- 983 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ARTIK YOKSUN
Sen, benim en uzun yolum, en yakın denizim, en uzak hayalim, en rüzgarlı şehrim. Savruluşumun şiiri, özleyişimin bestesi…
Saatlerce bakabilirdim gözlerine, günlerce dokunabilirdim ellerine, aylarca sarılabilirdim sana. Dehşetinde yalnızlığımın, tutunabilirdim kollarına. Karanlığa dair ne varsa, yok edebilirdim aydınlığında.
Bu mevsimi sana yazdım, kirpiklerinde canlansın diye.
Bu damlayı sana çaldım, susuzluğunu bastırsın diye.
Bu uykuyu sana anlattım, kabusların bitsin diye.
Kayboluşumun senfonisini dinliyorum bugün. Gözlerinde başlamış, soluğunda son bulmuş. Susmuşsun sen, kaçmışsın. Nedense son defa sarılmışsın. Gittiğin yer o kadar uzak değilmiş oysa. Yanında yalnızmışım, yine de bağlanmışım.
Konuşmuyorum kimseyle, yanlarında ağlamıyorum da. Yok gibiyim aslında. Sesimi duymuyor kimse, yüzüme de bakmıyor. Uyuyamıyorum bile, yatınca, gözlerim kapanınca kare kare canlanıyor yaşananlar. Ne söylenir bilmiyorum. Gelişigüzel cümleler kuruyorum. Açılmış yaralarım, ama sana koşamıyorum. Karşımda öylece duruyorsun, ama sana sarılamıyorum.
Artık yoksun…
Mutlusundur şimdi. Birini bomboş dünyasında terk edip gitmek kolaydır. Asıl sorun ne biliyor musun? Alışkanlıklar… Kalbim sana sarılmak isterken, aklım, bedenim engelliyor bunu. Nasıl da alışmışım yanımda olmana. Ruhunla olmasa bile bana sarılmana.
Gözyaşlarım bitmiyor. Ağlamak sorun değil de, gülmeyi unutmak çok koyuyor. Rol yapmak da zor aslına bakarsan. Mutlu gibi görünmek, her şeye boşvermiş gibi. Umudum olduğundan değil bu söylediklerim…
Yürürken sokaklar daralıyor. Her sokaktan senin adın, senin sesin... Keşkede kalan her şeyden nefret ediyorum ama yine de keşke gitmeseydin.
YORUMLAR
keşke gitmeseydin....ruhunla olmasa da sarılmana....o kadar alışmıştım ki...Ahmet Altan,bir eserinde böyle bir sahneyi betimler...yolunu kaybetmiş,aç ve susuz bir adama ekmek ve su veren yalnız yaşayan bir kadın,"sadece sarıl bana ve uyu"der...tebriklerim,hasreti betimleyen ve resimleyen başarılı çalışmanızadır...selamlarımla...
Her gidiş yeni bir başalangıçmıdır, yoksa kaybedişimidir tartışılmaya değer bir olgudur benim için. Gitmek mi zordur, yoksa kalmak mı? Bu yazı; Bütün bu soruları tekrar tekrar sordurup tekrar tekrar cevaplatan bir düşünceye sevk etti. bU yüzden bende bir kaç cümle karaladım.
Sen gitmiştin ama düşlerin bana emanetti. Her gece senin adına düşer kuruyordum. Yokluğun, çekip gitmişliğin hasreti daha da koyultuyordu. Soramamıştım hiç yakamozları severmisin hiç?