- 882 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YÜREK YANGINI- ( Kırmızı Pabuçlu Genç Bayana)
Kırmızı Pabuçlu Genç Bayan,
‘‘Yürek Yangını’’.
Sevgili eşimin babası, diğer tabirle kayınpederim yaşamın getirdiği yorgunluk ve alışkanlıkların en kötüsü sigara yüzünden kalbinden rahatsızlandı.
Ülkemin güzel insanlarından hafif keçi sakallı, kapısında profesör yazan üstadımız – anjiyo – gerekli dedi.
Velhasıl hazırlıklarımızı yaptık, eşimin hemşire olması benimde hayat deneyimlerim nedeniyle fazla telaşa mahal vermeden hastaneye yatırdık ve anjiyo sırasını beklemeye başladık. Bekleme salonunda bir karmaşa, insanların yüzlerinde korku ve merak karışımı bir telaş vardı.
Kahverengi tişört giymiş 30–35 yaşlarında genç bir bayan biraz kilolu olmasının getirdiği zorlukla olsa gerek sık, sık nefes alıp veriyor arada bir çantasından çıkardığı astım ilacını alıyor.(tüp şeklinde ağız içine sıkılan)
Birkaç başörtülü kadın ve yanlarında bulunan akrabai tahlukat ve tanıdıklar olmak üzere kâh kalabalıklaşıp kâh ta azalıyordu bekleme salonundaki insanlar.
Bugün sıradan bir gün değil, etrafımızda koşuşturan insanların buraya gelmeden, bu anı yaşamadan önce bir hayatları var.
Yolumuz bugün anjiyo odasının kapısında kesişti.
Bekleme salonunda karşımızda oturan adını sormadığımız genç bayan, hani kırmızı puantiyeli bez pabuçları, kırmızı çantası ve yaşam sevincini belli edercesine çantasına uğurcak asan haki yeşili tişört giymiş genç bayan,
Kalbiniz bir kuşun kalbi kadar hızla atıyordu. Bekleme salonunda hele anjiyo odasının kapısında beklemek yüzünüzde telaş güzel gözlerinizde korkunuzu ele veriyordu.
Yanınızda bulunan genç adam, sonradan kardeşiniz olduğunu öğrendiğimiz delikanlı neler anlattı bilemiyorum, bir süre konuştunuz sonrası yorgun bedeniniz sarsıldı ve gözlerinizden sicim gibi yaşlar akmaya başladı.
Dayanamam insanların gözyaşlarına ama inanın sizi kıskandım, insan ağlamalı, yüreğini saran karanlıktan, acımasız hayatın bize reva gördüğü yaşamda yolumuza çıkan olumsuzluklarda yeri geldiğinde ağlamalıyız.
‘‘ Gözlerinde saklama acını,
Yüzün ele veriyor,
Yürekteki yangını.’’
Neden ağlar ki insan, her yürekte bir kor olmasa, neden yanar içimizdeki yangınlar.
Ağlarken aklınızda kim vardı, kimin içindi çiğ tanesi masumiyeti içindeki gözyaşlarınız.
Eşim dayanamadı çantasından çıkardığı kâğıt mendili uzattı size, sonradan teşekkür etmek için ayaküstü yaptığınız sohbette ağlama nedeninizi öğrendim.
Aslında bütün insanların öyküleri parmak izlerine benzer, farklıdır öykülerimiz.
Koca bir ömür tüketilmiş tam rahatlayacak döneme gelmişlerdi, Yeter anne başına geleceklerden habersiz tüp gazın bittiğini söyledi.
Tüpçünün getirdiği tüp yerine hatalı takılmış,
Sonrası haber bültenlerinde yer alan benzer öykülerden. Patlayan tüp gaz sonucu çıkan yangında bir kişi öldü, bir kişide yaralandı.
Ateş düştüğü yeri yakar derler, öyledir de. Kimimiz için haber bültenlerinde sıradan bir yangın haberi bir başkasının hayatından sayfalar koparır.
Gözyaşları yanaklarından pınarlar gibi akarken yaşadığı bu acıyı paylaştı bizimle, aylar önce anne ve babası evlerinde meydana gelen tüp gaz patlamasında yaralanmış, babası ölmüş, annesi aldığı büyük yaralar, hayat arkadaşını kaybetmenin üzüntüsü ile yaşamaya çalışırken kalbi dayanamamış, yorgun kalbini besleyen damarlar artık sorun çıkarır olmuş.
Anneniz ameliyathane odasında iken kalbinizden geçenleri bilemem, sizi anlıyorum desem ne kadar inandırıcı olabilir ki.
Lakin ölüm hakkında paylaşmak istediklerim var,
Allah meleklerinden Azrail’i çağırır, Senin görevin insanlara benim verdiğim yaşamı geri almak der. Azrail üzülür. Yaresülallah senin verdiğin canı yine senin rızan ve emrinle de olsa almak bana çok zor gelecek. Nasıl anlatacağım insan oğluna.Kimi genç olacak, kimi yaşlı. Kimi düğününe giderken, kimi hasta yatağında tadacak ölümü.
Yaresulallah bana böyle bir zor görev verme der.
Allahütealâ sen üzülme der. Her ölüm farklı olacak. Kimi ateşte yanacak, kimi suda boğulacak. Kimi uykusunda tadacak ölümü, kimi hayatının en mutlu anında, ama senden bilmeyecekler.
Babanızda kendisine bahşedilen hayat dedikleri bu dünyadaki sınavını vermiş, kendisine can veren yaratana dönüşüne bir yangın vesile olmuş. Anneniz görecekleri ve yaşayacakları olduğundan hayat arkadaşını, canının bir parçasını bu yolculukta yalnız bırakmış.
Gönlünüz rahat olsun, sevgili babanız sizin çiğ tanesi gözyaşlarınızı, yüreğinizdeki dualar ve yaşama sevincinizi görüyordur.
Sevgili kardeşim, kırmızı pabuçlu genç kadın eğer bu satırları okursan bil ki bizim dualarımızda babanız için, bundan sonraki yaşamında Yeter anneye, annenize ve sizlere huzur ve mutluluklar diliyorum.
Sahi adınızı sormadım, sadece kırmızı puantiyeli pabuçlarınız birde çiğ tanesi gözyaşlarınız kaldı aklımda.
Sevgiyle kalın ve dilerim hep mutlu olun.
Engin KASAP
25.05.2007-İstanbul
www.enginkasap.com
Öykü, şiir, makale ve deneme yazıları.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.