Ayşem Türküsüdür Ömrüm
hayrettin taylan
Türkülerle Aşkın Terapik Hali-1
“Ayşe dedim adına
Doyamadım dadına
A gız seni gaçırcem
(Gülüm can Ayşe’m)
Annene inadına”
Bu aşka uyumsuz sessiz harflerde sessizce dinledim kendimi.Bir türkü gibi çalınıyorsa ömrümde. Hep kavuştaklarını sevdim. Belki kavuşmalarımızı anlatır diye.
Sazların açtığı dehlizlerinde utulmak da var . Bağlayışımı hangi bağlama anlar ki ? Tel tel akordunu bozmadan bu sevi acısını hangi sözler unutturur.
Unutuluşa sürek olan bu yüreğin avına gelen hangi selvi boylu , boyumun ölçüsünü alır. Hangi güzel pınar başında baştan çıkarır beni.
Bu yaşanan yangını hangi güzel gözyaşlarıyla söndürür can çiceğim.
-Vicdanımın yağmurlarında ıslanan dünyanda yok olmak istemiyorum. Her harede başka kıvılcımlar ruhuna kül eder, aşkına kul eder beni.
-Ezelimsin.
-Unutamadığımsın.
“Aman Ayşem mor menekşem
Dağlar başı duman Ayşem
İndim Ankara çöllerine
Geleceğim güman Ayşem”
Geleceğim elimde al mendilimle,gönlümde bal dilimle, umudumda sal ruhumla.
-Önce kendime geleceğim,önce kendimi eleyeceğim elemin süzgecinden, can kırıklarının zerrelerinde. Önceden önceye gideceğim.Mor menekşelerin solmasın, Çankırı kavunu çürümesin, bağrındaki salkımlardan tane tane yemeye gelecem.
- Neşet Ertaş ile dil dile ,saz saza, söz söze seni çalacağız. Titreyecek can telin. Kopacaksın benden. Sus ,beni yazma,bensizliği yazma.Başındaki yazmalarının deseni kadar şekilleneceğim sana .
-Susmak yok, aşka devam.
Gül uçurumlarında açılan çiçeklerinin bahçıvanı olacağım.Seni ekip sevdamızın hasılatını bekleyeceğim kaderden.Başka alemler bana göre değilmiş. Başka güzellerin sazıyla oynamak bana göre değilmiş.Oynamayı zaten çok bilmiyorum. Çayda çıra dışında yoktur benim marifetim. Çayın varsa, çıran varsa, beni seven yüreğin varsa, yakamozların alkışa hazırsa geleyim gün yüzünde oynamaya.
- Biraz da beni izle, birkaç figür kap sana olan oynaşımda .Bire bir eriyişimin adımlarını say.
“
Sen gittin gideli duramıyorum
Utanıp bir haber soramıyorum
Senden başkasını göremiyorum
Kavruldum aşkınla gelsene Ayşem”
Böğrüne acılarını almamışsın ,sözlerine türkülerimi almamışsın. Kendine kar ettiğin gidişlerin gemisindesin. Gemlerin vuruyor seni.
-Yaşanmışlığın taşındasın, ayrılığın yaşındasın ıslanmışlığın manisindesin.Kalbin benim için atmıyor.Kalbin beni çalmıyor hayata.
Türkümüzü unutmuş olmalısın ki sazın bağrımda çalınıyor.
- Yol ,ayrılığın çakıllarını döşememiş yoluna. Onun yerine kelimeler dizdim, şiirler ve öyküler dizdim .Okumak kadar hatırlanmak. Yolunda hatırlanacak çok ima var.
-Ay hecelerinde çözümsüzlüğün bağbozumu .Neyin çalınıyor biten benden. Son salkımlar da toplandı. Gayrı tane tane yoksun .
Oysa
“Güzelliğin mahallenin dilinde
Her hüner vardır senin elinde
Kollarım mutluluk arar belinde
Dudağından bir kor versene Ayşem”
-
“Bir öpücük istesem annen baban hayrına …” Benim yakılışıma adresiz cevap olur mu ? İsimsiz gidişlerine tanım olur mu? Öylesi kalışlara anı olur mu?
-Mevsimlerinde hüzün hala neden kara kışı yaşıyor ve beni de üşütüyor can yaraların. Oysa senle hep yazları yaşadık,hep yaz gibi hasat üstüne hasat rekoru kırdı yaşadıklarımız.
-Şimdi sen hangi tohumsuz bekleşin nadasında filiz olmaya meyillisin.
Sevgimizin şıralı odasında senli benli pestil oluşu hatırla. Pestilimiz çıkarcasına yaşadığımız masal arası güncelerin fotojenik demlerini unutma ?
-Kaybolmuş kayıplarımı ararken, ardan ve senden öte sakilerin meylerinde süzülmeme bakma …
- Benim arzu şarabımı içmeye meyil Frenk selvilerin salvolarına dayanacak gücüm ya da elektriğim yok.
-Slav özlemlerin sarı suçlarında beni arama. Ben bilinmeyenlerin birinde bilindim belki .Belki bilinmez dediklerimin farksızlığında ar depremi yaşadım. Fay hatlarım huy hatlarımdan sensiz ,can süzülüşleri sunmuş olabilir.
- Benim huyum boyumu geçti. Oysa huyumla, ruhumla sana özdeş bir güneşin aşk ışığıydım.
- Yüküm türeyen yüreğine yakın. Omzumda senin sevdam isteyerek , yorularak,yakılarak seni taşıyorum.
“Sensiz yaşamanın tadı olur mu
Şair ,sana sarılmadan ölür mü
Bu güzellik sonsuza dek kalır mı
Uzatıp kolların sarsana Ayşem”
-
Kolların yok sevdalar tararken beni. Yaralıyım, kanıyor sen halim yoksun.
- Bu tutkunun nabzında nazım nazım işvelerinle akıp gidiyorsun.
Sevgiyle çarpıldığım başka alemlerin yanışlarında seni gördüm, seni yaşadım hare hare.
Paralandı asırlık bekleyişlerin bekri özlemleri. Sömürme beni dedi aşk ve hayaller. Hayat size sunulan huzur sunağıdır. Biraz da kendin için yaşa türkülü hayatları.
- Halay çek sevdasız düğünlerde.O gelmez ,o seni istemez.
Biraz boşuna oyna şair.Biraz da hoşuma oyna.
-Suskulu bir vuslatın saatiyim.Saat beni tam senden geçiyor. Ve durmuş olmalı bu saat. Hep gittiğin günün saati duruyor, hep gittiğin anın yönüne dönüyor yelkovan. Hep sen çını …
-Düşlerine arınarak ölümsüzlüğü boyadım gözlerinde. Sözlerine tutunarak hep vazgeçmezliği besteledim kavuşmaların kavuştuklarında.
- Yaşamaktır aşktır diye yaşam oldum sevgimize. Halim ile lalim arasında dilin çözer , sözlerin yazar son türküyü.
“ Benim aşkım uymaz her saza
Henüz dinlemedin benden türküler”
Kendi merdanemiz dönüyor dün ile dünya arasında.Gergefine aldığın gri vakaların valisiyim. Bu el ilini yönetmek yerine , seni başka elden kurtarma mavisindeyim.
- Bu yüzden beni koma kalbinde.
Bu unutulmazlığın imparatorluğunda unutamayan “ Çar “ ben Unutan “ Çariçe “ sen.
Çare nerde ?
Çıra nerde ?
Çerağ nerde?
- Büyüt yüreğimizi, büyüsün ninnileri özleyen aşk bebeği.
-Sağ sevdayı mutluluk memesinden. Berraklarında ısla beni.
Vazgeçilmez tutkuyu tutuşturarak yürek yangınlarımızda yitirilmiş
her ne varsa nefes alsın bizimle.
‘eyvah’ları mırıldamadan keşke’lerin ezberini bozarak kalbinde hayat bulduğum can yaşamlara sunalım yeniden yaşamayı
“Neyim varsa bölüşürüm sen hariç
Kalbim sana bardak olsun doldur iç
Ben ellere verir miyim seni hiç
Benim olmak zorundasın sen Ayşem”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.