Karanfil Kokusu Alanınız Var mı?
Hız devrinde bir kaplumbağayım belki de...Kurumuş bir nehir içerisinden geçmekteyim...Belki de köşkü sırtında bir salyangozum ben kim bilir...Hızlan mı diyor bir ses,duyuyorum ancak anlamıyorum ...Neden?...
Hız...Ne öfkeli kelime...Ne kadar duyarsız,soğuk,umursamaz ve fazla mekanik.Oysa mis gibi taze sabah kokuları içerisinde ince iğne oyası tadında yaşamak var.
Biliyorum,biliyorum,biliyorum...Evet hayat o kadar sakin değil.Biliyorum çok öfkeli bir zamanın içinden geçiyoruz.Ancak inat ediyorumve kabullenmiyorum.İllaki olmalı sessiz,naif,işleye işleye yaşanacak şeyler...Saklamış olmalıyız biryerlere...N’olur çıkaralım yastık altı ettiğimiz huzur içinde derinden çekilen "ohh"ları.Biraz ara verelim nefes nefese molalara.
Her yanımıza sirayet etti sonunda bu hıza tutkun,öfkeli,alıngan tavrmız...Aşklar var ettik ; modern,çok katlı,bol ışıklı ,bol cafcaflı, yoğun klima etkisinde kalmış,buz tutmuş aşklar...Sırf olsun diye,çarçabuk,nefes almadan,sormadan,yanıtlamadan...Belki de sadece yalnız koşmamak için,sadece daha hızlı koşabilmek için adına aşk dediğimiz oyunlar var ettik.Koşuyoruz mutlulukla topluca...
Ancak sevdalar öldü!Modası geçti,geride kaldı...Ayak uyduramadı hızla değişen iklimimize ve soldu birbirine karışmış mevsimlerimiz arasında belki de...Yalnızca kokusu kaldı,hafif karanfil tüten...Yaz başlarında esen rüzgarlarla dolanır oldu aramızda...Biz ise malumunuz üzre;müthiş, başdöndürücü,sürükleyici ve pahalı esanslar arası koşturmacalarda kaybettik duyularımızı...
Sahi,bu aralar karanfil kokusu alanınız var mı?