10
Yorum
0
Beðeni
0,0
Puan
1287
Okunma

BÝR ÝSTÝSNA ÖÐRETMEN
Öykülerimi okuyanlar,öðretmenlere ne kadar deðer verdiðimi bilirler.Ömrüm boyunca kim-
seden görmediðim iyiliði,sevgiyi,þevkati hep onlardan gördüm.Kendim de hep,öðret-
men olmak istedim ama kýsmet olmadý.Hayatýma baþkalarý yön vermeye kalktý ve öðretmen
lerin az maaþ aldýklarýný,benim de baþarýlý bir öðrenci olduðum için,ille de mühendis olmam
gerektiðini dayattýlar.Sonunda,saðolsunlar beni kaldýrým mühendisi ettiler..
Pendik Lisesi Orta kýsým 3.sýnýftayým.Kurtköy’de babamla birlikte kahve köþesinde yaþýyo-
ruz.Ben seyyar sinemacýlarýn yanýnda leblebi çekirdek satýyor,bir taraftan da onlara yar-
dým edip çýraklýk yapýyorum.
Çok çalýþkan bir öðrenciyim.Kahve köþesinde bile derslerime çalýþmadan okula gitmem.Ne
var ki üstüme baþýma pek iyi bakamýyorum.Biraz görgü kýsmetsizliði,biraz da kahvedeki
imkanlar böyle.
Soðuk bir kýþ günü.Okul öðleden sonra baþlýyor.Kurtköy’den en az iki saat önceden geliyo-
ruz.Çünkü bu günkü gibi,dilediðimiz zaman minübüs yok.Coðrafya dersinden sözlü var.
Hocamýz, Remziye Salmangil.Ýstisna bir öðretmen.Pek sevilmeyen,mesleðe yakýþmayan biri
Çocuklarýn çoðu,yazýlýlarda maç anlatýp yüksek not aldýklarýný söylerler.Bense onun dersi-
ni de ciddiye alýr,saatlerce çalýþýrdým.
O gün hoca derse geldiðinde yine sýnýfý bir sessizlik aldý.Sevmezlerdi Remziye Salmangil’i
ve dersini.Defterini açýp karýþtýrmaya baþladýðýnda ,sýnýfý adeta bir korku filmi sessizliði
kapladý.
- Gönüllü olan var mý ? dediðinde,fiþek gibi kaldýrdým elimi.Çalýþmýþtým,sözlüye kalkmaya
gönüllüydüm.Birden rahatlattým bütün sýnýfý.Eðer kalkarsam,hemen hemen dersin tamamý
benim anlatmamla bitebilirdi.O yüzden derin bir nefes aldý,çalýþmayan arkadaþlar.
- Gel bakalým..dedi.Heyecanla koþtum tahtaya ve hemen anlatmaya baþlamýþtým ki ;
- Dur bakalým , deyip sözümü kesti..Gözü cebimdeki þiþkinliðe takýlmýþtý.Soðuktan korunmak için dýþarda baþýma giydiðim yün takkeyi,cebime koymuþtum.
- Ne o cebindeki,öðlen yemeðin mi ?
-O lekeler ne öyle ,ceketinde,pantolonunda ?
-Senin annen temizlik bilmez mi ?
Benim annem yoktu ki.Vardý ama bana bir faydasý yok,babamdan ayrý.Biz babamla bir
köy kahvesinde yaþýyoruz.Babam ceket,pantolon temizlemeyi pek bilmez.Çamaþýr ve
gömleklerimizi küçük plastik leðende yýkarýz da ceket ve pantolon nasýl temizlenir,pek
bilmeyiz..
Bunlarý anlatamadým ona.Hem anlatsam da dinleyeceðini sanmýyorum.Çünkü o ,bir Behice
Yalkýn,bir Ýlhan Türker,bir Ece Tuncay,bir Canay Aral,bir Fatma Tuncay,bir Ayþe Onsekiz-
oðlu ya da bir Ahmet Eriþen deðildi.O bu mesleðe yakýþmayan biriydi.O diðerleri gibi kut-
sal bir öðretmen deðildi.
O lekelerin nasýl temizleneceðini anlattý bana,anneme de anlatmamý istedi.Ve beni dinle-
medi.Bu halde olmamýn sebebini dinlemedi.
Çok çalýþtýðým ve anlatmak için sabýrsýzlandýðým dersimi de dinlemedi.Gerisin geri yerime
gönderdi.Gencecik tertemiz yüreði ile genç kýzlýðýnda öðretmenliðe baþlayan Ýlhan Haným’
ýn yüreðimde yaktýðý kutsal okuma ateþini söndürüp ,yerime oturttu beni.
O dönemde son sýnýflarda bitirme sýnavlarý olurdu.(Beþinci,sekizinci ve onbirinci sýnýflarýn sonunda) Karnemde hiç zayýf gelmemesine raðmen ,bu bitirme sýnavlarýnýn bazýlarýna hiç girmeyip okulu,okumayý býraktým.
Sebep siz deðilsiniz Sayýn Remziye Salmangil..Benim güçsüzlüðüm.Güçlü olmalý ve inandýðýmýz yolda baþarýlý olmak için böylelerine takýlmadan yolumuza devam edebilmeliyiz.
Okul hayatým orda bitmedi.Sadece beþ yýl kadar bir kaybým oldu.Ama her þey eskisi gibi
oldu mu,olacak mý ?
Devamýný anlatmak için fýrsatým olursa eðer,sizin de okumanýzý çok isterim.Emin olun ki çok ilginç bulacaksýnýz.
Size bir kopya vereyim : Beþ yýl sonra liseye baþladýðýmda Remziye Salmangil yine karþým-
daydý ve beni asla tanýmadý.
Hoþçakalýn..
Fikret TEZAL