Gül Mevsimi

• 13 Ağustos 2010 Cuma 01:16:07

Sultan kadın ocağa çaydanlığı koyarken söyleniyordu. – Emrine keremine şükür, bu yılda kurak gitti. El ele baş başa kaldık tığ teber. Hasan emmi:- Hatun hele ordan benim ceketi veriver, kahveye doğru gideyin, mıktarı göreyin de yarın ilçeye inip şu kredi işini halledelim, yoksa oğlanın düğünü bu yılda galcek. Dedi. Sultan kadın hışımla, -Hasan efendi ,Hasan Efendi krediyi çektin diyek neyle ödeyecen, hemi mıktar sana kefil mefil olmaz. Gel bir yıl daha sabır edelim, seneye Allah kerim.- Sultan kadın fakirin yeni senesi mi biter. Başka çarem mi var etrafin lafından osandım gari. Ne yapıp edip bu düğünü yapcen. Nedem oğlana da yüzüm tutmaz oldu. Çocuk eskerden geleli altıncı seneye döndü. Onun akranlarının çocukları okula başlaycek nerdeyse…

Sultan kadın ceketi verirken, -Bey şimdi devir değişti.bizim zamanımızdaki gibi değil. Biz köyde esir kaldık, bir iki evlek tarlanın peşinde. İki öküz ile bir merkebin peşi sıra gittik geldik. Bir arpa boyu ilerleyemedik. -Gel şu inadından vazgeç, çocuk kasabadaki fabrikanın gece bekçiliği işine girmek için söz almış. İzin veriver gitsin, maaşlı bir işi olsun. Yağmasa da damlar. Asgarı ücüret masgarı ücüret hiç değil geliri belli olur. -Sen ne deyon hanım. Bubamdan kalan tarlaları harabeye mi çevireyin. -Nankörlük etmeyelim. -Acı zulum bu günlere o bir iki evlek yerden kazandığımız rızıkla geldik.- Bubamın kemikleri sızılar mezerde.Ben bugüne kadar el kapılarına varmadımısa o tarlaların sayesinde. Köye su geliverse bizi deli deli dellendirir o tarlalar. Mıktar geçenlerde kaymıkam beye yine demiş “Dsi” Dedekavak’ın suyunu borularla bizim köyünen Aşağı Hacılar köyüne getirceğimiş. Aman herif “Ölme eşeğim ölme, yaz gelsinde yonca biçilcek” deyi bir laf var sizinki o hesap.Benim aklım erdi ereli o su bureye getirilcek. Ne bitmez maslımış bu. Kaveye gitmeden, sarı inek gene huysuzlanır yardım ediver de bir sağıvereyin. – Nerde görülmüş herif kısmının inek sağdığı hatun. Benim rahmetlik bubam hiç anama yardım etmezdi böyle işlerde. – Hanı işine geldi mi “hayat müşterek” deyon şindi ne oluverdi de caydın, cavır olmeyesice.

Hasan efendi söylene söylene kahvenin yolunu tutar.- Yok akıdeş bu kadın kısmına yüz vermeye gelmeyo. Yüzü buluncu astarını da isteyolla. – Senin bir kadın başınıla nerden aklın ere böle işlere, eksik etek. Kahveye varır, ocakçıya seslenir:- Hele Yeşil bir çay gönderive. Yeşil Hasan efendinin yeğenidir. Yeşil usta:- Dayı nassın işler ne âlemde der demez. Sorme be yiğenim, şu bizim Hulusi’yi bu yıl da baş göz edemiycez. Ne yaparsın dayı “petrol vardı da biz mi içtik” -Bana sorarsan sen oğlanı şu gece bekçliği işine yolla gitsin.-Sen yengenle ağız birliği mi ettin? Yok dayı ne edem “aklın yolu bir.” Hele lafı uzatmayı bırak da çay ver bana. Buyur dayı “ –Taze çıktı fırından ustası geldi Gürün’den. Len Yeşil Gürün dedin de aklıma geldi. Biliyon ben 12 eylül 1980’de İstanbol’da askeridim.- O terihlede Bir yangın olmuşdı Gürün han yangını onu hatılettin bene. Bu günnede 12 Eylül yeneden gündeme geldi. -Valla dayı benim aklım ermez öyle işlere.- Ben sattığım çay devirdiğim ayı bilirin. -Bene bak öyle deme. -Bu işle memliket işleri.- Araştırıp dinneyip öylü kararını vericen. -Öylü körü körüne evet yada hayır demek sene yakışırmı. -Seni buban orta okullarda okuttu ölmeyesice. -Zeten liseye de devam etsen şindi bir dövlet kapısında memudun.

- Hemi sene bişe deyim mi? Eskinin lise mezunnarı şimdik üniversete mezunnanı cebinden çıkarır. Şindi neden deyecen. Nihat Sami Banarlıla,Arif Nihat Asyala,Cemil Meriçle bu memlikitte lise hocalığı yaptıla. -Onnarın yetiştidiği talibeyle şindikkinne bi olu mu heç. Okulda öğretmen döğen nesille yetiştiri olduk gari biz. Vay!memliketin hâline.


-Dayı sen netcen memliketi, sen Hulusi’yi kurta. Memliketi bi kurtıran bulunu. -Olen zatı hep senin gibi neme lazımlcıla bu hâle geti di memliketi.-Atatürk’ün bi lafı va. Bizim idarcele onu hep yannış anneyip yannış mesajla verir memlikete. – Ne ki o söz? -“Yurtta sulh cihanda sulh.”günümüz gençelenin anneyeceği dilden söylesek “Yurtta barış dünyede barış.” Benim anneyişime göre Atatürk bu sözle, “Yurtta barış ve kadeşlik içinde yaşırsak güçlü oluruz. Dünya da bu durumda bizden çekini. Bize bulaşmeye ceseret edimez. Yurttaki barış dünye barışına katkı sağla”demik istemiş.- Bizimkinne bunu teslimyetçilik anneyvemişle. O yüzden bi çok şeyi kaybediyoz. Biz önce bu memlikette barış ve kardeşliği tesis etmeliyik. -Bak o zıman sen. -Evvel Allah yedi düvele karşı geliriz. Nerden nereye gelivedik.- Hele şu mıktar geleydi. Ona deyeceklerim vadı.
-Ne deyecen dayı mıktara. -Yarın ilçeye inem de şu bankı müdünün çenesin altından bi geçek deyecedim yeğen. -Annasın ya kıredi meselesi.- Yoğsa senin dayoğlu bu yılda bekar kalcek. Ortalık çöle döncek.- Emme kıredi işini çözesek mevsim gül mevsimi gari…
Ankara,13.08.2010 İ.K