- 1786 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
MELANKOLİK KADIN!..
Melankolik bir ruhun handikabında çaresiz,yön bulamazsın.Fırtınalara,kasırgalara yenik düştüğün anlar her zaman seninle iç içe olur.
Zaten; şimal rüzgarları, hiçbir zaman ısınmayan yüreğinin odacıklarına buz zerrecikleri püskürtmeye devam etmektedir.
Her Allah’ın günü, yuvarlanmaya ramak kalmış sarp,sivri tepelerdeki kaya parçasının potansiyel gücünde; kopacağın,kinetik enerjiye dönüşeceğin anı beklersin!
Ölüm sessizliği, bütün hücrelerine dek şırıngalanmıştır adeta.Kaçınılmaz bir gerçektir;
hissedersin azrailin ayak seslerini,yüreğinin derinliklerinde.An meselesi,bir anlık bir elveda!Dönüşü olmayan mutlu(-suz) yolculuk!
Doğarken ağlamıştın,ananın rahminden çıktığında.Şimdi giderken belki de güleceksin,kahrolası dertlerinden kurtulduğun için değil mi?Hangi cehennemde umutlarının,tomurcuk olmadan yitip gitmesine yansan(!),nafile!..
Bazen gölgenden bile medet umduğun anlar olur!Konuşursun kendinle!Gelip geçenler :
“kafayı sıyırmış!” diye sana acımaya, senden uzaklaşmaya çalışırlar.
Bir tek dostun kalmıştır senin. Hem de sadık dostun!Sen nereye gidersen o da gider! Tek kelimelik :
“Gölgen!”
Oluşan kalabalıkların içerisinde bir tek senin varlığın hissedilmez.
Mutlu çiftlere gözlerin takılır; el ele,göz göze,dudak dudağa sevişenleri buruk bir tebessümle izlemekle yetinirsin!
Ah!Bir zamanlar,senin o gençlerden hiç farkın yoktu.
Sen de mutluluğun engin denizlerinde korkusuzca fırtınalara karşı kulaç atıyordun, bıkıp usanmadan!Yorulmak nedir bilmezdin.Bazen dişi kısrak gibi kırlarda meydan okurdun yılkı atlarına inat.Kimseler, tutamazdı seni.Saçların, atın yeleleri gibi şaha kalkardı!Gözlerinin siyahlığında kaybolurdu,erkeklerin hayalleri!
Şimdi hayal meyal ilk sevgilin düşer yüreğine. Her düşüşünde;kor ateşi gibi yanar bağrın!
Sevgilinin, dudaklarına busesini yapıştırdığında; dudaklarının titrediğini,duyduğun hazzın ölümsüzlüğünü hiçbir zaman unutamazsın!
Nasırlaşmış avuçlarında ellerinin sıkmasının acısını,tatlı bir tebessümle anımsarsın ve gülersin kendi kendine!Özlemini duyarsın nasırlı avuçların,ellerini sıkıp acıtmasını!
Bilirsin ki;bir daha geri gelmeyecek,yaşanmayacak;uçup giden yaşanmışlıklar!Gelmeyecek!..
Her ay sonu rutin telefon çağrılarının dışında; kimse anımsamaz seni.
İyileşeceğin gün belki de yaklaşmaktadır.Belirgin semptomlarının tedavisinde elde edilen bulgular;seni yeniden gerçek yaşama dönüştürmenin müjdesini verecektir.Kimbilir!..Allah’tan umut kesilmez!
Bir gün mutsuzluk labirentinden koşar adım uzaklaşıp ,tekrar yaşama sarılacak,seni bekleyen prensinin kollarına hiç düşünmeden atılacaksın!Umutsuz yaşanmaz!
İşte yine o telefon ve yine o aşina ses:
-Semra hanım,ben aile doktorunuz !Müsaitseniz gelebilir misiniz?
Yorgun beynin, doktorunun müşfik sesinin maksadını anlamakta zorlanmaz:
“Psikolojik terapati’nin zamanı geldi,ha "
YORUMLAR
Yazınızdaki anlatımla insan olma duygusunun temel kavrama paylaşımlarını gündeme taşıyıp okuma, düşünme ve yaşamı algılama gündemimize taşımanız takdire değer…
Unutmayın ki her insanın kendi gerçeklerin içinde ki her devinimin temel galibi insanın kendisidir.
Saygılarımla
Bir gün mutsuzluk labirentinden koşar adım uzaklaşıp ,tekrar yaşama sarılacak,seni bekleyen prensinin kollarına hiç düşünmeden atılacaksın!Umutsuz yaşanmaz!
Evet, umutsuz yaşanmaz ve Allah'dan ümit kesilmez. Kendi iç dünyasında cebelleşen kadını güzel resim etmişsin. Anlatım ve konu güzel. Şimdi bu kadınlardan çok var.
Hatta erkeklerden de çok var. Eskiden de vardı belki ama o zamanlar biz böyle olmadığımız için, olanları da görmüyorduk galiba.
sevgilerimle...
TALİHİMSİN
SEVGİLERİMLE!..