Gene de bir iştir beklemek. bekleyecek bir şeyi olmamaktır korkunç olan.-- cesare pavese
şiirinprensi
şiirinprensi
@siirinprensi

AHİR ZAMAN VE UNUTULMUŞ SÜNNETLERİ İHYA ETMEK YAŞATMAK

16 Ağustos 2010 Pazartesi
Yorum

AHİR ZAMAN VE UNUTULMUŞ SÜNNETLERİ İHYA ETMEK YAŞATMAK

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

8753

Okunma

AHİR ZAMAN VE UNUTULMUŞ SÜNNETLERİ İHYA ETMEK YAŞATMAK

AHİR ZAMAN VE UNUTULMUŞ SÜNNETLERİ İHYA ETMEK YAŞATMAK

[ kalin ] Ahirzaman ve Unutulmuş Sünnetler

Kullanıcı Değerlendirmesi: / 0
ZayıfEn iyi
Administrator tarafından yazıldı.



Bir hadisi şerifte ´Ahir zamanda unutulan sünnetimi ortaya çıkarana (uygulayana) yüz şehit sevabı verilecektir.´ (Kütüb-i Sitte)



Peygamber Efendimiz, Kur’ân’ı en iyi anlayan ve en mükemmel şekilde aktif hayata uygulayandır. Bu sebeple, sünnete sarılmakla Kur’ân’a sarılmak, sünneti yaşamakla Kur’ân’ı yaşamak kavramları arasında fark yoktur. Çünkü ALLAH Kur’ân’da peygambere itaat, emrine uyma, onun verdiğini alma, nehyettiğinden sakınma gibi hususlara dikkat çekmekte, bu yönde emir ve tavsiyelerde bulunmaktadır. Bütün hareket noktasının kaynağı vahiy olan bir insanın emirleri, yasakları ve yaşama biçimi günahlardan, yalan ve yanlıştan, lüzumsuz fazlalıklardan uzak, ALLAH’ın (c.c.) gözetim ve denetiminde olacaktır. Böyle birinin hayat biçimi olan sünnete sarılmak ve yaşamak elbette ki dinin ta kendisi’dir. Zaten islam fikrî bir fantezi değil; hayata uygulanacak bir sistemdir.İslam hayata tatbik edilecek bir nizam olunca, bunun başka türlü bir izah tarzı da yoktur. Böyle olmazsa, herkes kendi anlayışına göre bir sünnet/yol/anlayış ihdâs eder, buna göre amel etmeye çalışır. Bu durum ise, vahdet dini olan İslamın hedeflediği temel espriye aykırıdır. Bu sebeple Efendimiz birçok hadis-i şeriflerinde ısrarla sünnete sarılmamızı emretmişlerdir. "Sünnetimden yüz çeviren benden, benim ümmetimden değildir" buyurması, üzerinde durulması gereken bir husus olup, Özellikle Ahir zamanda Unutulmaya yüz tutmuş veya unutulmuş sünnetlerini yaşayıp,yaşatarak, ortaya çıkararak efendimizin müjdesine nail olabilir, O’nun yüzünde açan bir tebessüm olabiliriz.



Hedefimiz, memleketimize hatta dünyaya belki de kâinata bir yudum su olmaktır düsturuyla yola çıkmış Katre Ekibi, bu konuda okurlarımızla el ele verip, Efendimizin unutulan sünnetlerini,kaynak ve delilleriyle birlikte tüm yorumcularımızdan rica ediyoruz.Haydi hep birlikte yaşayalım, öğrenelim, öğretelim, birbirimize can olalım,sultanı sevindirelim,yüzünde açan bir gonca olalım..



Yorumlar

0 #4 eda 2010-08-14 15:33
Allah razı olsun.bende Efendimizin sünnetlerinden bazılarını paylaşmak isterim.
-hastanın olduğu yerde çorba pişirmek,
-cuma günleri beyaz giymek,
-tesbihi parmak ile çekmek,
-mezar başlarını okumamak,
-evden çıkarken aynaya bakmak,
-tuvalete başı kapalı girmek,
-baş ağrıdığında tülbent ile sıkıca sarmak,
-kapıyı 3 kez bekleyerek çalmak,
-kapıyı çalarken kapının ya sağında yada solunda beklemek,karşıs ında durupta içeriyi izlememek,çünkü kapı ilk açıldığında ev sahibinden izinsiz içeriye bakmak haramdır,
-ayakkabıyı giymeden önce ters çevirmek,
-yemek yerken düşen lokmayı yerden alıp yemek,
-güzel koku sürünmek,
-cevizi peynirle yemek(şifadır),
-kına yakmak,
-yemeği ayrı tabaklarda değilde ortak tabakta yemek,
-sofrada yeşillik evde sirke bulundurmak,
-dua ederken elleri birleştirip kaşlar hizasına kaldırmak,
-yemeğe tuz ile başlamak,
-orucu su yada hurma ile açmak,
Alıntı


+1 #3 siyah 2010-06-11 22:19
Allah Gani Gani Razı olsun..Ne güzel bir konu..bir kaç sünneti yazarak bende katkıda bulunayım inşallah..

- Kabirleri ziyaret etmek
- Güneş doğduktan sonra bir miktar uyumak
- Yolda başı öne eğik yürümek
- Güzel koku sürünmek
- Yemekte sağ ayağı dikip sol ayak üzerinde oturmak (Askerde avcı oturuşu)
Alıntı


+1 #2 Enes 2010-06-11 22:03
Böyle güzel bir konuya yorum yapmak borcumuzdur. Ben de Efendimiz’in unutulmuş veya unutulmaya yüz tutmuş birkaç sünnet-i seniyyesini yazmak isterim:

- Evin bir odasını mescid yapmak.
- Öğlen bir miktar uyumak.
- Yolculuğa Perşembe günü çıkmak.
- Yolculuğa tek çıkmamak.
- Her gün tevbe etmek.
- Tırnakları Cuma günü kesmek, şehadet parmağından başlamak.
- Abdestli yatmak.
- Her gün Kuran okumak.
- İyi amellere az da olsa devam etmek.
- Küçük çocuklara selam vermek.
- Kahkaha ile gülmemek.
- Hacamat yaptırmak. (Ki bunun haberini yapmışsınız, tebrik ederim.)
- Yeni doğan çocuk için kurban kesmek (Alına sürmek caiz değildir)
- Söz unutulduğunda salavat getirmek.
Alıntı


+2 #1 kırık kalem 2010-06-11 15:47
Allah razı olsun .Ne güzel bir Muhammedi etkinlik. Rahmet kapılarının ardına kadar açılacağı üç ayların arefesinde inşallah güzel bir başlangıç olur. Naçizane her geçen gün unutulan sünnetlerden bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Allahın selamıyla selamlaşmak,ayr ılırken yine selamlaşarak ayrılmak,
Yine ayrılırken asr suresini okuyup öyle ayrılmak,
Misvak kullanmak,
Gümüş yüzük takmak,
Aksıran birine "yerhamukellah"demek,
Erkelerin namazlarda en azından takke kullanması,
* Tarak kullanmak ve taşımak,
Alıntı

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ahir zaman ve unutulmuş sünnetleri ihya etmek yaşatmak Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ahir zaman ve unutulmuş sünnetleri ihya etmek yaşatmak yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AHİR ZAMAN VE UNUTULMUŞ SÜNNETLERİ İHYA ETMEK YAŞATMAK yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
16.8.2010 22:20:27
10 puan verdi
Emeğinize teşekkürler.

Selamlar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.