- 2773 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Mezarlık Şovmeni
Ben eskiden Şovmenlik yapardım mezarlıklarda. Çok gülerdi bana cesetler. Onlara nasıl öldürüldüğümü anlatırdım, nasıl imha ettiklerini beni. Bazen ağzımdan kan fışkırırdı, cesetler çok gülerdi. Cinler de gülerdi buna. Sebebini bilmem ama mezar kazan ihtiyar ağlardı. İlk sevgilisinden ayrılmış ilk aşık gibi ağlardı. İlk terk edilen gibi. Sonra intihar ederdi. İntihar işinde profesyonelleşmiş bir militan gibi. Ayın midesi bulanır otuzbir çekmeye giderdi. Fesatlıktan ölenler buna etek altı manalar yüklerdi oysa birçok ay otuzbir çekerdi. Derdi olan Mısırlı bilim adamlarına gitmeli. Takvimi ben bulmadım. İntiharı da ben bulmadım ama çok kullanışlıdır bu ikincisi.
Eskiden Şovmenlik yapardım ben mezarlıklarda. Bir keresinde annem, babam benimle gurur duyduğunu söylemişti. Gösteriye gelmek istiyorlardı ve ben gururları kursaklarında kalmasın diye ikisini de öldürdüm. Bunu anlattığım da bütün mezarlık osura osura gülmüştü. Bu kez cinler hariç. Onlar somurtuyordu. Tedirgin bir baş kaldırı çıkardı gösterinin ortasında. Annemi göbek bağımla nasıl boğduğumu, boynunu nasıl kestiğimi ve babamın yanmış cesedini annemin boynundaki kan nehrinde nasıl söndürdüğümü anlatınca ortam yumuşardı, gösteriye kaldığımız yerden devam ederdik. Bazen kilise bahçelerinde nasıl kokain içtiğimi anlatırdım papaz efendilerle. Hristiyanlar cesetler çok gülerdi buna. Diğerleri anlamazdı. Aşktan ölen bir adamın omzuna çarpan ‘Bu da geçer’ tesellileri gibi bakarlardı suratıma.
Şovmenlik yapardım ben mezarlıklarda eskiden. Şovmeniz diye hep komiklik yapacak değiliz ya! Bazen nasıl terk edildiğimi anlatırdım onlara. Gece altına sıçardı korkudan, bütün cinler bir olup gecenin ağzına burnuna yüklenirdik. Yıldızlar kaçışırdı gecenin suratından ve salak bir çift aşık dilek tutardı.
Yapardım ben şovmenlik mezarlıklarda eskiden. Hiç para almazdım gösterilerimde. Bol bol intihar ile ödenirdi vizitem. Paradan daha değerliydi bazen ölmek, bir bilek kendi kendini kör bıçaklarla kesmeye çalışırken.
Koala’mı kaybettiğim günden beri uğramıyorum mezarlıklara, yanlışlıkla intihar ettim, malûlen emekli ettiler. Birkaç damarım orada kaldı ve birkaç tahtamı çaldı cesetler. Cehenneme yerleştim emekli olduktan sonra. Artık sevgilim de yanımda... Günüm, yanmak ve yemek ile geçiyor. Ha bir de şarap tabii. Yine şaraplı bir sofradan yazıyorum bunu da.
–“Sevgilim, kanı az bu çorbanın, kalbimi uzatır mısın?”
//Dedde.