Yaşlanmak
Herkese “teşekkür ederim” yazmışsın bir tek bana “teşekkür ederim yaşlandım galiba” yazmışsın. Sanki yaşlandığını, yaşlandığımı aslında her canlının yaşlandığını bana hatırlatmak istemişsin. Zaten yaralıyım sana karşı, zaten sana karşı kolum kanadım kırık. Birde bana yaşlanmanın tek suçlusu ben mişim gibi hatırlatıyorsun. Yarama tuz bas daha iyi, daha neler neler söyleyip kırabilirsin beni, daha da üzebilirsin beni. Hatta bir görsem bakışın bile yıkacakken beni yaşlandığını bana niye hatırlatıyorsun. Tek şuçlu benim aslında haklısın, ama bunu yüzüme vurma ben suçlu olduğumu ne zaman el ele tutup gezen gençleri görsem bir kırbaç gibi sırtımı kanatan ve kanattıkça daha da sert vurulan bir kırbaç gibi hissediyorum. Ne yaptığımı yada ne yapmaya cesaret edemediğimi biliyorum. Hiçbir gerekçe sunmadım dimi, hiçbir güven veren söz etmedim iki satır. Tüm benliğinle geleceğini bildiğim halde iki laf etmedim edemedim dimi, ne biçim adamım dimi, dik duramadım dimi, ne dedin Allah aşkına
arkamdan neler düşündün, erkekler hep böyle mi dedin, yoksa aşağılık mı dedin son dediğimi başım üstüne kabul etmeye hazırken birde yaşlandım diyorsun, niye daha fazla acıtmak istiyorsun yaramı. açgözlülük diyelim hep daha daha sını aramak de adına ne dersen de ama suç benim dik durmadım dimi vazgeçtim dimi bıraktım seni dimi hatta hiç elini bile tutmadım dimi,…..
Yaşlandım tabii bende en az senin kadar, evlendim çocuklarım bile oldu hiç bir şeye değişmeyeceğim. Ama doğum günündeki beraber çektirdiğimiz resminin altında yaşlandık beraber yazabilseydik, yaşlandık….
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.