- 836 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR ENKAZIN KALEMİNDEN AYRILIĞIN İŞARETLERLE TANIMI
Her şey onun gidişiyle başlamıştı.Zihnimde çok kararlı duran,kişiliğimle de paralel “nokta”ların yerlerini tüm gri kararsızlığıyla “soru işaret(i)”lerine bırakması… “Nokta”sevmezdi “soru işareti”ni.Fiziğindeki ovallik “nokta”nın etiğine tersti.En azından ünleme dönüşseydi.Ah unutmuşum!Son olanlardan sonra hiçbir şey şaşırtmıyordu beni.Bütün sorun dinlemeyişimizdeydi belki de birbirimizi.TDK’ya bir dilekçe yazsam “konuşma çizgisi”nin yanı sıra “dinleme çizgisi de koyar mı müfredata,en önemlisi de insan yaşamına.Yaşam,yaşantı,hangi yaşantı?Hangi yaşantı unutturabilir ki seni bana?
“Virgül”dür çoğunlukla kurtarıcı yaşamda.Kaç kişi koyabilir ki sanki en olmaz zamanda. “virgül”le “nokta”nın anne tarafından akrabasıydı “noktalı virgül”.Zihnimde artık buna da öylesine yer yok ki,yaptıklarımın ne “ama”sı var ne de “fakat”ı!Hesap vermiyorum artık hiç kimseye! “Çünkü”sü vardır,bir önceki cümlede istemeden “bağlaç kullanmamın.Çünkü…Neyse,unut gitsin!Hatırlar mısın bilmiyorum,sıfatı en çok birilerinin sıfatına tükürürken kullanırdın.Bu bile ağzında argo durmazdı;çünkü sana olan aşkım onu arkasına saklayabilecek büyüklükteydi.Birlikteliğimiz “belirtili isim tamlaması”ydı adeta.Sen tamlayan,bense tamlanan.Eklerimizse bize biz olduğumuzu hatırlatan…Şimdi mi?Yüzüklerimizi parmağımızdan çıkardık çıkaralı “takısız isim tamlaması”nı bile kıskandırıyoruz.
“Ben”önceleri anlamsızdım bana göre. “Tekil”dim ve biliyorsun kalabalıkları severim ben.Yalnızlığıma seni de “ ek”lediğimi sandığımda yalnızlığım benden hesap sordu: “Benim adım yalnızlık lütfen amaç dışı kullanmayın beni”diye.Daha sonra beraberce ismini değiştirdik,yüreğinin kütüğünde. “O”nun, “Ben buyum,beni özümle bırakın!”larına kulak tıkıyarak.Çünkü biz “biz”dik,yani güçlüydük.Oysa tekil kalmaya mahkumdu “o”.Çok zaman sonra fark ettim yanılgımı…Ben biz olduğumuzu düşünürken,sen “1.tekil”likten öteye gidememişsin,egoizminin galibiyetiyle…
Kulağıma gelenler “duyulan geçmiş zaman”cümleleriydi,en “Seni unutmuş.”undan,bense inkar ediyordum geçmişte gördüğüm ve geleceğe taşımak istediğim zamanla. “Beni sevmelisin.”deyip,sevgi ihtiyacıma tek çare seni gerekli görsem de,zorunluluk arz etmek yerine,dilekte bulunmayı yeğliyorum “sevse”diye.
Sana “yalnız”a “yanlız”denilemeyeceğini bir türlü öğretememiştim ama,ben çok iyi öğrendim yokluğunda “yalnız”lığı.
Her şeyi kuralıyla,gerektiği gibi,düzen içinde yapmayı seven ben şimdi sensizliğin donduran ayazlarında,yüreğimin devrilmişliğini gerekçe göstererek fırsat bulduğum köşede “devrik cümle”ler kuruyorum,düşüncelerimin esaretinde.
Gururumun prangasını kırdığım bir zamanda sana zarf atmayı düşünüyorum,en özgür “zaman zarfı”nda ki bu hep “yarın”olacak. “Beni ne kadar seviyorsun?”sorularımla,sevginin “miktar”ını ölçmeye çalışırken ben,sen: “Böyle soruları nasıl buluyorsun?”la “durum”unu açık ederdin aslında.
Şimdi sözcüklerim,cümlelerim ne kadar anlamlı bilmem ama yüreğimin paramparçalığında derin “anlam”lar yüklü.
Bu kalp kırıklığı canımı yakıyor.Belki de buzlanmış yüreğinle kalp kırıklığını da anlamayacaksın belki de “.Kalp de nasıl kırılıyormuş?” deme,kırılıyor.Ben bir “deyim”dedim,deniliyormuş,dedirtiliyormuş.Her şeye rağmen gözlerim seni arıyor.
Şimdi hatırıma geldi,bir noktaya tırnak açmak isterdim ki ürkütmesin seni,genelde münakaşa esnasında açardık “tırnak”ları birbizimize.
“Soru işareti”nin gri kararsızlığıyla bıraktığın zihnime,yüreğim var gücüyle karşı çıkıyor bütün “virgül”leriyle.O,noktanın bütün kararlılığına inat-onunla da arayı bozmadan-kendinin aynı olan ikizini daha ekliyor bu kararlılığa.Ama üst üste değil ha!Böylesi “nokta”nın etiğine aykırı!Yan yana!
Yüreğim,zihnimdeki “soru işaret(i)”lerine “üç nokta”larla karşı çıkarken,umarım sen bana yüz güldüren “iki nokta üst üste”lerle gelirsin.O zaman ben de TDK eksikliğine bıyık altından gülerek,milyonlarca dinleme çizgisi sermezsem önüne “TUĞBA” değilim!!!!
TUĞBA KURNAZ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.