- 1392 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ESKİYE ÖZLEM
Hep ‘‘eskiden’’ diyoruz boşuna değil.Biz akşam gelin saklambaç oynayacağız derdik, o akşam mahallede saklambaç oynanırdı. Bir uzun sopayı bacaklarımızın arasına alıp şaha kaldırırcasına koştururduk temsili yarış atlarımızı evimiz kadar güvenli olan derelerde, tepelerde yorulmaksızın.Sabah misketlerini alıp gel denir misket oynanırdı.Şimdilerde neden sokakta misket oynayan çocuk görmüyoruz? Neden birdirbir, yakan top, kör ebe oynayan çocuklara rastlamıyoruz?Gazoz kapağı, çember, mendil kapmaca…
Kavgalarımız öyle bıçakla, jiletle, silahla olmaz isimlerini bile bilmezdik belki de. Ve asla kanla bitmezdi bizim kavgalarımız, dövüşlerimiz. Bizim kavgamızdı birbirimizin saçını çekmek, birbirimize hayvan isimleri saymak.. Sonra da hiç bir şey olmamışçasına oyuna dalmak…
Ve biz eskiden herkesin kalbinin tertemiz olduğunu düşünüyorduk hatıra defterine hatıra yazarken ilk cümlemizi ‘‘bana kalbin kadar temiz sayfayı ayırdığı için’’diye.
Ya şimdi.. Değişen ne eskiye nazaran?
Bize her lafın başında ‘‘eskiden’’ dedirten ne?
Şimdilerde çocuklar msn’deyiz gel diyorlar birbirlerine. İnternet kefelerde Counter-Strike diye silahlarla oynanan, oyun dedikleri ‘‘öldürme yeteneklerini’’ yarıştırıyorlar biribirleiyle. Facebook (yüz kitabı) bir çılgınlık olmuş, hemde bir kontrol olmaksızın hizmet vermekte şimdilerde. Sanal arkadaşlıklar, sanal dostluklar… Play station (oyun istasyonu) ile sanal futbol maçları yapılıyor artık çocuklar arasında baklavasına, böreğine.. Sanal tarlalarda tarım yapılıyor, sanal mahsuller toplanıyor o tarlalardan hormonlu mu değil mi bakılmaksızın...
Oysa biz eskiden bugünü daha toz pembe hayal etmiştik saf ve masum düşüncelerle, hayallerle.
Şimdi ne derlerse desinler pek de umrumda değil. Yağmasa da nur bit pazarına, bende eskiye özlem var gerisi çok da mühim değil…
Barış KAYA