- 1123 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SAKLAMBAÇ
Yeni sindirilmiş acılar eleklerine tutunmuş kalbimin. Yok yere sinir bozan yanılgılar yığılmış boş tepeye. Susamış bir ceylan; ayakları zincirli ve göz bebeklerinde tıkanmış, yağmurun nemi…
Kaybetmek gibi ağır duygular geçmişin tozlu dolaplarına gizlenmeliydi güçlendikçe. Yanında olduğuna inanmamalıydın sahici masalların, seslendikçe. Hep temkinli yaşanmalıydı ya hayat, bu gereklilik kipinden de sıkıldım tahminimce…
Susadığımı hissediyorum sanki… Gücendiğim sevgiye susamışım. Bir bilet kesilmiş yolun yarısında, silinmiş suratların arasında. Kozasına gömülmüş bir ipek böceği, çağırılmayı bekliyor, güneş dolu bir kamyonun kalabalık kasasında.
Sahi böyle susar mı insan? Nefesin acı tadı, ince deniz fısıltısı; inandığın ne varsa sende kalan, aslında sana kaldığı da yalan… Sahi böyle kaçar mı insan; son sandığı acılı bir bahardan. Bak kaçıyor yine bir plak, gür sesini kovalayan gramofondan. Bir müzik kutusunun içinde dans eden küçük balerinin elleri yine birleşmiş yukarda; soğuktan bembeyaz olmuş teni. Hadi iç suyunu artık; saklambaç vakti geldi…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.