- 4811 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
TAC MAHAL
Sevgi ve Aşk uğruna çok şeyler söylenmiş yazılmış,çizilmiş duygular satırlara dökülmüş,en ulvi Aşktan tutun ihanete varana kadar bir çok AŞK destanları yaşanmıştır.Dünya Milletleri arasında bu konuda yaşanmış Aşklarda en ulvi Aşkları Türk Milleti yaşamıştır.
Tarihimiz bir çok destanla doludur.Bunlardan bazıları şöyle Leyla ile Mecnun,Ferhat ile Şirin,Kerem ile Aslı gibi Büyük Aşklar tarihin altın sayfalarında yer almaktadır.
Öylesine büyük ve ulvi aşklar ki Ferhat Şirin’i için dağları delerek Amasya da bulunan Ferhat ile Şirin su kanalı bu tarihi halen ayakta tutmaktadır.
AŞK’ın ve sevginin büyüklüğünü şiirlerde MAKBER anlatmıştır.Bu gün öylesine her şeyin alt üst olduğu dünya da yaşıyoruz ki,hiçbir şey kararında kalmamış,sevgi ve saygının yerini kin ve ihtiras almış kardeşin kardeşe,babanın evlada,arkadaşın arkadaşa düşman edildiği bir DÜNYA da yaşıyoruz.
Tabi birde DÜNYA da yaşanan ölümsüz Aşklar var.mesela Hindistan’în Agra kentinde bulunan TAC MAHAL gibi…İsterseniz bu ölümsüz Aşkın hikayesine bir bakalım.
“Genç Şehzade 16 yaşındadır. Günlerden bir gün ünlü Türk komutanı Asaf Hanı’ın güzeller güzeli kızı Ercümend Banu ile göz göze gelir. Aklı başından gider. Bir sevda bulutu sarar her yanını. Kız çok güzeldir. Duygulu ve zekidir. İyilik severdir. Müminedir. Ama bir yaş büyüktür ondan. Derler ki aşkın yaşı olmaz... İki yürek birbiri için çarpmaya başlar. Murada ermek için 5 yıl beklerler. Dillere destan bir düğünle vuslat köprüsünden geçerler. Şehzade cihangirdir. İyi yetişmiş bir devlet adamıdır. Üstüne üstlük hassas ruhlu bir sanatkardır. Otuz dört yaşına geldiğinde Hindistan Türk İmparatorluğunun başına geçer. Ona Şah-ı Cihan derler. Dünyadaki tüm güzellikleri kendisinde toplamış olan Ercümend Banu’ya da Mümtaz Mahal adını koyarlar. Aradan yıllar geçer. Mümtaz Mahal, Şah-ı Cihan’a tam 14 evlat verir. Ama takdir-i ilahidir ki, 14.çocukta Rabbine kavuşur.
Şah-ı Cihan’ın dünyası kararır. Odasına kapanır.8 gün boyunca yemekten içmekten kesilir.9.gün kapısını açıp, dışarı çıkar. Görülür ki; Şah-ı Cihan çökmüş, saçları bembeyaz olmuştur. Suskundur.Nihayet bir gün emreder:"Haber salına... Cihanın en ünlü mimarları buraya gele…" Hindistan’ın, Türkistan’ın, İran’ın, Frengistan’ın ve Diyar-ı Rum’un mimarları Taç şehri Agra’da toplanır. Şah-ı Cihan söyler:"Öyle bir bina eyleye siniz ki kıyamete kadar aşkımı anlata..." Mimarlar başlarlar çalışmaya. Her biri düşündeki binayı küçük maket halinde Şah-ı Cihan’a takdim eylerler. Şah-ı Cihan Mimar Sinan’ın talebesi Mehmet İsa Çelebi’nin maketini görünce der ki:"Mimarağa aşkımızı dile getirmiş.Tez bina eyleye.Her dileği yerine getirile..."
İsa Çelebi, Semerkandlı Muhammed Şerif’i kendisine yardımcı alır. Kubbe için İstanbul’dan Sinan’ın talebesi İsmail Çelebi’yi, yazılar için Hattat Settar Efendi’yi getirtir. Tuğlaları Şirazlı Emanet Han’a yaptırtır. Mermerleri Ağralı Mehmet Hanif’e oydurtur.
Ve inşa 22 yıl sürer.30 milyon Rupi harcanır. Eser 1652’de tamamlandığında Şah-ı Cihan memnun mesrur der ki:"Rabbime şükürler olsun. Dünya gözüyle bunu da gördük. Artık kıyamete kadar. Şah-ı Cihan’ın Mümtaz Mahal’e olan aşkı dilden dile dolaşacaktır."
Derler ki:"Şah-ı Cihan ölünceye dek Agradaki sarayın melul ve mahzun gözlerle Mümtaz Mahal’ın türbesini seyretti ve öldüğünde Mümtaz Mahal’in yanı başına defnedildi. Şimdi yan yana beraber yatarlar." Aşkın ve vefanın yeryüzünde en muhteşem abidesi olan bu yapıya Tac Mahal derler.
Beyaz damarsız şeffaf mermerdendir. Gün doğarken pembeleşir, öğleyin beyazlaşır, akşam sarı güle ve gece mehtaba bürünür. Kubbesi Türk’lere has inci kubbedir. İstanbul’lu Settar Efendi’nin eseri olan bu yazı, mermere o şekilde oyulmuştur ki, kabartma gibi görünür. Uzaktan bakıldığında 30m.yükseklikte satırlar da, zemine yakın satırlar da aynı şekilde ayarlanmıştır..Duvarlar,mücevherden bir çiçek bahçesidir.
Ak mermer Kubbesi ve 4 minaresi havuza akseden hayali ile TAC MAHAL uhrevi bir sevda türküsüdür sanki...”
Evet hikaye böyle böylesine ölümsüzleşen Aşkları yaşayan İNSAN her ne dense konu İNSANLIĞIN hayrına gelince yan çizmeler başlıyor.IRAK’ta 1.5 Milyon İnsan nesli yok edildi.hele Müslüman kimliği taşıyanların nesli tümden kurutuldu.işin en ilginç yanı Müslüman ülkelerden hiç ses çıkmazken ülkemiz üzerinde büyük oyunların projeleri hazırlanmaktadır.Bu hikayeleri neden anlattım.Biraz olsun geriye dönüp tarihimize bakalım Büyük bir Milletiz neden bu hallerdeyiz.Neden param parça olmak için gayret sarf ederiz.Üzerinde yaşadığımız TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ kolay mı kazanıldı.Bu devleti kuran ve bizlere emanet eden yani Kendi devletini kuran bir devrin değil tüm devirlerin adını DÜNYA’ ya kabul ettirmiş insan’a ATATÜRK’e yakıştırılmaya çalışanlara bakıyorum da neden böyleyiz?demekten kendimi alamıyorum.
Söz konusu VATAN ise gerisi teferruattır.ATATÜRK’ün bu sözü ile VATAN;BAYRAK ve TÜRK MİLLETİ hassasiyetlerini bu gün daha iyi anlıyoruz.Tüm DÜNYA’nın kabul ettiği lider Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ile ilgili son günlerde yapılan spekülasyonlarla oynanmak istenen senaryonun geçmişte de farklı versiyonunun uygulamaya konulduğu biliniyor.Türk Milleti zekidir diyor ya ATATÜRK çok doğru bu zeki millet oyunun farkına vardı.Şimdi daha çok ATATÜRK ilkelerine bağlanacaktır.ATATÜRK yurdumuzu işgal eden şer odaklarına karşı milletçe hep beraber HAYIR dedi.Çanakkale de HAYIR dedi.Çanakkale geçilmez dedi.Kısaca Türk Milleti Destan yazdı.Zulme karşı HAYIR dedi.
YORUMLAR
Tac Mahal'in öyküsünü biliyordum, bir daha kaleminizden dinlemek bilgilerimi tazeledi. Paylaştığınız için teşekkürler, saygılarımla.
Ben sana yandım
yüreğinize sağlık dost şairim bizleri aydınlattığınız için kaleminiz daim olsun yürekten kutlarım efendim saygı ve sevgilerimle