GERİDE KALANLAR
bir kardelen açtı karların içinde sensiz, sessiz. Yüreğimde bir melteme tutulmuş kimsesizlik var. Kalemimde son bir mürekkep damlası... Tüm bekletilmiş özlemlerle bu mektubumu gözlerden çok ırak bir yerden kalbine yazıyorum…ı
Ölüm gibi bir şey DENİZİ sevmek..! Sabaha kadar seyretmek güzelliğini. Huzur verici bir mavilikte anlamak her şeyi ve inanmak..yakamozun her aydınlıktan sonra denizin koynuna girişine rastlamak ,sanırım bende deprem gibi çöken bir EGE gecesinde sahil kordonlarının üzerine yayılmış
Minderlerin üzerinde ansızın rastaladım sana ve o ışıldayan gözlerine..
Delilik bu! seni sevmek aslında! Hasretler biriktirmek sana. Güzelliğine avutabilmek kendini
Güzelliğine ağlayabilmek gecelerce... Vurgun saatlerinde gelen özlemlere yanmak gizlice... Sende tutuklu kalışım bundandır işte. DENİZ i sevmek seni sevmek aslında!.. Bir kardelene yansımalı içimdeki güzelliğin. Kırmızı güller alev alev yanmalı gecenin karanlığında. Onlar da bekletilmiş umutları teslim etmeli sessizce... sesizce diyorum çünkü bende seni seszice sevdim...ansızın bir yakamoz gecesinde… gecenin karanlığı bir başka çökümş üzerime,yanında oturuyor bakıyordum gözlerine,dudaklarım kilitliydi sanki konuşamıyordum,belki bir sevda sözü fısıldamak istiyordum kulağına,belki de yanında oturup sana bakmak yetiyordu, veya içimdeki sesi dinleyip delilercesine seni sevdiğimi haykırmak istiyordum… vakit geçiyor deniz dalgaları sarıyordu kumsaları ve duygular karışıyordu mehtaba ama ben hala sana seni sevdiğimi söyliyemiyordum..söyleyemiyordum çünkü bütn umutlarm esir düşmütü kalbime.. Bir tutku gibi hüküm sürmekteydin yüreğimde… her şey gitarla çalınan bir müzik sesine baglıydı o gece.. ve sanırım artık çalmıyordu gitar sesleri.. çünkü ay denize batmıştı çoktan.. Yakamozlar ağıt yakıyorlardı sesizce Ve yıldızlar ağlıyordu ışıl ışıl serpilircesine.. ve ben yine içimdeki yoğun duygularımı paylaşamamıştım seninle…
ve vakit sabahın ilk ışıkları güneş şafaktan daha yeni doğuyor durmaksızın..gözleirim seni arıyordu bütün özlemlerle .. Bozguna uğramış bir gecenin koynundan usulca ayrılıyorum yeni umutlarla… bilemiyordum ki bu benim seni son görüşüm olacağını derken birden bire gördüm seni serseri kalbimce Nihayet sabahın kızıllığına değiyor saatler ve boşuna geçiriyordum dakikalarımı.. seninle yeni bir güne hoş gelmek istiyordum muama bir şekilde.. Hiç kimsede olmadığı kadar içten, hiç kimsede olmadığı kadar yumuşak Gülüyordun sebepsizce, gözlerine yansıyan ışık büyülüyordu beni ansızın bedenimin ferdinde.. ama yinede sana seni sevdiğimi söyleyememiştim..oysa ki o kadar isterdim ki sabahın ayazında ellerini tutup deniz kokulu saçlarını koklamayı başımı usulca göğsüne yaslamayı ve ardından sana seni seviyorum demeyi…
evet sanırım ayrılık vakti gelmişti birazdan gidecektin sen usulca ben de burada bahtsız ve yapayalnız kalacaktım,sana beslediğim bütün duygularımı şimşek çakar gibi bende kalbime çakacaktım.yapacaktım bunu gidiyordun çünkü sen..
Özlemlerin şevkinde gittiğini izleyeceğim aklıma gelmezdi hiç..ve artık gidiyordun sen bir hoşça kal bile demeden… gitmiştin artık sen..kalbimde derin feryadları duyar gibi oldum,gece uyumaz yıldızlara bakışır oldum..
Bir gün dönmeni bekliyorum. Apansız gelmelisin! Bir sabah sen olmalısın uyandığım zaman başucumda. Sabahın ayazında ellerimi tutmalısın. Bütün özlemler dinmeli. Bekleyişler umuda bırakmalı güzellikleri. Kırmızı güller ellerimden düşmeli. Başımı usulca göğsüne yaslamalıyım. Oradaki yalnızlığımda mırıldanışlarını dinlemeliyim kalbinin. Bir alevin yakıcılığı gibi sakladığım bir kaç damla yıldızı bırakmalıyım ellerine. Sensizliğin sessizliğin huzur verici bir nehir alıp götürmeli uzaklara. Özlemlerin kuşattığı umut parıldarken yakamozda, kusursuz sevgimi rüzgarlara teslim etmeliyim. Bu rüzgâr alev alev işlemeli ruhumuza. Beklemiş, hasret dolu zamanlar silinmeli. Güneş bu defa bizim için doğmalı DENİZ üstünde. Yıldızlar gecenin parıltısını bırakmalı denize. Avuç avuç almalıyız umudu maviden. Kimsesiz bir çocukken büyümeliyim sevginle. Bir kardelene yansımalı içimdeki güzelliğin. Kırmızı güller alev alev yanmalı gecenin içinde. Onlar da bekletilmiş umutları teslim etmeli sessizce... Tüm hasretler, amansız poyrazlara tutulmuş özlemler susmalı. Geçen onca karanlık gecelerin ardından yakamoz yalnızca bizim çıkmalı mavide. İşte o gün sana ulaşacak ve yıldızlar gökyüzünde dans ederken, ellerinden tutup gözyaşlarımı bırakacağım küçük yüreğine.
SENİ NE ÇOK SEVDİĞİMİ BU KAĞIDA SIĞDIRMAM İMKANSIZ,KAGIDA MÜREKEPLE SEVGİMİ SERPİYORUM BU DEFA..SON UMUT KİRİNTİSİNİ RÜZGARLA YOLCULUGA ÇIKARIYORUM OKUMAN DİLEĞİYLE HOŞÇAKAL…
G.DOGU ANADOLU SANAT SEVERLER KLUBÜ
(’ŞAİRLER YARIŞIYOR’ MEKTUP YARIŞMASINDA) 2.ci ESER
OKAN ÖZÇİÇEK (SİİRT)