yapmamiz gereken fakat yapmadigimiz kolay islerin birikmesiyle meydana gelir.
Zor olan, kahramanca ölmek değil, kahramanca yaşamaktır.
Zorluklar hayatımızın bileği taşıdır. Biz onlara sürtüne sürtüne keskinleşiriz.
Zorluklar, başarının değerini arttıran süslerdir.
Zorluklara karşı kızmak onu yenemeyeceğimizi anlamak demektir.
Zorluklara tahakküm eden kolaylıklara ulaşır.
Zorlukları karşılamanın iki yolu vardır; ya zorlukları değiştirirsiniz ya da zorlukları çözmek için kendinizi.
Zulmedenleri affetmek,suçsuzlara yapılan haksızlıktır.
Zulmü her kabul ediş, daha büyüğünü doğurur.
Zulüm, bir şeyi yerinde kullanmamaktır
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.