ÖNCE İNSAN OLABİLMEK
"İnsan, gülümseyişi ile gözyaşı arasında gidip gelen bir sarkaçtır." Byron.
Doğar, büyür, eğitimimizi ( aile+okul) öğretimimizi alır ve yaşamın ta içine dalarız. Pek çoğumuz, hele ki ülkemizde, bırakın eğitim ve öğretim almayı daha çocukluklarını bile yaşamadan o hayatın acımasız dişlileri içinde buluruz kendimizi.Değirmen taşları arasında ki buğdaylar gibi öğütülür ve un olup giderler.Ezilmişlerdir ama ekmek olarak yaşamın idamesi için vazgeçilmezler arasına girmişlerdir.Ezgin ve dingin olarak.Bazıları da bir şekilde mesleklerini bulmuşlar, kariyer sahibi olmuşlardır. Hayatın çeşitli iş kolları arasında idame ettirirler yaşamlarını. Edebiyat ve müzikte bu iş kollarından biridir.Diğer iş kollarına göre farklılık gösterseler de. Edebiyatçı duygu insanıdır. Gönül insanıdır.Çok da güzel yazabilirsiniz.Enstrumanlar da çalabilirsiniz.Şiirler okur, şarkılar da söyleyebilirsiniz.Konunuzda tek de olabilirsiniz.Ne var ki asl olan "önce insan olabilmek"tir.Muhataplarınızın da insan olduğunu kabul edebilmenizdir.İnsan ki yaratılmışların en mükemmelidir. Ve siz hele ki duygu insanı iseniz; olmamışları olmuş gibi kabullenerek, sadece aklınızdan geçenlerin doğru olduğunu varsayarak karşınızdakini incitmek bir yana, hakaret edip, küstahlaşamazsınız.Bu hakkı size hiç kimse vermez. Kaldı ki hoş görü temel bir prensip olmalıdır. Bunu da istismara yeltenmemelidir. Bu tüm insanlar için de geçerli bir durum olmalıdır.
Sanal âlemdeki arkadaşlık ve dostlukların ne kadar göstermelik ve hatta insanı depresyonlara kadar vardıracak bir ortama sürüklediğini maalesef sıkça görmekteyiz. Ben, sen, o...Herkes kendi konumunu çok iyi biliyor. Ha bir şekilde tanışılmış, arkadaşlık ve dostluklar pekiştirilmiş, daha da ileri safhalara götürülmüş birliktelikler yok mu, var tabi, ama ne kadar?
Bulunduğunuz yerin bir arkadaşlık sitesi olmadığını, edebiyat severlerin buluştuğu, daha çok amatörlerin yer aldığı, duygu ve düşüncelerin paylaşıldığı, gönüldaşların birbirlerine seslendiği bir yer olduğunu bilmezden gelip, her önüne gelene saldırmayı hüner sanan ve maalesef bu düşüncede olanların giderek arttığını da esefle müşahade etmekteyiz.Yanlış ve hataları örtmede güneş gibi olabilmek bir yana, cımbızla birşeyler bulup, kişisel hakaretlere kadar götürülmektedir. Yapılan yorumlarda birşeyler aramak ve tüm yorumların yalakalıklarla hükmünü de kendi vicdanlarında verebilmektedir bu insanlar.Ama her nedense yine de sitede bulunmaya da devam ederler. Yandaşlık, hatır gönüllük veya anlaşılamaz bir davranış içinde her türlü vicdan ölçülerinden uzak yazarlar. Ön yargılı ve yargısız infazları sürdürürken, ağızdan çıkanları kulakları da duymaz.Karşısındakin de insan olduğunu unutur ve bilmez. Aslında o, her türlü insani duygulardan uzak, otorite inancıyla yazar da yazar. Oysa tek hüneri saldırmaktır. Maalesef var böyleleri...Ainesi iştir kişinin söze bakılmaz.Yetkililer gerekli önlemi alırlar mı, hak edenin hakkını teslim ederler mi bilmiyorum.Ancak yaşananlar duygu insanları, gönül insanları için yakışmıyor. Bu ve benzeri durumların edebiyat sitelerinde olabilmesi üzüntü verici. Her ne kadar sanal ve yazanlar birbirlerini tanımıyorlarsa da sonuçta karşımızdakinin de canlı ve insan olduğu unutulmamalıdır.Amaç şiir veya edebiyatın herhangi bir dalı ise burada ki bulunma nedeni - ki öyledir- istismar edilmemeli, edenlere de fırsat verilmemelidir.Edebe davet eden edepsizlere prim tanınmamalıdır. Yerlerinin burası olmadığı birileri tarafından hatırlatılmalıdır.Sanal alem deyip geçiştirilemez.Öyle bile olsa karşınızdakinin insan olduğunu bilerek, değer verip paylaşıyorsunuz. Ama bir yerlerde bir aksaklık olabiliyor.Adları Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma olan ne yazık ki çoğu kez öyle görünseler de insan olamıyorlar.Onun için diyorum ki; önce insan olabilelim ve kul hakkını hiç unutmayalım.
Aydın.
Ist.28 Ağustos 2010
YORUMLAR
''İnsan ki yaratılmışların en mükemmelidir. Ve siz hele ki duygu insanı iseniz; olmamışları olmuş gibi kabullenerek, sadece aklınızdan geçenlerin doğru olduğunu varsayarak karşınızdakini incitmek bir yana, hakaret edip, küstahlaşamazsınız.Bu hakkı size hiç kimse vermez. Kaldı ki hoş görü temel bir prensip olmalıdır. Bunu da istismara yeltenmemelidir. Bu tüm insanlar için de geçerli bir durum olmalıdır.''
Güzel bir reçete.ELİNİZE SAĞLIK.
Çok doğru tespitleriniz. Sanal alemde olmak insanlığa aykırı davranış ve tutumlara açıklık kesinlikle değildir. Tebrik ederim. Saygılarımla..
can.er
Selam ve saygılarımla Sn.Aksümer.
can.er
Çok doğru söylüyorsunuz.
Evet önce insan olmak lazım.
Tebrikler.
Teşekkürler.
Yazınız güzeldi.
Selamlar.
can.er
Selam ve saygılarımla.