- 423 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
koparmak akıl işi...
Kaç zamandır mutluluğuma şahit olmamıştım… Kocaman bir bahçenin en güzel ağacında en üstte, dokunsan kırılacak gibi, ince bir dalında şimdiye kadar göremediğim eşsiz güzellikte, biraz iri ama iştah kabartan bir elma öylece duruyordu… Rüzgâra karşı kendisini koruyan düşmeyen dirençli bir elma… Hafif esen rüzgârda sallanan ince dalları ve yaprakların yeşili… Kim dokunmak istemez ki kim bu iştah kabartan hayatın meyvesini tatmak istemez ki… Öylece kala kaldım, bakışlarımı sadece bu elmaya odakladım adeta, bu ağacın gölgesinde durmak bile bana huzur ve güven vermeye kâfi… Yaşam yeşilin renginde saklı bana huzur veren bu renk…
Ağırlığımı taşıyabilir mi! Dallar…
Bahçe sahibi üzerime su sıçratırken benim diğer ağaçlarla ilgilenmemi onlara bakım yapmam gerektiğini söylerken, ben en çok bu ağaçtaki elmayı koparmak, sabredip yemeden sadece koklamak ve sonsuza kadar yanımda capcanlı bulundurmak isterken,
Ne çare ağaca kıyamıyorum tek bir dalının benden dolayı kırılmasını ve yerlere benim yüzümden düşecek olan elmaları ya da ayağıma yapışan çamurun dalları kirletmesine gönlüm razı olamıyor… Hayat işte bir elmayı kopartmak isterken hem kendini hem de bahçe sahibini üzmek, ne haddime neme lazımda diyemiyorum…
Şimdiler de bakmakla yetinirken, ben en çok bu elmayı koparmak istiyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.