- 997 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Toplumsal Sevda
Bizleri topluma hazırlayanlar kendi özlemleri, akılları ve içinde bulundukları şartlara göre tasarımlayarak iyi birer birey olarak hazırladılar. Eğitimimizi müteakiben erişkinliğimizle beraber kendimizi nereye yönlendireceğimizi biz tayin ettik. Hangi rotayı izleyeceğimizi gösteren yaşam yürüyüşümüz hep elimizde bilgimizde oldu.
Burada can alıcı nokta olarak yaşımız, cinsiyetimiz, mesleğimiz ne olursa olsun yaşamımız sadece kişisel anlayışımızda ki liderliğimize ihtiyaç olduğunu öğrendik. Bu kendimize ait liderlikte çizdiğimiz yol yaşam şeklimizi, kederlerimizi, sevinçlerimizin bir talihi (kaderi) olmayıp kendi tercihimiz ve biz odaklı temel üretim kaynağının kendimiz oluşundandır.
Kendimize ait olan bu seçtiğimiz rotadaki yaşam mutlulukları ister yalnız başına ister çoklu yaşamda olsun güvene dayalı ise mutluluklu olmuştur. Ancak kendini eğitmeyen, geliştirmeyen kültür ve toplumsal yaşamla düşün ve sorgulama zenginliğinden uzak durup duyum ve biat anlayışlarıyla yetinenlerin sonu hep mutsuzluklu olurken bizi de mutsuz etmiştir. Bu mutsuzluk anlayışla yetişen ve kendini geliştirmeyen bireylerin egosu kendi hatasını kendisine itiraf edemeyecek kadar açık olmaktan yoksun bırakmıştır. Ülkem insanının bu yoksunluğundan hep çıkarlarına düşkün egemen çevreler kazanç sağlamıştır. Her nedense Akil kişiler bile minik basit çıkar veya sistemden yana olmak anlayışlarından ötürü yanlı davranıyorlar. Hâlbuki doğrudan yana olmak doğru olan her insan için bir zorunluluk olmalıdır. Çoğunluk bilinçsiz olan ve minik bağışlarla yönetenden yana alışıla gelmiştir. Buda aleni haksızlıkları görmezden gelip haksıza haksız haklıya haklı deme cesaretini gösterememelerine mani olup Dünya’nın ayrıcalıklı ve güzel olan bu ülkesinde mutluluk dolu yaşamak yerine bizi mutsuzluklu kılıyor.
Hepimizin kendimize ait kişisel liderliğinin tek gerçek biçimi olan paylaşılır ve sürdürülebilinir sonuçlar anlayışı üzerine dikkatli ve duyarlı olmalıyız. Bu anlamda düşünen sorgulayan karşıdakinin ne beklediğini anlamak ve ne istediğimizi açık olarak toplumsal yararlarımız adına söyleyebilme cesaretinde olmamızın getireceği başarılı söylemlerimizi esirgememek olmalıdır. Bu anlamda bu güzel yurtta hep birilerinin zevkine, çıkarına ve her şeye egemen olma arzusuna göre hazırlanıp toplam halk çoğunluğunca benimsenmeyip toplumsal birlikteliğe mutluluk getirmeyen her söyleme evet dememek kişisel liderlik anlayışımızın topluma kazanımı olacaktır. Gerek ikili yaşamda gerek ailede gerekse ülkede çoğunluğun katılımı sağlanmadan sadece içinde olduğu o anda güçlü olanın istemine göre alınan tüm kararlar çoğunluğu geçmişte yaşanan örneklerinde olduğu gibi mutsuz edecektir. Dileğim artık mutsuzluklardan uzak mutluluklu bir toplumda hiç kimseyi ayrıştırmadan birliktelikle toplumsal bir sevdayla yaşamaktır.
Bedri Demirpençe
YORUMLAR
Bedri bey yine duyarlı bir yazı yazmışsınız .Toplumumuzda bireyler bilinçlendikçe ve çoğaldıkça ülkemiz daha yaşanılır hale gelecektir Ve hepimizin dileği mutsuzluklardan uzak mutlu bir toplumu mutluluklu bir toplumda hiç kimseyı ayrıştırmadan birlikteli toplumsal bir sevdayla yaşamaktır. Çok önemli bir konuya parmak basmışsınız. İnşallah yaşanılır mutlu bir ülke oluruz.
Bu anlamlı yazınızı ve sizi tebrik ediyorum. Sevgilerimle..
Bedri Demirpençe
Benim dileğim bu yurtta yaşayan tüm bireylerin sadece doğrudan yana olarak gelecek kuşaklara özgür ve yaşanır bir ülke bırakmalarıdır.
Saygılarımla
Bedri Demirpençe
Benim dileğimde bu yurtta yaşayan tüm bireylerin sadece doğrudan yana olarak gelecek kuşaklara özgür, yaşanır ve kirliliklerden uzak bir ülke bırakmalarıdır.
Saygılarımla
Saygın Dost
Neler neler yaşadınız , yaşadık . Toplumumuzda bireysel ve toplu olaraka yaşanan acıları ,sıkıntıları, üzüntüleri yıllarca şairler ve yazarlar kalemleriyle dile getirmeye çalıştılar ancak anlatacak o kadar çok olay var ki...
TOPLUMSAL MUTSUZLUĞUMUZU BİTİREBİLELİM Kİ BİREYSEL MUTLULUKLARA ULAŞABİLELİM !
Her zaman olduğu gibi güzel bir konuyu dile getirmişsiniz zamanlamanızda mükemmel .
YÜREĞİNE , BEYİNE SONSUZ SAYGILARIMI SUNARIM , ELİNE VE KALEMİNE SAĞLIK DOST!
Bedri Demirpençe
Saygılarımla
Türk toplumunu (neye göre Türk toplumu ayrıca; ulus/halk/ümmet vs ?) Turkey ve Lale kavramı mı temsil ediyor?
Simge mi temeldir, imge mi? Bunu da göz adrı ederek, bir toplumsal dizge öngörüsünde bulunmuşsunuz ayrıca...
Esenlikler...
Göktürkmen tarafından 8/30/2010 3:49:01 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bedri Demirpençe
Değerlendirmek adına farklılıkların tanımını yapan düşüncenizi de kutlarım.
Saygılarımla
Yine güzel ve anlamlı bir yazı okudum sayfanızda. Toplum bilinçli bireylerden çoğaldıkça daha yaşanılır olacaktır her anlamda.. Saygı ve selamlarımla..
Bedri Demirpençe
Benim dileğimde sadece gerçekleri irdeleyen ve buna göre yansız davranış sergileyebilen toplum bilinci yüksek yurttaşlarla birlikte gelecek kuşaklara yaşanır bir ülke bırakmaktır. Saygılarımla