Hep Yangındır Hasretin
hayretin taylan
- Senle, soluk aldıklarım mil çekmiş dünyama, mil çekmiş kara bahtıma.
Dirhem dirhem gidişin bulaştı hasta yüreğime. Kanamalı bir aşk hastası oldum. Severek eridim yokluğuna. Hiçbir güzelin ilacı yüreğime ilaç olmadı.
-Güzlerimin gözlerinde çiçekler açıldı zambak zambak,sen seviyorsun diye
-Yanıldım baharlarda,üşüdüm aşkın buzullarında.
-Çağır ateşleri!
-Yak! Bu yüreği , yak bu sevdayı, yak , geleceğini.
Can evimde kalmış, kırık dökük mazileri de yak. Yaşadıklarının hatırını da .
-Bil ki;kördür,bil ki laldir, bil ki isimsizdir, bil ki sensizdir sana kalışım.
-Hep hasretin sözlerinde aşka açılan gözlerin derin bir sızıya çağırır. Can damarımda kalan aşk hamurumsun. Beni sevgine yoğurdu hayat.
Bil ki;hep yangındır ,hep küldür, hep bekleyiş ummanıdır bu yürek.
-Affet! Seni bırakıp gidiyorum.Pişmanlıkların lal masallarında aşkının aslanı olarak gidiyorum senden.
-,Özlemin soluksuz hecelerde beni vurdukça, suskun kalışın , uzak kalışınla çiftleşip imkansız dağlar üstüne dağ ördükçe bu yüreğin sesi kesilir.
- “sevdim seni...yine sevdim..” severek gidiyorum .İşte bu dur kazancım.
-Şimdi git.
-Bensiz açılan huzur pınarlarında yıkan. Bütün ilklerini benle yaşadın. Bütün sonlarını biriyle yaşamak adına git.
- Geçmişe açılan mağaramda kalma, mağaramdaki sarkıt-dikitler arasında damlamasın yaşadıklarımız.
-Geçmiş bitmiştir , sevgim bitmiştir, diyerek kendi yüreğinle kumar oynama.
- Bu kent sana ders verecek, bu kentte yaşayanlar sana yalansı, sahte sevgiyi sunup yüreğinle oyun oynadığında anlayacaksın.
-Leyla değilsin, çölün yok. Bu metruk kentin aşıkları haz pazarında seni de pazarlayacaklar anlık masallarına.Bu kadar yürekten,bu kadar can evinden kimse sana seslenmeyecek. Bakir dünyalar arayacaksın,İstanbul ve dünya sana küçülecek . Modernizmin delere ettiği genleri bozulmuş neslin aşk yurdunda gerçek aşkı bulana kadar yüreğin susacak.
- Beni arayacaksın hep beni. Bunu adım kadar biliyorum.Şimdi gitmeleri otlatarak,can kırıklarını iyileştiriyorsun.
-Şimdi git.
-Gönlümde kimin künyesi asılı ? Son bir kere ,bak o ben renkli gözlerinle.
Hala gözlerimde akan mavi nemleri gör aşka akıyor , aşk denizine akıyor buhurlarım. Ağlamayı unutmuşsun benden gideli.Ya da güçlü görünmek için böyle bir roldesin.
-Ben sağanaklarına teslim olmuşum .Islanmış ve uslanmışım sevgi renginde. Gökkuşağının altında aşk içiyorum .
-Aşk gitmiş, aşk ağlıyor halime.Senin gidişini özetlemiyor yeni sevdalar.
Kime baksam bakışlarının izleri çizilir, kime sarılsam bir elim boşta.Seni arar, seni yakar sol yanım. Fısıldamalarım yabancı bir hevese atar beni.
- Şimdi git, ben iyiyim. Ben iyinin pi sayısıyım. Beni sayan bilir can çiçeğim.
-Heveslerin karesini alacak,kare köklü işvelerde beni çözecek aşk matematiği güzeller de var.
- Çarpılmayı biliyoruz. Birbirimizi baştan çıkarma çıkarmalarını da.Sonra dağılan halimizi toplamayı da .
-Öğrendim dört işlemi şimdi git.Çarpım tablonu as gönül sınıfına.
-Sana çarpılacak belki biri çıkar. Ezberler seni bir kere, son kere değil…
-Son kere ben çarpıldım sana, ben bütünlerini ezberledim.
-Pişmanlığın sığ sularında Yunus halimi görmedin .Yunus gibi aşka yazılışımı görmedin. Yunus gibi ermişliğimin yemiş ağacından sevi sevi yemedin naz çiçeğim.
-Hüzün uğrağının son durağında özlem treninden atladın. Şimdi kendi bilinmezliğinde kendini arıyorsun.Yalnızlık ,mutlulukmuş gibi mumyalayıp susuyorsun.Raysız, aşksız, bensiz bir yolculuktasın. Huzur kentine gidiyorsun.
-Huzur orda kendine huzursuz. Bilmiyorsun. Yükün gitmelere yakın, bana dönmelere ağır. Ağır bir şarkı gibi söz söz benden gitmeleri unutmayı çalışıyorsun. Oysa şarkı ağır,şarkımızın sözleri unutulmaz olunca kalakalmaları büyütüyorsun.
- Bu şarkı bitmez demiştin, bu şarkıyı bitirmenin sol la.fa.. aralarındasın.
Sol yanında sülünler can kırıklarını kemiriyor. Aklımda kalışın dürtülerini ütülüyor. Saklımda olman,seni çok istemem göz pınarlarına ders veriyor.
- Kendine gelemediğim,kendin gitmediğin, kentsizliğinde susuyor dünyan.
- Bana dönmenin donanması hazır .Oysa denizlerin donmuş, gözlerinden damlalar akmıyor. Benim için ağlamadığın belli oluyor. Benim için yanmadığın belli.Denizin buzul olmuş, aşk magmam eritmiyor bir türlü.
-Güven sıcaklığımı bilemem lazım,sana olan sevgimi ıslamam lazım gönül harelerinden. Zerre zerre zer olmam gerek “İlla sen “ sonsuzluğunda .
-Sevgiye ısındığımız, kavuşmaya yapıştığımız hayatın odalarında seni sevinçlerimizin ömrü yaptım. Göz pınarlarından oluşan aşk okyanusumuza sayısız mavi bırakarak MAVİŞE olarak yazdım yazgıma…
-Sen benim Mavişemsin, , ırmaklar, göller, denizler,okyanuslar kuruncaya dek.Ki dünyanın sonu ile senin sonun çok yakın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.