- 962 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
SAHİPSİZ MEKTUPLAR—II
----Mevsimlerin Savaşı----
Harflerim dökülüyor yıllardır bomboş sayfalara. Kimsesiz bir başlangıç, yoksun satırlar… Sahipsiz bir mektup, rahat bırakmıyor bir türlü kalemimi. Geçmişin tozlu raflarında kirletiyor kurşuni rengini. Bense seni yazıyorum durmadan. Saatlerce… Günlerce… Aylarca…
Ömrüme denk sayfalarının uçları kıvrılmış, sürekli geriye dönüp durmaktan. Seni anıyorum her baharda ya da ben hep baharı yaşıyorum senin düşe dönmüş varlığında. Benim mevsimim… Tatlı bir esinti bırakmalı ruhumda. Üşümek istemiyorum. Yokluğun değiyor tenime, her kar tanesinin düşüşünde. Eritiyorum çünkü dayanmak çok zor sensizliğe. Bir alevin kora dönmesi gibi, iz bırakıyorum ardımda. Sonra küllerim savruluyor olur olmaz yerlere. Bulamıyorum, her parçam farklı bir yerde. Bir bütün olamıyorum tek bir bedende bile. Aynı anda gözümün önünden geçiyor ufacık bir sahne – sen geçiyorsun yanımdan, farkına bile varmadan titreyen, cılız yüreğimin. Sanırım kavrulmak da istemiyorum bir öğle sıcağında. Teninin her dokunuşu yakmasın beni, mühürlemesin silinmeyen yanık izleriyle. Ruhumu okşasın baharların nefesi. İkiye düşsün mevsimlerimin toplamı, şu kısacık ömrümde.
Hani diyorum ya hep sana --gelişinden gidişine kadar ya da gelmeyişinden bilmem neye kadar—‘özledim seni’ diye... Hani sen her gözyaşımda akıyorsun ya yanaklarımdan, bir tek o zaman hissediyorum teninin sıcaklığını, bana hiç değmese de. Diyorum ki yıllarca hükmetmeseydin şu zavallı yüreğime. Sussaydın ya da hiç sesini duyurmasaydın. Farkında bile olmasaydım eşsiz sandığım varlığının. Geçmişimde sen, her günümde sen, korkuyorum geleceğimde de sana boyun eğmekten.
Tarihi inleten bir aşk... Bu denli acı olmasaydı keşke. Parçalamasaydı yüreğimi milyon yerinden. Yerini bıraksaydı 1+1‘in 1 sayıldığı mutlu bir ömre. Bu kadar doğrucu olmasaydık. 2 olmasaydık hiçbir matematik probleminde. Hile yapsaydık, hayıflansaydık, ama ‘biz’ olsaydık sadece. Tekil olsaydık, tek bir tane olsaydı da bizden özenmeseydik kesirlere.
Korkuyorum çatlamış sesimden, hırıltılar yükseliyor mecburi nefesimden. Galiba yazmaya devam edecek bu eller seni, susmayan bir yüreğin acizliğinde. Ne diyorum biliyor musun hep kendime? Ya da unut gitsin. Yine duymayacaksın nasılsa. Yine ben dinleyeceğim seni kendimden, sanki hiç bilmiyormuşum gibi. Bu uçurumları kim kazıyor böyle? Dipsiz değil mi? Ürküyorum gözlerim indikçe derinine.
Karanlık bürüyor ayaklarımın dibini. Sanırım düşüyorum uçsuzluğunda. Varabilir miyim dersin sana, eriyebilir miyim bir kar tanesi masumiyetinde? Duyabilir miyim yüreğinin senfonik tıkırtılarını? Benim için titrer mi dersin sol yanın? Geçmişinde belki yoktum, belki bugününde de yokum ama geleceğinde benden bir tane olur mu dersin? Tüm parçalarımı toplamama yardım edebilir misin? Çok dağıldım. Yamalıyım her yerimden. Ellerini uzat bana! Kurtar beni bu uçurumun kenarından!
Sorularıma cevap aradığımı sanma sakın. Ben senin suskunluğunda yitirildim. İmkânsız karşılıklarımın cevabı… Seni her anışım, hiç görmediğim yüzünü tüm hatırlayabilme çabalarım, çatlak dudaklarımda doyumsuz bir suyun sızıntısı gibi. Vazgeçilmez. Bilir misin sen bir damla suyun narinliğini? Hadi dokun ona parmak uçlarınla, kurtarabilir misin onu dağılmaktan? O da benim gibi… Sakın dokunma! Dokunursan yok olur o da, aynı ben gibi.
Geçmişimdeysen hep orda kal! Sakın sığınma geleceğin insafına. Her günümdeysen tanımıyorum seni. Hatırlardım yoksa yüzünün güneşe olan özentisini. Yarınımdaysan çok geç kalma, lütfen! Korkuyorum, seni bulamadan kaybetmekten. Hadi gel artık nerdeysen, çare ol körlüğüme! Sözüm geçmiyor sığmadığın yüreğime.
Özledim seni…
Özlüyorum…
Ve sanırım hep özleyeceğim…
27 Ağu. 10 – 22.59
YORUMLAR
yureginize sağlik yazinizi beyenerek okudum...
@ŞK_M£L£Ğİ tarafından 8/30/2010 2:40:00 AM zamanında düzenlenmiştir.
pitircik_yy
Hani diyorum ya hep sana --gelişinden gidişine kadar ya da gelmeyişinden bilmem neye kadar—‘özledim seni’ diye... Hani sen her gözyaşımda akıyorsun ya yanaklarımdan, bir tek o zaman hissediyorum teninin ..............................
, korkuyorum geleceğimde de sana boyun eğmekten.
Bazan boyun eğmek ister, bazen zor gelir...Bazen de canı istemez ayrılığın soğuk sularında titremeye...zor gelmeye başladığı zaman korkular sarar içimi...ama korkmak bile zor gelir yüreğime...İşte bu da yürek tükenişine yakınlaşmak sanırım ne dersin?
sevgiyle kucakladım.. kutlarım..
pitircik_yy
Sevgilerini kucakladım değiş tokuş ettim sana gönderecek olduklarımla...
Sevgilerimle...