anılarım-1 (şiirsel)
Bundan dört sene önce bir güzele rastladım,
Gece ay ışığı Antalya sahiline doğru dururken,
Biraz çekingen bir üslupla yanına vardım,
Islak bedeni hafif serin rüzgârlarda kururken,
Merhaba dedim ona karşılık verdi rahatladım
Kalbim, göğsümde davul tokmağı gibi vururken,
Başının altına pembe çiçekli havlusunu katladım,
Gözlerimin içine şaşkın bir halde inceden bakarken
İçimde volkanlaşan şımarık duyguları anlatamadım
İçtenlik dolu mahsun ve tevazu hali beni yakarken,
Daha fazla dokunmadan ırak duruşa katlanamadım,
Bedenimde her an, damar damar kaynar kan akarken
Yine ruhi âlemde deryadayım, ahir zamana kalakaldım,
Denizin dalgasından kumsalından gün sıcaklığı çekilmemişti
Böyle aşikâr sevdalı gecenin ortasından ilhamlar almıştık
Bu ihtişam vaziyetinden geri adım atılmamış dönülmemişti
Çünkü biz kendimizi hayatın kollarına tamahkârca salmıştık
Artık muhabbet uzuyor, aramızda konular derinleşmişti,
Sırt üstü uzanmışız öylece, yıldızların gizemine dalmıştık,
Bu muhteşem gecenin planı yoktu, hiç düşünülmemişti
Kıpırdamıyorduk yerimizden, sanki buz kesip kalmıştık,
Heyecan vadisinde iki gönül korkular içinde ilerlemişti,
Öpüşürken dudaklar şafak vaktinden aydınlıklar çalmıştık,
Her bir şey başka tuhaf anlamlara gelmeye başlamıştı,
dünyayı bir nevze kendimizden çok uzaklarda saymıştık,
gecenin yıldızları Antalya’nın kuytu koylarında ışıl ışıl parlarken
ayın on dördü ceylan yavrusuyla çoktan başka alemlerdeydik
az gerimizdeki ormandan değişik hayvan sesleri kulaklarımıza gelirken
tuhaf arzularla birleşen şehvetli dudakların büyülü şok etkisindeydik
yanık yüreklerimizde mahşeri kıyametler koparak inerken
bizse bir varmış bir yokmuş diye başlayan masal gizemindeydik