ESKİDEN OLSA!
’Eskiden olsa’ dedi, ’bana, yan gözle bakanın gözünü oyardım, tek bir kötü söz için, o dili koparırdım, anlayamadım ne oldu bana?
Neden artık herkes yan gözle bakarken ben kaçırıyorum gözlerimi bakışlarımı?
Herkes konuşurken ben susuyorum, düşünüyorum. Kendimi yerine koyduğum insanlar, çok değil az düşününce, neden haklı çıkıyor, ne yaptılar bana?
Nedir bende eksilen, ya da kurtulamadığım fazlalık’?
‘Belki ‘ dedim ‘yanlış taraftasın, belki olmak istediğin olmaya çalışırken yanlışsın, ya da, tek başına sende tek tarafsın, yani, yanlış olan sensin, sen yanlışsın’
Başını öne eğdi.’ Sen nerden bildin ne olduğunu ben sana daha hiçbir şey söylemedim’.
Bilmiyor-bilinmişsin
Güvenmiyor-güvenilmişsin
Sevmiyor sevilmişsin,
Sen çok şey yitirmişsin Zaten yoksun ne için savaş verdin?
Bırak kendini duyularına, duygularına onlar engellenemez,
Bırak kendini insanlara, seni, hak ettiğin, (aşağı-yukarı neresiyse), yerlere onlar taşısın.
Çok sevilmekten kork ama çok sevmekten korkma.
Seven ellerin adı değişir yalnız kalırsın.
Yalnızlığın bedeli çok, ödeyemez borçlanırsın.
Bırak hayat tek bildiği oyununu oynasın.
Kem gözleri oymana gerek yok, sevgi zaten kör eder onları,
Kötü söz, gideceği yolu bulur yok olur boşlukta, eğer layığını bulmazsa,
Kalbini kana bulamaya gerek var mı?
BİRİ OLMAZSA ÖTEKİ OLUR NASILSA!
Ah keşke şimdi elimde sihirli bir değneğim olsa…
NAZ