- 554 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
ALAMANCI IZZET
Kolundaki saatine bakti.Öglen paydosuna daha cok vardi.Üzerine gecirdigi beyaz tulumun icerisinde ter icerisindeydi.Kolunun tersiyle yüzünün terlerini silerken önündeki kimyasal karisim kazanina gözlerini dikti.
„Lanet olasi,bir türlü alisamadim su Allah`in belasi yeni isime!“
Üzerindeki beyaz tulum,rengini degistirmeye baslamis,biliyordu ki;mesai saatinin bitimine dogru beyazliktan eser kalmayacakti.Elleriyle tulumu cirpti,siyah lekeler dagilir gibi olsa da birazdan ayni siyah seklini alacak ve yüzünün rengi de zencileri aratmayacak sekle dönüsecekti .
Kazanin icindeki kimyasal karisimin,makinalara sarilarak pul pul oldugunu izlerken yillar
öncesine daldi gitti.
„On yedi yildir calistigi serviste,cok rahatti.Severek Hannover`deki Contine fabrikasina kosuyordu.Sonrasinda neler olduysa oldu.Dünya krizi midir nedir,alize rüzgarlari gibi ortaligi kasup kavurunca;calistigi fabrikada gözle görülür degisiklikler olmaya baslamis,yirmi bin olan fabrikanin isci kapasitesi,buzul daginin aheste aheste erimesi gibi yok olup gitmisti.
Cogunlukla da Türk iscileri olmak üzere tazminatlarini alanlar,bir bir fabrikadan ayrilmak zorunda kalmislar;ülkelerine kacip gidenler, oralarda kendilerine yeni is düzeni kurmakla ugrasa dursunlar,Alamanya` da cocuklari kök salmis olanlar ise kendisi gibi caresiz gurbetin kahrina razi olmayi sineye cekmislerdi.
Gitmek istedi,köyüne.Ama olmadi.Cok özlemisti Afyon`da ki yaylalarini.Her ne kadar ekmek parasi icin buralarda olsa da bir türlü aklindan cikmiyordu köyü.Isten cikarmalarin yogunlastigi devrelerde cok düsünüp tasindi ama bir türlü kendine saglikli bir yön bulamadi.Dört cocugunun dördü de Alamanya dogumluydu.Alaman okullarina gidiyorlar,evde bile Türkce konusmakta zorlaniyorlardi.
Esinin sözününden disari cikmiyor,onu cok seviyordu.
“Gitmeyelim,Izzet`cigim!Nerdeyse bütün sülalemiz burada.Bak Alamanyadan ev de satin aldik.Senede bir ay tatil icin anavatanimiza gider hasret gideririz ,bu da bizlere yeter,ha?“
Gönlü,gözü,kulagi köyünde olsa da bedeni buraya demir atmisti artik.Esi de „okey“ vermeyince Türkiye`ye karsi umutlari,hayal aleminde kalmisti caresiz.Esi ne derse o oluyordu zaten.Esine saygi duydugu gibi ona gipta ediyordu.Kendisi almancayi hala sökememesine ragmen esi bes senenin icinde ögrenmeyi basarmi sti.Hem de kursa falan gitmeden, televizyondan alamanca yayinlar dinleyerek…Simdi cocuklarinin derslerinde bile yardimci olmaya calisiyordu.
Diger iscilerin cikarildigi anlarda Contine fabrikasina dilekce vererek,fabrikanin en agir isinde bile calismak isteyince;istegi kabul edilmis,calistigi bu bölüme verilmis,simd ibu yerde üc aydir kimyasal maddelerle ic ice yasiyordu.Bu üc ay,ona üc yildan daha fazla gelmisti.Dayanilacak gibi degildi,calistigi kosullara.Is bitimi yorgun argin eve döndügünde kendisini yataga atmasiyla hayal alemine dalmasi an meselesi oluyordu.“Köyüm,köyüm!“diye mirildanarak uykunun derinliklerinde kaybolup gidiyordu.
Kisa süren bu anilarindan siyrilip ayrildiginda tekrar yüzündeki terleri silmeye calisti.Etrafina bakindi.Herkes, kendi isiyle mesguldü.Kolundaki saati tekrar kontrol etti.Kazanin icerisine torbalar icerinde bulunun zehirli maddeden atmasi gerekiyordu.Torbalarin bulundugu depoya indi.Yirmi bes kiloluk agirligi bir cirpida sag omuzuna kaldirip yerlestirdi.Merdivenleri yavas yavas tirmanmaya basladi.Günde on sekiz kez ayni isi yineliyordu.Bir kez eksik yapsa,kaytarmis olsa makinalarda dogabilecek zarari kendi cebinden ödüyecegini cok iyi biliyordu.
Torbanin icindekini,kazanin sicakligina bosaltirken;yakici bir koku,yüzünü yalamaya basladi.Kokuyu cigerlerine dek cekerken;
„Allah`in belasi!Ölümüm bunun elinden olacak!“ diye ic gecirdi.
Öglen yemeginde tabuletine kasik sallarken,yanindaki Türk arkadasi,bir seyler anlatmaya calisiyordu:
„Izzet,senelik izinlere az kaldi.Memlekete birlikte gidelim, mi ha?Birbirimize yol arkadasligi yapariz?
„Insallah!Hele o gün bir gelsin de!“
Yemekhaneye bos gözlerle bakti.“Eskiden dolup tasardi,simdi ise kala kala üc yüz kisi kaldi“ diye karamsar bi düsünceye kapildi.Bir kac sene sonra bunlar da cil yavrusu gibi darmadaginik olacaklardi.Fabrika,is gücünün sudan ucuz oldugu baska ülkelere yavas yavas tasinmaktaydi.“Artik,o zaman gelsin bakalim,basimin caresine bakarim“ duygulariyla teselli oluyordu.
Arkadasi ise hala konusmaya devam ediyordu;
„ Izzet,benim büyük oglan eve ocaga gelmez oldu.Bize restini cekti.Nasil olsa Alaman devleti cocuklara belirli bir miktar para veriyor ya.Ayri eve tasinacagim diye tutturdu.Neymis efendim,kendi hayatini yasayacakmis!“
Ayni durum,kendisinin basinda da vardi.Hem de püsküllü bela gibiydi.Sözden anlamiyorlardi cocuklar.Bir tokat vursan o da daha kötüydü.Alaman devleti cocuklari korumasina alip yüzlerini bile göstermezdi.Korumaya girdiklerine inanan cocuklar ise cok kisa zamanda baska tuzaklara yakalaniyorlar,her türlü batagin icine saplaniyorlardi.Alaman devletinin istegi de buydu zaten.Türk neslini yok etmek!..
Izzet,eve geldiginde cok farkli bir misafirle birlikteydi.Bir gün öncesi camide teravi namazini birlikte kildiklari, Türkiye`den ogullarini görmek icin gelmis sarisin bir Türk olan Ayhan`i evine davet etmisti.
Iftar saatine kadar,Alamanyada yasadiklarini anlatip durdu.Köyüne gidememis olsa da simdi karsisinda oturan Ayhan,az da olsa onun vatan özlemini gidermeye yetiyordu.
Izzet beyin esi,salona bitisik olan mutfaktan:
„- Hadi,orucumuzu bozalim!Saat geldi!.“
Ezan sesinin yoklugunun aci özlemiyle hurmayla besmele cekip oruclarini bozdular…
YORUMLAR
babacim ellerine saglik cok güzel olmus bu siteye bende kayit yaptirdim bakarsin sana yazilarimla rakip olurum(!) yani olmayi cok isterdim ama benim edebiyata karsi olan yetenegimi babam olarak sen biliyorsun... Ama olsun yazamasamda okumaya calisiyorum. Insallah yazilarini daha yakindan takip etmeye calisacam almanya hakkinda hani bide icinda bizlerin gectigi öyküler yazarsan mutlu oluruz. ellerinden saygi özlem ve hürmetle öpüyorum babacim...
Ayhan bey bugün hüzünlü bir öykü vardı sayfanızda. İzzet Bey'in köy özlemi ve içinde biriktirdikleri. Ne de güzel anlatmışsınız. Beğenerek okudum. Tebrikler. Saygı ve selamlarımla..
ayhansarıkaya
Tesekkür ederim,ilginiz icin.selamlar...
Güzel bir hikaye. Gurbette ve sıla özlemi içinde bir ramazan. Tebrik ediyorum Ayhan Bey. Saygılarımla
ayhansarıkaya
Gurbetten selamlar.Hayirli ramazanlar...