Çimen Yeşili Gözler
Vedat gördüğü manzara karşısında donup kalmış, ne yapacağını şaşırmıştı.
Yıllar öncesine gitti geldi beyninde!
Filiz ile ilk tanışmaları liseye kayıt işlemleri sırasındaydı. Daha ilk görüşte aşk derler ya! Çimen yeşili gözleri ve sapsarı saçlarıyla tıpkı masallardan fırlamış gelmiş bir prenses gibiydi. Uzun süre gözlerini ondan alamamıştı.
Bir süre sonra Filiz de fark etmişti kendini sürekli izleyen bir çift gözü. İstem dışı o da bakmıştı Vedat’a sen de kimsin dercesine. Kayıt işlemlerini tamamlayıp okuldan çıkarlarken Vedat halen kendisini izlemekteydi.
Okulun açıldığı gün heyecandan yerinde duramıyor, bir an evvel okula gitmek için acele ediyordu Vedat. O yeşil gözlerin sahibine kavuşmaktı tek dileği.
İlk gün okulda bulamadı sevdiğini!
Ama yinede umudunu yitirmemişti!
Okulların açıldığı ikinci hafta hemen yanı başında bulunca çimen gözlüsünü, dünyalar onun olmuştu.
Zaman geçtikçe her ikisi de birbirlerine daha çok bağlanıyorlardı!
Günler ne çabuk gelip geçiyordu anlayamadan!
Filiz, Vedat’ın gözlerinin içine bakarak ; “Ben bu gözlerde boğulmak istiyorum! Hiçbir şey umurumda değil senin kömür karası gözlerinde erirken!” derdi.
Yalnız Filiz’in garip bir huyu vardı. Bazen çok neşeli, gülüp eğlenirken, aniden sinirli bir hâl alabiliyordu.
Vedat bir anlam veremiyordu ondaki bu hâllere!
Birbirlerinden bir ömür boyu ayrılmamaya söz verdikleri halde liseden sonra izini kaybetmişti Filiz’in.
Filiz’i çok sevmesine rağmen onun hakkında üç sene boyunca hiçbir şey bilmediğini anladı Vedat!
“Komiserim ambulans geldi!” sözleriyle irkildi bir an!
Yıllardır aklından bir türlü çıkarıp atamadığı, çimen gözlü sevdiğini böyle bulmayı hiç düşünmüyordu.
Otel yetkilileri polisi aramışlardı ambulanstan önce. Kadına herhangi bir şey olursa sorumluluk almak istemiyorlardı.
Yaklaşık iki hafta sonra ancak cesaretini toplayarak, hastaneye elinde çiçekle gelmişti Vedat.
Bahçede konuştular bir süre, havadan sudan. Yüzü çökmüşte olsa gözler yine aynı, eskisi gibi çimen yeşiliydi ama tek farkla; bakışları donuklaşmış, insanın içini üşütüyordu. Eski yakıcı sıcaklığı yoktu.
Okuldan sonra neler yaşadığını sordu Vedat. “Beni boş ver, sen anlat” dedi.
Vedat ailesinin bulduğu bir kızla evlenmiş, fakat bir süre sonra boşanmıştı. Şiddetli geçimsizlikti mahkeme kararı! Oysa gerçek Vedat’ın Filizi halen unutamamış olmasıydı ve eşine her defasında istem dışı Filiz diye seslenmesiydi.
“Beni gözünde fazla büyütmüşsün!” dedi Filiz.
“Ben ne mi yaptım senden sonra? Anlatayım dinlemeye tahammülün varsa.” Dedi Filiz.
_ İlkokula giderken babam sürekli prensesim diye beni sever, okşardı. Babamdı! Sever, hatta tapardım ona! Hem her kız babasına tapmaz mı? Ortaokula geçtiğim zaman beni okşaması garibime gitti ama her baba öyle davranır, kızını öyle sever zannederdim. Daha çocuk sayılırdım! İyiyi, kötüyü ben ayırt edemezdim. Bana öğretmeleri gerekirdi!
Liseye geçince bu okşamalar biraz daha ilerledi ve ben ancak o zaman kavrayabildim babamın yaptığının normal olmadığını!
Lise ikinci sınıfa gidiyordum, babam akşam gelip zorla odama girdiğinde. Yalvardım baba yapma diye! Ama o kudurmuş gibiydi. Ne çok canım yanmıştı! Canımı en çok yakanda delicesine sevdiğim babam tarafından tecavüze uğramamdı. Annem uyku hapı kullanırdı, çünkü sürekli hastaydı.
Ne zaman eve gelsem onu ağlar bulurdum. Hep ağlamak için bir bahanesi vardı. Çok merak ederdim her anne böyle mi diye?
Annem hastalandıkça, babam belki de benim güler yüzümden dolayı bana yakınlaşıyordu?
Evet! Bence kesin suç bendeydi. Annem sinir hastasıymış. Komşular doktor fayda etmeyince hocalarda çare aradılar.
Hocalarda bir çare bulamamışlardı annemin nedensiz ağlamasına.
İlk tecavüz şokunu atlattıktan sonra babam bana sıkıca sarılmış ve beni çok sevdiği için böyle davrandığını anlatmıştı.
Benimde işime gelmişti açıkçası, çünkü delirmemek için tek tesellimdi babamın beni gerçekten sevdiği için böyle davrandığını düşünmek.
Babaanneme anlattığımda bana öyle bir kızmış ve bir daha ağzımdan böyle bir şey çıkarsa beni yaşatmayacağını bile söylemişti. Annem ise beni dinlememişti bile.
Babam, annemden ayrılmak istediğini ama sırf ben üzülürüm diye ayrılmadığını anlatırdı bana her birlikteliğimizden sonra.
Bir akşam yanında başka bir kadınla geldi! Bu benim yeni karım, artık onunla yaşayacağım dedi.
Üzülmüş müydüm?
Hayır! Hem neden üzülecektim ki!
Bunu böyle olacağı belliydi!
Annem ilk başta bağırdı, çok ağladı ama artık yapabileceği bir şeyin kalmadığını o da biliyordu. Beni de yanına alarak dayımlara gittik. Birkaç ay sorun çıkmadı ama misafirliğimiz uzadıkça onların evindeki huzursuzlukta arttı.
Ben de kendimi sevdirmek için dayıma birlikte olmayı teklif ettim!
Ne olduysa ondan sonra oldu!
Annemi ve beni döverek kapı dışarı etti.
Sonrası malum!
Bana kim yiyecek bir lokma ekmek verdiyse onunla birlikte oldum.
Uyuşturucu meretine de o sokaklarda alıştım. Kısacık bir süre de olsa sefaletimi unutuyordum uyuşturucu sayesinde.
Sonrasını biliyorsun işte! Otelin tuvaletinde…. Son uyuşturucumdu o ve son an’ım. Bu zamana kadar yaşadığım tüm pisliklerin cezasıydı kendimce uyguladığım! Sefil yaşıyordum ve sefilce ölmeliydim!
Vedat hiçbir şey söyleyemedi.
Boğazına bir yumru gelip oturmuş ve nefes aldırmıyordu!
Oturduğu banktan kalktı usulca ve gözünde yaşlarla “Beni affet!” diyerek bahçe kapısına doğru hızlı adımlarla uzaklaştı.
Filiz, Vedat’ın arkasından baka kaldı öylece. Dudaklarının arasında belli belirsiz “ Gözlerinin derinliğinde boğulmak istiyorum! Hiçbir şey umurumda değil senin kömür karası gözlerinde erirken…” diyordu.
YORUMLAR
Insanin dünyaya akli ermiyor babana bile güvenmeyeceksin lafi gibi.
Ne korkunc bir söz gibi geldi gözüme suan bu söz.
Burada sanki bu yetiskin bir kiz olmasina ragmen bir akil sorunu var gibi.
Allah kimseleri aciz ve düskün hallere düsürmesin.
Kim bir lokma verse ona kul köle olmaya razi olanlarada ne demeli bilmiyorum.
Yüregine saglik sevgili Nurcan
Sonsuz sevgimle
Kızın annesinde bir bozukluk var bence. Çünkü hiç bir baba öz kızına böyle bir şey yapamaz...
Konu canımı sıktı ama, anlatımın çok başarılıydı. Bu tür şeyler kurgularda bile olmasın inşallah.
sevgilerimle.
aynur engindeniz tarafından 8/13/2010 2:57:17 PM zamanında düzenlenmiştir.