- 3851 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ŞEHİD NAMIRIN (ŞEHİTLER ÖLMEZ)
Ömrümüzün sonuna kadar kendisi için saygı duruşunda bulunduğumuz eşsiz araştırmacı-gazeteci-yazar Yaşar PARLAK"ın anısına..
Kelimeler kifayetsiz kalır adı anılınca…
Çünkü o, yüzlerce dile sığmayacak kadar cesur yürekli bir araştırmacı-gazeteci- yazardı.
Fotoğrafının arkasında kendi el yazısıyla yazdığı “halk için, hak için ölmek en büyük şereftir” sözü onun hakka ve halka hizmet aşkının en büyük deliliydi. Ki sonunda içinde beslediği bu sonsuz aşk Yaşar PARLAK"ı ölüm şerefine nail eyledi.
Aslında Yaşar PARLAK daha erken öldürülmeliydi. Fakat kirli bir senaryo hazırlanmadan bu iş olamazdı.
Neden mi?
Çünkü kirli senaryolarla, iftiralarla ve aşağılayıcı tezgâhlarla öldürülen insanlara haber metinlerinde yer bile vermezler. Ve olay buhar olup kaybolur.
Oysa Yaşar PARLAK"a bu kirli oyunlar tezgâhlanmasaydı. Türkiye ve dünya gündemine ikinci bir Hrant Dink olayı daha patlak verip ve bu halk “edi bese” diyecekti.
Peki Araştırmacı-gazeteci-yazar Yaşar PARLAK neden öldürüldü?
Çünkü Yaşar PARLAK yıllardır bazılarının kuyruğuna basıyor ve canlarını acıtıyordu. Hele 2004 yılında yayınladığı “Şehitler Şehri Silvan” adlı kitabında bazı örgütlerin bağlantılarını deşifre etmesi bıçağın kemiğe dayandığı son noktaydı.
Rahmetli babam şehit edilmeden önce bize anlattıklarına göre” Şehitler Şehri Silvan” adlı kitabını yayınlatma izni almak için Silvan Cumhuriyet Başsavcısı ile 3 saate yakın ateşli tartışmaya girişmiş ve sonunda savcı bu kitabın yayınlanmasına izin vermemiş.
Fakat Yaşar PARLAK korkakların bu korkularına kapılmayıp bütün yasakları çiğneyerek bu kitabı yayınladı. Ve bu kitabı yayınladıktan sonra Silvan kaymakamlığınca bu kitaplara satış yasağı konularak toplatma kararı çıkartılmış. Ama Yaşar PARLAK yılmadı ve bu kitabı el altından hiç ücret almadan halka dağıtmaya çalıştı.
Çünkü bu kitapta kardeşi kardeşe vurdurtma projesinin entrikaları, örgütlerin kimin emrinde olduğu ve öldürülen yüzlerce insanın kısa hayat hikâyelerine yer verilmişti. Çünkü Yaşar PARLAK"ın yegâne amacı halkını bilinçlendirmekti.
Bu gerçekler bazılarını rahatsız ettiği için artık Yaşar PARLAK yaşatılmamalıydı. Çünkü bu kitap faili meçhul cinayetleri gündeme taşıyacak ve Türkiye"de büyük bir yankı uyandıracaktı.
Ve karala öldür tekniği ile 18 Ağustos 2004 yılında Silvan Selahaddin Eyyubi Camii avlusunda banklarda oturan Yaşar PARLAK Hizbullah tekniği ile ensesine sıkılan tek kurşunla şahadete ulaştı.
Fakat babam araştırmacı-gazeteci-yazar Yaşar PARLAK"tan korkup onu öldürenler bunu iyi bilsin ki Yaşar PARLAK miras olarak en az kendisi kadar savaşçı ve cesur 4 evlat bıraktı.
Ruhun şad olsun Yaşar PARLAK
Bize devrettiğin silahlarınla adım adım yolundayız.
Biz bir cana kıyamayız ama memleket aşkı uğruna bizde şehit olmaya hazıroldayız.
SAYGILARIMLA…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.