2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
642
Okunma
Ne kadar çok, çabuk aldanıyoruz
Bizi bekleyen, gerçekleşiceğinden emin olduğumuz onca felaket varken
Ne kadar çok, çabuk unutuyoruz
Nefes kesicek canilikler, pislikler adilikler her saniye yapılırken
Gerçekten "Hayat herşeye rağmen yaşamaya değer mi?"
Bulduğumuz her fırsatta anı mı değerlendirmeliyiz?
Yoksa bu kansızlık mı olur?
Beş dakika ne yapabilirim ki diye düşünüp bişey bulamayınca akıntıya mı kapılırız yine
Biz neyiz böyle?
Duygularımız, öfkelerimiz, sevgilerimiz niye bu kadar ikiyüzlü ?
Kime bu riyamız ? Aklıyor muyuz gerçekten bu ara sıra yaptığımız ah vah seanslarıyla kendimizi
Neyden eminiz ki ?
Şimdi kolum kanadım kırılsa, tüm çırpınışlarım kül olup savrulsa
Yapmadığım onca iyiliğe, el uzatmadığım onca mazluma içim parçalanmıcak mı
...
Nasıl bu kadar değişiyoruz %1 DNA farkıyla
Hepimizde kalp olmalı yanlış mı biliyorum?
Ya da gelişim sürecimizdeki farklılaşma tahmin ettiğimden fazla mı?
Bir insan... bir insana...
Onun etine, kemiğine... içinde atan sıcacık kalbine acımadan...
Ne olucak? Ne olucaz? Ne umuyoruz? Neye inanıyoruz
Biticez... hepimiz... şu kapladığımız hacmi artık kaplamadığımızda nolucak?
Dünya bizsizliğe alıştığında nolucak?
Unuttuğumuz nelerle başbaşa kalıcaz?
Zormuş
Bilip de her gün hatırlayıp her gün unutmak
Zormuş
İçinde kopanları susturup, taşa toprağa çiçekten böcekten bahsetmek, unutmaya unutturmaya çalışmak
Adilikmiş, insanlığından utanmış
Herşey ben olmuş, ben hiçbirşeyken
Herşey hiç olmuş, hiç benken
Unuttuğum yarammış, unuttuğum insanlığımmış, ben kendimi kaybetmişim...